Fenerbahçe'ye gündüz maçı yaramadı
Fenerbahçe, Spor Toto Süper Lig'in 21. haftasında Kasımpaşa ile 0-0 berabere kaldı.
aferin böyle devam.
pelin çift ve prof dr omer faruk harman imzası taşıyan kudusun gizli tarihi kitabini yeni bitirdim.
Kitap kuduste niye çok kan döküldüğünü anlamak için okunmalı.
Türkiyede bile filistin halkını terörist olarak görenler var. ((bkz: tatlı su solcuları))
Emin olun siyonizm için kudusu almak için dinen öldürmek dahil her şey mübah.
Kitap kuduste niye çok kan döküldüğünü anlamak için okunmalı.
Türkiyede bile filistin halkını terörist olarak görenler var. ((bkz: tatlı su solcuları))
Emin olun siyonizm için kudusu almak için dinen öldürmek dahil her şey mübah.
1- Ömer Halisdemir'in yerinde ben olsam o emri yerine getirebilir miydim acaba?
2- Gölbaşında bomba ile yakılan 54 özel harekat polisinden biri de benim oğlum olsa ne yapardım?
3- Acıbademde sokak ortasında vurulan muhtarın yerinde ben olsam ailem ne hissederdi?
4- Üstünden tank geçen, cesedi asfalta yapışan, beyni parçalanan benim eşim olsaydı halim nice olurdu?
5- Köprüde sıkılan tank mermileri benim torunumu şehit etse ne hissederdim?
6- Kazan'da bir kolumu, bir bacağımı kaybetsem ne iş yapardım?
7- Gözleri bağlanıp kafasına sıkılan terörle mücadele daire başkanının yerinde ağabeyim olsa ailemiz bunu nasıl atlatırdı?
8- Hainler başarılı olsa, iç savaş çıksa ben nasıl davranırdım?
vs.vs....
Evet... 15 Temmuz'u yad ederken bir kendi kendine bu soruları soranlar var...
Bir de... Evet bir de... Üç beş ay hapis yattığı için, işini kaybettiği için Dünyadan ve herkesten nefret eden, keşke bu darbe başarılı olsaydı da benim başıma bu gelmeseydi... diye düşünen bir tip var. Fetö bizi nasıl kullanmış, nasıl zihnimizi duygumuzu istismar etmiş. demek yok. İşimi kaybettim ama hayatımın geri kalanını ve ahiretimi kurtardım... diyen yok! (Varsa da çok az)
Bir de Fetöcü olmayan, normalde dünya yansa bir kalbur samanı da yanmayan, yani 15 Temmuz'un acısını bir an bile hissetmeyen... Fakat güya Fetöcülere merhamet hissi duyan kalın kafalılar var. Beyni tank paletleri altında parçalanan gencecik insanı umursamayan ama askeri liseden atılan komşu çocuğuna üzülen bir tip bu! Polislikten atılana üzülen, ama şehit polisin hakkını hukukunu zerre kadar düşünmeyen bir tip... Öğretmenlikten atılana üzülen ama böyle bir öğretmen benim çocuğumu vatanını bombalayan hainler gibi bir haşhaşi yapsa ben ne yapardım? Diye aklına getirmeyen bir tip...
Hasılı kelam, profesyonel muazzam bir medya operasyonu ile 15 Temmuz faciası toplumun birçok kesimi için unutulmuş, unutturulmuş bir masala dönüştürüldü... Bazılarına göre iş Fetöcülere üzülmeye kaldı... En çok da eğitimli, sözümona kendini bilinçli vatandaş sanan, kül yutmaz havasında kişiler bu halde. Gariban, sütü temiz, her devrin mazlum ve mağduru Anadolu insanı için ise, herşey çok berrak! Bunlar başarılı olsa mahalle bakkalına bile emniyet içinde gidemeyeceğini bilen teyzelere selam olsun!
2- Gölbaşında bomba ile yakılan 54 özel harekat polisinden biri de benim oğlum olsa ne yapardım?
3- Acıbademde sokak ortasında vurulan muhtarın yerinde ben olsam ailem ne hissederdi?
4- Üstünden tank geçen, cesedi asfalta yapışan, beyni parçalanan benim eşim olsaydı halim nice olurdu?
5- Köprüde sıkılan tank mermileri benim torunumu şehit etse ne hissederdim?
6- Kazan'da bir kolumu, bir bacağımı kaybetsem ne iş yapardım?
7- Gözleri bağlanıp kafasına sıkılan terörle mücadele daire başkanının yerinde ağabeyim olsa ailemiz bunu nasıl atlatırdı?
8- Hainler başarılı olsa, iç savaş çıksa ben nasıl davranırdım?
vs.vs....
Evet... 15 Temmuz'u yad ederken bir kendi kendine bu soruları soranlar var...
