oturtma, yoğurdun üzerine patates onun üzerine de et ya da tavuk koyularak yapılan bir muğla kebabı.
sorunlarını problem anında çözen, uzatmadan o anda rahatsız olduğu şeyi dile getiren kişidir. belki biraz patavatsız, tasasızdir da. ama anı yaşayan biri olduğu kesindir. böyle kişiler dert sonradan beni dertlendireceğine söyleyeyim karşıdaki düşünsün derler ve sorunları ertelemezler. hayran olduğum insan tipi.
adıyaman milli eğitimin başlattığı bir proje. haftada bir gün tüm idareciler, öğretmenler, öğrenciler okula eşofmanlarıyla geliyorlar. ilk 20 dakika spor yapıyorlar. ilkokullar için zorunlu, ortaokul kısmı için gönüllü. çocuklar çok eğleniyor bu etkinliği yaparken. sağlam kafa sağlam vücutta bulunur diyoruz ve sporu destekliyoruz.
alkolle herhangi bir hap. !
(bkz: çılgın bediş) başlığında yazdığım duygu durumumdan dolayı açıp açıp diziyi izliyorum. geçmişe götürüyor beni. sanki onu izlerken ilkokul zamanlarıma geri dönüyorum. hep orda kalmak istiyorum. eskiyi sık özler oldum bu aralar. biraz önce arabada trt türküyü açtım onu dinledim. gözümde ne canlandı tabii ki çocukken babamlarla gece misafirlikten dönerken arabada çalan belkıs akkale arif sağ kasedi. sanırım o zamanları özledim fazladan bir tur da o zamanlar için attım. gelelim sonucumuza yaşlanmak istemiyorum, nefret ediyorum, büyümek bana göre değilmiş. tekrar evinde , ailesinin yanındaki küçük kız olmak istiyorum. dondurun beni. ...
arkadan arkadan gelen yeme iştahımı kaybetmeme neden olan baş ağrılarımı arttıran diş. sağol canım genç hissettirmen dışında bir işlevinde yok zaten. !
huzursuzluk
ara verme. sanki sürekli hareket halindeymişim de bir es vermem gerekmiş gibi hissediyorum.
trt avaza 'da yedi numarayı vererek gönlümü kazandılar.
bugün sabah okula doğru gidiyoruz. yol da baya dar. karşıdan başka bir servis arabası geliyor. okul servisimizin şoförünün küs olduğu başka bir servişçi abimiz.yol dar. birinden birinin yavaşlaması lazım. ikisi de son sürat. karşıdaki servisci bizimkine sellektör yaptı yavaşla yol ver manasında. bizim servisci de yanında oturan müdüre dönüp bu da bana sellektör yapıyor selam veriyor bak bak dedi. kendi kendime dedim ki, demek ki platonik sevgi de böyle bir şey. karşıdan gelen her sellektörü yanlış anlıyorsun. !!!
hababam sınıfının güdük necmisi. köyden indim şehire 'nin 'himmettt ağaaa' bağrışını yapan en küçüğü. her daim yüzümüzü güldüren adam, allah rahmet eylesin.
samsung 'a niye o kadar para veresin ki ? değmez. o paraya ayrı ayrı laptop, fotoğraf makinesi ve cep telefonu alabiliyorken neden bir telefonu tercih edelim ki ?
zor ve zahmetli bir olaydır. birini seveceksin her şeyiyle kabulleneceksin , bundan sonraki hayatını aynı çatı altında aynı kişiyle geçireceksin. yaptığın her şey en az iki kat artacak. iki kat yemek, iki kat çamaşır, iki kat bulaşık, iki kat temizlik, iki kat anlayış, iki kat düşünme, iki kat yaşama... sorumluluklarının artmasıyla omuzlarındaki yük daha da ağırlaşacak. iyi yönü yok mu vardir elbet , deneyimli arkadaşlar söylesin (^^)
sürekli dizi izlemekten kaynaklı bir durumdur. süren şeyleri seyretmekten film izleyemezsiniz. bir müddet sonra diziler size uzun ve sıkıcı gelir bir film arası vermek istersiniz. ama bu sefer de filmlerden uzak kaldığınız için o yönde bir bocalama yaşarsınız.
açılın ben doktorum!!!
an itibariyle yaşadığım durum. böyle bir kullanıcı adı yoktur. şifrenizi kontrol ediniz uyarılarını 3 kere gördükten sonra yeni bir doğrulama kodu istememle sonunda girebildim. hayırdır noluyoruz küs müsün bana yoksa ? !
dün youtube 'da dolaşırken tesadüfen önüme 1.bölümü çıktı. şaşırdığım kadar da sevindim. izleyeyim dedim. neyse jenerik müziği başladı. hepimizin bildiği çılgın bedişim yok başka işim dırtt dırı rırıt.... diye başladı. aldı mı beni bir duygusallık. 'silerim hüzünü baştan çizerim' kısmında duygusallık tavan oldu gözlerim doldu. kendime mi şaşırayım , ağlayayım mı ,güleyim mi bilemediğim bir duygu selinin ortasında kaldım. bir çılgın bediş ki nasıl eğlenceli bir dizi olduğunu biliyoruz duygu durumum da resmen fırtınalar estirdi. jenerikten sonra durdurudum ve düşündüm. neydi ki sebebi ?? düşündükçe de beni eskilere çocukluğuma götürdüğünü fark ettim. mahalleden en yakın arkadaşımla oynadığımız oyunlar, çılgın saçma salak danslarımız, odamızın duvarındaki posterler, arkadaşlarımızın bizden baya büyük abilerine aşık olmalarımız, ilkokul sıralarındaki gamsız hayatımız... kısacası o zamanlarda yaşadığımız birçok şey gözümde canladı. duygusallığımın nedenini bulmuş oldum. başladım izlemeye. 2 gündür izliyorum ara ara. hala jenerik müzik girince o duygusallığı yaşıyorum. onun dışında diziyi izlerken bir çok şeye hayret ettim. şuan yayınlamış olsa ilk bölümünde yayın hayatına veda ederdi muhtemelen. siyasete yönelik eleştiriler mi, sürekli göğüs dekolteli dolaşan lise öğrencileri mi her şey var. yani bizim çook önceden ucundan bacağından yakalayıp tanık olabildiğimiz biraz yaşayabildiğimiz her özgürlük mevcut. şuanı düşüdüm bunlardan birini yapsan ya hapse giriyorsun ya da tecavüze uğruyorsun. aşırı garip geldi bir ülke 10 yılda ne kadar da değişmiş. sonra tekrar çocukluğumu düşündüm cidden ne kadar özgür ve mutluyduk. işte bu yüzden dönmek istediğim zaman dilimini değiştirdim ilkokul yıllarıma dönmek isterdim. ne taraftan ışınlanabiliyoruz ??
kaldırım olmayan yerlerde yapılabilecek bir davranıştır. yoldan yürüyecek halimiz yok ya !
geneli firikik diye geçen abazaları ekran başına toplayan olaylardır.
ailelerimizin hala küçük bebekleri olduğumuz mantığından kurtulamamış olmasından kaynaklıdır genelde. diğer yarısı da bizim hala yeni bir aile kurduğumuzu idrak edememizden kaynaklıdır. tabii haliyle iki tarafında ailesi bu boşluklardan oluşan sızıntılardan içeri girmeyi kendilerine hak sayarlar. malesef ki bir çok evliliğin ilk dönemlerindeki sorunlar bundan kaynaklanır. hatta başa çıkılmazsa önlemi alınmazsa önü kesilmezse boşanmaya kadar bile gidebilir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?