şöyle bir yazı derledim. reklam yapıyor dememeniz için yazıyı buraya da yapıştırıyorum. düşüncelerinizi iletebilirsiniz.
http://khantura.blogspot.com.tr/2017/07/gecmisten-gelecege-tahminler.html
Merhaba bugün 17 Temmuz 2017. Size gelecekten bahsetmek ümidimdi fakat biraz geçmişten bahsedip, gelecek için yapacağım tahminlere bir nevi referans vereceğim. Geçmişte gerçekleşen olaylar olduğu için tabii ki bunları önceden tahmin ettiğime dair hiçbir kanıt olmayacak elimde ama olaylara binaen aklımda kalanları mümkün olduğunca sizlere aktarmaya çalışacağım.
Bu yaşadıklarım benim doğal gelişimimin bir sonucu. Halen öğretilebilir olması ve insanların anlayıp değer vermesi konusunda çalışmaktayım. Hadi başlayalım.
Yıl 2004. Başarılı bir öğrenci olarak İlköğretimin 7. Sınıfına devam etmekteyim. Zaten daha sonra not ortalaması olarak ortalarda gözükmesem de o seneki OKS sınavında okul birincisi olarak kendimi göstermiş olacağım fakat konumuz bu değil.
Okulun fen ve teknoloji kolundayım. O zamanlar şehrimizde birçok insan sobayla ısınıyor. Kalorifer sistemleri ise kömür kazanlı. Şehre henüz doğalgaz gelmemiş.
O yıllarda biogaz adlı yakıtın olduğu ve yanabilirliği konuşuluyor sadece. Kimsenin aklına tesisleştirmek, bu neredeyse bedava enerjiden fayda sağlamak gelmiyor. Ben de bilime aşık bir çocuk olarak, hocalarıma bununla ilgili bir proje yapabileceğimi söylüyorum. Yapacağım basit bir prototipin dahi kıymet bilen ellerin teşvikleri ile devasa tesislere dönüşebileceğini hayal ediyorum.
Elimden geldiğince sadece yanabilirliği ve depolama kolaylığını göstermek için yoğurt kovası, akvaryum hortumu ve o hortumlara ait vanalarla hazırladığım düzeneğe, tükenmez kalem ucundan bir nevi pürmüz yapıyorum. Ne problemi çıkıyor dersiniz? Tezek yok
Şehirde yaşıyorum ve çocuk aklımla tanıdığım kimseden bana tezek temin etmesini isteyemiyorum. Fen bilimleri hocalarımız sadece dinlemekle kalıyor, neden bizim faaliyetlerimize katıldığını bile anlamadığım Fransızca hocam: “Yalçın gerçekten bok gibi bir deney bulmuşsun.” diyerek kelime oyunu yaptığını düşünüp gülerek benimle dalga geçiyor. Şu an biogazdan verim elde edenler ortada, hala büyük çapta faydalanılabilecek bir tesis yok. 2004 – 2017. 13 sene geçmiş ve durum bu şekilde.
Şimdi başka bir konuya değinmek istiyorum. Biogaz konusundan bahsedip buraya atlamak belki de her konuda fikri olup, hiçbir şey yapmayan kişi izlenimi uyandıracak ama amacım sadece yaptığım öngörülere ve dünyada gelinen noktalara ışık tutmak. Devam ediyorum.
Yıl 2008. O sıralar güçlü bir ülke miyiz, değil miyiz bunun hararetli tartışmaları dönüyor. Televizyonlarda ekonomi programları çok sık takip edilir halde. Ortada bir sorun yok. Dolar 1.20 TL düzeylerinde. Fakat gündemi takip edip, ekonomi haberlerini dinlerken bir şeyler seziyorum. Ne kadar saçma gelse de (bahsi geçen durumu anlattığım yeri de tarif edeceğim) okul dönüşü içinde olduğumuz minibüs şehrin otogarına yaklaştığı sıralarda şu şekilde bir ifade kullanıyorum: “Keşke elimde bir miktar para olsa. Ne kadar olduğunun önemi yok. Çok yakın zamanda dolar 1.20 seviyelerinden belki 30 belki 40 kuruş belki de daha fazla yükselecek. Düşünsenize elinde para olan zenginlerin bu şekilde bir artışa yatırım yaptıklarını. Servetlerine servet katarlar.”