Bir de... Evet bir de... Üç beş ay hapis yattığı için, işini kaybettiği için Dünyadan ve herkesten nefret eden, keşke bu darbe başarılı olsaydı da benim başıma bu gelmeseydi... diye düşünen bir tip var. Fetö bizi nasıl kullanmış, nasıl zihnimizi duygumuzu istismar etmiş. demek yok. İşimi kaybettim ama hayatımın geri kalanını ve ahiretimi kurtardım... diyen yok! (Varsa da çok az)
Bir de Fetöcü olmayan, normalde dünya yansa bir kalbur samanı da yanmayan, yani 15 Temmuz'un acısını bir an bile hissetmeyen... Fakat güya Fetöcülere merhamet hissi duyan kalın kafalılar var. Beyni tank paletleri altında parçalanan gencecik insanı umursamayan ama askeri liseden atılan komşu çocuğuna üzülen bir tip bu! Polislikten atılana üzülen, ama şehit polisin hakkını hukukunu zerre kadar düşünmeyen bir tip... Öğretmenlikten atılana üzülen ama böyle bir öğretmen benim çocuğumu vatanını bombalayan hainler gibi bir haşhaşi yapsa ben ne yapardım? Diye aklına getirmeyen bir tip...
Hasılı kelam, profesyonel muazzam bir medya operasyonu ile 15 Temmuz faciası toplumun birçok kesimi için unutulmuş, unutturulmuş bir masala dönüştürüldü... Bazılarına göre iş Fetöcülere üzülmeye kaldı... En çok da eğitimli, sözümona kendini bilinçli vatandaş sanan, kül yutmaz havasında kişiler bu halde. Gariban, sütü temiz, her devrin mazlum ve mağduru Anadolu insanı için ise, herşey çok berrak! Bunlar başarılı olsa mahalle bakkalına bile emniyet içinde gidemeyeceğini bilen teyzelere selam olsun!
29 Nisan 1916 tarihinde Osmanlı Ordusunun Irak'ın Kut bölgesinde İngilizlere karşı kazandığı büyük bir zaferidir. Kutul Amare'de 13 bin 300 İngiliz askeri ile 13 general 481 subay esir alınmış ve 40 bini aşkın İngiliz askeri öldürülmüştür
İngiliz tarihçisi James Morris, Kut'un kaybını \"Britanya (İngiltere) askeri tarihindeki en aşağılık şartlı teslimi\" olarak tanımlamıştır.
Halil paşa kutü'l amare zaferinden sonra 6. orduya hitaben şu mesajı yayınlamıştır.
İngiliz tarihçisi James Morris, Kut'un kaybını \"Britanya (İngiltere) askeri tarihindeki en aşağılık şartlı teslimi\" olarak tanımlamıştır.
Halil paşa kutü'l amare zaferinden sonra 6. orduya hitaben şu mesajı yayınlamıştır.
Açık yaraya tuz ekilmez, atasözü ayrı yazılmaz...
sezen aksu'nun keskin bıçak adlı şarkısının introsunda sesini dinleyebileceğiniz enstrüman.
Türk sosyal medya kullanıcılarına bir tık fazla olan gurme.
harun kolçak, gökhan türkmen yanımda kal.
https://www.youtube.com/watch?v=X0iC274P2HA
gökhan türkmen 'in sesi bir harika, harun kolçak'dan bile daha çok yakışmış.
gökhan türkmen 'in sesi bir harika, harun kolçak'dan bile daha çok yakışmış.
istanbul gibi stresli bir şehirde önüne gelenin belinde silah olması çok vahim trafikte küçük bir tartışma mı çıktı hemen çıkartıyor silahı yolda yürürken yanlışlıkla çarptın mı hemen silaha sarılıyor. çok tehlikeli ALLAH ım korusun. ama devlette bir şeyler yapsın.
(bkz: nihat dalgın)
rize'de 53, trabzon'da 61 izmir'de 35, eskisehir'de 26 numarali formalarla arzi endam eden topcudur. anadolu takimindaki 34 numarali istanbul'a selam cakan gibi olmasa da ben kulubu sahiplendim cakalligi sezerim biraz.
o sehirde dogmus buyumus, altyapidan cikmis topcu yaparsa bunu ki ornegi pek azdir, o zaman yadirgamam.
adana antalya gibi sehirlerde biraz zordur bu is tabii.
o sehirde dogmus buyumus, altyapidan cikmis topcu yaparsa bunu ki ornegi pek azdir, o zaman yadirgamam.
adana antalya gibi sehirlerde biraz zordur bu is tabii.
İslam ülkesi olarak bildiğimiz yerlerde böyle şeyler duyuluyor olması çok üzücü.
İslam dininde kısas vardır fakat kesinlikle ve kesinlikle kişiye uygulanır uygulanacaksa. Kimsenin günahı kimseden çıkmaz. Gencecik bir kız çocuğuna yazık etmişler. Adalet bu değil.
