hararetli bir tartışmanın tam ortasına alakasız bir yazıyla karışan diego'ya verilen tepki. hala gülüyorum
/gorseller/yukle/images/diego.jpg
ingiltere de yapılan seçimler de londra'nın ilk müslüman belediye başkanı seçilmiş.
(bkz:hayırlı mübarek olsun)
ingiltere de müslümanlar bizim bilmediğimiz kadar çok, onlardan oy almış belli ki ama yine de bu işte bir iş var demeden geçemeyeceğim. sonuçta bir kafir bir müslümana asla ve kat'a dost olmaz.
bekleyip göreceğiz. http://www.ensonhaber.com/londranin-ilk-musluman-belediye-baskani-sadiq-khan-2016-05-06.html
(bkz:hayırlı mübarek olsun)
ingiltere de müslümanlar bizim bilmediğimiz kadar çok, onlardan oy almış belli ki ama yine de bu işte bir iş var demeden geçemeyeceğim. sonuçta bir kafir bir müslümana asla ve kat'a dost olmaz.
bekleyip göreceğiz. http://www.ensonhaber.com/londranin-ilk-musluman-belediye-baskani-sadiq-khan-2016-05-06.html
http://www.milliyet.com.tr/erdogan-toplu-acilis-toreninde/siyaset/detay/2240608/default.htm
--- (gbkz: spoiler) ---
Cumurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Eyüp belediyesi toplu açılış töreninde konuştu. Erdoğan konuşmasında Avrupa Birliğine rest çekerek \"vize için terörle mücadele yasasını değiştireceksiniz diyorsunuz terör saldırısı altındayken kusura bakmayın biz bir şey değiştirmeyiz. 'Siz yolunuza biz yolumuza\"
--- (gbkz: spoiler) ---
lider dediğin böyle olur.
--- (gbkz: spoiler) ---
Cumurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Eyüp belediyesi toplu açılış töreninde konuştu. Erdoğan konuşmasında Avrupa Birliğine rest çekerek \"vize için terörle mücadele yasasını değiştireceksiniz diyorsunuz terör saldırısı altındayken kusura bakmayın biz bir şey değiştirmeyiz. 'Siz yolunuza biz yolumuza\"
--- (gbkz: spoiler) ---
lider dediğin böyle olur.
2. nesil yazar, hoş gelmiş.
gelir gelmez (gbkz:umursamayan insan) diye başlık açınca, adına başlık açmamamızı umursamayacağını düşünmüştük (u:☺)
demek ki neymiş, umursamaz bir insan değilmiş, (u:yanılıyor muyum? ☺)
gelir gelmez (gbkz:umursamayan insan) diye başlık açınca, adına başlık açmamamızı umursamayacağını düşünmüştük (u:☺)
demek ki neymiş, umursamaz bir insan değilmiş, (u:yanılıyor muyum? ☺)
Anlatıldığına göre sahici muhabbet, şu üç davranışta belli olur:
1 — aşık, sevdiğinin sözünü diğerlerinin sözlerine tercih eder.
2 — Aşık, sevgilisi ile oturup kalkmayı başkaları ile bir arada olmaya tercih eder.
3 — Yine aşık. sevgilisinin rızasını kazanmayı, başkalarının hoşnutluğunu elde etmeye tercih eder. (El Münteha - Nam Kitapta da böyledir.)
Söylendigine göre «ask» perdeyi yirtmak ve sirlari kesfetmektir. «Vecd» hali ise zikrin lezzetine varildigi anda ruhun, arzunun taskinligina katlanamamasidir. Öyle ki, bu haîi yasayan kimsenin ezalarindan biri kesilse hic bir sey duymaz.
1 — aşık, sevdiğinin sözünü diğerlerinin sözlerine tercih eder.
2 — Aşık, sevgilisi ile oturup kalkmayı başkaları ile bir arada olmaya tercih eder.
3 — Yine aşık. sevgilisinin rızasını kazanmayı, başkalarının hoşnutluğunu elde etmeye tercih eder. (El Münteha - Nam Kitapta da böyledir.)
Söylendigine göre «ask» perdeyi yirtmak ve sirlari kesfetmektir. «Vecd» hali ise zikrin lezzetine varildigi anda ruhun, arzunun taskinligina katlanamamasidir. Öyle ki, bu haîi yasayan kimsenin ezalarindan biri kesilse hic bir sey duymaz.
