başkanlık sistemi

spazmoldum
KEÇECİLER'İN BAŞKANLIK SİSTEMİ HAKKINDAKİ SÖZLERİ ÇOK ÖNEMLİ

Bir dönemin önde gelen siyasetçilerinden birisi olup Kaymakamlık, Belediye Başkanlığı, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Devlet Bakanlığı yapmış olan Keçeciler, Turgut Özal'ın ve Süleyman Demirel'in de Başkanlık Sistemi'ni savunduklarını hatırlatarak, (Erbakan Hoca'nın da savunduğunu, biz eyleyelim) şunları söylemiş: \"Türkiye bir karar vermek zorunda. Ya yüzde 10 seçim barajı ile devam edilecek... Ya da seçim barajı inecek... İnince de koalisyonlar dönemine girilecek. Bu çağda yüzde 10 barajı savunulamaz... Öyleyse çare... Başkanlık ya da Yarı Başkanlık.\" Keçeciler'in vurucu cümleleri ise şunlar: \"Tek parti iktidarında da bakanlık yaptım, koalisyon hükümetinde de. Tek başına iktidarda 1 saatte yapılan iş, koalisyon hükümetinde bazen 6 ayda yapılamıyor.\" Keçeciler'in bu sözü, Parlamenter Sistem'de tek parti iktidarının daha iyi olduğuna vurgu yapıyor gibi gözükse de, parlamentodaki tablodan etkilenmeyecek bir hükümet yapısıyla yani Başkanlık Sistemi'yle işlerin nasıl daha hızlı yürüyebileceğine işaret ediyor aslında. Çünkü Parlamenter Sistem'de işleri yavaşlatmak sadece koalisyonlar vasıtasıyla değil, Anayasa'da var olan başka mekanizmalarla da gerçekleştirilebiliyor. Türkiye'nin yakın tarihi biraz da bu tür olayların tarihi...
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan da, 'damdan düşen' birisi olarak, ısrarla Yeni bir Anayasa ve Başkanlık Sistemi üzerinde duruyor zaten. Belediye Başkanlığı, Başbakanlık yapan ve son olarak Cumhurbaşkanlığı'na yükselen bir isim olarak, Türkiye'nin Başkanlık Sistemi ile yoluna daha hızlı devam edebileceğinin altını çiziyor ve bunun için gayret ediyor.
Başkanlık Sistemi ile alakalı yıllardan beri alttan alta süren tartışmalar artık hız kazanmış durumda.
Özellikle de Cumhurbaşkanının halk tarafından doğrudan seçilmesi sonrasında bu sisteme geçilmesinin aciliyet kesbettiği, konuya objektif bakanların ve tabii Türkiye'yi düşünenlerin ortak kanaati. Bunlar, Türkiye'nin bir an evvel Başkanlık Sistemi'ne geçmesi ve yoluna artık böyle devam etmesi gerektiğini savunuyorlar. Başkanlık Sistemi'ne karşı olanlar da var tabii. Bu sistemin vesayetin son kalıntılarını da yok ederek, ülkenin daha hızlı gelişmesine zemin hazırlayacağını bilen dış güçler ve onlarla işbirliği yapan içerideki bir kesim, Başkanlık Sistemi'ne şiddetle karşı, mesela. Parlamentonun yapısı nasıl oluşursa oluşsun, Başkanın ekibiyle birlikte başarıya odaklanacağını ve birtakım siyasi atraksiyonlarla engellenebilmesinin de mümkün olmayacağını, iyi biliyorlar çünkü. Halkın hiçbir zaman kendilerine teveccüh göstermeyeceğini bilenler de, Başkanlık Sistemi'ne karşı. Bunlar, Parlamenter Sistem'de bir şekilde borularını öttürüyor olsalar da, Başkanlık Sistemi'nde esamelerinin bile okunmayacağının farkındalar. Ve daha çok da ülke lehine bazı gelişmeleri rahatça engelleyememe korkusu sebebiyle karşı çıkıyorlar aslında. Mesele açık: Ya Başkanlık Sistemi'ne geçecek, ya da birilerinin her gelişmeyi engelleme çabaları ile uğraşmaya devam edeceğiz.....
Ekrem Kızıltaş/Takvim
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol

tag heuer carrera womens price montblanc timewalker 2017 replica watches rolex oyster perpetual datejust made in hong kong vintage heuer chronograph replica watches hublot 992703 price panerai limited edition 2015 replica ladies watches ulysse nardin watches platinum brand watches for ladies uk replica watches belfort watch kickstarter breitling yellow face chrono uk replica watches