1936 adana doğumlu Türk sinema oyuncusu ve yönetmen.
Bir Türke Gönül Verdim, Ala Geyik, Büyük Yemin, Beyaz Mendil, Babanın Oğlu gibi filmlerde oynadı.
http://www.memur-sozluk.com/gorseller/yukle/thumbs/220pxbilal.jpg
zora koşarak bir işi kimseye istenildiği şekilde yaptıramayacağını anlatır.
zorla güzellik olmaz ama zor olan güzeldir. çelişkilerin içerisinden çelişki beğenip hayat yaşıyoruz
zorla güzellik olmaz ama zor olan güzeldir. çelişkilerin içerisinden çelişki beğenip hayat yaşıyoruz
1 nesil yazar. hoşgelmiş. hoş bulur umarım
birinci nesil yazar hoş gelmiş. Hoş huşu bulur inşallah. Tanımı bol olsun.
bir hırka bir lokma felsefesine gönül vermiş insanlardır.
Tek kelime ile hayvanlıktır. Hatta hayvanlara hakarettir bunun hayvanlığı. Bu kadar düşüncesizliğin olmaması gerekir.
şu takıma rağmen hangi motivasyonla o kurtarışlara imza atıyor hayretler içerisindeyim. bir iki ya da üç maç değil geçen sezondan beri takımın dandik gidişatını örtüyor kurtarışlarıyla.
1.nesil yazar.Hoş gelmiş. Tanımı bol olsun.
İşe giriş aşamasından itibaren kamuda istihdam edilen personelin bazılarına ayrıcalık tanınarak diğer çalışanlara göre farklı muamelelere tabi tutulduğu bilinen bir gerçektir.
Kamu çalışanları arasında huzursuzluk yaratan ve çalışma barışını olumsuz etkileyen bir durum olmasına rağmen, personelin çeşitli sebeplerle (siyasi yakınlık,hemşehri olma, akraba olma, arkadaşlık ilişkisi, nüfuz sahibi bir yakına sahip olma vs.) amirleri tarafından kayırılması uygulamasının önüne geçilememektedir.
Personel arasında kayırmacılık uygulamalarından bazılarını şu şekilde sayabiliriz:
*Torpili olan, öğrenci iken ya da okulu bitirdiğinde istisnai bir kadroya atanarak sınava girmeden memuriyete girmiş olur. Diğeri, KPSS’ye hazırlanır.
*Torpili olan memur, atanmış olduğu yeri beğenmezse, istediği zaman birimini veya yerini (geçici görev, naklen atama gibi yollarla) değiştirir. Diğeri nereye atanmışsa genellikle orada kalır.
*Torpilli memur, atandığı kurumu beğenmezse, kısa sürede başka kuruma geçer. Diğeri, kurumunu sevmese de orada kalır.
*Torpilli memur kurumundaki kurallara uymasa sıkıntı yaşamaz. Diğer memur, kural dışı davranışında soruşturma geçirir, ceza alır.
*Torpilli memur görevde yükselme veya unvan değişikliği için sınava girmeye gerek duymadan, o kadrolara hülle yoluyla gelir ya da doğrudan üst kadrolara atanır. Diğeri, görevde yükselmek için bekler ve sınavlarla uğraşır.
*Torpilli memur, amirlerinden övgü, başarı belgeleri ve ödüller alır. Diğerleri ise amirden fırça yer.
*Torpilli memur, kış aylarında kaplıca ve kayak tesislerindeki, yaz aylarında ise deniz sahillerindeki toplantı, seminer ve eğitimlere gönderilir. Diğerleri, yaz ve kış işiyle uğraşır.
*Torpilli memur, eğitim-görgü artırma-görev gibi sebeplerle her ülkeye gider. Diğerleri yurtdışını hiç görmez.
*Torpilli memur, hizmet süresi yeterse asaleten, yetmezse de tedviren yönetici kadrolarına getirilir. Diğerleri ise hep alt unvanlarda kalır.
*Torpilli memur, iş yapmadığı için hata da yapmadığından sıkıntı da yaşamaz. Diğerleri ise verilen her işi yaptığı ve doğal olarak hata da yaptığı için çeşitli sıkıntılar yaşar.
[http://memurunyeri.com/memur/kamu-personeliyle-ilgili-diger-haberler/11814-torpili-olan-memurun-diger-memurlara-gore-sahip-oldugu-avantajlar.html kaynak]
Kamu çalışanları arasında huzursuzluk yaratan ve çalışma barışını olumsuz etkileyen bir durum olmasına rağmen, personelin çeşitli sebeplerle (siyasi yakınlık,hemşehri olma, akraba olma, arkadaşlık ilişkisi, nüfuz sahibi bir yakına sahip olma vs.) amirleri tarafından kayırılması uygulamasının önüne geçilememektedir.