Günlerden bir gün, evrenin bir noktasında, küçük bir tırtıl gözlerini
hayata açmış. Doğal içgüdüleri ile hemen beslenmeye başlamış.
Ne bulursa yemiş. Bir süre sonra, yeterince büyüdüğünde,
kendine güvenli bir yer bulup, bir koza örmeye başlamış.
Bu kozanın içinde geçirdiği uzunca bir sürenin sonunda da,
rengarenk kanatlı bir kelebek olup çıkmış.
minik kelebek, uçabiliyor olmanın da verdiği mutlulukla uçmaya
başlamış. Dağlar tepeler aşmış, ormanın her yerini dolaşmış.
Derken bir vadiye gelmiş. Rengarenk çiçeklerin bulunduğu bir vadiye.
Etrafına şaşkın şaşkın bakarken, vadinin öbür ucunda bir papatya
görmüş. Bir anda afallamış. Ne düşüneceğini, ne yapacağını
bilememiş. içinden \"Ne muhteşem bir çiçek\" diye geçirmiş.
Ve vakit kaybetmeden yüzlerce renkli, hoş kokulu çiçeğin
üzerinden geçip doğruca onun yanında almış soluğu.
\"Merhaba\" demiş papatyaya, \"sizi uzaktan gördüm ve yanınıza
gelmek istedim.\". Nazlı papatya şöyle bir bakmış konuğuna ve
\"Merhaba\" demiş, \"ben de yalnızlıktan sıkılmıştım zaten.\"
Ve konuşmaya başlamışlar. Kelebek ona hayat hikayesini,
nerede dünyaya geldiğini, geçtiği ormanı, tepeleri anlatmış.
Papatya da ona kendinden bahsetmiş. Birbirlerinden gerçekten
hoşlanmışlar. Kelebek bütün zamanını papatyayla geçirmiş.
Gece olunca beraber yıldızları ve ateş böceklerinin danslarını
seyretmişler. Gündüz olunca kelebek, kanatlarıyla papatyayı
güneşin yakıcı ışınlarından korumuş. Minik kelebek papatyayı çok
sevmiş. O kadar çok sevmiş ki, bir türlü onun yanından ayrılamamış.
Papatyanın da onu sevip sevmediğini merak ediyormuş. Ama cesaret
edip de bunu papatyaya söyleyememiş bir türlü. Onu kırmaktan,
incitmekten, bu yüzden kaybetmekten korkmuş. Papatya da
kelebeği çok sevmiş ama o da bir türlü söyleyememiş sevgisini.
Duygularının karşılığının olmayacağından, bu yüzden kelebeği
kaybedeceğinden korkmuş. Böylece iki sevgili yan yana
ama sevgilerini paylaşmadan sürekli sohbet etmişler.
Böylece saatler saatleri kovalamış. Günler geçip de, kelebek
artık zamanı kalmadığını, gücünün tükendiğini anlayınca, papatyaya
dönmüş ve; \"Üzgünüm ama senden ayrılmam gerekecek\" demiş.
Papatya buna bir anlam verememiş. \"Neden\" demiş. \"Yoksa
benim yanımda mutsuz musun?\". \"Hayır\" demiş kelebek. \"Bilakis,
sen benim hayatıma anlam kattın. Fakat biz kelebeklerin ömrü
sadece üç gündür. Ve ben de ömrümü tamamladım. Artık
kelebeklerin hiç ölmediği bir yere gitmeliyim.\"
Papatya bu duruma çok üzülmüş ama yapacak bir şey yokmuş zaten.
Kelebek artık hiç gücünün kalmadığını, daha fazla tutunamayacağını
fark ettiğinde, son bir gayretle papatyaya \"Sevi seviyorum\"
diyebilmiş ancak. Papatya donakalmış. Sadece \"Bende...\"
diyebilmiş kelebeğin arkasından. Ardından da gözyaşlarına boğulmuş.
İçinden \"Keşke onun da beni sevdiğini bilseydim.
Keşke onu sevdiğimi söyleyebilseydim.\" diye geçirmiş.
Papatya, sevdiğinin onu sevdiğini bilmeden geçirdiği günlerin
acısına dayanamamış. Bir süre sonra yaprakları önce solmuş,
sonra da dökülmeye başlamış.
Her düşen yaprakta papatya, \"seviyormuş\" diye geçirmiş içinden.
