#memursozluk
nedense bugün biraz internet pazarlamacısı gibi olduk ama olsun tadındaki anketlerden biridir. Ağustos 2017 itibariyle en fazla vakit harcadığı, günlük belli sıklıkla uğradığı web sayfalarını ifade eder.
benim için en başta cg society gelir. 3d çalışmalar, sanatçılar ve onların galerilerini incelemek keyifli oluyor. yine dribbble farklı tasarımları ve işleri bulabiliyorsunuz. giphy de candır. yine dafont, transfermarkt, google görseller sık sık baktığım yerler.
benim için en başta cg society gelir. 3d çalışmalar, sanatçılar ve onların galerilerini incelemek keyifli oluyor. yine dribbble farklı tasarımları ve işleri bulabiliyorsunuz. giphy de candır. yine dafont, transfermarkt, google görseller sık sık baktığım yerler.
facebook'ta en sevdiğim sanat sayfası. çok kaliteli ve güzel paylaşımları var, seçkileri var. sözlüğümüze davet ettim zaman kısıtı olduğunu belirtti ama ilerleyen zaman için açık kapı bıraktı. belki gelir bir gün. bir hayal gerçek olur. imoga sanat
ilk defa denk geldiğim bir sosyal ağ. hashtag listeliyor. tabi sözlüğümüzün de bugüne kadar ki hashtag koleksiyonunu görebilirsiniz. hatta birçok yazarımızın takma ismine yönelik aynı durum söz konusu. göz atabilirsiniz.
mesela memursözlük için bir liste:
#memursozluk
burada da cayisallama var:
#cayisallama
mesela memursözlük için bir liste:
#memursozluk
burada da cayisallama var:
#cayisallama
Biraz çılgın bir yazar. Ama öyle içten öyle samimi ki. Anlaşamadığımız noktalar var mı? Var evet. Ama anlaştığımız noktalar da var fazlasıyla. Zaten herkesle her konuda anlaşılsaydı farklılıklarımız olmasaydı nasıl oluşurdu benliğimiz, bizi biz yapan şeyler.
Her neyse. Seviyorum bu kızı. :)
Her neyse. Seviyorum bu kızı. :)
Sevilmeyen yazarı kaşı gözü yüzünden değil fikirlerini yakın bulmadığım, görüşlerine katılmadığım için, hayat felsefesi, üslubu, yazım şekli bana hitap etmediği için "sevmediğimden" pek yapmadığım eylemdir.
Düşüncesini sevmiyorsan neyini seveceksin, çok pardon da.
Düşüncesini sevmiyorsan neyini seveceksin, çok pardon da.
daha 23 yaşındaki ece çiftçi'nin ilham verici projesi ve başarısı. dünyada olan biten bir yana, güzel işler yapan insanlar da çıkıyor. alıntıdır, şöyle buyrun:
Yaşıtlarının bir çoğu kafasını elindeki telefondan kaldırmadığı bir zamanda bir projeyi hayata geçirmiş ki, haberiniz yoksa bu projeden - benim gibi - şaşırıp kalırsınız.
Ben de bugün gazetede okudum, Bu kız, 23 yaşındaki bu gencecik kızımız, Türkiye'yi G-20 (Yani Gelişmiş 20 Ülke) toplantılarının Girls20 bölümünde temsil edecek.
Ne yapmış peki bu kız?
SOSYALBEN diye bir platform kurmuş.
Annesi Öğretmen, babası Avukat, varlıklı bir aile değil. ENKA'da okumuş, hayalleri müthişmiş.
Okullarına bir gün Amerika'dan bir profesör gelmiş, Nepal'de ki Sivil Toplum olaylarını anlatmış, o gün karar vermiş, daha lisede " Ben de birilerinin hayatına dokunmalıyım " demiş.
Ve o hayallerine ulaşmak için çalışmaya başlamış, daha 14 yaşındayken, yaşıtları denize, havuza, tatile giderken o kalkmış Şanlıurfa'nın Suriye sınırına yakın bir gençlik merkezinde 250 öğrenciyle çalışmaya gitmiş.
Resim, müzik, dans, fotoğrafçılık gibi atölyelerde aktiviteler düzenlemişler.
Sonra, vazgeçmemiş, tam 3 sene her yaz tatilinde kalkmış aynı yere gitmiş ve bu arada LİSEYİ bitirmiş, dikkatinizi çekerim, şimdiye kadar yaptığı her şeyi Lisedeyken yapmış ve sonunda ne okuyacağına karar vermiş...
SOSYOLOJİ ...
Sonra Bahçeşehir Üniversitesi ve Sosyalben projesini hayata geçirmeye başlamış.