Personel arasında kayırmacılık uygulamalarından bazılarını şu şekilde sayabiliriz:
*Torpili olan, öğrenci iken ya da okulu bitirdiğinde istisnai bir kadroya atanarak sınava girmeden memuriyete girmiş olur. Diğeri, KPSS’ye hazırlanır.
*Torpili olan memur, atanmış olduğu yeri beğenmezse, istediği zaman birimini veya yerini (geçici görev, naklen atama gibi yollarla) değiştirir. Diğeri nereye atanmışsa genellikle orada kalır.
*Torpilli memur, atandığı kurumu beğenmezse, kısa sürede başka kuruma geçer. Diğeri, kurumunu sevmese de orada kalır.
*Torpilli memur kurumundaki kurallara uymasa sıkıntı yaşamaz. Diğer memur, kural dışı davranışında soruşturma geçirir, ceza alır.
*Torpilli memur görevde yükselme veya unvan değişikliği için sınava girmeye gerek duymadan, o kadrolara hülle yoluyla gelir ya da doğrudan üst kadrolara atanır. Diğeri, görevde yükselmek için bekler ve sınavlarla uğraşır.
*Torpilli memur, amirlerinden övgü, başarı belgeleri ve ödüller alır. Diğerleri ise amirden fırça yer.
*Torpilli memur, kış aylarında kaplıca ve kayak tesislerindeki, yaz aylarında ise deniz sahillerindeki toplantı, seminer ve eğitimlere gönderilir. Diğerleri, yaz ve kış işiyle uğraşır.
*Torpilli memur, eğitim-görgü artırma-görev gibi sebeplerle her ülkeye gider. Diğerleri yurtdışını hiç görmez.
*Torpilli memur, hizmet süresi yeterse asaleten, yetmezse de tedviren yönetici kadrolarına getirilir. Diğerleri ise hep alt unvanlarda kalır.
*Torpilli memur, iş yapmadığı için hata da yapmadığından sıkıntı da yaşamaz. Diğerleri ise verilen her işi yaptığı ve doğal olarak hata da yaptığı için çeşitli sıkıntılar yaşar.
[http://memurunyeri.com/memur/kamu-personeliyle-ilgili-diger-haberler/11814-torpili-olan-memurun-diger-memurlara-gore-sahip-oldugu-avantajlar.html kaynak]
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI YENİ BİNASINA TAŞINDI
evre ve Şehircilik Bakanlığı, uzun süredir beklenen yeni binasına taşındı. Bakanlık bundan sonra Eskişehir Devlet Yolu üzerinde yeni inşa edilen binadan hizmet vermeye devam edecek.
Bakanlık yeni hizmet binasına ilk olarak Kızılay Vekaletler Caddesi’nde faaliyet gösteren Bakanlık Makamı, Müsteşarlık, Özel Kalem Müdürlüğü, Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü, Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği, Strateji Geliştirme Başkanlığı, Personel Dairesi Başkanlığı ve Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığı taşındı.
Bakanlığın diğer ek hizmet binalarında faaliyet gösteren diğer birimlerinin de zamanla taşınması ile birlikte Bakanlık hizmet birimleri, tek binada faaliyet gösterecek.
Yeni Bina Adres: Mustafa Kemal Mahallesi Eskişehir Devlet Yolu (Dumlupınar Bulvarı) 9. km. (Tepe Prime Yanı) No: 278 Çankaya / Ankara“
[http://memurunyeri.com/memur/manset-haber/11816-cevre-ve-sehircilik-bakanligi-yeni-binasina-tasindi.html kaynak]
evre ve Şehircilik Bakanlığı, uzun süredir beklenen yeni binasına taşındı. Bakanlık bundan sonra Eskişehir Devlet Yolu üzerinde yeni inşa edilen binadan hizmet vermeye devam edecek.
Bakanlık yeni hizmet binasına ilk olarak Kızılay Vekaletler Caddesi’nde faaliyet gösteren Bakanlık Makamı, Müsteşarlık, Özel Kalem Müdürlüğü, Çevresel Etki Değerlendirmesi İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü, Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği, Strateji Geliştirme Başkanlığı, Personel Dairesi Başkanlığı ve Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığı taşındı.
Bakanlığın diğer ek hizmet binalarında faaliyet gösteren diğer birimlerinin de zamanla taşınması ile birlikte Bakanlık hizmet birimleri, tek binada faaliyet gösterecek.
Yeni Bina Adres: Mustafa Kemal Mahallesi Eskişehir Devlet Yolu (Dumlupınar Bulvarı) 9. km. (Tepe Prime Yanı) No: 278 Çankaya / Ankara“
[http://memurunyeri.com/memur/manset-haber/11816-cevre-ve-sehircilik-bakanligi-yeni-binasina-tasindi.html kaynak]
Paris Belediyesi binasında düzenlenen törene Başbakan Manuel Valls ve Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo ile davetliler katıldı.
