şair adamı yönetmen yaparsanız ortaya böyle şeyler çıkar.
kafası kırık bir yönetmen. Türkiyede ki en farklı tarzdaki yönetmenlerden.
Onur Ünlü hayranlarının merakla beklediği yepyeni internet dizisi 'Görünen Adam' YouTube'da! Fragmanı görenler, görmeyenlerle paylaşsın. #görünenadam
1. bölüm
buyrun başlayın.
1. bölüm
buyrun başlayın.
melihat gürlses güzel bir şekilde icra eder.
İlk sayısı 25 Eylül 2002'de yayımlanan Penguen Dergisi, Metin Üstündağ, Bahadır Baruter, Selçuk Erdem, Erdil Yaşaroğlu gibi çizerler tarafından kurulmuştu.
Güneşli Günlere Kanat Açıp Gitti
bırakmak iseteyenlere bir öneri
günde 3 sefer ağzına dolu dolu fesleğen atarak çiğnerse, yutarsa veya tükürürse sigarayı bıraktırıyor.
günde 3 sefer ağzına dolu dolu fesleğen atarak çiğnerse, yutarsa veya tükürürse sigarayı bıraktırıyor.
İslâm alimlerinden biri talebeleriyle Basra kıyısında gezinirken deniz kenarında birbirlerine öfke içinde bağıran bir aile görmüş. Talebelerine dönüp:
"İnsanlar neden birbirlerine öfke ile bağırırlar?" diye sormuş.
Talebelerden biri:
"Çünkü sükûnetimizi kaybederiz" deyince mübarek zat:
"Ama öfkelendiğimiz insan yanı başımızdayken neden yüksek sesle konuşuruz? O kişiye söylemek istediklerimizi daha alçak bir ses tonu ile de duyurabilecek ve demek istediklerimizi rahat aktarabilecekken niye avazımız çıktığı kadar boğazımızı yırtarak bağırırız?" diye tekrar sormuş.
Talebelerden ses çıkmayınca anlatmaya başlamış:
"İki insan birbirine öfkelendiği zaman, kalpleri birbirinden uzaklaşır. Bu uzak mesafeden birbirlerinin kalplerine seslerini duyurabilmek için bağırmak mecburiyetinde kalırlar. Ne kadar çok öfkelenirlerse, arada açılan mesafeyi kapatabilmek için o kadar çok bağırmaları lazım gelir."
"Peki, iki insan birbirini sevdiğinde ne olur? Birbirlerine bağırmak yerine sakince konuşurlar, çünkü kalpleri birbirine yakındır, arada mesafe ya yoktur ya da çok azdır.
Peki, iki insan birbirini daha da fazla severse ne olur? Artık konuşmazlar, sadece fısıldaşırlar çünkü kalpleri birbirlerine daha da yakınlaşmıştır. Artık bir süre sonra konuşmalarına bile lüzum kalmaz, sadece birbirlerine bakmaları yeterli olur. İşte birbirini hakiki olarak seven iki insanın yakınlığı böyle bir şeydir."
Daha sonra talebelerine bakarak şöyle devam etmiş:
"Bu sebeple tartıştığınız zaman kalplerinizin arasına mesafe girmesine müsade etmeyin, izin vermeyin. Aranıza mesafe koyacak sözlerden uzak durun.
Ne demişler...
"Zerzevatçı bağırır, Sarraf bağırmaz,
Eskici bağırır, Antikacı bağırmaz....
FİKRİ KIYMETLİ OLAN BAĞIRMAZ. BAĞIRAN DÜŞÜNEMEZ, DÜŞÜNEMEYEN KAVGA EDER.
SESİMİZİ DEĞİL SÖZÜMÜZÜ YÜKSELTELİM.
"İnsanlar neden birbirlerine öfke ile bağırırlar?" diye sormuş.
Talebelerden biri:
"Çünkü sükûnetimizi kaybederiz" deyince mübarek zat:
"Ama öfkelendiğimiz insan yanı başımızdayken neden yüksek sesle konuşuruz? O kişiye söylemek istediklerimizi daha alçak bir ses tonu ile de duyurabilecek ve demek istediklerimizi rahat aktarabilecekken niye avazımız çıktığı kadar boğazımızı yırtarak bağırırız?" diye tekrar sormuş.