Piyasadaki dengesiz ve tedirgin duruş patlak veriyor. Dolar 10 gün içerisinde 1.70 seviyelerine tırmanıyor. Ülkedeki bazı yatırımcılar bunu sezip çoktan yatırım yapmış ve kar elde etmiş oluyorlar. Nasıl tahmin ettiğimi sorsanız şimdi dahi anlatamam. Ama hala her konuda hislerime güvenirim.
Evde açık olan televizyondan, yolda yürürken insanların konuştukları konulara kadar birçok konuyu dinler, özümser ve sonuç elde etmeye çalışırım. Bugünlük bu alışkanlıklarım ve hislerim sonucu vardığım bu iki sonucu anlatmak istedim. Zamanla diğer öngörülerimi de anlatacağım.
Khantura
memur sözlük yazarlarının öngörüleri
muhtemelen 2017 yılını da yalnız geçireceğim.
not:güzel bir başlık ve muhteşem bir entryden sonra benim ki olmadı sanki!
not:güzel bir başlık ve muhteşem bir entryden sonra benim ki olmadı sanki!
Kendimce en çok mürekkep yaladığım alandan öngörü yapayım. Türkiye ekonomisi.
Bu yılın ikinci yarısı ve özellikle 2018 ilk yarısı gidişat hayra alamet değil.
1.Bütçeden başlayalım. Akpnin kemal derviş programına sadık kalarak ali babacan ekolü ile başardığı en önemli iktisadi başarı, kamu borçlarını özel sektöre taşımak oldu. Ab ile yürütülen iyi iliskiler, temel hak ve hurriyetlerde sağlanan demokratik adımlar ilk yıllarda yabancı yatırımcının da ilgisini çekti ve döviz girişleri ile yıllarca kurlar düşük kaldı istihdam arttı. Şirketler düşük kurlarla yurtdışından ya da türk bankalarından döviz borçlandı. Fakat sonraları ab ile iliskiler bozulmaya başladı. (sakın ama onlarda terore destek veriyor, bizi bekletiyorlar falan demeyin. Bu sözlükte bile muhafazakar bir yazar zinayı bile serbest bıraktık zamanında diyor. Ab için onu yaptıysan bugün miting yaptirmiyorlar diye vaz gecmezsin ab ile iyi ilişkilerden.)
Döviz girişleri azaldı kur yükseldi özel sektör dara girdi. Öyle olunca devlet elini taşın altına koydu ve bütçe yani akp 'nin 15 yıllık iktidarının en büyük başarısı alarm vermeye çoktan başladı. Bu arada özel sektörün durumunu da açıklamış olduk. Devletten destek bekliyorlar döviz borçları yüzünden.
2.Sgknin durumu burada (bkz: #59832)
Ciddi sorunlar var. Daha çok eski hükümetlerin emeklilik politikaları kaynaklı ama yetki merkeziyetcilği halkın gözünde sorumluluğu da merkezilestirdi.
3. Konut sektoru: istanbul da müteahhitlerin aglakligi bu ara dünyanın su sorununu çözecek cinsten. Ama muhtemelen konut alana destek programı gibi bir şeylerle burası canlı tutulur. Sebep malum. Gayrimenkul ülkeye uzun vadede yapıcı katki sağlamıyor ama büyüdükçe diğer sektörlere azda olsa hızlı etki ediyor.
4. Ama borsa yukseliyor diyenleri duyar gibiyim (bkz: #56967) yapay çünkü borsa ekonomiyi değil 10 bilemediniz 20 tane şirketi temsil ediyor.
5. İşsizlik(bkz: #53759) gençler iş beğenmiyor sözü lafu guzaf.