Ödülü aldığı için onur duyduğunu kaydeden Say, laikliğin önemine vurgu yaparak şöyle konuştu:
"Laiklik", benim memleketim Türkiye 'de, cesur lider Atatürk 'ün kurduğu Cumhuriyet ile özdeşleşmiş bir kavramdır. Bizler için laiklik bilimde, sanatta, sporda, her şeyde dünya yarışında varolmak isteyen Türkiye insanlarının, farklı inançlara ve farklı etnik kökenlere dağılmış halkına, eşit insan hakları veren, tüm inanışlara ve inançsızlara adil hak tanıyan, her tür felsefi düşünceyi özgür kılan bir üst adalet idi. Hepiniz biliyorsunuz ki, bu durum son yıllarda vahim bir şekilde değişime sürüklenmektedir."
Dünyanın mükemmel olmamasına rağmen sanatın bu duruma olumlu yönde katkı sağlayacağını ifade eden Fazıl Say, "21. yüzyılın başında bu kadar tepkili bir terör zihniyetinin bu kadar insanlık dışı bir noktaya varmış olması, hepimiz için bir dramdır. Bu durumun oluşmasının suçluları hem doğuda, hem de batıdaki güç dengeleridir. Bu 'mükemmel olmayan dünyada' sanatımız ile gerçekte ne kadar yapıcı olabileceğimizi zaman gösterecek. Ama bu dünyanın, çocuklarımıza torunlarımıza bırakmak istediğimiz iyi ve barış içinde bir dünya olması için artık hepimiz çok şey yapmalıyız, tehlike büyüktür, ve tehlikenin farkındayız" dedi. (Gülten ÖZBEY/PARİS/DHA)
Ödülü aldığı için onur duyduğunu kaydeden Say, laikliğin önemine vurgu yaparak şöyle konuştu:
"Laiklik", benim memleketim Türkiye 'de, cesur lider Atatürk 'ün kurduğu Cumhuriyet ile özdeşleşmiş bir kavramdır. Bizler için laiklik bilimde, sanatta, sporda, her şeyde dünya yarışında varolmak isteyen Türkiye insanlarının, farklı inançlara ve farklı etnik kökenlere dağılmış halkına, eşit insan hakları veren, tüm inanışlara ve inançsızlara adil hak tanıyan, her tür felsefi düşünceyi özgür kılan bir üst adalet idi. Hepiniz biliyorsunuz ki, bu durum son yıllarda vahim bir şekilde değişime sürüklenmektedir."
Dünyanın mükemmel olmamasına rağmen sanatın bu duruma olumlu yönde katkı sağlayacağını ifade eden Fazıl Say, "21. yüzyılın başında bu kadar tepkili bir terör zihniyetinin bu kadar insanlık dışı bir noktaya varmış olması, hepimiz için bir dramdır. Bu durumun oluşmasının suçluları hem doğuda, hem de batıdaki güç dengeleridir. Bu 'mükemmel olmayan dünyada' sanatımız ile gerçekte ne kadar yapıcı olabileceğimizi zaman gösterecek. Ama bu dünyanın, çocuklarımıza torunlarımıza bırakmak istediğimiz iyi ve barış içinde bir dünya olması için artık hepimiz çok şey yapmalıyız, tehlike büyüktür, ve tehlikenin farkındayız" dedi. (Gülten ÖZBEY/PARİS/DHA)
''Da Vinci'nin Şeytanları'' isimli dizinin 3. sezonunun ilk bölümünde, Türklere ağır ithamlarda bulunuldu.
ABD'nin Starz kanalında yayınlanan ve Türkiye’de yeni sezonu önceki akşam yayınlanmaya başlanan ''Da Vinci'nin Şeytanları'' (Da Vinci's Demons) isimli dizinin yeni bölümünde Osmanlı İmparatorluğu'nun yaptığı Otranto Seferi ele alındı.
Diziye göre, donanmanın başında İkinci Bayezid bulunuyordu. Ayrıca Osmanlı İmparatorluğu’nun Napoli kuşatmasında kullandığı askeri malzemeler, toplar ve savaşta kullanılan tank benzeri araçların Leonardo da Vinci tarafından icat edildiği savunuluyor. Dizide Da Vinci, dürbünle baktığı topların ve tank benzeri aracın tasarımını kendisinin yaptığını söylüyor. Başka bir sahnede ise Da Vinci, dizide Türk olduğu belirtilen Al-Rahim adlı karaktere, ''Tasarımlarımı çaldın. Kafamın içine ulaştın. Planlarımı Türklere verdin. Beni kandırdın. Beni kullandın'' diyor.
