insanın içi nasıl da acıyor böyle nasıl da acıyor. OY!
Genelkurmay Başkanlığından yapılan açıklamada, Zeytin Dalı Harekatı kapsamında Afrin'de gerçekleştirilen operasyonlar sırasında 8 askerin şehit olduğu, 13 askerin yaralandığı bildirildi.
Hafız Mehmet Akkoyunlu sarayının mescidine bakan kendi halinde bir müezzindir. Ancak onda öyle bir ses vardır ki, bülbüller bile imrenir. Kâh volkanlar gibi coşar, kâh akar sular gibi. O yanık Kahire aksanı ile okumaya başladı mı, dinleyenler bir hoş olur. Cemaatin gözleri dolar, yanaklardan sıcak damlalar kayar. Şah İsmail'in fitne kaynattığı günlerde doğu Anadolu'da cinayetler, baskınlar birbirini izler, halk canından bezer. Geceleri kapı sürgüler, camlara kepenk çekerler. Havada tarifi zor bir ağırlık vardır. Hani sıkıntı, kasvet karışımı bir şey. Kargaşa gitgide büyür ve gün gelir Akkoyunluları da sarar. Öyle çok cami yıkılır ve öylesine mâsum katledilir ki, görenler haçlı geçti sanır. İşte Yavuz'un “İslam âlemine birlik” parolasıyla yola çıktığı demlerde Hafız Mehmet Tebriz'e gider. Büyük Veli Kemâleddin Erdebili'nin hizmetine girer. Çaldıran zaferinden sonra Erdebili Hazretleri'nin ziyaretine gelen Sultan'ın gözü onca insan arasında Hafız Mehmed ile oğlu Hasan'a takılır. Bunlar isimsiz insanlardır, ancak yüzlerinde iç ferahlatan bir samimiyet vardır. Birden kanı kaynar ve niye öyle yapar bilemez, onları İstanbul'a davet eder. Hafız Mehmed'in işi bellidir: Müezzinlik! Hasan Can'ı ise yanına alır, nedim edinir. İlerliyen günlerde yanılmadığını görür. Bu genç sıradan biri değil, hem gönül ehli, hem âlimdir. Bir çok lisan bilir. İkisi arasında tarifsiz bir yakınlık başlar. Sırdaş, yoldaş olurlar. Hani o, beyninden geçenleri kafatasından saklayan Selim sadece ona açılır. Yavuz'un Mısır seferine niyetlendiği günlerdir. Evet Son Abbasi Halifesi Mütevekkilallah ın gücü yoktur, ancak yine de onu incitmekten çekinir. İbn-i Kemâl Paşa ve Zembilli Ali Efendi, Sultanı iknaya çalışırlar. Evet bu seferin lüzumuna herkesten çok o inanır, ama yine de huzursuzdur. Yemekten içmekten kesilir, uykuyu dağıtır. Sabahlara kadar ibadet eder, buruşuk kağıtlara karışık şekiller çizer. “Ah!” der, “Ah bir işaret gelse.”İşte uykusuz geçen bir gecenin ardından Hasan Cana sorar:-Nerelerdeydin?-Azıcık dalmışım efendim.-Öyleyse rüyanı anlat.-Dikkate değer bir rüya gördüğümü hatırlamıyorum.-Olacak iş mi yani, bir insan uyusun da rüya görmesin. İyi düşün görmen lâzımdı!Hasan Can çıkar...