Tabi en önemli sorun MADDİ, bunun içinde çalışmalara başlamış. TV8 de ki " Bir Fikrin mi var " yarışmasında birinci olunca adı duyulmaya başlamış, yardımlar artmaya başlamış.
Sürekli neler yapabilirimi düşünmeye başlamış, çok yağmur yağan bir kış ŞEMSİYE üretmişler. Ve demişler ki ..
“Bu şemsiyeler farklı! Bunlar hem sizin ıslanmanızı engelliyor hem de çoook uzaklardaki çocukların ıslanmasını engelliyor!”
Müthiş bir sosyal medya çalışması, şemsiyeyi alan herkesin altında fotoğrafını çekerek, “O da SosyalBen'im!” diye bir slogan üretmişler.
O kadar çok şemsiye satmışlar ki, Afrika'ya Zambiya'ya gidip bu paralar ile oradaki çocuklara destek olmuşlar.
Şimdi, BAKIN burası gerçekten çok önemli...
Yaptıkları duyuldukça bir çok üniversiteden, kurumlardan ödüller almaya başlamış. Harvard ve Oxford Üniversitelerine başvurmuş önce, kabul de edilmiş ...
AMA sonra bakmış ki, onu mutlu eden şey SAHA, Üniversite değil, gitmemiş, Sosyalben'e ağılrık vermiş.
Tibet, Kamboçya, Moğolistan, Karadağ falan derken ...
Bakın bugün Sosyalben 7-13 yaş aralığında, dezavantajlı bölgelerde yaşayan çocuklara Dans, Spor, Drama, Müzik ve benzeri eğitimler götüren Türkiye'de 350 Gönüllü ile, 54 ilde faaliyet gösteren bir çok ülkede çocuklara etkinlikler düzenleyen bir platform haline gelmiş.
23 yaşında bir kız ve 14 yaşındayken kurduğu hayalin geldiği nokta.
Eminim bu kadar güzel ve başarılı bir gencin hayat hikayesini sizler de arkadaşlarınıza duyuracaksınız.
Okuyan BİR TANECİK genç çocuğumuz bile bunun üstüne bugün bir HAYAL kursa fena mı olur....
sosyalben vakfı
Yaşıtlarının bir çoğu kafasını elindeki telefondan kaldırmadığı bir zamanda bir projeyi hayata geçirmiş ki, haberiniz yoksa bu projeden - benim gibi - şaşırıp kalırsınız.
Ben de bugün gazetede okudum, Bu kız, 23 yaşındaki bu gencecik kızımız, Türkiye'yi G-20 (Yani Gelişmiş 20 Ülke) toplantılarının Girls20 bölümünde temsil edecek.
Ne yapmış peki bu kız?
SOSYALBEN diye bir platform kurmuş.
Annesi Öğretmen, babası Avukat, varlıklı bir aile değil. ENKA'da okumuş, hayalleri müthişmiş.
Okullarına bir gün Amerika'dan bir profesör gelmiş, Nepal'de ki Sivil Toplum olaylarını anlatmış, o gün karar vermiş, daha lisede " Ben de birilerinin hayatına dokunmalıyım " demiş.
Ve o hayallerine ulaşmak için çalışmaya başlamış, daha 14 yaşındayken, yaşıtları denize, havuza, tatile giderken o kalkmış Şanlıurfa'nın Suriye sınırına yakın bir gençlik merkezinde 250 öğrenciyle çalışmaya gitmiş.
Resim, müzik, dans, fotoğrafçılık gibi atölyelerde aktiviteler düzenlemişler.
Sonra, vazgeçmemiş, tam 3 sene her yaz tatilinde kalkmış aynı yere gitmiş ve bu arada LİSEYİ bitirmiş, dikkatinizi çekerim, şimdiye kadar yaptığı her şeyi Lisedeyken yapmış ve sonunda ne okuyacağına karar vermiş...
SOSYOLOJİ ...
Sonra Bahçeşehir Üniversitesi ve Sosyalben projesini hayata geçirmeye başlamış.
Tabi en önemli sorun MADDİ, bunun içinde çalışmalara başlamış. TV8 de ki " Bir Fikrin mi var " yarışmasında birinci olunca adı duyulmaya başlamış, yardımlar artmaya başlamış.
Sürekli neler yapabilirimi düşünmeye başlamış, çok yağmur yağan bir kış ŞEMSİYE üretmişler. Ve demişler ki ..
“Bu şemsiyeler farklı! Bunlar hem sizin ıslanmanızı engelliyor hem de çoook uzaklardaki çocukların ıslanmasını engelliyor!”
Müthiş bir sosyal medya çalışması, şemsiyeyi alan herkesin altında fotoğrafını çekerek, “O da SosyalBen'im!” diye bir slogan üretmişler.