'PARAYLA SATIN ALINABİLİRLER'
Dizide, Osmanlı İmparatorluğu’nun askerleri ''Allah'sız kâfirler'' olarak tanımlanıyor. Ayrıca fethedilen şehirdeki kadınlara tecavüz edip katlettikleri ve erkekleri köleleştirdikleri iddia ediliyor. Floransa’nın önde gelen Medici Ailesi’nden bir yönetici ''Türklerle anlaşalım. Onlar Allah'sız ve kâfir olsalar da parayla satın alınabilirler'' derken, diğer bir yönetici de ''Kadınlarımıza tecavüz edip öldürdüler. Erkekler de esir alınıp katledildi. Bu tarz insanlarla anlaşma yapılamaz'' diye konuşuyor.
'BAŞIMIZA TÜRKLERİ VE TATARLARI SALMIŞ'
Dizinin ekrana gelen önceki sezonunda, Eflâk Voyvodası Üçüncü Vlad'ın ''Tanrı'nın insanlığın başına açtığı bir sürü sorun vardır; depremler, volkanlar, salgınlar ve kanserler. Ama bunlardan daha kötüsü başımıza Türkleri ve Tatarları salmış'' ifadeleri dikkat çekmişti.
[http://www.haber7.com/kultur/haber/1623832-abd-yapimi-dizide-turklere-agir-ithamlar kaynak]
ABD'nin Starz kanalında yayınlanan ve Türkiye’de yeni sezonu önceki akşam yayınlanmaya başlanan ''Da Vinci'nin Şeytanları'' (Da Vinci's Demons) isimli dizinin yeni bölümünde Osmanlı İmparatorluğu'nun yaptığı Otranto Seferi ele alındı.
Diziye göre, donanmanın başında İkinci Bayezid bulunuyordu. Ayrıca Osmanlı İmparatorluğu’nun Napoli kuşatmasında kullandığı askeri malzemeler, toplar ve savaşta kullanılan tank benzeri araçların Leonardo da Vinci tarafından icat edildiği savunuluyor. Dizide Da Vinci, dürbünle baktığı topların ve tank benzeri aracın tasarımını kendisinin yaptığını söylüyor. Başka bir sahnede ise Da Vinci, dizide Türk olduğu belirtilen Al-Rahim adlı karaktere, ''Tasarımlarımı çaldın. Kafamın içine ulaştın. Planlarımı Türklere verdin. Beni kandırdın. Beni kullandın'' diyor.
'PARAYLA SATIN ALINABİLİRLER'
Dizide, Osmanlı İmparatorluğu’nun askerleri ''Allah'sız kâfirler'' olarak tanımlanıyor. Ayrıca fethedilen şehirdeki kadınlara tecavüz edip katlettikleri ve erkekleri köleleştirdikleri iddia ediliyor. Floransa’nın önde gelen Medici Ailesi’nden bir yönetici ''Türklerle anlaşalım. Onlar Allah'sız ve kâfir olsalar da parayla satın alınabilirler'' derken, diğer bir yönetici de ''Kadınlarımıza tecavüz edip öldürdüler. Erkekler de esir alınıp katledildi. Bu tarz insanlarla anlaşma yapılamaz'' diye konuşuyor.
'BAŞIMIZA TÜRKLERİ VE TATARLARI SALMIŞ'
Dizinin ekrana gelen önceki sezonunda, Eflâk Voyvodası Üçüncü Vlad'ın ''Tanrı'nın insanlığın başına açtığı bir sürü sorun vardır; depremler, volkanlar, salgınlar ve kanserler. Ama bunlardan daha kötüsü başımıza Türkleri ve Tatarları salmış'' ifadeleri dikkat çekmişti.
[http://www.haber7.com/kultur/haber/1623832-abd-yapimi-dizide-turklere-agir-ithamlar kaynak]
kendine has lezzeti ve görünümüyle bölgeye gelen Fransız bilim adamlarını dahi kendine hayran bıraktı.
Karaman'ın Ayrancı ilçesine bağlı (gbkz:Üçharman Köyü)'nde doğal yöntemlerle üretilen ve yerin 36 metre altındaki mağarada bekletilen Divle obruk peyniri kendine has tadı ve aromasıyla dünyanın en kaliteli 5 peynirinden biri olarak gösteriliyor.
Ayrancılı Yüksel Büyükkarcı, tulum peynirinin yörük kültürünün bir parçası olduğunu ve Divle Obruğu'nda tulum peynirinin ne zaman saklanmaya başlandığının tam olarak bilinmediğini söyledi.
Büyükkarcı, 35 metre derinlik 233 metre uzunluktaki obrukta yazın serin, kışın ise ılık bir havanın hakim olduğunu ifade ederek, obruğun, peyniri olgunlaştıran bir ortama sahip bulunduğunu belirtti.