İşte o günden beri, bunu bilen aşıklar,
sevgililerine soramadıklarını hep papatyalara sormuş:
Bu hikaye, Şem (Mum) ile O’na kör kütük aşık olan Pervane’nin (Kelebek) hikayesidir. Özellikle yazın her akşam gözlerimizin önünde aşklarını yaşarlar. Her gece bir aşık, sevgilisine olan tutkusu için kendini sevgilinin ışığına bırakarak ruhunu teslim eder. Hani şu avizelerin içinde biriken minik kelebekler varya, onlardan bahsediyorum. Kısacık ömürlerine kocaman bir aşkı sığdıran kelebeklerden….Aşka karşı koyamadıkları için kendilerini O’nun dibinde sonsuzluğa bırakan kelebeklerden…
Hikaye şöyle, Şem görkemli, dimdik duran karşı konulmaz bir sevgiliyi temsil eder. Kendinden asla ödün vermez… İçindeki can fitili ateşini her daim taze tutar… Aşk için yanar… Aşk için söner en sonunda… Aşkı o kadar kuvvetlidir ki, bu yücelikle etrafa ışık saçar… Karanlığın içinde asilce ışığını yayar. Derken bir gün, bir pervane aradığı ışığın izini bulur. Aşkla uçar Şem’e doğru… Kanatlarının rüzgarı Şem’in aşk ışığını titretir… Pervane önce hayranlıkla uzaktan uzaktan döner Şem’in etrafında… Henüz kanatları alevin tadına erişmemiştir. Etrafında aşkla çırpar kanatlarını… Döner durur öylece bir süre… Sonra, yetmemeye başlar bu mesafenin hissettirdikleri… Biraz daha yaklaşmaya niyetlenir.. Dönmekten asla vazgeçmez… Gitgide alevin sıcaklığını daha çok hissetmeye başlar… Sıcaklığı hissettikçe biraz daha yakınlaşma arzusuna karşı koyamaz… Daha yakın, daha yakın, daha da yakın olmak ister. Artık her dönüşte biraz daha yaklaşır Şem’in aşkına, alevine… Aleve yaklaştıkça can fitiline de yaklaşacağını da umarak çırpar kanatlarını… Şem’e ışık veren, aşk veren ince uzun ipe erişmek, aşkının ibadetidir. Tam da aşkla aleve yaklaşmışken, kanadının ucu alevden nasibini alır aniden… Yanar…! Pervane can acısıyla uzaklaşır Şem’den… Aşkın acı verebileceğini yeni öğrenmiştir… Şaşırır… Uzakta bir yere konar ve Şem’i izler… Acısı birazcık dinmeye başladığında, yeniden aşka uçma tutkusu kaplar ruhunu… Engel olamaz kendine… Bu sefer en yakından başlar Şem’in etrafında dönmeye… Öncekinden farklı olarak yeni yerler keşfeder Şem’de… Eriyen mumun çıkarttığı minik topakcıklar gözyaşları misali çevrelemiştir Şem’in vücudunu… Pervane Şem’in gözyaşlarına konup, onlara tutunmayı öğrenir. Böylece Şem’e hem daha yakın nefes alır, hem de daha çok vakit geçirirler birlikte… Pervane yaralıdır, Şem ise ağlamaklı… Günler böyle geçip giderken, Pervane Şem’in tükenmeye başladığını fark eder… Artık ışığı daha az yeri aydınlatır, daha çok göz yaşı biriktirir eteklerinde… Sonun başlangıcını hissetmeye başlar Pervane… Şem’i sona yaklaştıran gözyaşları Pervane’nin aşkla yok olma nedenine dönüşür. Aleve daha yakın, daha şiddetle aşkla çırparak kanatlarını, döner durur Şem’in etrafında… O’nu kurtaracak bir yol bulamayacağını fark edince acısına ortak olmayı seçer… Alevin etrafında aşkla dönerken, aşkının içindeki can fitiline bırakıverir kendini, aşkını, canını… Usulca Şem’in gözyaşlarından yarattığı eteğinin üzerine düşüverir cansız bedeni… Bunu fark eden Şem için direnecek bir neden kalmaz artık… Gözyaşlarını Pervane’ye örtü yapar, O’nu aşkıyla sarmalar ve yavaş yavaş üzerine akarak aşklarını sonsuza kadar biraraya getirir… İşte Şem ile Pervane’nin dillere pelesenk, meşhur, sonsuz aşkı yüzyıllardır böylece yaşanır durur… Şekil değiştirerek ama özünden bir şey yitirmeden…