“Tuhaf” der, “Sultan bir işaret bekliyor ama ne?” Tam o sırada bir başka Hasan (Kapıcıbaşı Hasan Efendi) yaklaşır. “Ben” der “garip bir rüya gördüm, ama şimdi bunu nasıl anlatmalı sultana?” Hasan Can onu adeta aparır, koparır, çıkarır Yavuz'a. Sultan “buyur!” der, o başlar anlatmaya:-Hünkârım akşam çadırınızın önünde nöbetteydim. Bir ara içim geçti. Ya da öyle olduğunu sanıyorum. Zira mekân aynıydı ve ben ayaktaydım. Baktım dört atlı çadıra yaklaşıyor. Hemen davrandım, önlerine çıktım. Güya “Kimsiniz, necisiniz?” diye sorgulayıp çevirecektim onları. Ancak vuruldum sanki. Dondum kaldım. Atlar çok asildi ve yere basmıyorlardı. Süvariler hem çok heybetli, hem çok sevimliydiler. Bırakın hesap sormayı, eteklerine kapanmak, ellerini öpmek için yanıp tutuşmaya başladım. Esrarengiz ziyaretçiler hünkârımızı sordular. Çadırdan ışık sızıyordu. “Meşgul olmalı” dedim. Öndeki “İyi” dedi, “Rahatsız etme. Sabahleyin geldiğimizi söylersin. Biz Server-i Kâinatın eshabındanız. Efendimiz Selim Han'a selâm söyledi ve buyurdular ki: Haremeynin hizmeti kendisine verildi!” Ve geldikleri gibi uzaklaştılar. Bir anda ufukta kayboldular. Sancakları ışıklı izler bıraktı. Tam “bunlar kim ola?” diye düşünüyordum ki bir ses “Nasıl tanımazsın” dedi. “Öndeki Hazreti Ebubekir, yanındakiler, Ömer, Osman ve Ali! Radıyallahüanhüm ecmain. Yavuz heyecanlıdır. Rüyayı tek kelimesini kaçırmadan dinler ve nedimine döner. “Bilir misin Hasan, biz emir olunmadıkça kıpırdamayız. İşte şimdi tamam. Artık çıkabiliriz yola.”
“Tuhaf” der, “Sultan bir işaret bekliyor ama ne?” Tam o sırada bir başka Hasan (Kapıcıbaşı Hasan Efendi) yaklaşır. “Ben” der “garip bir rüya gördüm, ama şimdi bunu nasıl anlatmalı sultana?” Hasan Can onu adeta aparır, koparır, çıkarır Yavuz'a. Sultan “buyur!” der, o başlar anlatmaya:-Hünkârım akşam çadırınızın önünde nöbetteydim. Bir ara içim geçti. Ya da öyle olduğunu sanıyorum. Zira mekân aynıydı ve ben ayaktaydım. Baktım dört atlı çadıra yaklaşıyor. Hemen davrandım, önlerine çıktım. Güya “Kimsiniz, necisiniz?” diye sorgulayıp çevirecektim onları. Ancak vuruldum sanki. Dondum kaldım. Atlar çok asildi ve yere basmıyorlardı. Süvariler hem çok heybetli, hem çok sevimliydiler. Bırakın hesap sormayı, eteklerine kapanmak, ellerini öpmek için yanıp tutuşmaya başladım. Esrarengiz ziyaretçiler hünkârımızı sordular. Çadırdan ışık sızıyordu. “Meşgul olmalı” dedim. Öndeki “İyi” dedi, “Rahatsız etme. Sabahleyin geldiğimizi söylersin. Biz Server-i Kâinatın eshabındanız. Efendimiz Selim Han'a selâm söyledi ve buyurdular ki: Haremeynin hizmeti kendisine verildi!” Ve geldikleri gibi uzaklaştılar. Bir anda ufukta kayboldular. Sancakları ışıklı izler bıraktı. Tam “bunlar kim ola?” diye düşünüyordum ki bir ses “Nasıl tanımazsın” dedi. “Öndeki Hazreti Ebubekir, yanındakiler, Ömer, Osman ve Ali! Radıyallahüanhüm ecmain. Yavuz heyecanlıdır. Rüyayı tek kelimesini kaçırmadan dinler ve nedimine döner. “Bilir misin Hasan, biz emir olunmadıkça kıpırdamayız. İşte şimdi tamam. Artık çıkabiliriz yola.”
Nokul mayalı hamurla yapılan bir çeşit poğaça.
çok mantıklı ve yararlı bir uygulama.
Balıkesir kuzu eti, Edremit zeytinyağı, Karacabey soğanı, Karaman Divle obruk tulum peyniri ve Sinop nokulunun da aralarında bulunduğu 15 ürüne, coğrafi işaret tescil belgesi verildi.