[http://www.haber7.com/foto-galeri/36040-bilim-adamlari-hayran-divle-obruk-peyniri/p1 kaynak]
Karaman'ın Ayrancı ilçesine bağlı (gbkz:Üçharman Köyü)'nde doğal yöntemlerle üretilen ve yerin 36 metre altındaki mağarada bekletilen Divle obruk peyniri kendine has tadı ve aromasıyla dünyanın en kaliteli 5 peynirinden biri olarak gösteriliyor.
Ayrancılı Yüksel Büyükkarcı, tulum peynirinin yörük kültürünün bir parçası olduğunu ve Divle Obruğu'nda tulum peynirinin ne zaman saklanmaya başlandığının tam olarak bilinmediğini söyledi.
Büyükkarcı, 35 metre derinlik 233 metre uzunluktaki obrukta yazın serin, kışın ise ılık bir havanın hakim olduğunu ifade ederek, obruğun, peyniri olgunlaştıran bir ortama sahip bulunduğunu belirtti.
[http://www.haber7.com/foto-galeri/36040-bilim-adamlari-hayran-divle-obruk-peyniri/p1 kaynak]
Pankartları ve ilginç seçim çalışmalarıyla ilgi toplayan MHP'de bir pankart da MHP Soma İlçe Başkanlığı'ndan geldi. Yeni pankart yine gündem yaratacak cinsten.
Pankartları ve ilginç seçim çalışmalarıyla ilgi toplayan MHP'de bir pankart da MHP Soma İlçe Başkanlığı'ndan geldi. Yeni pankart yine gündem yaratacak cinsten.
Milliyetçi Hareket Partisi'nin Sivas İl Başkanlığı, Niğdenin Bor İlçesi ve Türkiye'nin bir çok yerinde ilgiyle karşılanan pankartlarına bir yenisi daha eklendi.
MHP Soma İlçe Başkanlığı 301 işçinin hayatını kaybettiği büyük felaketin ardından bölgeye giden dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın müşavirlerinden Yusuf Yerkel'in kendisine tepki gösteren acılı bir işçiye tekme attığı fotoğrafı pankartlaştırdı.
Pankartta yazan yazıda ise 'Oy vermeye giderken Soma'da madenciye atılan tekmeyi unutma!' - 'Soma halkı bu tekmenin cevabını verecek, AKP'ye oy yok!' cümleleri yer aldı.
Pankart başta Soma ilçe teşkilat binası olmak üzere bir çok cadde ve sokağa asıldı.
[http://www.benguturk.com/mhp-soma-ilce-baskanli%C4%9Ei-ndan-anlamli-pankart_d14759.html kaynak]
Pankartları ve ilginç seçim çalışmalarıyla ilgi toplayan MHP'de bir pankart da MHP Soma İlçe Başkanlığı'ndan geldi. Yeni pankart yine gündem yaratacak cinsten.
Milliyetçi Hareket Partisi'nin Sivas İl Başkanlığı, Niğdenin Bor İlçesi ve Türkiye'nin bir çok yerinde ilgiyle karşılanan pankartlarına bir yenisi daha eklendi.
MHP Soma İlçe Başkanlığı 301 işçinin hayatını kaybettiği büyük felaketin ardından bölgeye giden dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın müşavirlerinden Yusuf Yerkel'in kendisine tepki gösteren acılı bir işçiye tekme attığı fotoğrafı pankartlaştırdı.
Pankartta yazan yazıda ise 'Oy vermeye giderken Soma'da madenciye atılan tekmeyi unutma!' - 'Soma halkı bu tekmenin cevabını verecek, AKP'ye oy yok!' cümleleri yer aldı.
Pankart başta Soma ilçe teşkilat binası olmak üzere bir çok cadde ve sokağa asıldı.
[http://www.benguturk.com/mhp-soma-ilce-baskanli%C4%9Ei-ndan-anlamli-pankart_d14759.html kaynak]
Türkiye'nin en iyi üniversiteleri makale sayısı, toplam bilimsel doküman sayısı, doktora öğrenci sayısı, öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı gibi özelliklere göre sıralandı.
Türkiye'nin en iyi üniversiteleri sıralaması şöyle:
1- ODTÜ,
2- Hacettepe,
3- İstanbul,
4- Bilkent,
5- Ankara,
6- İstanbul Teknik,
7- Gebze Teknik,
8- Ege,
9- Gazi,
10- Sabancı,
11- Koç,
12- Boğaziçi,
13- Atatürk,
14- Yıldız Teknik
15- Erciyes
ODTÜ Enformatik Enstitüsü bünyesinde yer alan URAP Araştırma Laboratuvarı", Türkiye'nin en iyi üniversitesi sıralamasını açıkladı.
