28 saat yatabilme yeteneğine sahip bir insan evladı olarak bunu bir başarı sayabilirim
memur sözlük yazarlarının eften püften başarıları
şimdi pek bişe gelmiyor aklıma ama küçükken top sektirme olayında 700 küsür sektirmiştim.
Bilgi yarışmasında 1. Olmuştum ey gidi.
Oksijensiz kaldığımda sanırım güçleniyorum. Otobüs penceresi açmak. (u:hihaho)
gece vakti çay içmeme rağmen rahatça uyumak.
yanımda duran birini dinlerken aynı zamanda karşımdaki kişiyi de dinleyebiliyorum.
her zaman değil. dikkatimi vererek dinlediğim bir kişi varsa da yapamıyorum. genelde yüzeysel sohbetlerde oluyor.
her zaman değil. dikkatimi vererek dinlediğim bir kişi varsa da yapamıyorum. genelde yüzeysel sohbetlerde oluyor.
bu gün istanbuldan ankaraya otobüsle 10 saate yakın bir sürede geldim. Trafik, otobanda tıkanıklık, saçma sapan yol yapım çalışmaları falan.
ankarayı bilen bilir. Saat 23,55 ten sonra aşti (ankara şehirler arası otogarı)den bir yere toplu taşıma bulmak imkansız. yok yani bildiğin. Eve gideceksen taksiye binmek mecburiyetindesin. Gerçi yürüyerekte gidebilirsin oda sana kalmış artık.
Bunların dışında ankarada ki bi kaç bölgeye servis var, şehir içi servis diye geçiyor. Bir saatte bir kalkıyor ve sadece merkez yerlere. Örneğin istanbul abrupa yakası için düşünürseniz beşiktaş, aksaray, sefaköy buralara var. Ben arnavutköye gidecem deseniz, sarıyere gidecem deseniz yok öyle bir dünya. Taksi mecburi.
Neyse servis geldi. Bi ton insan koşuşturarak bindi. En sonu bekledim. Millet bindikten sonra bende bindim. İçeriye bağırdım
arkadaşlar cebeci tarafına gidecek varsa taksi yi bölüşelim. deyip indim aşağıya.
bi kaç kişi indi. sadece dört kişi bindik. İçlerine evi en uzak olan bendim. Parayı ben toplayayım dedim. Kişi başı on tl alım. ben eve geldiğimde taksimetrede 34 tl yazıyordu. Yani o kadar yolu 4 tl ye geldim.
taksiciye sordum araç senin mi şoför müsün diye. şoförüm dedi.
adam nasiplensin diye 40 tl verdim. gitti.
bende eve gelip bu başarımı sizlerle paylaşmak istedim.
ankarayı bilen bilir. Saat 23,55 ten sonra aşti (ankara şehirler arası otogarı)den bir yere toplu taşıma bulmak imkansız. yok yani bildiğin. Eve gideceksen taksiye binmek mecburiyetindesin. Gerçi yürüyerekte gidebilirsin oda sana kalmış artık.
Bunların dışında ankarada ki bi kaç bölgeye servis var, şehir içi servis diye geçiyor. Bir saatte bir kalkıyor ve sadece merkez yerlere. Örneğin istanbul abrupa yakası için düşünürseniz beşiktaş, aksaray, sefaköy buralara var. Ben arnavutköye gidecem deseniz, sarıyere gidecem deseniz yok öyle bir dünya. Taksi mecburi.
Neyse servis geldi. Bi ton insan koşuşturarak bindi. En sonu bekledim. Millet bindikten sonra bende bindim. İçeriye bağırdım
arkadaşlar cebeci tarafına gidecek varsa taksi yi bölüşelim. deyip indim aşağıya.
bi kaç kişi indi. sadece dört kişi bindik. İçlerine evi en uzak olan bendim. Parayı ben toplayayım dedim. Kişi başı on tl alım. ben eve geldiğimde taksimetrede 34 tl yazıyordu. Yani o kadar yolu 4 tl ye geldim.
taksiciye sordum araç senin mi şoför müsün diye. şoförüm dedi.
adam nasiplensin diye 40 tl verdim. gitti.
bende eve gelip bu başarımı sizlerle paylaşmak istedim.
öğle sıcağında otobüs gelene kadar beklemeye dayanmak.
bu bir başarı sayılır mı bilmiyorum ama;
ilkokulda ki duvar gazetesinin sorumlusuydum. Ben ne istesem okul onu okuyordu.
ilkokulda ki duvar gazetesinin sorumlusuydum. Ben ne istesem okul onu okuyordu.
Bireysel değil ama takım olarak ilk okulda birinci olmuştuk.
Çok güzel bir duyguydu.
Çok güzel bir duyguydu.
kpss yi ilk girişte kazanıp atanmak.
bu başarının çok eften püften olacağını sanmıyorum ama bir danayı kesip kuşbaşı kuşbaşı doğraya biliyorum. Bu işlevi de çok uzun bir süre geçmeden yapıyorum.
Bir kilo baklavayı bekleme yapmadan götürebilirim.
ne yani sadece 1 kilocuk mu :)) peki ya tepsi :)
;)
oklava ile yufka açmayı öğrendim ☺
İlkokulda futbol maçlarında kaptandım. Tüm frikik ve penaltılari ben kullanıyordum. Bir ara Abartıp ben teknik direktörüm deyip kenardan maç yönettim. :)
Not: köy okulu olduğu için okulda toplam 60 öğrenci vardı. Birleştirilmiş sınıf 4. Ve 5. Sınıf aynı derslikte idik. Ayrıca sınıf başkanıydım. 6. Sınıfa istanbul da başladım topraktan betona geçince midir bilmem özgüvenim kayboldu. Sessiz sedasız bir adama dönüştüm.
Bu yüzden sevmiyorum betonları inşaatları galiba. Toprak ve ağaç görünce kendime geliyorum.
Not: köy okulu olduğu için okulda toplam 60 öğrenci vardı. Birleştirilmiş sınıf 4. Ve 5. Sınıf aynı derslikte idik. Ayrıca sınıf başkanıydım. 6. Sınıfa istanbul da başladım topraktan betona geçince midir bilmem özgüvenim kayboldu. Sessiz sedasız bir adama dönüştüm.
Bu yüzden sevmiyorum betonları inşaatları galiba. Toprak ve ağaç görünce kendime geliyorum.
Otobüs penceresi açabiliyorum. Alkışları şu köşede alayım.
Geçen sene de aynı şeyi yazdığımdan kendimi tebrik ediyorum
Hesap makinesi ile leblebi yazabilirim.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?