--- (gbkz: spoiler) ---
Kanat Vururum, Döner Dururum
Yanar Kururum. Pervanemiyem,
--- (gbkz: spoiler) ---
Hikaye şöyle, Şem görkemli, dimdik duran karşı konulmaz bir sevgiliyi temsil eder. Kendinden asla ödün vermez… İçindeki can fitili ateşini her daim taze tutar… Aşk için yanar… Aşk için söner en sonunda… Aşkı o kadar kuvvetlidir ki, bu yücelikle etrafa ışık saçar… Karanlığın içinde asilce ışığını yayar. Derken bir gün, bir pervane aradığı ışığın izini bulur. Aşkla uçar Şem’e doğru… Kanatlarının rüzgarı Şem’in aşk ışığını titretir… Pervane önce hayranlıkla uzaktan uzaktan döner Şem’in etrafında… Henüz kanatları alevin tadına erişmemiştir. Etrafında aşkla çırpar kanatlarını… Döner durur öylece bir süre… Sonra, yetmemeye başlar bu mesafenin hissettirdikleri… Biraz daha yaklaşmaya niyetlenir.. Dönmekten asla vazgeçmez… Gitgide alevin sıcaklığını daha çok hissetmeye başlar… Sıcaklığı hissettikçe biraz daha yakınlaşma arzusuna karşı koyamaz… Daha yakın, daha yakın, daha da yakın olmak ister. Artık her dönüşte biraz daha yaklaşır Şem’in aşkına, alevine… Aleve yaklaştıkça can fitiline de yaklaşacağını da umarak çırpar kanatlarını… Şem’e ışık veren, aşk veren ince uzun ipe erişmek, aşkının ibadetidir. Tam da aşkla aleve yaklaşmışken, kanadının ucu alevden nasibini alır aniden… Yanar…! Pervane can acısıyla uzaklaşır Şem’den… Aşkın acı verebileceğini yeni öğrenmiştir… Şaşırır… Uzakta bir yere konar ve Şem’i izler… Acısı birazcık dinmeye başladığında, yeniden aşka uçma tutkusu kaplar ruhunu… Engel olamaz kendine… Bu sefer en yakından başlar Şem’in etrafında dönmeye… Öncekinden farklı olarak yeni yerler keşfeder Şem’de… Eriyen mumun çıkarttığı minik topakcıklar gözyaşları misali çevrelemiştir Şem’in vücudunu… Pervane Şem’in gözyaşlarına konup, onlara tutunmayı öğrenir. Böylece Şem’e hem daha yakın nefes alır, hem de daha çok vakit geçirirler birlikte… Pervane yaralıdır, Şem ise ağlamaklı… Günler böyle geçip giderken, Pervane Şem’in tükenmeye başladığını fark eder… Artık ışığı daha az yeri aydınlatır, daha çok göz yaşı biriktirir eteklerinde… Sonun başlangıcını hissetmeye başlar Pervane… Şem’i sona yaklaştıran gözyaşları Pervane’nin aşkla yok olma nedenine dönüşür. Aleve daha yakın, daha şiddetle aşkla çırparak kanatlarını, döner durur Şem’in etrafında… O’nu kurtaracak bir yol bulamayacağını fark edince acısına ortak olmayı seçer… Alevin etrafında aşkla dönerken, aşkının içindeki can fitiline bırakıverir kendini, aşkını, canını… Usulca Şem’in gözyaşlarından yarattığı eteğinin üzerine düşüverir cansız bedeni… Bunu fark eden Şem için direnecek bir neden kalmaz artık… Gözyaşlarını Pervane’ye örtü yapar, O’nu aşkıyla sarmalar ve yavaş yavaş üzerine akarak aşklarını sonsuza kadar biraraya getirir… İşte Şem ile Pervane’nin dillere pelesenk, meşhur, sonsuz aşkı yüzyıllardır böylece yaşanır durur… Şekil değiştirerek ama özünden bir şey yitirmeden…
--- (gbkz: spoiler) ---
Kanat Vururum, Döner Dururum
Yanar Kururum. Pervanemiyem,
--- (gbkz: spoiler) ---
5 mayısı 6 mayısa bağlayan gecedir. rivayetlere göre hızır a.s. ile ilyas a.s.'ın buluştukları gecedir. köylerde bu geceyle ilgili pekçok ritüel yapılmaktadır. (u:tek tek yazardım da uykum var ya ) gül ağacı altında dilek dilerler. para falan gömerler bereket için. ertesi sabah gidip alırlar, yeşillik yerlerde dolanır, şenlikler düzenlerler.