Sıralamada, "makale sayısı", "öğretim üyesi başına düşen makale sayısı", "atıf sayısı", "öğretim üyesi başına düşen atıf sayısı", "toplam bilimsel doküman sayısı", "öğretim üyesi başına düşen toplam bilimsel doküman sayısı", "doktora öğrenci sayısı", "doktora öğrenci oranı", "öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı" esas alındı.
Türkiye'deki 136 üniversiteyi kapsayan "URAP TR 2015-2016" çalışmasına göre, Ortadoğu Teknik Üniversitesi 767,35 puanla en iyi üniversite seçildi.
ODTÜ'yü 705,30 puanla Hacettepe Üniversitesi, 697,95 puanla İstanbul Üniversitesi, 677,69 puanla İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi ve 677,31 puanlar Ankara Üniversitesi takip etti.
En iyi 15 arasında yer alan diğer üniversiteler ise şöyle:
İstanbul Teknik Üniversitesi 674,88,
Gebze Teknik Ünivesitesi 657,94,
Ege Üniversitesi 656,29,
Gazi Üniversitesi 651,87,
Sabancı Üniversitesi 648,29,
Koç Üniversitesi 639,82,
Boğaziçi Üniversitesi 625,17,
Atatürk Üniversitesi 597,95,
Yıldız Teknik Üniversitesi 587,09,
Erciyes Üniversitesi 586,64 puan
URAP"ın çalışması, üniversitelerin kendi konumları hakkında bilgi sahibi olmasını ve gelişmeye açık yanlarını görebilmeleri amacıyla hazırlanıyor. Çalışmada "Web of Science/InCites" ile YÖK'ün yayınladığı veriler kullanılıyor.
[http://www.benguturk.com/iste-turkiye-nin-en-iyi-15-universitesi_d14760.html kaynak]
Türkiye'nin en iyi üniversiteleri sıralaması şöyle:
1- ODTÜ,
2- Hacettepe,
3- İstanbul,
4- Bilkent,
5- Ankara,
6- İstanbul Teknik,
7- Gebze Teknik,
8- Ege,
9- Gazi,
10- Sabancı,
11- Koç,
12- Boğaziçi,
13- Atatürk,
14- Yıldız Teknik
15- Erciyes
ODTÜ Enformatik Enstitüsü bünyesinde yer alan URAP Araştırma Laboratuvarı", Türkiye'nin en iyi üniversitesi sıralamasını açıkladı.
Sıralamada, "makale sayısı", "öğretim üyesi başına düşen makale sayısı", "atıf sayısı", "öğretim üyesi başına düşen atıf sayısı", "toplam bilimsel doküman sayısı", "öğretim üyesi başına düşen toplam bilimsel doküman sayısı", "doktora öğrenci sayısı", "doktora öğrenci oranı", "öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı" esas alındı.
Türkiye'deki 136 üniversiteyi kapsayan "URAP TR 2015-2016" çalışmasına göre, Ortadoğu Teknik Üniversitesi 767,35 puanla en iyi üniversite seçildi.
ODTÜ'yü 705,30 puanla Hacettepe Üniversitesi, 697,95 puanla İstanbul Üniversitesi, 677,69 puanla İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi ve 677,31 puanlar Ankara Üniversitesi takip etti.
En iyi 15 arasında yer alan diğer üniversiteler ise şöyle:
İstanbul Teknik Üniversitesi 674,88,
Gebze Teknik Ünivesitesi 657,94,
Ege Üniversitesi 656,29,
Gazi Üniversitesi 651,87,
Sabancı Üniversitesi 648,29,
Koç Üniversitesi 639,82,
Boğaziçi Üniversitesi 625,17,
Atatürk Üniversitesi 597,95,
Yıldız Teknik Üniversitesi 587,09,
Erciyes Üniversitesi 586,64 puan
URAP"ın çalışması, üniversitelerin kendi konumları hakkında bilgi sahibi olmasını ve gelişmeye açık yanlarını görebilmeleri amacıyla hazırlanıyor. Çalışmada "Web of Science/InCites" ile YÖK'ün yayınladığı veriler kullanılıyor.
[http://www.benguturk.com/iste-turkiye-nin-en-iyi-15-universitesi_d14760.html kaynak]
Türk bayrağı şeklindeki bina açılışa hazır
Türk bayrağı şeklindeki bina açılışa hazır
Samsun'da Canik Belediyesi'nin Türk bayrağını simgeleyen yeni hizmet binası, açılış için gün sayıyor.
Samsun'da Canik Belediyesi'nin Türk bayrağını simgeleyen yeni hizmet binası dikkati çekiyor.
Büyük oranda tamamlanan ve açılış için gün sayan bina, giriş kapısı, meydanı, hilal ve yıldızı ile kente mimari açıdan farklılık getiriyor.
AK Partili Canik Belediye Başkanı Osman Genç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Samsun'un kurtuluş şehri olduğunu hatırlatarak, yeni hizmet binasının projesinin bu unsura dayandığını söyledi.