İslam dininde kısas vardır fakat kesinlikle ve kesinlikle kişiye uygulanır uygulanacaksa. Kimsenin günahı kimseden çıkmaz. Gencecik bir kız çocuğuna yazık etmişler. Adalet bu değil.
Son gelen mail.
Son açılan hizmetlerimiz ;
1 - Personel Alımına İlişkin İş Başvurusu , Orman ve Su İşleri Bakanlığı
2 - Şikayet ve Beğeni Bildirimi , Radyo ve Televizyon Üst Kurulu
3 - Organ ve Doku Nakil Listesi Sorgulama, Sağlık Bakanlığı
4 - Sahibi / Ortağı / Yetkilisi Olduğum Ticari İşletme veya Şirketler , Gümrük ve Ticaret Bakanlığı
5 - Banka Hesaplarına Uygulanan Elektronik Haciz Sorgulama (e-haciz Banka) , Gelir İdaresi Başkanlığı
Son açılan hizmetlerimiz ;
1 - Personel Alımına İlişkin İş Başvurusu , Orman ve Su İşleri Bakanlığı
2 - Şikayet ve Beğeni Bildirimi , Radyo ve Televizyon Üst Kurulu
3 - Organ ve Doku Nakil Listesi Sorgulama, Sağlık Bakanlığı
4 - Sahibi / Ortağı / Yetkilisi Olduğum Ticari İşletme veya Şirketler , Gümrük ve Ticaret Bakanlığı
5 - Banka Hesaplarına Uygulanan Elektronik Haciz Sorgulama (e-haciz Banka) , Gelir İdaresi Başkanlığı
adına sessiz gemi şiiri yazılan kadın.
hazır yeri gelmişken hasan balcıgil 'in celile romanını yeni okudum. okuduğum kadarıyla da celile hanımla ilgili şu yorumları yapacağım: -osmanlıyı savunan sonradan düşüncesini değiştiren ama tam bir osmanlı kadını olan kişi benim gözümde. ilk izlenimim bu. devam edersem: sevdiği adamın (yahya kemal) beklentilerini karşılayamaması sonucunda ülkesini, oğlunu, ailesini bırakıp paris ' e giden bir sorumsuz. benim gözümde böyle. oğlunu bırakıp gidecek ne oldu sorarım sana. ülkesinde savaşlar olurken hala tablolarından vazgeçmeyen, savaşlarla da pek ilgisi olmayan, insan sevgisi adı altında ingilizlerin himayesine girmeyi kabul eden bir korkak. kocasından sünepe diye ayrılıp, (yahya kemal aşından sonra paris dönüşü ) evden çıkarken gördüğü tanımadığı , bir şey de hissetmediği bir adamla evlenip 2 gün sonra da boşanan bir kadın. sonra da yok efendim ben nazım 'ı 2 kere doğurdum. oldu. !!! ülkende savaş olurken oturup nü resimlerini yapan, sevgilisi yüz vermedi diye evini barkını ailesini en önemlisi çok sevdiği oğlunu bırakıp paris'e giden kadın. gelip de bana bu kadın adına kitap yazmayın. !!
hazır yeri gelmişken hasan balcıgil 'in celile romanını yeni okudum. okuduğum kadarıyla da celile hanımla ilgili şu yorumları yapacağım: -osmanlıyı savunan sonradan düşüncesini değiştiren ama tam bir osmanlı kadını olan kişi benim gözümde. ilk izlenimim bu. devam edersem: sevdiği adamın (yahya kemal) beklentilerini karşılayamaması sonucunda ülkesini, oğlunu, ailesini bırakıp paris ' e giden bir sorumsuz. benim gözümde böyle. oğlunu bırakıp gidecek ne oldu sorarım sana. ülkesinde savaşlar olurken hala tablolarından vazgeçmeyen, savaşlarla da pek ilgisi olmayan, insan sevgisi adı altında ingilizlerin himayesine girmeyi kabul eden bir korkak. kocasından sünepe diye ayrılıp, (yahya kemal aşından sonra paris dönüşü ) evden çıkarken gördüğü tanımadığı , bir şey de hissetmediği bir adamla evlenip 2 gün sonra da boşanan bir kadın. sonra da yok efendim ben nazım 'ı 2 kere doğurdum. oldu. !!! ülkende savaş olurken oturup nü resimlerini yapan, sevgilisi yüz vermedi diye evini barkını ailesini en önemlisi çok sevdiği oğlunu bırakıp paris'e giden kadın. gelip de bana bu kadın adına kitap yazmayın. !!
"ata binersen allah'ı, attan inersen atı unutma."
Genital bölge farklılığından dolayı bu ismi almış. Genital bölgenin dışında kadınsal hastalık yokdenecek kadar azdır.
herkese adil olarak dağıtılan tek şey. nasıl kullandığın sana kalmış tabi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?
