her insan ölümsüz olmayı, adının nesiller boyu yaşamasını ister. fakat kullandıkları yöntemlere göre nasıl anıldıkları ve hatırlandıkları değişir. nemrut da ölümsüzleşmiş adını tarihe kazımıştır. herkül de adını yüzyıllar boyunca yaşatmıştır. bu ülkenin cumhurbaşkanının da yüreğinin derinliklerin en büyük arzusu ölümsüz olmak, nesiller boyu adının yaşamasıdır. göreceğiz musa mı olacak firavun mu....
erdoğan'ın mektubunun ayakta dinlenmesi
bu haberi gördüğümde, kendimi bir anlığına cumhurbaşkanının yerine koydum. 'böyle bir şeyi benim için yapsalardı ne hissederdim?' diye düşündüm. cevabı bulmak için hiç beklemedim: çok rahatsız olurdum. hem bu hareketin kamuoyu üzerinde yaratacağı etkiden dolayı rahatsız olurdum, hem de kişisel olarak böylesine yüceltilmekten rahatsız olurdum.
peki erdoğan rahatsız olmuş mudur?
bu sorunun cevabına birazdan geliriz. öncelikle epey bir geçmişe gidelim. doksanlı yıllara. tayyip erdoğan'ın, istanbul büyükşehir belediye başkanı olduğu yıllara. kendisi 1994 yılında hem de ne tesadüftür ki bir mayıs ayında, aynen şöyle demiş: ''ata'ya saygı duruşu sırasında, sap gibi ayakta durmaya gerek yok.''
şimdi, böyle bir cümle kullanmış birinin, binlerce kişinin kendisinin mektubunun okunması sırasında hazrolda beklemesinden rahatsız olmaması mümkün değil gibi görünüyor öyle değil mi?
bana nedense pek de öyleymiş gibi gelmiyor. çünkü hepimiz biliyoruz ki, artık bu ülkede, hele de akp'nin içinde, tayyip erdoğan'ın izni ve bilgisi olmadan nefes bile almak mümkün değil. yani böyle bir organizasyonu planlayan kişiler, bu hareketten tayyip erdoğan'ın rahatsız olabileceğini düşünse, bunu yapmaya cesaret edebilirler miydi? bir düşünün bence...
linklerde verdiğim fotoğraflara dikkatle bakmanızı istiyorum. http://img.haberler.com/haber/221/erdogan-namaz-kilarken-tum-gozler-uzerindeydi-7558221_x_9065_o.jpg bir de bu var: https://i.ytimg.com/vi/HEVmMlqoQXw/hqdefault.jpg
dikkatinizi çekmiştir muhakkak. sayın cumhurbaşkanımız namaz kılarken cemaatin geri kalanı namazı bitirmiş ve bizimkini seyrediyorlar. ilk fotoğrafta ise, koca camide, kıyamda duran tek kişi bizim cumhurbaşkanımız. niye acaba? namaza mı geç kalmış, yoksa kasıtlı yapılan ve farkındalığı artırarak, 'bakın ben de namaz kılıyorum'u cümle aleme göstermeye çalışılan bir hareket mi? emin olun sebep ikincisi. zira, bu iş kasıtlı yapılmasa, bu fotoğrafların medyada yer almasına izin verir miydi sayın cumhurbaşkanı? cevabı biliyorum. 'ama ne yapsın. medya çekmiş. sansürletse miydi?' diyenler olacak. ülkemizdeki sansürün boyutlarını bir kenara bırakarak, bu soruyu soracak olanlara şu iki fotoğrafı gösteriyorum: http://www.rotahaber.com/images/haberler/erdogan_saray_da_danismanlarina_namaz_kildirirken_h543016_4587b.jpg bir diğeri de şu: http://galeri7.uludagsozluk.com/279/tayyip-erdogan-in-namaz-kilmasi_496391.jpg bu iki fotoğraf, direkt cumhurbaşkanlığı fotoğrafçısının çektiği fotolar. yani kendisinden izinsiz yayınlanması söz konusu bile değil.
tekrar soruyoruz o zaman. cumhurbaşkanının beş vakit namaz kıldığını bilmeyen mi var? niye buna ihtiyaç duyuluyor?
cevap basit. görsellik önemlidir. bu sahneler, nasıl dindar bir cumhurbaşkanımızın olduğunu tüm belleklere çıkmamacasına kazır. böyle bir insanın üzerine atılacak hangi itham onun üzerinde durur sizce? bu insanın söylediği hangi söze inanılmaz di mi?
peki bu konunun, hazrolda mektup dinlenmesiyle ne alakası var?
çok alakası var aslında.
hani içişleri bakanı efkan ala demişti ya: peygamber efendimiz gurura kapıldı ama biz kapılmayacağız.
şimdi bu fotoğraflara bakın, ardından dünkü kongredeki sahneyi gözünüzün önüne getirin ve tekrar düşünün bakalım.
bu gidiş nereye?
peki erdoğan rahatsız olmuş mudur?
bu sorunun cevabına birazdan geliriz. öncelikle epey bir geçmişe gidelim. doksanlı yıllara. tayyip erdoğan'ın, istanbul büyükşehir belediye başkanı olduğu yıllara. kendisi 1994 yılında hem de ne tesadüftür ki bir mayıs ayında, aynen şöyle demiş: ''ata'ya saygı duruşu sırasında, sap gibi ayakta durmaya gerek yok.''
