Palmiyelerde çiçeklerin dibinin çevresindeki telli kın.
Ağ ile balık tutarak geçinen kimse.
Arpa bitkisinde görülen mantar hastalığı(Pyrenophora).
Ak duruma getirmek, beyazlatmak.
Ağartmak işi.
Kuyumculukta gümüşü temizleme işi.
Kuyumculukta gümüşü temizleme işi.
Temizlenmek, beyazlatılmak.
Ağartılmak işi.
Uzaktan ancak seçilebilen, belli belirsiz bir aklık.
Süt, yoğurt, peynir, ayran gibi yiyecek ve içecekler.
Süt, yoğurt, peynir, ayran gibi yiyecek ve içecekler.
Ak olmak, ak duruma gelmek, beyazlanmak, solmak.
Aydınlanmak.
Aydınlanmak.
Ağarmak işi.
Tan atma, şafak sökme.
Tan atma, şafak sökme.
Aklaşmış, rengi solmuş.
cömertliği, elinin açıklığı, tartışılmaz.
Ağa olma durumu.
Kibar ve cömertçe davranış.
Kibar ve cömertçe davranış.
Ağa tavrı takınarak çalım yapmak.
Ağalanmak işi.
Ağacı olmayan.
Ağaca benzeyen, ağacı andıran.
Ağaçları bol olan (yer).
Ağaç öbeği.
Ağacı bol olan (yer).
Ağacı bol olan (yer).
Ağacı olan.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?