Züleyha,kalbi acının anlamına dair sınırlarda dolaşmaya başlayınca Yusuf'a bir mektup yazmaya karar verdi.İçindeki hallere tercüman olacak sözcükleri bulup da Yusuf'a göstermek istedi.Dedi,her vasfın karşılığı bir sözcük var nasıl olsa.Ben de halimi arz edeyim sözcüklerle Yusuf'uma.
Papirüsten ezilmiş kağıdı,sivri kalemi aldı eline.
--- (gbkz: spoiler) ---
Yusuf,diye yazdı,namenin en başına sayfanın tam ortasına.İçinden binlerce yusuf ses verdi.
Ey içimdeki yıldızların mütercimi,ölü olmayan kuşlarım benim
Mısır'ın ruhuna mürekkebinin kokusunu uçuran Yusuf'um.
Nil'in sularına dökülmüş kandillerin aydınlığı
Gizli bahçelerden geçen yeşillerin ıslak çoğulluğu
Konuşan ağacım bana,konuşan ırmağım benim.
Işıklı yağmurum.
Gözlerimle gören ey,ey gözleriyle gördüğüm.
Yusuf,diye yazdı,namenin en başına sayfanın tam ortasına.İçinden binlerce yusuf ses verdi.
En derin kuyusunda kaybolduğum ey,
Nil'in sesi geliyor,gelsin,sesim Nil'e gitmiyor,gitmesin.
Sesi bana gelmeyen,sesim ona gitmeyen ey
Züleyha sayfanın tam ortasından devam etti,Yusuf,dedi.
Ey kalbimle seven
Ey kalbiyle sevdiğim.
Muhabbeti kolay giyilir libas olmayan,
Vahayı kaybedip çölün rahmetine düşen defterim,
Yitik tahtına gönlünce kurulan çöl misillemesi sevdiceğim,
Dağ lalesi
Çöl çiçeği
Ah benim yitik ezel gülü vasfınca sahiplendiğim,ah beni ezel gülü vasfınca sahiplenip de sahiplendiğini bilmeyen sevgilim,
Ah benim! Ah benim !
Ey adı gelecek zamanların ve mekanların insanlarına adımla bile baki kalacak olan,
Ey adım adıyla bile yazılacak olan
Sularıma dökülen karanlık,yoklarımı örten aydınlık
Tezatlarım benim,benim tekrirlerim
Ama muhabbetinden asla rücu etmediğim
Gün geçtikçe çoğalan benzetmelerim,
Sözcüklerim,lügatim,lisan hacmince vasıflandığım vasıfım
Yusuf,diye yazdı,namenin en başına sayfanın tam ortasına.Hala kitaptaydı kalemi,bir satır ileri geçemedi.
Bir satır ileri geçsem o hitaptan,dedi,yanacağım.
Ses verdi içinden bir ses:Yan o zaman,yan o zaman !
Züleyha devam etti:
Ah benim Yusuf'um , ah benim ,ah/senim, dedi,başka birşey diyemedi.
--- (gbkz: spoiler) ---
Züleyha,Yusuf'a mektup yazmaya başlayınca.Yusuf diye başladı Yusuf diye bitirdi.Gördü ki(gbkz: hitaptan öteye geçemedi).Anladı ki aşkın namesinde ser-nameden öte kelam yok. (gbkz:Züleyha'nın lügatında Yusuf'tan öte sözcük yok).
Yusuf,dedi,kelamım artık sende hükümsüz.Ama kelamımın hükümsüz kaldığı bu yerde beni küçümseme.Bil ki kelamdan da öte sadece ah var,ah ki dünya onun üzerinde durur,gök kubbe onun hareretiyle döner.
Papirüsten ezilmiş kağıdı,sivri kalemi aldı eline.
--- (gbkz: spoiler) ---
Yusuf,diye yazdı,namenin en başına sayfanın tam ortasına.İçinden binlerce yusuf ses verdi.
Ey içimdeki yıldızların mütercimi,ölü olmayan kuşlarım benim
Mısır'ın ruhuna mürekkebinin kokusunu uçuran Yusuf'um.