Balıkesir kuzu eti, Edremit zeytinyağı, Karacabey soğanı, Karaman Divle obruk tulum peyniri ve Sinop nokulunun da aralarında bulunduğu 15 ürüne, coğrafi işaret tescil belgesi verildi.
3. Nesil Yazar. Hoş gelmiş.
hoşbulduk. her şeyi salla çayı demle hacı
:)
galatasaray'ın 2-1 kazandığı maç.
Büyük Selçuklu Devleti hükümdarı Alp Arslan'ın oğlu ve birinci Suriye Selçuklu Devleti hükümdarı.
1992-2000 yılları arasında yayın yapmış İstanbul merkezli bir Türk televizyon kanalıdır.
şu yorum gördüğüm açık ara en iyi yorumdur.
Halimiz ahvalimiz.
Halimiz ahvalimiz.
2018'nin ilk derbisinde beşiktaşın 1-0 dan 3+1 adlığı maç. Tebrikler beşiktaş.
erzurum doğumlu yeşilçam oyuncusu. 2015 yılında üsküdarda vefat etmiştir.
yeşilçam ile buluşması öztürk serengil sayesinde olmuştur.
yeşilçam ile buluşması öztürk serengil sayesinde olmuştur.
(bkz: ikinci Abdülhamid ) saltanatına 7 kez toplamda 9 kez sadrazamlık yapmış paşa.
1838 Erzurum doğumludur.
1838 Erzurum doğumludur.
son katalonya olaylarında katalonya tarafını tutan ve bağımsızlığı savunan barcelonalı futbolcu.
futboldan çok ünlü birinin kocası olduğu için tanınıyor.
Barcelona takımında oynayan İspanyol futbolcudur. Profesyonel futbol hayatına 2004 yılında Manchester United takımında başladı. Alex Ferguson'ın keşiflerindendir
futboldan çok ünlü birinin kocası olduğu için tanınıyor.
Barcelona takımında oynayan İspanyol futbolcudur. Profesyonel futbol hayatına 2004 yılında Manchester United takımında başladı. Alex Ferguson'ın keşiflerindendir
bayern münih'in 5 tane attığı maç. Beşiktaş adına üzüntü verici. Bu kulvara gelemeyen takımlar da var tabi. fener gibi cimbom gibi.
kız annem sana gurban olurum içimi parçaladın yazmış kızın teki yorumlara. Evet aynen katılıyorum.
Doğunun insanı güzeldir gerçekten hemde çok güzel. Her insan kendi memleketlisini sever ancak bizimkisi genel galiba.
başarısı falan yoktur sadece yaşıyor. Yaşamaları gerçekten büyük başarı.
Doğunun insanı güzeldir gerçekten hemde çok güzel. Her insan kendi memleketlisini sever ancak bizimkisi genel galiba.
başarısı falan yoktur sadece yaşıyor. Yaşamaları gerçekten büyük başarı.
cepten, netten, tabletten dilediğinizce girip izleyebileceğiniz bir tv uygulaması. Şaka lan şaka bildiğin hırsızlık.
Eve internet mi bağlattınız bu adamlar ilk ay ücretsiz sunuyorlar ve sonrasında aylı yaklaşık 5 tl kitliyorlar. Sizin haberiniz olmadan soyuyorlar. BEnim yoktur diye düşünümeyin bi sorun belki fark etmiyorsunuzdur hırsızı. Niye hırsız diyorum çünkü bu konuyu bana söylemediler. Benim iyice araştırıp bakmam da gerekirdi ancak söylememeleri hırsızlık.
Şimdiye kadar 300 tl ye yakın geçirmişler.
Eve internet mi bağlattınız bu adamlar ilk ay ücretsiz sunuyorlar ve sonrasında aylı yaklaşık 5 tl kitliyorlar. Sizin haberiniz olmadan soyuyorlar. BEnim yoktur diye düşünümeyin bi sorun belki fark etmiyorsunuzdur hırsızı. Niye hırsız diyorum çünkü bu konuyu bana söylemediler. Benim iyice araştırıp bakmam da gerekirdi ancak söylememeleri hırsızlık.
Şimdiye kadar 300 tl ye yakın geçirmişler.
hasan ruhani'nin birinci cumhurbaşkanı yardımcısı.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?