Mesele Erdoğan değil ki, Allahın emrine karşı çıkmadığı sürece devlet reisine itaat edilmesi gerektiği ile ilgili pek çok sahih hadis var. Olayları sadece kendi penceremizden görmek yerine başka gözlüklerle de baksak keşke
Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Bana itaat eden Allah'a itaat etmiş, bana karşı gelen Allah'a karşı gelmiş olur. Devlet başkanına itaat eden bana itaat etmiş, devlet başkanına karşı gelen bana karşı gelmiş olur. “
Buhârî, Cihâd 109, Ahkâm 1; Müslim, İmâre 32, 33. Ayrıca bk. Nesâî, Bey'at 27; İbni Mâce, Mukaddime 1, Cihâd 39
en bariz örneği ankaranın bağlarıdır. Bütün insanlar aynı müziği dinliyordu bi aralar. Dinleme sebebi ise ben sevdim eller aldı da... cümlesinden kaynaklıydı.
seni bulacam olum!
Kendisini rahmetle anıyorum. Bir sene önce hain bir saldırıda kaybettiğimiz savcımız.
http://www.karadenizeregli.gov.tr/image/assets/ibrahim_cay.jpg
Kdz.Ereğli Kaymakamı
Antalya Vali Yardımcılığı görevini yürütmekte iken 30/07/2010 tarih ve 2010/54 sayılı Müşterek Kararname ile ilçemiz Kaymakamlığına atanan Sn. İbrahim ÇAY, 16.08.2010 tarihinde Kdz.Ereğli Kaymakamlığı görevine başlamış bulunmaktadır.
1952 yılında Yozgat'ın Boğazlıyan İlçesinde doğan İbrahim ÇAY, ilk-orta ve lise öğrenimini burada tamamlamıştır. 1975 yılında ise Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni bitirmiştir.
İçişleri Bakanlığı'nın açtığı Kaymakamlık sınavıyla başlayan memuriyet hayatında, ülkemizin çeşitli bölgelerinde Kaymakamlık ve Vali Yardımcılığı görevlerinde bulunmuştur. İçişleri Bakanlığı tarafından eğitim amaçlı olarak gönderildiği Amerika'da ise 6 ay süre ile kalmıştır.
Son olarak Aydın İli Söke İlçesi Kaymakamı iken; Ankara İli Yenimahalle İlçesi Kaymakamlığı'na atanmış olup, buradaki görevine 01.10.2004 tarihinde başlamıştır
Evli, 2 kız ve 1 erkek çocuk sahibidir.
Kdz.Ereğli Kaymakamı
Antalya Vali Yardımcılığı görevini yürütmekte iken 30/07/2010 tarih ve 2010/54 sayılı Müşterek Kararname ile ilçemiz Kaymakamlığına atanan Sn. İbrahim ÇAY, 16.08.2010 tarihinde Kdz.Ereğli Kaymakamlığı görevine başlamış bulunmaktadır.
1952 yılında Yozgat'ın Boğazlıyan İlçesinde doğan İbrahim ÇAY, ilk-orta ve lise öğrenimini burada tamamlamıştır. 1975 yılında ise Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni bitirmiştir.
İçişleri Bakanlığı'nın açtığı Kaymakamlık sınavıyla başlayan memuriyet hayatında, ülkemizin çeşitli bölgelerinde Kaymakamlık ve Vali Yardımcılığı görevlerinde bulunmuştur. İçişleri Bakanlığı tarafından eğitim amaçlı olarak gönderildiği Amerika'da ise 6 ay süre ile kalmıştır.
Son olarak Aydın İli Söke İlçesi Kaymakamı iken; Ankara İli Yenimahalle İlçesi Kaymakamlığı'na atanmış olup, buradaki görevine 01.10.2004 tarihinde başlamıştır
Evli, 2 kız ve 1 erkek çocuk sahibidir.
Adliye de öğle arasına denk geldim önceki gün. Az bi yerde soluklanayım diye baktım bi çay ocağı buldum kendime.
-abi bi çay alabilir miyim? dedim verdim parasını. Ufacık odada 8 kişi vardı. Dikkatle izledim yaptıklarını. Hiç mübalağasız anlatıyorum.
(1.kişi) Biri tabak dizdi, (2.kişi) diğeri tabağın içine kaymasın diye beyaz dantel gibi olan şeyden koydu, (3.kişi) bir diğeri bardağı koydu, (4.kişi) kağıt olmasın cam bardak dedim aynı kişi koymadı bi diğeri cam bardak getirdi, (5.kişi) bir diğeri demikle çayı koydu, (6.kişi) en son servis yapan kişi de bana getirdi ve afiyetle içtim.
Ortada duran yerin temizliğinden sorumluymuş sanırım bi de kasada duran vardı. Hayretler içerisinde izledim neler oluyor diye. Sonra işin aslı şöyleymiş anladığım kadarıyla, taksirle hüküm giyen insanlarmış bu arkadaşlar.
-abi bi çay alabilir miyim? dedim verdim parasını. Ufacık odada 8 kişi vardı. Dikkatle izledim yaptıklarını. Hiç mübalağasız anlatıyorum.
(1.kişi) Biri tabak dizdi, (2.kişi) diğeri tabağın içine kaymasın diye beyaz dantel gibi olan şeyden koydu, (3.kişi) bir diğeri bardağı koydu, (4.kişi) kağıt olmasın cam bardak dedim aynı kişi koymadı bi diğeri cam bardak getirdi, (5.kişi) bir diğeri demikle çayı koydu, (6.kişi) en son servis yapan kişi de bana getirdi ve afiyetle içtim.