Nil'in sularına dökülmüş kandillerin aydınlığı
Gizli bahçelerden geçen yeşillerin ıslak çoğulluğu
Konuşan ağacım bana,konuşan ırmağım benim.
Işıklı yağmurum.
Gözlerimle gören ey,ey gözleriyle gördüğüm.
Yusuf,diye yazdı,namenin en başına sayfanın tam ortasına.İçinden binlerce yusuf ses verdi.
En derin kuyusunda kaybolduğum ey,
Nil'in sesi geliyor,gelsin,sesim Nil'e gitmiyor,gitmesin.
Sesi bana gelmeyen,sesim ona gitmeyen ey
Züleyha sayfanın tam ortasından devam etti,Yusuf,dedi.
Ey kalbimle seven
Ey kalbiyle sevdiğim.
Muhabbeti kolay giyilir libas olmayan,
Vahayı kaybedip çölün rahmetine düşen defterim,
Yitik tahtına gönlünce kurulan çöl misillemesi sevdiceğim,
Dağ lalesi
Çöl çiçeği
Ah benim yitik ezel gülü vasfınca sahiplendiğim,ah beni ezel gülü vasfınca sahiplenip de sahiplendiğini bilmeyen sevgilim,
Ah benim! Ah benim !
Ey adı gelecek zamanların ve mekanların insanlarına adımla bile baki kalacak olan,
Ey adım adıyla bile yazılacak olan
Sularıma dökülen karanlık,yoklarımı örten aydınlık
Tezatlarım benim,benim tekrirlerim
Ama muhabbetinden asla rücu etmediğim
Gün geçtikçe çoğalan benzetmelerim,
Sözcüklerim,lügatim,lisan hacmince vasıflandığım vasıfım
Yusuf,diye yazdı,namenin en başına sayfanın tam ortasına.Hala kitaptaydı kalemi,bir satır ileri geçemedi.
Bir satır ileri geçsem o hitaptan,dedi,yanacağım.
Ses verdi içinden bir ses:Yan o zaman,yan o zaman !
Züleyha devam etti:
Ah benim Yusuf'um , ah benim ,ah/senim, dedi,başka birşey diyemedi.
--- (gbkz: spoiler) ---
Züleyha,Yusuf'a mektup yazmaya başlayınca.Yusuf diye başladı Yusuf diye bitirdi.Gördü ki(gbkz: hitaptan öteye geçemedi).Anladı ki aşkın namesinde ser-nameden öte kelam yok. (gbkz:Züleyha'nın lügatında Yusuf'tan öte sözcük yok).
Yusuf,dedi,kelamım artık sende hükümsüz.Ama kelamımın hükümsüz kaldığı bu yerde beni küçümseme.Bil ki kelamdan da öte sadece ah var,ah ki dünya onun üzerinde durur,gök kubbe onun hareretiyle döner.
rasyonel metafiziği kurmuş olan alman filozofu. immanuel kant amcamızın imkansız dediklerinin zıddını yapmış ayrıca. tam sevilmeyen öğrenci tipi
ilahiyat okuyup filozof olmuş, ne mantık dimi ama, (u::D )
(bkz:hepimiz hegeliz)
/gorseller/yukle/images/zekagrnt.jpg
ilahiyat okuyup filozof olmuş, ne mantık dimi ama, (u::D )
(bkz:hepimiz hegeliz)
/gorseller/yukle/images/zekagrnt.jpg
popstar seçmelerinden geçemeyip ün kazanan tek şahıs, türünün son örneği
43 yaşındaymış kendileri. annemle yaşıtmış, şoke oldum desem yeridir. (u:evet şoke oldum. )
/gorseller/yukle/images/ktamuss.jpg
43 yaşındaymış kendileri. annemle yaşıtmış, şoke oldum desem yeridir. (u:evet şoke oldum. )
/gorseller/yukle/images/ktamuss.jpg
girmek için taviz üstüne tavizler verdiğimiz oluşum. idamı kaldırdık, zinayı suç olmaktan çıkardık, şeriat ne dediyse zıddını yaptık, ne oldu kabul ettiler mi? üstelik her seferinde alay edip durdular-tavırlarını alay olarak değerlendiriyorum-
“Sen onların dinine uymadıkça ne yahudiler ne de hıristiyanlar aslâ senden hoşnut olmazlar.” (Bakara: 120)
İşte görüyorsunuz, hoşnut oldular mı? Olmadılar. “Olmazlar.” Bunu Hazret-i Allah buyuruyor, biz söylemiyoruz. Avrupa Birliği’ne girmek için ne istedilerse verildi. Küffar sözünde durdu mu? Bizden hoşnut oldu mu? Hayır!
