umutsuzluk

umut sözlük diye okudum. yeni bir sözlük mü açılmış filan dedim. içimi dışımız sözlük oldu yahu.

(bkz: 2016 il dışı)

sadece Allahtan kesilmeyendir. insanlara umut bağlayan baştan kaybeder zaten.
De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir. (zümer suresi 53)
''...Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü kâfirler topluluğundan başkası Allah'ın rahmetinden ümidini kesmez.\" yusuf suresi 12
(bkz: Allahtan ümit kesilmez)

hayatın insanlara en yalın haliyle sunduğu gerçektir \"umutsuzluk\". gerçekleri saklama ihtiyacı duyanlar, hayattan alınacak en basit dersi bile göremeden ölürler.
her tecavüzün, aşağılanmanın, nefretin, kinin, iftiranın ve daha da iğrenç olan sayamadığım diğer mefhumların, bunların her biri tarih boyunca tekrar etmiştir. şu anda yaşadığımız hayat, eskilerin bir tekrarından başka bir şey değil. gündemimizdeki atalay filiz'den yıllar önce aynı pisliği yapan birisi yok muydu? kızların tecavüz edildiği ortamlar bugün yok mu ? geçmişte yok muydu? tekrar tekrar olacaklar... bu kısır döngü dünya yok olana dek devam edecek, burası açık ve net. o halde! bu acı kardeşliği içinde yer aldığımız lağım çukurunda \"umut\" denilen kavram bana çok uzak geliyor. sonsuz ihtimallerin gerçekleştiği o şafakta, haaah tam orada işte...
(bkz: zaman düz bir çemberdir) sözü, yazdıklarımın bir özeti gibidir. tek bir cümle, çok açık. 4 tane kelimeyi yan yana getirmek yerine, onlarca kelimeyi yerine getirdim. cahillik işte.

bulutsuzluk gibi bir şey. gökyüzünden bulutları aldığınızı düşünün onun gibi. sade ama eksik.

umut; varlığı ayrı dert yokluğu ayrı dert dedirten bir duygu.

Aslında dikkatli bir inceleme sonucunda varılması gereken son. Kendimizi kandırmaya lüzum yok. Tek umut, ölüm.

toprağı susuz bırakmaktır. kurak kalmasına seyirci kalmaktır. bir avuç bile olsa su taşıyabiliyorsak vazgeçmemeliyiz.