Ortada duran yerin temizliğinden sorumluymuş sanırım bi de kasada duran vardı. Hayretler içerisinde izledim neler oluyor diye. Sonra işin aslı şöyleymiş anladığım kadarıyla, taksirle hüküm giyen insanlarmış bu arkadaşlar.
fizy ile ilgili bir anımı hatırlatmıştır.
hazırlık okulunda "z..." hocamız vardı, 70li yaşlarda şeker gibi bir kadın. derse tekerlikli mini bavulu ile gelirdi. bir tane de netbook'u vardı. projektor bağlantısını ben yapardım hep. ders arası olduğunda alıp giderdi. bir gün rica ettik hocam müzik dinleyebilir miyiz sınıf olarak. o da, sana güveniyorum sen olmazsan vermezdim dedi. okul neti de biliyorsunuz yasaklıdır her yeri. bir tek fizy açılıyordu işte. biz de bir iki bir şey açtık dinledik derken, bilgisayara bir şey oldu. olacağı var ya... hoca bir şey demez diye düşündüm. geldi, durumu açıklıyorum. abi bir cırladı. o an sınıfa godzilla girdi sandım. çok fena ders oldu bana. o yüzden mesafeyi her zaman koruyacaksın.
hazırlık okulunda "z..." hocamız vardı, 70li yaşlarda şeker gibi bir kadın. derse tekerlikli mini bavulu ile gelirdi. bir tane de netbook'u vardı. projektor bağlantısını ben yapardım hep. ders arası olduğunda alıp giderdi. bir gün rica ettik hocam müzik dinleyebilir miyiz sınıf olarak. o da, sana güveniyorum sen olmazsan vermezdim dedi. okul neti de biliyorsunuz yasaklıdır her yeri. bir tek fizy açılıyordu işte. biz de bir iki bir şey açtık dinledik derken, bilgisayara bir şey oldu. olacağı var ya... hoca bir şey demez diye düşündüm. geldi, durumu açıklıyorum. abi bir cırladı. o an sınıfa godzilla girdi sandım. çok fena ders oldu bana. o yüzden mesafeyi her zaman koruyacaksın.
kaçakçılığı yapan uyuşturuculardan biri.
Uçakta telefon kullanımının yasak olmasından dolayı bu ismi almış sanırım. Zamanla komik kalacak.
albert çamur
öğrenci andı'nı yazan milli eğitim bakanı.
Aydın milletvekilidir. 19 Eylül 1932 - 13 Ağustos 1933 arasında Milli Eğitim Bakanlığı yapmış, onun bakanlığı döneminde Üniversite Reformu gerçekleşmiştir. Türk Tarih Kurumu'nun temelini oluşturan Türk Tarihi Tedkik Heyeti'nde genel sekreterlik, Türk Dil Kurumu'nda başkanlık görevleri üstlenmiştir. Diplomat Hüseyin Ragıp Baydur'un kardeşidir.
Aydın milletvekilidir. 19 Eylül 1932 - 13 Ağustos 1933 arasında Milli Eğitim Bakanlığı yapmış, onun bakanlığı döneminde Üniversite Reformu gerçekleşmiştir. Türk Tarih Kurumu'nun temelini oluşturan Türk Tarihi Tedkik Heyeti'nde genel sekreterlik, Türk Dil Kurumu'nda başkanlık görevleri üstlenmiştir. Diplomat Hüseyin Ragıp Baydur'un kardeşidir.
türk komedyen, oyuncu.
Kalp krizi geçirmiş durumu iyiymiş.
[http://www.hurriyet.com.tr/safak-sezer-kalp-krizi-gecirdi-40099259 tık tık]
Kalp krizi geçirmiş durumu iyiymiş.
[http://www.hurriyet.com.tr/safak-sezer-kalp-krizi-gecirdi-40099259 tık tık]
zamanı yansıtmasına rağmen ayrıldığı nokta ; onun içindeki kumlar hep aynı ama zamanın içindekiler hep farklı.
gecenin bu vakti beni ayağa diken olay. yaklaşık 20 dk'dır sürekli evimizin üzerinde dönüp duran, yakın mesafede uçtuğu için kırmızı yeşil ışıklarının yere kadar yansımasıyla ve gürültüsüyle rahatsız eden helikoptere karşı sitem içeren entry
sitem değil o, son zamanlarda yaşananlara bakacak olursak tırsmak da denebilir. bu saatte ne işi var helikopterin havada.
edit: yalnız, hala uçmaya devam ediyor. kış kışlasam gider mi acaba
sitem değil o, son zamanlarda yaşananlara bakacak olursak tırsmak da denebilir. bu saatte ne işi var helikopterin havada.
edit: yalnız, hala uçmaya devam ediyor. kış kışlasam gider mi acaba
göçte öküzün ezdiği otun hesabı tutulmaz
Freud diyor ki; “İtiraf edilmemiş hiçbir his asla ölmez.” Bu böyledir. Bilinçaltı dediğimiz çöplük, tamamen ertelenmiş, bastırılmış hislerle doludur. Hepsi, orda öylece nefes alır ve bekler. En alakasız zamanı; rüyaları ve mutlu anları mesela. Söylemeli bekletmeden her şeyi, şuan
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?



