o yar gelir aynur haşhaş
https://www.youtube.com/watch?v=ZcU-5zcxoL4
turnuvanın açılış maçı 10 haziran 2016 pariste romanya ve fransa arasında ki maç ile başlayacaktır.
bu kadar içkiyi üretip insan sağlığı ile oynama cibiliyetsizliği ayrı bir dram bu kadar içkinin tüketileceği düşüncesi (talebi) ayrı bir dramdır.
(bkz: bu bi dramdır)
(bkz: bu bi dramdır)
olsa bile mesleğini belli etmeyecek yazardır.
.(bkz: güldüren başlıklar )
senin ziyaret ettiğin bu sayfanın gerçekten senle bir alakası kalmadı ama bunu kabul et.
karsın çıldır ilçesine bağlı güvenocak köyünün eski ismidir.
dünyada sizi annenizden sonra en çok seven kişiye denir.
gereksiz yöneticilerin insanları denetim altına alma hastalığından kaynaklı belki de korkularından da kaynaklı olabilir.
(bkz: el sallayın )
(bkz: el sallayın )
yakın zamanda değiştirmem gereken resim.
arise (ortaya çıkmak) arose arisen
be (olmak) was/were been
bear (dayanmak,doğurmak) bore borne
begin (başlamak) began begun
bite (ısırmak) bit bitten/bit
blow (esmek,üflemek) blew blown
break (kırmak) broke broken
bring (getirmek) brought brought
buy (satın almak) bought bought
catch (yakalamak) caught caught
choose (seçmek) chose chosen
come (gelmek) came come
creep (sürünmek) crept crept
dive (*suya* dalmak) dived/dove dived
do (yapmak) did done
drag (sürüklemek) dragged dragged
draw (çizmek) drew drawn
dream (düş kurmak) dreamed/dreamt dreamt
drink (içmek) drank drunk
drive (*araç* sürmek) drove driven
drown (*suda* boğulmak) drowned drowned
eat (*yemek* yemek) ate eaten
fall (düşmek) fell fallen
fight (dövüşmek) fought fought
fly (uçmak) flew flown
forget (unutmak) forgot forgotten
forgive (affetmek) forgave forgiven
freeze (donmak) froze frozen
get (almak,ele geçirmek vb.) got got/gotten
give (vermek) gave given
go (gitmek) went gone
grow (büyümek) grew grown
hang (asmak) hung hung
hide (saklamak,gizlemek) hid hidden
know (bilmek) knew known
lay (yaymak,sermek) laid laid
lead (yönetmek, yönlendirmek) led led
lie (yalan söylemek, uzanmak) lay lain
light (aydınlatmak) lit lit
lose (kaybetmek) lost lost
prove (kanıtlamak) proved proved/proven
ride (*ata/araca* binmek) rode ridden
ring (*zil,telefon vb* çalmak) rang rung
rise (çıkmak, yükselmek) rose risen
run (koşmak) ran run
see (görmek) saw seen
seek (araştırmak) sought sought
set (kurmak, hazırlamak) set set
shake (çalkalamak) shook shaken
sing (şarkı söylemek) sang sung
sink (batmak) sank sunk
sit (oturmak) sat sat
speak (konuşmak) spoke spoken
spring (sıçramak, fırlamak) sprang sprung
steal (çalmak, aşırmak) stole stolen
sting (sokmak, batırmak) stung stung
strike (vurmak, çarpmak) struck struck
swear (yemin etmek,küfretmek) swore sworn
swim (*suda* yüzmek) swam swum
swing (sallanmak, sallamak) swung swung
take (almak, götürmek) took taken
tear (yırtmak) tore torn
tell (söylemek) told told
throw (atmak, fırlatmak) threw thrown
use (kullanmak) used used
wake (uyanmak, uyandırmak) woke/waked woke/woken/waked
wear (giymek) wore worn
write (yazmak) wrote written
be (olmak) was/were been
bear (dayanmak,doğurmak) bore borne
begin (başlamak) began begun
bite (ısırmak) bit bitten/bit
blow (esmek,üflemek) blew blown
break (kırmak) broke broken
bring (getirmek) brought brought
buy (satın almak) bought bought
catch (yakalamak) caught caught
choose (seçmek) chose chosen
come (gelmek) came come
creep (sürünmek) crept crept
dive (*suya* dalmak) dived/dove dived
do (yapmak) did done
drag (sürüklemek) dragged dragged
draw (çizmek) drew drawn
dream (düş kurmak) dreamed/dreamt dreamt
drink (içmek) drank drunk
drive (*araç* sürmek) drove driven
drown (*suda* boğulmak) drowned drowned
eat (*yemek* yemek) ate eaten
fall (düşmek) fell fallen
fight (dövüşmek) fought fought
fly (uçmak) flew flown
forget (unutmak) forgot forgotten
forgive (affetmek) forgave forgiven
freeze (donmak) froze frozen
get (almak,ele geçirmek vb.) got got/gotten
give (vermek) gave given
go (gitmek) went gone
grow (büyümek) grew grown
hang (asmak) hung hung
hide (saklamak,gizlemek) hid hidden
know (bilmek) knew known
lay (yaymak,sermek) laid laid
lead (yönetmek, yönlendirmek) led led
lie (yalan söylemek, uzanmak) lay lain
light (aydınlatmak) lit lit
lose (kaybetmek) lost lost
prove (kanıtlamak) proved proved/proven
ride (*ata/araca* binmek) rode ridden
ring (*zil,telefon vb* çalmak) rang rung
rise (çıkmak, yükselmek) rose risen
run (koşmak) ran run
see (görmek) saw seen
seek (araştırmak) sought sought
set (kurmak, hazırlamak) set set
shake (çalkalamak) shook shaken
sing (şarkı söylemek) sang sung
sink (batmak) sank sunk
sit (oturmak) sat sat
speak (konuşmak) spoke spoken
spring (sıçramak, fırlamak) sprang sprung
steal (çalmak, aşırmak) stole stolen
sting (sokmak, batırmak) stung stung
strike (vurmak, çarpmak) struck struck
swear (yemin etmek,küfretmek) swore sworn
swim (*suda* yüzmek) swam swum
swing (sallanmak, sallamak) swung swung
take (almak, götürmek) took taken
tear (yırtmak) tore torn
tell (söylemek) told told
throw (atmak, fırlatmak) threw thrown
use (kullanmak) used used
wake (uyanmak, uyandırmak) woke/waked woke/woken/waked
wear (giymek) wore worn
write (yazmak) wrote written
Afrika kıtasının batısında yer alan devlet. Ülke yüzölçümü açısından Afrika kıtasının en küçük ülkesi konumundadır. Ülke Gambiya Nehri'nin her iki kıyısı boyunca kurulmuş olup, Atlas Okyanusu kıyısı hariç, tamamen Senegal ile çevrili bir konumdadır. Ülke genelinde 2013 tahmini nüfus sonuçlarına göre 1.740.860 kişi yaşamaktadır. Ülkenin başkenti, Atlantik Okyanusu kıyısında ada üzerine kurulu olan Banjul'dur.