Hiç mi iyi birşey yok. Var. Askeri teknolojide atılan adimlar, bioteknolojik ilaç alanında atılan adimlar, hes hariç yenilenebilen enerji adımları vs. var ama para bulamıyoruz. Para akiyorken binalara aktardık simdi yüksekten borclaniyoruz, projeler feasibiletisini yitiriyor.
Sonuç: zor bir dönem bekliyor. Çok zor. Yıllardır kriz tellallığı yapıyorlar bakın bir şey olmadı diyenleriniz var ise aslında ekonomide kötü şeyler oldu ama suçu hep basklarinda arıyoruz.
Bu yılın ikinci yarısı ve özellikle 2018 ilk yarısı gidişat hayra alamet değil.
1.Bütçeden başlayalım. Akpnin kemal derviş programına sadık kalarak ali babacan ekolü ile başardığı en önemli iktisadi başarı, kamu borçlarını özel sektöre taşımak oldu. Ab ile yürütülen iyi iliskiler, temel hak ve hurriyetlerde sağlanan demokratik adımlar ilk yıllarda yabancı yatırımcının da ilgisini çekti ve döviz girişleri ile yıllarca kurlar düşük kaldı istihdam arttı. Şirketler düşük kurlarla yurtdışından ya da türk bankalarından döviz borçlandı. Fakat sonraları ab ile iliskiler bozulmaya başladı. (sakın ama onlarda terore destek veriyor, bizi bekletiyorlar falan demeyin. Bu sözlükte bile muhafazakar bir yazar zinayı bile serbest bıraktık zamanında diyor. Ab için onu yaptıysan bugün miting yaptirmiyorlar diye vaz gecmezsin ab ile iyi ilişkilerden.)
Döviz girişleri azaldı kur yükseldi özel sektör dara girdi. Öyle olunca devlet elini taşın altına koydu ve bütçe yani akp 'nin 15 yıllık iktidarının en büyük başarısı alarm vermeye çoktan başladı. Bu arada özel sektörün durumunu da açıklamış olduk. Devletten destek bekliyorlar döviz borçları yüzünden.
2.Sgknin durumu burada (bkz: #59832)
Ciddi sorunlar var. Daha çok eski hükümetlerin emeklilik politikaları kaynaklı ama yetki merkeziyetcilği halkın gözünde sorumluluğu da merkezilestirdi.
3. Konut sektoru: istanbul da müteahhitlerin aglakligi bu ara dünyanın su sorununu çözecek cinsten. Ama muhtemelen konut alana destek programı gibi bir şeylerle burası canlı tutulur. Sebep malum. Gayrimenkul ülkeye uzun vadede yapıcı katki sağlamıyor ama büyüdükçe diğer sektörlere azda olsa hızlı etki ediyor.
4. Ama borsa yukseliyor diyenleri duyar gibiyim (bkz: #56967) yapay çünkü borsa ekonomiyi değil 10 bilemediniz 20 tane şirketi temsil ediyor.
5. İşsizlik(bkz: #53759) gençler iş beğenmiyor sözü lafu guzaf.
Hiç mi iyi birşey yok. Var. Askeri teknolojide atılan adimlar, bioteknolojik ilaç alanında atılan adimlar, hes hariç yenilenebilen enerji adımları vs. var ama para bulamıyoruz. Para akiyorken binalara aktardık simdi yüksekten borclaniyoruz, projeler feasibiletisini yitiriyor.
Sonuç: zor bir dönem bekliyor. Çok zor. Yıllardır kriz tellallığı yapıyorlar bakın bir şey olmadı diyenleriniz var ise aslında ekonomide kötü şeyler oldu ama suçu hep basklarinda arıyoruz.
gün gelecek bütün muhasebeciler isyan edecek. bu kadar emek yoğun bir sektördeki insanlar neden komünist olmaz neden isyan etmez bir türlü anlam veremiyorum.
burdan bildiriyorum. Bu meslektaşların hakları iyleştirilmezse çok büyük bir vergisel kayıp ve meslek itibarsızlaşması meydana gelecek.
burdan bildiriyorum. Bu meslektaşların hakları iyleştirilmezse çok büyük bir vergisel kayıp ve meslek itibarsızlaşması meydana gelecek.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?