Bugün kendinize bir iyilik yapın. Çevrenizdeki akraba, dost, komşulardan veya tanımasanızda evini bildiğiniz bir hasta veya engelliyi ziyaret ederek sevindirin...
Evet sevindirin. Çünkü benim gibi bütün engelliler her kapı çalışında televizyonun sesini kapatırlar, acaba bir ziyaretçi mi gelmiş, diyerek kulak kabartırlar.
Hoş sohbetinizle ona moral verin ve eğer bir sıkıntınız varsa, ondan samimi bir dua isteyerek kendinize iyilik yapın. Çok hadiste, hastaların duasının makbuluyeti haber veriliyor.
Kur’ân-ı Kerim’de “Duânız olmazsa ne ehemmiyetiniz var.” (Furkan suresi, 77.ayet) diye buyuran Cenab-ı Hak, insanın yaradılış gayesinden birinin de duâ olduğunu beyan ediyor.
Samimi duâ etmenin ve Allah’a yalvarmanın bir sebebi olan hastalıklar, insana acizliğini zayıflığını hissettirir. İnsan da dergâh-ı İlâhiyeye iltica edip o acizlik ve zayıflığın diliyle çok içten, riyasız bir duâ eder.
Şöyle bir misal vermek istiyorum: Normal günlerde bir annenin çocuğuna muamelesi nasıldır? Bazen bağırır, bazen terlik :) Ama çocuğu hastalandığında annenin varolan o şefkati coşar.
Battaniyelerle üstünü örtmeler, sıcak tarhana çorbaları, hatta çocuğun canı bişey istese, annesi, kar da yağsa koşa koşa markete giderek alır.
İşte annelere o şefkati veren Rabb-i Rahim’imiz, kuluna hastalık verdiğinde, kulu güzelce sabreder ve şükrederse, üstüne birde ibadet ederse onun ettiği duaları kabul etmez mi hiç?
Engelli olmak bana Allah’ın hediyesidir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?