Çin Başbakanı bir et pazarına resmî ziyarete gitmiş. Pazarı tertemiz ve çok düzenli olarak görmüş. Adamları ile gezerken rast gele bir kasabın tezgahına gelerek sohbet etmeye başlamış. Başbakan: domuz etleri fena değilmiş, işler nasıl gidiyor ? diye sormuş.
Kasap: genelde iyidi ama bugün bir kilo bile satamadım;
Başbakan: neden ?
Kasap: siz ziyarete geldiğiniz için müşteriler pazara alınmadı;
Başbakan: o zaman ben alayım, bana 4 kilo verir misiniz;
Kasap: hayır satamam;
Başbakan: neden satamıyorsun ? diye sormuş;
Kasap: sizi gelecek diye tüm bıçaklarımızı topladılar,
Başbakan: bıçak olmasa da olur, bana şu parçayı ver bakayım;
Kasap: yine de satamam, demiş;
Başbakan: yine ne oldu ? Neden satmıyorsun ?
Kasap: çünkü ben kasap değilim, Silahlı Polis timinden bir askerim.
Başbakan sinirli bir şekilde: git bana komutanını çağır, demiş;
Kasap: o da karşıda balık satıyor; diye cevap vermiş.
diktatörlerin ortak özellikleri
(bkz: kuzey Kore )
dikte etmeleri
eleştiriye olan tahammüllerinin kıtlığı. aynaya olan tahammülsüzlükleri.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?