Talebelerden ses çıkmayınca anlatmaya başlamış:
"İki insan birbirine öfkelendiği zaman, kalpleri birbirinden uzaklaşır. Bu uzak mesafeden birbirlerinin kalplerine seslerini duyurabilmek için bağırmak mecburiyetinde kalırlar. Ne kadar çok öfkelenirlerse, arada açılan mesafeyi kapatabilmek için o kadar çok bağırmaları lazım gelir."
"Peki, iki insan birbirini sevdiğinde ne olur? Birbirlerine bağırmak yerine sakince konuşurlar, çünkü kalpleri birbirine yakındır, arada mesafe ya yoktur ya da çok azdır.
Peki, iki insan birbirini daha da fazla severse ne olur? Artık konuşmazlar, sadece fısıldaşırlar çünkü kalpleri birbirlerine daha da yakınlaşmıştır. Artık bir süre sonra konuşmalarına bile lüzum kalmaz, sadece birbirlerine bakmaları yeterli olur. İşte birbirini hakiki olarak seven iki insanın yakınlığı böyle bir şeydir."
Daha sonra talebelerine bakarak şöyle devam etmiş:
"Bu sebeple tartıştığınız zaman kalplerinizin arasına mesafe girmesine müsade etmeyin, izin vermeyin. Aranıza mesafe koyacak sözlerden uzak durun.
Ne demişler...
"Zerzevatçı bağırır, Sarraf bağırmaz,
Eskici bağırır, Antikacı bağırmaz....
FİKRİ KIYMETLİ OLAN BAĞIRMAZ. BAĞIRAN DÜŞÜNEMEZ, DÜŞÜNEMEYEN KAVGA EDER.
SESİMİZİ DEĞİL SÖZÜMÜZÜ YÜKSELTELİM.
Adamın biri karısının iyi duymadığını düşünmektedir fakat onu kırmak istemediği için, nasıl yaklaşılması gerektiğini de bilmemektedir. Sorar soruşturur ve şöyle bir yöntem benimser. Karısına önce 40 adım uzaktan seslenir.
"Karıcığım, bu akşam ne yemek var?"
Cevap alamaz. Biraz yaklaşır, mesafeyi 30 adıma indirir ve tekrarlar: "Canım bu akşam yemekte ne var?"
Gene cevap alamaz. Mutfağa biraz daha yaklaşır, aynı soruyu sorar ama hiçbir karşılık alamaz. Sonunda mutfak kapısına gelir ve sorusunu tekrarlar: "Hayatım
bu akşam için ne pişirdin bakalım?"
Karısı cevap verir: "4 keredir aynı şeyi söylüyorum: Tavuk..."
Bu hikâyeden çıkaracağımız bir de ders bulunuyor:
Düşündüğümüz gibi problem, daima karşımızdaki kişilerde olmayabilir.
Zaman zaman kendimize dönelim ve sorunların sebebini biraz da şahsımızda arayalım.
"Karıcığım, bu akşam ne yemek var?"
Cevap alamaz. Biraz yaklaşır, mesafeyi 30 adıma indirir ve tekrarlar: "Canım bu akşam yemekte ne var?"
Gene cevap alamaz. Mutfağa biraz daha yaklaşır, aynı soruyu sorar ama hiçbir karşılık alamaz. Sonunda mutfak kapısına gelir ve sorusunu tekrarlar: "Hayatım
bu akşam için ne pişirdin bakalım?"
Karısı cevap verir: "4 keredir aynı şeyi söylüyorum: Tavuk..."
Bu hikâyeden çıkaracağımız bir de ders bulunuyor:
Düşündüğümüz gibi problem, daima karşımızdaki kişilerde olmayabilir.
Zaman zaman kendimize dönelim ve sorunların sebebini biraz da şahsımızda arayalım.
buyrun izleyin hayatınıza renk gelsin.
1.bölüm
1.bölüm
leyla ile mecnun dizisinde mecnunu terk edip giden hayırsız annesini oynamış başarılı bir oyuncu.
ay sonu maaşın gelmesini.
cüneyt arktın'ın battal gazi filmerlinde karşımıza çıkan sahne.
biz battaldan öğrendik.
biz battaldan öğrendik.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?