Bu dostluk kuranlar, küffara yaranmaya çalışanlar Hazret-i Allah’tan daha mı iyi biliyorlar?
“Sen onların dinine uymadıkça ne yahudiler ne de hıristiyanlar aslâ senden hoşnut olmazlar.” (Bakara: 120)
İşte görüyorsunuz, hoşnut oldular mı? Olmadılar. “Olmazlar.” Bunu Hazret-i Allah buyuruyor, biz söylemiyoruz. Avrupa Birliği’ne girmek için ne istedilerse verildi. Küffar sözünde durdu mu? Bizden hoşnut oldu mu? Hayır!
Bu dostluk kuranlar, küffara yaranmaya çalışanlar Hazret-i Allah’tan daha mı iyi biliyorlar?
iki zıtlık..
evvel ve ahir..
önce ve sonra..
ilk soluk sonlu hayatın başlangıcı, son nefes sonsuz hayatın...
ilkler geçici, sonlar kalıcı...
ne dersiniz,
\"iLk\" oLup yok oLmak mı?
\"Son\" oLup Sonsuz oLmak mı?
evvel ve ahir..
önce ve sonra..
ilk soluk sonlu hayatın başlangıcı, son nefes sonsuz hayatın...
ilkler geçici, sonlar kalıcı...
ne dersiniz,
\"iLk\" oLup yok oLmak mı?
\"Son\" oLup Sonsuz oLmak mı?
[https://www.youtube.com/watch?v=KkF0_lbBmjU ]
güzel bir filmin güzel bir şarkısı
(bkz:ek villain) izlenmesi tavsiyemdir.
güzel bir filmin güzel bir şarkısı
(bkz:ek villain) izlenmesi tavsiyemdir.
araştırmalara göre kişilerin sevdiği renkler, kişiliklerini ele veriyor, karakterlerini yansıtıyormuş.
6 renkli düşünme şapkası)/ 6 şapkalı düşünme tekniği
6 renkli uygulama ayakkabısı//6 ayakkabılı uygulama tekniği (bkz: öyt)
http://e-cozum.net/hayata-dair/renklere-gore-karakter-analizi
(bkz: bana sevdiğin rengi söyle, senin kim olduğunu söyleyeyim ) dediğim durum 😋
6 renkli düşünme şapkası)/ 6 şapkalı düşünme tekniği
6 renkli uygulama ayakkabısı//6 ayakkabılı uygulama tekniği (bkz: öyt)
http://e-cozum.net/hayata-dair/renklere-gore-karakter-analizi
(bkz: bana sevdiğin rengi söyle, senin kim olduğunu söyleyeyim ) dediğim durum 😋
fransa da gerçekleşmiş bir olaydır. başörtüsü dini temsil ediyor diyerek annesi başörtülü olan bir çocuğu tedavi etmeyi reddetmektedir, o ettikleri hipokrat yemini var ya, onu hiç etmesinler.
http://www.yeniakit.com.tr/haber/fransada-kabininde-ortulu-bayan-istemeyen-doktor-167053.html
aklıma, ülkemizde '' laikliğe aykırı'' diye diye okullardan, diploma törenlerinden kovdukları kızlar geldi.
aklıma, ülkemizde '' laikliğe aykırı'' diye diye okullardan, diploma törenlerinden kovdukları kızlar geldi.
bir zamanlar paralel tv de yayımlanan gezelim görelim programı.