şimdi, böyle bir cümle kullanmış birinin, binlerce kişinin kendisinin mektubunun okunması sırasında hazrolda beklemesinden rahatsız olmaması mümkün değil gibi görünüyor öyle değil mi?
bana nedense pek de öyleymiş gibi gelmiyor. çünkü hepimiz biliyoruz ki, artık bu ülkede, hele de akp'nin içinde, tayyip erdoğan'ın izni ve bilgisi olmadan nefes bile almak mümkün değil. yani böyle bir organizasyonu planlayan kişiler, bu hareketten tayyip erdoğan'ın rahatsız olabileceğini düşünse, bunu yapmaya cesaret edebilirler miydi? bir düşünün bence...
linklerde verdiğim fotoğraflara dikkatle bakmanızı istiyorum. http://img.haberler.com/haber/221/erdogan-namaz-kilarken-tum-gozler-uzerindeydi-7558221_x_9065_o.jpg bir de bu var: https://i.ytimg.com/vi/HEVmMlqoQXw/hqdefault.jpg
dikkatinizi çekmiştir muhakkak. sayın cumhurbaşkanımız namaz kılarken cemaatin geri kalanı namazı bitirmiş ve bizimkini seyrediyorlar. ilk fotoğrafta ise, koca camide, kıyamda duran tek kişi bizim cumhurbaşkanımız. niye acaba? namaza mı geç kalmış, yoksa kasıtlı yapılan ve farkındalığı artırarak, 'bakın ben de namaz kılıyorum'u cümle aleme göstermeye çalışılan bir hareket mi? emin olun sebep ikincisi. zira, bu iş kasıtlı yapılmasa, bu fotoğrafların medyada yer almasına izin verir miydi sayın cumhurbaşkanı? cevabı biliyorum. 'ama ne yapsın. medya çekmiş. sansürletse miydi?' diyenler olacak. ülkemizdeki sansürün boyutlarını bir kenara bırakarak, bu soruyu soracak olanlara şu iki fotoğrafı gösteriyorum: http://www.rotahaber.com/images/haberler/erdogan_saray_da_danismanlarina_namaz_kildirirken_h543016_4587b.jpg bir diğeri de şu: http://galeri7.uludagsozluk.com/279/tayyip-erdogan-in-namaz-kilmasi_496391.jpg bu iki fotoğraf, direkt cumhurbaşkanlığı fotoğrafçısının çektiği fotolar. yani kendisinden izinsiz yayınlanması söz konusu bile değil.
tekrar soruyoruz o zaman. cumhurbaşkanının beş vakit namaz kıldığını bilmeyen mi var? niye buna ihtiyaç duyuluyor?
cevap basit. görsellik önemlidir. bu sahneler, nasıl dindar bir cumhurbaşkanımızın olduğunu tüm belleklere çıkmamacasına kazır. böyle bir insanın üzerine atılacak hangi itham onun üzerinde durur sizce? bu insanın söylediği hangi söze inanılmaz di mi?
peki bu konunun, hazrolda mektup dinlenmesiyle ne alakası var?
çok alakası var aslında.
hani içişleri bakanı efkan ala demişti ya: peygamber efendimiz gurura kapıldı ama biz kapılmayacağız.
şimdi bu fotoğraflara bakın, ardından dünkü kongredeki sahneyi gözünüzün önüne getirin ve tekrar düşünün bakalım.
bu gidiş nereye?
(bkz: otoriteye saygı )
(bkz: otorite ve toplumsal düzeni sürdürme eğilimi)
ben hala eğitim bilimlerinin etkisindeyim (u:☺)
(bkz: otorite ve toplumsal düzeni sürdürme eğilimi)
ben hala eğitim bilimlerinin etkisindeyim (u:☺)
Bir delinin kuyuya attığı taşı kırk akıllının (buradan çok emin değilim) çıkaramaması durumudur.
İçlerinden bir tanesi biraz daha yalakalık yapmak için ayağa kalkıyor, diğerleri de (gbkz:hiç düşünmeden) ona uyuyor.
Değişik bir psikoloji.
İçlerinden bir tanesi biraz daha yalakalık yapmak için ayağa kalkıyor, diğerleri de (gbkz:hiç düşünmeden) ona uyuyor.
Değişik bir psikoloji.
ak parti'nin 22.05.2016 genel kurul toplantısında cumhurbaşkanımız sayın recep tayyip erdoğan'ın mektubu ayakta dinlenmiş ..
tuhaf değil mi .. tamam biz de seviyoruz da gönderdiği mektubu ayakta dinleyeceksek o zaman o canlı canlı konuşma yaptığında da oturmamak icap etmez mi ..
yani saygının bu kadarını anlamış değilim .. adamı ufaktan kutsamaya mı başladılar !!
tuhaf değil mi .. tamam biz de seviyoruz da gönderdiği mektubu ayakta dinleyeceksek o zaman o canlı canlı konuşma yaptığında da oturmamak icap etmez mi ..
yani saygının bu kadarını anlamış değilim .. adamı ufaktan kutsamaya mı başladılar !!
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?