bir işte yavaş davranmak.
pek yavaş olarak.
Acele etmeden.
Fazlasıyla.
Fazlasıyla.
Tartıda çok çeken, hafif karşıtı.
Davranışları yavaş olan.
Değeri çok olan, gösterişli.
Çapı, boyutları büyük.
Çetin, güç.
Tehlikeli, korkulu, vahim.
Sıkıntı veren, bunaltıcı.
Dokunaklı, insanın gücüne giden, kırıcı.
Yavaş.
Ağırbaşlı, ciddi.
(koku için) Keskin, boğucu.
(yiyecek için) Sindirimi güç.
Yoğun.
(uyku için) Uyanılması güç, derin.
Kısık, alçak.
Güç işiten, sağır.
Ağır siklet.
Davranışları yavaş olan.
Değeri çok olan, gösterişli.
Çapı, boyutları büyük.
Çetin, güç.
Tehlikeli, korkulu, vahim.
Sıkıntı veren, bunaltıcı.
Dokunaklı, insanın gücüne giden, kırıcı.
Yavaş.
Ağırbaşlı, ciddi.
(koku için) Keskin, boğucu.
(yiyecek için) Sindirimi güç.
Yoğun.
(uyku için) Uyanılması güç, derin.
Kısık, alçak.
Güç işiten, sağır.
Ağır siklet.
(hayvan) Yere yatıp yuvarlanmak.
Ağınmak işi.
tuzağına düşürmek.
Üstü aşırı tümsek olan (ayak).
Ayağın üstündeki tümsek yer.
Toplanıp bir arada durmak.
Çevresinde ağıl denen hale oluşmak, halelenmek.
Çevresinde ağıl denen hale oluşmak, halelenmek.
Ağıllanmak durumu.
Kın kanatlılardan, başka böcekleri yemesi bakımından yararlı bir böcek. (Carabus).
İçinde ağı bulunan, zehirli.
Allah her yarattığının rızkını verir.
Ağılı duruma gelmek.
Ağılaşmak durumu.
Bilmeden veya farkında olmadan zehirli bir şey yemek veya içmekle zehirlenmek.
Ağılandırmak işi.
Ağı vermek, zehirlemek.
(bir şeye), Ağı katmak.
(bir şeye), Ağı katmak.
Ağı verme, zehirleme.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?