O kadar çok şemsiye satmışlar ki, Afrika'ya Zambiya'ya gidip bu paralar ile oradaki çocuklara destek olmuşlar.
Şimdi, BAKIN burası gerçekten çok önemli...
Yaptıkları duyuldukça bir çok üniversiteden, kurumlardan ödüller almaya başlamış. Harvard ve Oxford Üniversitelerine başvurmuş önce, kabul de edilmiş ...
AMA sonra bakmış ki, onu mutlu eden şey SAHA, Üniversite değil, gitmemiş, Sosyalben'e ağılrık vermiş.
Tibet, Kamboçya, Moğolistan, Karadağ falan derken ...
Bakın bugün Sosyalben 7-13 yaş aralığında, dezavantajlı bölgelerde yaşayan çocuklara Dans, Spor, Drama, Müzik ve benzeri eğitimler götüren Türkiye'de 350 Gönüllü ile, 54 ilde faaliyet gösteren bir çok ülkede çocuklara etkinlikler düzenleyen bir platform haline gelmiş.
23 yaşında bir kız ve 14 yaşındayken kurduğu hayalin geldiği nokta.
Eminim bu kadar güzel ve başarılı bir gencin hayat hikayesini sizler de arkadaşlarınıza duyuracaksınız.
Okuyan BİR TANECİK genç çocuğumuz bile bunun üstüne bugün bir HAYAL kursa fena mı olur....
sosyalben vakfı
kendi halinde, öylesine duran ve 2 cm bile olmayan ottur. Hatta görmeyiz onu, bilmeyiz onu... yok gibidir. ama öyle bir var ki...
bugün balkonda bir eşek arasına denk geldim. bir şekilde uçamıyordu, kanatları sağlam görünse de, yorgun gibiydi. ayak altında ezilmesin diye aldım incir ağacının toprağına bıraktım. bir bir yürümeye başladı. sonra bir duraksadı ve küçücük bir ota o ince ayakları ile tırmanmaya başladı sallanarak. o zamana kadar orada bir ot olduğunu bile bilmiyordum. sonra hiçbir şekilde uçamayacağını düşündüğüm arı, yaylandı ve uçtu. özgürlüğünün yörüngesinde gözden kayboldu... Arıların doğanın dengesi için ne kadar önemli olduğunu az çok bilirsiniz ve buna o küçücük ot vesile oldu, sandalyeden oturup baktığımda görünmeyen, basıp geçtiğimiz... sadece öylece durarak dünyaya eşsiz bir katkıda bulundu...
bugün balkonda bir eşek arasına denk geldim. bir şekilde uçamıyordu, kanatları sağlam görünse de, yorgun gibiydi. ayak altında ezilmesin diye aldım incir ağacının toprağına bıraktım. bir bir yürümeye başladı. sonra bir duraksadı ve küçücük bir ota o ince ayakları ile tırmanmaya başladı sallanarak. o zamana kadar orada bir ot olduğunu bile bilmiyordum. sonra hiçbir şekilde uçamayacağını düşündüğüm arı, yaylandı ve uçtu. özgürlüğünün yörüngesinde gözden kayboldu... Arıların doğanın dengesi için ne kadar önemli olduğunu az çok bilirsiniz ve buna o küçücük ot vesile oldu, sandalyeden oturup baktığımda görünmeyen, basıp geçtiğimiz... sadece öylece durarak dünyaya eşsiz bir katkıda bulundu...
2 temmuz 2017.
çok istersek harbiden olandır. heyecanlandım yalan yok. herkesi bekleriz.
çok istersek harbiden olandır. heyecanlandım yalan yok. herkesi bekleriz.
yeni yazılıma geçilmesi ile zaten çok önceden başlamıştır. "kalite" dediğimiz şey korunmalı. 3-4 sene içerisinde aynı çizgi korunursa çok iyi yerlerde olacak. diğer sözlüklere ayak uydurmasın, farklı bir çizgisi olsun. herkes mercedes olmak zorunda değil bmw olmakta güzel.
sözlüğe zaman tanıyın, güzel şeyler bir anda olmaz. öss öğrencisi moduna sokmayıın. sadece tadını çıkarın ve aile çay bahçesine yeni kaydıraklar yapalım.
cayisallama'nın büyük emeği için de gönülden teşekkür ederim.
sözlüğe zaman tanıyın, güzel şeyler bir anda olmaz. öss öğrencisi moduna sokmayıın. sadece tadını çıkarın ve aile çay bahçesine yeni kaydıraklar yapalım.
cayisallama'nın büyük emeği için de gönülden teşekkür ederim.
"bir gün en güzel güne uyanabilmek için,
diğer tüm günleri güzel yaşamak gerekir."
diğer tüm günleri güzel yaşamak gerekir."
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?