sunucusu olan murat yeni, yeni bir röportajın da \"Dershanelerin kapatılması sürecinde Hizmet'in gerçek Hizmet olmadığını anladım. Paralel yapı, Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı bir yapı… Bu Tayyip Erdoğan meselesi değil\" demiş. sanırım başlarına gelebilecekleri anladı u dönüşü yaptı. -gezi olaylarını destekleyip hapse giren mehmet ali alabora'yı görüp tayyip amcanın ellerine sarılan aman dileyen şafak sezer gibi..- ya da gerçekten bilmiyordur belki, bilemedim. her neyse, yine de darısı diğer paralel kenar düşüncelerin başına. http://www.kanalahaber.com/mobi/haber/gundem/gulenin-maceracisi-acti-agzini-yumdu-gozunu-298052/
sunucusu olan murat yeni, yeni bir röportajın da \"Dershanelerin kapatılması sürecinde Hizmet'in gerçek Hizmet olmadığını anladım. Paralel yapı, Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı bir yapı… Bu Tayyip Erdoğan meselesi değil\" demiş. sanırım başlarına gelebilecekleri anladı u dönüşü yaptı. -gezi olaylarını destekleyip hapse giren mehmet ali alabora'yı görüp tayyip amcanın ellerine sarılan aman dileyen şafak sezer gibi..- ya da gerçekten bilmiyordur belki, bilemedim. her neyse, yine de darısı diğer paralel kenar düşüncelerin başına. http://www.kanalahaber.com/mobi/haber/gundem/gulenin-maceracisi-acti-agzini-yumdu-gozunu-298052/
mavi. en sevdiğim renktir. hele (gbkz:buz mavisi)... çocukken prenses kıyafetlerini hep buz mavisi olarak hayal ederdim. kendimi de buz mavisi kıyafet içinde küçük bir prenses olarak. çocukluk işte.
mavinin tüm tonları, buz mavisi, parlement mavisi, lacivert, gece mavisi, gök mavisi, turkuaz, kobalt mavisi, peygamber çiçeği mavisi, kraliyet mavisi, çivit mavisi... her ne mavi varsa hepsini... (gbkz:mavi huydur bende) (u:bende de :D) sürekli üzerimde mavi renkli birşey bulunur. küpe bileklik kıyafet vs.
bir de gülkurusu rengi ve toz pembe. koyu renk olarak:mürdüm rengi,bordo ve koyu yeşil
(u:çok mu oldu ne)
edit: siyah, kahverengi, lila, kırmızı, turuncu, fıstık yeşili, canlı sarı, fuşya pembesi renklerini sevmiyorum
mavinin tüm tonları, buz mavisi, parlement mavisi, lacivert, gece mavisi, gök mavisi, turkuaz, kobalt mavisi, peygamber çiçeği mavisi, kraliyet mavisi, çivit mavisi... her ne mavi varsa hepsini... (gbkz:mavi huydur bende) (u:bende de :D) sürekli üzerimde mavi renkli birşey bulunur. küpe bileklik kıyafet vs.
bir de gülkurusu rengi ve toz pembe. koyu renk olarak:mürdüm rengi,bordo ve koyu yeşil
(u:çok mu oldu ne)
edit: siyah, kahverengi, lila, kırmızı, turuncu, fıstık yeşili, canlı sarı, fuşya pembesi renklerini sevmiyorum
[https://www.youtube.com/watch?v=3L_XIeINzd8 ]
yürek acıtan bir şarkı. bu saatte hele ders çalışırken dinlemek, yoğun depresyona sebep olabilir, dediğim şarkı
yürek acıtan bir şarkı. bu saatte hele ders çalışırken dinlemek, yoğun depresyona sebep olabilir, dediğim şarkı
[https://www.youtube.com/watch?v=mO0SItPd164 ]
selçuk balcı'nın güzel bir şarkısı
--- (gbkz: spoiler) ---
Buluştuğumuz Duvar Gene Dertli Çalar Mi
Acep Benim Derduma Yar Yürekten Ağlar Mi
Kar Yağayi Saçuna Yarum Üşümedun Mi?
Açtın Dağları Gittun Beni Düşünmedin Mi
Yar Verduğun Yazmayi Saklayamaz Yiturur
Bu Sevdaluk Adami Verem Eder Biturur
Kar Yağayi Saçuna Yarum Üşümedun Mi
Açtın Dağları Gittun Beni Düşünmedun Mi
--- (gbkz: spoiler) ---
selçuk balcı'nın güzel bir şarkısı
--- (gbkz: spoiler) ---
Buluştuğumuz Duvar Gene Dertli Çalar Mi
Acep Benim Derduma Yar Yürekten Ağlar Mi
Kar Yağayi Saçuna Yarum Üşümedun Mi?
Açtın Dağları Gittun Beni Düşünmedin Mi
Yar Verduğun Yazmayi Saklayamaz Yiturur
Bu Sevdaluk Adami Verem Eder Biturur
Kar Yağayi Saçuna Yarum Üşümedun Mi
Açtın Dağları Gittun Beni Düşünmedun Mi
--- (gbkz: spoiler) ---
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?