Yeni hizmet binasının, geçmişi, bugünü ve geleceği ifade ettiğini anlatan Genç, "Geçmiş önemlidir, çünkü kökleri olmayanın geleceği yoktur. Dolayısıyla hizmet binamızın girişine bu şehrin köklü Selçuklu şehri olduğunu hatırlatan büyük bir giriş kapısı yaptık. Binanın mimarisi de bugüne aittir ve ay-yıldız ise hep geleceği ifade eder" dedi.
"Ay-yıldızlı en büyük hizmet binası"
Atatürk'ün 1919'da Samsun'a çıkarken aynı zamanda bir Selçuklu şehrine çıktığını belirten Genç, şöyle devam etti:
"Atatürk, kentin önemini bilerek Samsun'a çıkmıştır. Bu şehir Karadeniz'in başkentliğini yapan, kurtuluş meşalesinin yakıldığı şehirdir. Buradan hareketle ay-yıldızlı hizmet binası yapmak için yola çıktık. Bizim hizmet binamız Türkiye'de ay-yıldızlı yani Türk bayraklı en büyük hizmet binasıdır."
Belediyeciliğin yerelle evrenseli, bugünle tarihi buluşturmak olduğunu dile getiren Genç, "Biz yerelle evrenseli, bugünle tarihi buluşturduğumuz hizmet binası yaptık. Yüzyıllarca yaşayacak ay-yıldızlı hizmet binamızı halkımızın hizmetine açacağız. Hizmet binası ve çevresinde meydan ile otopark da var" diye konuştu.
[http://www.bik.gov.tr/turk-bayragi-seklindeki-bina-acilisa-hazir-haberi-38097/ kaynak]
Türk bayrağı şeklindeki bina açılışa hazır
Samsun'da Canik Belediyesi'nin Türk bayrağını simgeleyen yeni hizmet binası, açılış için gün sayıyor.
Samsun'da Canik Belediyesi'nin Türk bayrağını simgeleyen yeni hizmet binası dikkati çekiyor.
Büyük oranda tamamlanan ve açılış için gün sayan bina, giriş kapısı, meydanı, hilal ve yıldızı ile kente mimari açıdan farklılık getiriyor.
AK Partili Canik Belediye Başkanı Osman Genç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Samsun'un kurtuluş şehri olduğunu hatırlatarak, yeni hizmet binasının projesinin bu unsura dayandığını söyledi.
Yeni hizmet binasının, geçmişi, bugünü ve geleceği ifade ettiğini anlatan Genç, "Geçmiş önemlidir, çünkü kökleri olmayanın geleceği yoktur. Dolayısıyla hizmet binamızın girişine bu şehrin köklü Selçuklu şehri olduğunu hatırlatan büyük bir giriş kapısı yaptık. Binanın mimarisi de bugüne aittir ve ay-yıldız ise hep geleceği ifade eder" dedi.
"Ay-yıldızlı en büyük hizmet binası"
Atatürk'ün 1919'da Samsun'a çıkarken aynı zamanda bir Selçuklu şehrine çıktığını belirten Genç, şöyle devam etti:
"Atatürk, kentin önemini bilerek Samsun'a çıkmıştır. Bu şehir Karadeniz'in başkentliğini yapan, kurtuluş meşalesinin yakıldığı şehirdir. Buradan hareketle ay-yıldızlı hizmet binası yapmak için yola çıktık. Bizim hizmet binamız Türkiye'de ay-yıldızlı yani Türk bayraklı en büyük hizmet binasıdır."
Belediyeciliğin yerelle evrenseli, bugünle tarihi buluşturmak olduğunu dile getiren Genç, "Biz yerelle evrenseli, bugünle tarihi buluşturduğumuz hizmet binası yaptık. Yüzyıllarca yaşayacak ay-yıldızlı hizmet binamızı halkımızın hizmetine açacağız. Hizmet binası ve çevresinde meydan ile otopark da var" diye konuştu.
[http://www.bik.gov.tr/turk-bayragi-seklindeki-bina-acilisa-hazir-haberi-38097/ kaynak]
Sosyal paylaşım sitesi Facebook'ta bir fotoğrafta küçük bir çocuğun burnunda akıtılan kanla HDP yazılıp paylaşıldı.
Siirt Gençlik mekânı diye bir HDP'li sayfada Facebook hesabından paylaşılan fotoğraf görenlerin kanını dondurken, PKK ve siyasi uzantısı HDP'nin gerçek yüzünü bir kez daha ortaya çıkardı.
Siirt Gençlik Mekânı adlı Hesap tarafından paylaşılan görüntü tepkilere neden oldu.
Öte yandan görüntünün nasıl elde edildiği de ortaya çıktı. İddialara göre, bir grup PKK yandaşı tarafından köşeye sıkıştırılan küçük yaşlardaki çocuk, dövüldükten sonra çocuğun burnundan akan kanla HDP yazısı yazıldı.
