statue : heykel
her gün bir ingilizce kelime
curtain : perde
avrupa tahsilini tamamlamış bir ingilizce öğretmeni olarak sizlere yardımcı olmaktan onu duyacağım etkinliktir efenim.
ilk kelimemiz: chicken
öbeksel olarak: cihcken translation= tavuk döner
ilk kelimemiz: chicken
öbeksel olarak: cihcken translation= tavuk döner
rainbow: (gbkz:gökkuşağı)
arise (ortaya çıkmak) arose arisen
be (olmak) was/were been
bear (dayanmak,doğurmak) bore borne
begin (başlamak) began begun
bite (ısırmak) bit bitten/bit
blow (esmek,üflemek) blew blown
break (kırmak) broke broken
bring (getirmek) brought brought
buy (satın almak) bought bought
catch (yakalamak) caught caught
choose (seçmek) chose chosen
come (gelmek) came come
creep (sürünmek) crept crept
dive (*suya* dalmak) dived/dove dived
do (yapmak) did done
drag (sürüklemek) dragged dragged
draw (çizmek) drew drawn
dream (düş kurmak) dreamed/dreamt dreamt
drink (içmek) drank drunk
drive (*araç* sürmek) drove driven
drown (*suda* boğulmak) drowned drowned
eat (*yemek* yemek) ate eaten
fall (düşmek) fell fallen
fight (dövüşmek) fought fought
fly (uçmak) flew flown
forget (unutmak) forgot forgotten
forgive (affetmek) forgave forgiven
freeze (donmak) froze frozen
get (almak,ele geçirmek vb.) got got/gotten
give (vermek) gave given
go (gitmek) went gone
grow (büyümek) grew grown
hang (asmak) hung hung
hide (saklamak,gizlemek) hid hidden
know (bilmek) knew known
lay (yaymak,sermek) laid laid
lead (yönetmek, yönlendirmek) led led
lie (yalan söylemek, uzanmak) lay lain
light (aydınlatmak) lit lit
lose (kaybetmek) lost lost
prove (kanıtlamak) proved proved/proven
ride (*ata/araca* binmek) rode ridden
ring (*zil,telefon vb* çalmak) rang rung
rise (çıkmak, yükselmek) rose risen
run (koşmak) ran run
see (görmek) saw seen
seek (araştırmak) sought sought
set (kurmak, hazırlamak) set set
shake (çalkalamak) shook shaken
sing (şarkı söylemek) sang sung
sink (batmak) sank sunk
sit (oturmak) sat sat
speak (konuşmak) spoke spoken
spring (sıçramak, fırlamak) sprang sprung
steal (çalmak, aşırmak) stole stolen
sting (sokmak, batırmak) stung stung
strike (vurmak, çarpmak) struck struck
swear (yemin etmek,küfretmek) swore sworn
swim (*suda* yüzmek) swam swum
swing (sallanmak, sallamak) swung swung
take (almak, götürmek) took taken
tear (yırtmak) tore torn
tell (söylemek) told told
throw (atmak, fırlatmak) threw thrown
use (kullanmak) used used
wake (uyanmak, uyandırmak) woke/waked woke/woken/waked
wear (giymek) wore worn
write (yazmak) wrote written
be (olmak) was/were been
bear (dayanmak,doğurmak) bore borne
begin (başlamak) began begun
bite (ısırmak) bit bitten/bit
blow (esmek,üflemek) blew blown
break (kırmak) broke broken
bring (getirmek) brought brought
buy (satın almak) bought bought
catch (yakalamak) caught caught
choose (seçmek) chose chosen
come (gelmek) came come
creep (sürünmek) crept crept
dive (*suya* dalmak) dived/dove dived
do (yapmak) did done
drag (sürüklemek) dragged dragged
draw (çizmek) drew drawn
dream (düş kurmak) dreamed/dreamt dreamt
drink (içmek) drank drunk
drive (*araç* sürmek) drove driven
drown (*suda* boğulmak) drowned drowned
eat (*yemek* yemek) ate eaten
fall (düşmek) fell fallen
fight (dövüşmek) fought fought
fly (uçmak) flew flown
forget (unutmak) forgot forgotten
forgive (affetmek) forgave forgiven
freeze (donmak) froze frozen
get (almak,ele geçirmek vb.) got got/gotten
give (vermek) gave given
go (gitmek) went gone
grow (büyümek) grew grown
hang (asmak) hung hung
hide (saklamak,gizlemek) hid hidden
know (bilmek) knew known
lay (yaymak,sermek) laid laid
lead (yönetmek, yönlendirmek) led led
lie (yalan söylemek, uzanmak) lay lain
light (aydınlatmak) lit lit
lose (kaybetmek) lost lost
prove (kanıtlamak) proved proved/proven
ride (*ata/araca* binmek) rode ridden
ring (*zil,telefon vb* çalmak) rang rung
rise (çıkmak, yükselmek) rose risen
run (koşmak) ran run
see (görmek) saw seen
seek (araştırmak) sought sought
set (kurmak, hazırlamak) set set
shake (çalkalamak) shook shaken
sing (şarkı söylemek) sang sung
sink (batmak) sank sunk
sit (oturmak) sat sat
speak (konuşmak) spoke spoken
spring (sıçramak, fırlamak) sprang sprung
steal (çalmak, aşırmak) stole stolen
sting (sokmak, batırmak) stung stung
strike (vurmak, çarpmak) struck struck
swear (yemin etmek,küfretmek) swore sworn
swim (*suda* yüzmek) swam swum
swing (sallanmak, sallamak) swung swung
take (almak, götürmek) took taken
tear (yırtmak) tore torn
tell (söylemek) told told
throw (atmak, fırlatmak) threw thrown
use (kullanmak) used used
wake (uyanmak, uyandırmak) woke/waked woke/woken/waked
wear (giymek) wore worn
write (yazmak) wrote written
autumn-son bahar, güz
winter-kış
summer-yaz
sipring- ilk bahar
winter-kış
summer-yaz
sipring- ilk bahar
zafer- victory
Piss - işemek
yoghurt : yoğurt
coffee : kahve
brother : birader
coffee : kahve
brother : birader
congratulations - tebrikler
because- çünkü
Cause: neden, sebep
neden ingilizce, anlatsana
anchor: demir atmak.
repellent: iğrenç.
torch: meşale
in vain: boşuna, boş yere.
tremendous: muazzam.
domain: etki alanı
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?