Cengiz Numanoğlu, müzikle yakından ilgilendi, harp okulu yıllarından itibaren, uzun seneler sahnelerde trompet çalarak, caz ve dans müziği icra etti.
kendı kısısel web sıtesınde yazıyor sıırın sahıbının . bu adam kımılerıne gore monser sayılırdı o zaman kesın. senın cazla dans muzıgı ıle ne ısın var dıye. su sıırle mıllete ayar mı cekıyo anlamadım. bırak(ın) mıllete ınanc ogretmeyı bır bılgı paylasımı yapın. derınlıgınızı gorelım nesınız ne degılsınız ? mıllet kendıne muslumanım dese bır suc gayrı muslımım dese ayrı bır suc. bu dunyada allah'tan once sıze mı hesap verecek mıllet anlamadım gıttı.
hayret ki; bu insan “müslümanım” der
aklıma şu dizeleri getirmiştir:
\"Bize kâfir demiş müfti efendi
Dutalım ben ana diyem Müselman
Varıldıkta yarın divan-ı Hakk’a
İkimiz de çıkarız anda yalan.\"
Nef'i
\"Bize kâfir demiş müfti efendi
Dutalım ben ana diyem Müselman
Varıldıkta yarın divan-ı Hakk’a
İkimiz de çıkarız anda yalan.\"
Nef'i
Kimi var.. Konuşur, sözünü bilmez,
Çapaklar bürümüş, gözünü silmez,
Ceddine “maymun” der, özünü bilmez,
Yoktur.. Amelinde, Kur'ân'dan eser,
Hayret ki; bu insan “müslümanım” der...
Kiminde.. San’attır ikiyüzlülük,
Cüssesi bir nokta, cür’eti büyük.
Beyni bedeninde, yarım kilo yük,
Haçlı çöplüğünde, ne bulursa yer;
Hayret ki; bu insan “müslümanım” der...
Kimi, bilinç altı karmakarışık,
Yirmidört saati, şerle barışık.
Falcı kapısında, arar bir ışık;
Her günü, bir başka puta secdeder,
Hayret ki; bu insan “müslümanım” der.
Kimi üryan gezer, baştan aşağı,
Nefsine teslimdir, iffet kuşağı.
Şan şöhret düşkünü, zillet uşağı,
Nâmus elden gitmiş.. Ne gam, ne keder!
Hayret ki; bu insan, “müslümanım” der.
Kimi var; iblisten kurtuluş umar,
Can simidi olur, alkolle kumar.
İşine geldikçe, küfre göz yumar,
Ezanı, Kur’ân’ı, hâşâ zemmeder,
Hayret ki; bu insan, “müslümanım” der.
Kiminin yüzünde, şeytânî hatlar;
Lâf oyunlarıyla, güyâ rahatlar.
Dindara: “dîni dar”, demese çatlar,
Mü’min düşmanıdır, şeytandan beter,
Hayret ki; bu insan, “müslümanım” der.
Beş şartın ikisi; namaz ve zekât,
Ne bir kuruş verir, ne bilir rekât.
Kendine sorarsan, “dürüsttür” fakat,
O “temiz” kalbinde, nice fitneler,
Hayret ki; bu insan, “müslümanım” der.
Cengiz Numanoğlu
Çapaklar bürümüş, gözünü silmez,
Ceddine “maymun” der, özünü bilmez,
Yoktur.. Amelinde, Kur'ân'dan eser,
Hayret ki; bu insan “müslümanım” der...
Kiminde.. San’attır ikiyüzlülük,
Cüssesi bir nokta, cür’eti büyük.
Beyni bedeninde, yarım kilo yük,
Haçlı çöplüğünde, ne bulursa yer;
Hayret ki; bu insan “müslümanım” der...
Kimi, bilinç altı karmakarışık,
Yirmidört saati, şerle barışık.
Falcı kapısında, arar bir ışık;
Her günü, bir başka puta secdeder,
Hayret ki; bu insan “müslümanım” der.
Kimi üryan gezer, baştan aşağı,
Nefsine teslimdir, iffet kuşağı.
Şan şöhret düşkünü, zillet uşağı,
Nâmus elden gitmiş.. Ne gam, ne keder!
Hayret ki; bu insan, “müslümanım” der.
Kimi var; iblisten kurtuluş umar,
Can simidi olur, alkolle kumar.
İşine geldikçe, küfre göz yumar,
Ezanı, Kur’ân’ı, hâşâ zemmeder,
Hayret ki; bu insan, “müslümanım” der.
Kiminin yüzünde, şeytânî hatlar;
Lâf oyunlarıyla, güyâ rahatlar.
Dindara: “dîni dar”, demese çatlar,
Mü’min düşmanıdır, şeytandan beter,
Hayret ki; bu insan, “müslümanım” der.
Beş şartın ikisi; namaz ve zekât,
Ne bir kuruş verir, ne bilir rekât.
Kendine sorarsan, “dürüsttür” fakat,
O “temiz” kalbinde, nice fitneler,
Hayret ki; bu insan, “müslümanım” der.
Cengiz Numanoğlu
Çevremde vardı bir iki tane bu tarz insanlardan. Onu yapma onu söyleme bu yanlış ben seni uyarmak zorundayım vb. Buraya kadar tamam fakat sen bana bunları söyleyeceksen önce kendine bak her bir haltı yedikten sonra sen kimsin ki beni uyaracaksın. Zaten sen uyarma beni.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?