Çocuğun grup tarafından dövüldükten sonra F.K. adlı kişinin çocuğun kanıyla HDP yazdığı belirtildi.
Öte yandan paylaşılan görüntüde burnundan kan akan çocuğun kemerinin açık olması omzunda başka bir elin görülmesi dikkat çekti.
Sürekli paylaşımlarda bulanan Siirt Gençlik Mekân 56 hesabının, fotoğrafın paylaşılmasının ardından dondurulduğu öğrenildi
[http://www.haber7.com/guncel/haber/1623595-dovdukleri-cocugun-kaniyla-hdp-yazdilar kaynak]
Siirt Gençlik mekânı diye bir HDP'li sayfada Facebook hesabından paylaşılan fotoğraf görenlerin kanını dondurken, PKK ve siyasi uzantısı HDP'nin gerçek yüzünü bir kez daha ortaya çıkardı.
Siirt Gençlik Mekânı adlı Hesap tarafından paylaşılan görüntü tepkilere neden oldu.
Öte yandan görüntünün nasıl elde edildiği de ortaya çıktı. İddialara göre, bir grup PKK yandaşı tarafından köşeye sıkıştırılan küçük yaşlardaki çocuk, dövüldükten sonra çocuğun burnundan akan kanla HDP yazısı yazıldı.
Çocuğun grup tarafından dövüldükten sonra F.K. adlı kişinin çocuğun kanıyla HDP yazdığı belirtildi.
Öte yandan paylaşılan görüntüde burnundan kan akan çocuğun kemerinin açık olması omzunda başka bir elin görülmesi dikkat çekti.
Sürekli paylaşımlarda bulanan Siirt Gençlik Mekân 56 hesabının, fotoğrafın paylaşılmasının ardından dondurulduğu öğrenildi
[http://www.haber7.com/guncel/haber/1623595-dovdukleri-cocugun-kaniyla-hdp-yazdilar kaynak]
gunluk gazetelere, resmi mercilerce verilmis ilanları tevzi eden, ilan yayinlandiktan sonra, ilanin yayinlandigi gazetenin ilgili sayisini, ilani veren resmi merciye ulastiran kurum. istanbulda, cevizlibağ toya plaza da bulunur. basin ilanin ilan ambargosu koydugu bir gazete, arkasinda inatla destekleyen dev bir sirket yoksa batmaya mahkumdur.
Cem Yılmaz, yönetmen Yüksel Aksu'nun yeni filmi "İftarlık Gazoz"da konuk oyuncu olarak rol aldı. Yönetmen Yüksel Aksu'nun Dondurmam Gaymak ve Entelköy Efeköy'e Karşı filmleri büyük ilgi görmüştü.
Cem Yılmaz , yönetmen Yüksel Aksu'nun yeni filmi “İftarlık Gazoz”da konuk oyuncu olarak rol aldı.
Ali Baba ve 7 Cüceler filminin çekimlerini tamamlayan Cem Yılmaz, 2016 yılında yayına girecek 'İftarlık Gazoz' filimine konuk oyuncu oldu. Çekimleri Muğla 'da devam eden filmin bu sahnesi Yılmaz'ın sevenlerini heyecanlandırdı.
Hikâyesi 1970'li yıllarda geçen ve ilkokul öğrencisi Adem'in öyküsünü konu alan “İftarlık Gazoz”, önümüzdeki yıl vizyona girecek.
Hikâyesi 1970'li yıllarda geçen ve ilkokul öğrencisi Adem'in öyküsünü konu alan “İftarlık Gazoz”, önümüzdeki yıl vizyona girecek.
tık tık
Cem Yılmaz , yönetmen Yüksel Aksu'nun yeni filmi “İftarlık Gazoz”da konuk oyuncu olarak rol aldı.
Ali Baba ve 7 Cüceler filminin çekimlerini tamamlayan Cem Yılmaz, 2016 yılında yayına girecek 'İftarlık Gazoz' filimine konuk oyuncu oldu. Çekimleri Muğla 'da devam eden filmin bu sahnesi Yılmaz'ın sevenlerini heyecanlandırdı.
Hikâyesi 1970'li yıllarda geçen ve ilkokul öğrencisi Adem'in öyküsünü konu alan “İftarlık Gazoz”, önümüzdeki yıl vizyona girecek.
Hikâyesi 1970'li yıllarda geçen ve ilkokul öğrencisi Adem'in öyküsünü konu alan “İftarlık Gazoz”, önümüzdeki yıl vizyona girecek.
tık tık
Gün boyu yaptığımız, yapamadığımız, yapmak istediklerimiz, uyuşukluklarımız, sıkıntılarımızı yazacağımız yer.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?