John Doe

galeta, kek, sigara... bi sn başlıkta yiyecek diyor halbuki sigara içilen bişi o zaman çayla birlikte efsaneleşmiş içecek mi oluyor? kafalar karışık. neyse bunu sigara içenler düşünsün.

diyabet hastalığından kaynaklanabilir.

daha çok şans verilmesi gerektiğini düşündüğüm futbolcu. aksi takdirde patlama yapamadan sönecek diye korkuyorum.

baharatlı meyva aromalı falan filan olmasından dolayı insanın içini ısıtır. evde yapmak isteyenlere tavsiye olarak şarabı döktükten sonra fokur fokur kaynamasını beklemeyin. çünkü alkolün kaynama noktası 78 derece iken suyunki 100 derecedir. yani kaynamaya başladığında ilk olarak içindeki alkol buharlaşacaktır. hea ben bunu alkolsüz seviyorum diyorsan orası başka tabi.

(bkz: milli piyango) (u:milli piyango)

o tabu xl boşuna alınmadı. kesin kavga çıkacak!

(bkz: pardon kuzenim yazmış)

demek ki dün cumartesiydi, yarın da pazartesi.

çocukken bayramdan bayrama tadabildiğim şekerdir. bi tane daha alsam biri bişe der mi acaba düşüncesiyle anneme yan yan bakışımı hatırlıyorum. yapma der gibi bakardı hep uslu çocuktum ben yapmazdım.

almanların ve isvişrelilerinki meşhurdur. genellikle en güzel çikolata çeşitleri bu ülkelerde olur. almanyadan gelen akrabası olanlar bu konuda çok şanslıdırlar.

(bkz: benim niye almanyadan gelen dayım yok)

genellikle birçoğunu belki daha önce yediğim yer güzel yapmamıştır diyerek tekrar denediğim yemeklerdir. sonuç olarak 5 sene sonunda midye yemeye alıştım. kelle paçayı 2 den fazla deneme ihtiyacı hissetmedim. bamya ve pırasa zaten yeterince zorunlu olarak yedirilmişti daha denemeye gerek yok. kalamar ve kokoreç de ilk denememde pek tad vermemişti ama her ikisinde de bu gerçekten güzel değil diyen arkadaşların etkisiyle tekrar deneyip sevmeye başlamıştım. karides bana en itici gelen yiyecekti bildiğin böcek lan bunu nasıl yiyorlar derdim her gördüğümde taa ki deneyene kadar. bi kerede oha çok iyimiş lan bu dediğim belki de tek yiyecektir. bi kere de ahtapot denedim ama benim için ne olumlu ne olumsuz bir etkisi olmadı. ördek etini de bir iki kez tattım ama sevmedim. yalnız diğer yazarların aksine hayatımın hiç bir döneminde şırdana karşı bi önyargım veya antipatim olmadı.
yemekte farklı tadlar denemeyi seven bi insan oldum hep. van'ın kelodoşundan japonun ramenine kadar farklı şeyler denemişimdir.

insanlar gülüyordu de,
trende, vapurda, otobüste...
yalan da olsa hoşuma gidiyor söylee..


https://www.youtube.com/watch?v=lGjpy_i6Sdg

allah kimseyi bu şekilde sınamasın, diyeceğim durumdur.

bazen melankolik, sebepsizce gelen bir hüzün bazen.

adana-osmaniye civarında 2 petibör bisküvi arası lokuma verilen isim. devlet bahçeli'nin de söylerken bunu ifade etmek istediği rivayet edilir ama ne kadar doğru orasını ben bilmem.

tamamen bol olmasa da boşumsu bi kağıt verdim üniversitede bi kere. bi gün öncesinde oturdum 5 bölümlük sınavın yalnızca ilk bölümüne 2 saat ayırdım ama baktım ki kafa basmıyor bıraktım. sınava girince de sorulardan ilkinin yanına iki üç işlem karaladım. sonuç olarak 03 aldım vizeden. ben de kağıt israfı olmasın diye finale girmedim. çan ortalamasıyla 20'yi tutturan geçti dersten ya o ayrı mesele.

-sana iki kelimelik sonunu bilmediğim bir hikaye anlatayım mı?
+evet
-seni seviyorum.

casablanca

toplumumuzun (gbkz: güleriz ağlanacak halimize) sözünü iliklerine kadar benimsemesi ile oluşan durum. yoksa çekilmez valla bu ülke.

almanlar yenilince biz de yenilmiş sayıldık.

\"adamlar bana çay verdi çay!
çay veren adam hiç kötü olur mu? aklın mantığın kesiyor mu?\"

ismail abi - leyla ile mecnun



\"doğru söylüyorsun abi çay içen adamdan zarar gelmez.\"

nazım - beş kardeş


\"çayın da derdi var dedi adam
ateşler içinde yandığına göre
unutulduğunda soğuduğuna göre
bekleye bekleye acıdığına göre
var bi derdi\"

anonim (yada ben bilmiyorum yazarı)


\"çayın arası kalabalıkla iyimiş kahvenin yalnızlıkla
gelirsen çay demlerim gelmezsen kahve
su kaynadı haberin olsun\"

anonim (yada ben bilmiyoru yazarı)