Köylü vatandaşın biri hayrına Kuran Kursuna bir kasa dolusu yeşil erik getirmiş..
Hoca ;
-Bu kadar erik çok. Yiyemeyiz ziyan olmasın satalım da Kuran kursun ihtiyaçlarını karşılayalım. Haydi gençler siz pazara çıkın demiş..
Öğrencilerde :
-Peki hocam demişler..
Bizim öğrenciler kasadaki erikleri tezgaha dökmüşler.Etikete de PAPAZ ERİĞİ yazıp altına fiyatını yazmışlar..
Hoca Efendi gidip şu bizim talebelere bir bakayım demiş..Pazarda gelmiş bir de ne görsün tezgahta PAPAZ ERİĞİ yazıyor..
-Ya gençler başınızda takke üstünüzde cübbe utanmıyor musunuz ERİĞE PAPAZ demeye ? Diye kızmış.....
Sonrada Hoca almış kalemi eline yazmış yazmış etikete
İMAM ERİĞİ
Yaşlı bir kadın tezgaha yanaşmış
-Oğlum PAPAZ ERİĞİ yok mu???
Gençlerden biri cevabı yapıştırmış.
- VARDI TEYZE ama AZ ÖNCE MÜSLÜMAN OLDU..
Hoca ;
-Bu kadar erik çok. Yiyemeyiz ziyan olmasın satalım da Kuran kursun ihtiyaçlarını karşılayalım. Haydi gençler siz pazara çıkın demiş..
Öğrencilerde :
-Peki hocam demişler..
Bizim öğrenciler kasadaki erikleri tezgaha dökmüşler.Etikete de PAPAZ ERİĞİ yazıp altına fiyatını yazmışlar..
Hoca Efendi gidip şu bizim talebelere bir bakayım demiş..Pazarda gelmiş bir de ne görsün tezgahta PAPAZ ERİĞİ yazıyor..
-Ya gençler başınızda takke üstünüzde cübbe utanmıyor musunuz ERİĞE PAPAZ demeye ? Diye kızmış.....
Sonrada Hoca almış kalemi eline yazmış yazmış etikete
İMAM ERİĞİ
Yaşlı bir kadın tezgaha yanaşmış
-Oğlum PAPAZ ERİĞİ yok mu???
Gençlerden biri cevabı yapıştırmış.
- VARDI TEYZE ama AZ ÖNCE MÜSLÜMAN OLDU..
dün benim yaptığım durumdur. Gerçi ben oturmadım bildiğiniz akşama kadar yattım. cumartesi evde yatmak belki benimkisi.
kirli çamaşırları üç gündür atacağım deyip hala yıkamamış olmam.
Doğu Can Hekimoğlu
@DCHekimoglu
Bu bir dramdır arkadaşalar DRAM /gorseller/yukle/images/bubirdramd.jpg
@DCHekimoglu
Bu bir dramdır arkadaşalar DRAM /gorseller/yukle/images/bubirdramd.jpg
(gbkz:tavla arkadaşı) ile onyanıca elde edeceğiniz mükemmel keyiflerden bir olan oyun.
iddialara göre;
Müzik tarihinin efsanevi dedikodularından biri olarak tarihe geçen Paul Is Dead vakası; iddialara göre Paul McCartney 1966 yılında stüdyodan sinirli bir şekilde çıkar, trafik ışıklarını görmez ve bir arabanın altında can verir. Plak satışlarından endişe eden plak şirketi ise olayı örtbas etmeye çalışır. Paul'a benzeyen solak bir gitarist bulan şirket adamı yerine geçirir.
Müzik tarihinin efsanevi dedikodularından biri olarak tarihe geçen Paul Is Dead vakası; iddialara göre Paul McCartney 1966 yılında stüdyodan sinirli bir şekilde çıkar, trafik ışıklarını görmez ve bir arabanın altında can verir. Plak satışlarından endişe eden plak şirketi ise olayı örtbas etmeye çalışır. Paul'a benzeyen solak bir gitarist bulan şirket adamı yerine geçirir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?