BÜYÜK TASAVVUF İNSANI MEVLANA CELALEDDİN-İ RUMİ İYİKİ BU ZAMANDA YAŞAMADI...
Bir gönül insanı olan Mevlana hazretlerinin çok yakın dostu Şemsi Tebrizi'nin gidişi ile birlikte yaşadığı üzüntü nedeniyle, yüce yaratıcıya adeta sitem edercesine yazdığı "Etme" şiirini bir çokları anlamadılar, çünkü size şah damarınızdan daha yakınım diyen biricik dostu Allah'a yakarırcasına;
AşıkIarIa başa çıkacak gücün yoksa eğer;
Aşka öyIeyse ne diye hayret ediyorsun, etme.
Ey, cennetin cehennemin eIinde oIdugu kişi,
Bize cenneti öyIe cehennem ediyorsun, etme.
ŞekerIiğinin içinde zehir zarar vermez bize,
O zehiri o şekerIe sen bir ediyorsun, etme.
Diyerek yazdığı mısraları bugün başka birileri yazmış olsa o kişiyi kendi kafalarına göre oluşturdukları din anlayışı içerisinde linç etmeye kalkarlardı...
Çünkü inançları sömürenlerin İslam'ın güzel ahlakı ile ortaya çıkaracağı adalet, hak, hukuktan, israflara engel oluşundan, iyi insan maksatlı iyi kullar olun emrinden daha çok İslam dininin etki alanı alanından faydalanmak suretiyle elde edilecek güç ve statüyle toplum üzerinde etkili olmaktı yegane başardıklarını zannettikleri konumları...
Ve böylesine yetişmiş tasavvuf insanlarının ne hissettiklerini, de demek istediklerini merak ettiklerini de sanmıyorum!?
Yine birileri Kuran'da tüm insanlara emredilen ana emirlerin neredeyse tamamına uymadıkları halde, bir sanatçının kendince ironi maksatlı söylediği sözün anlamını anlamaya gerek bile duymadan, bu mevzu üzerinden yüce yaratıcının yerine hâşâ geçercesine insanları baskı altına almak suretiyle mahkum ilan etmeye çalıştıklarına da şahit oluyoruz
mevlana
İnsanlar seni yanlış anladığında
dert etme, duydukları senin sesin,
fakat aklından geçirdikleri kendi düşünceleridir.
/Hz.Mevlana/
dert etme, duydukları senin sesin,
fakat aklından geçirdikleri kendi düşünceleridir.
/Hz.Mevlana/
Kalbin bir gün seni sevgiliye götürecek. Ruhun bir gün seni sevgiliye taşıyacak. Sakın acında kaybolma. Bil ki çektiğin acı bir gün dermanın olacak.
Hz. Mevlana
Hz. Mevlana
Öğreti olarak bu kapılar birer birer geçilerek Hakikate ulaşılır.
Öğrencilerinden biri Mevlana'ya sormuş.
- Efendim, bu 4 kapı mes'elesini ben pek anlayamıyorum. Bana
anlayabileceğim bir lisanla anlatır mısınız ?
"Şimdi bak, karşı medresede dersini çalışan dört kişi var. Hepsi
rahlelerine eğilmiş. Sen git bunların hepsinin ensesine bir şamar at, sonra
gel sana anlatayım"
Adam gitmiş birincinin ensesine bir tokat asketmiş. Tokadı yiyen
derhal ayağa kalkıp arkasını dönmüş ve daha kuvvetli bir tokatla Mevlâna'nın öğrencisini yere yıkmış.
Öğrenci dayağı yemiş, geri dönecek ama hocasına itaat var.
Yaradana güvenip ikinciye de bir tokat asketmiş.
O da derhal ayağa kalkıp elini kaldırmış. Tam tokadı vuracakken vazgeçip yerine oturmuş.
Öğrenci devam etmiş üçüncüye de bir tokat atmış. Üçüncü şöyle bir
kafasını çevirip baktıktan sonra çalışmasına devam etmiş.
Dördüncü, tokadı yemesine rağmen hiç oralı bile olmadan çalışmasına
devam etmiş.Öğrenci Mevlâna'ya dönmüş, olanları anlatmış.
Mevlâna ;
"İşte sana istediğin örnekler;
Birinci; şeriat kapısını geçememiş biri idi Şeriatta kısasa kısas
olduğu için tokadı yeyince kalktı Aynısını sana iâde etti.
İkinci; tarîkat kapısındadır. Tokadı yeyince o da kalktı tam tokadı
iade edecekti ki, tarikat öğretisinde verdiği söz aklına geldi "Sana
kötülük yapana bile iyilik yap" Onun için döndü, yerine oturdu.
Üçüncü; mârifet kapısına kadar gelmiştir. İyinin ve kötünün tek
Yaradan'dan geldiğini bilir, inanır. Yaradan bu kötülüğe hangi iblisi
âlet etti diye merakından söyle bir dönüp baktı.
Dördüncü; hakikat kapısını da geçmiştir.İyinin ve kötünün tek sahibi
olduğunu bilir. Onun için dönüp bakmadı bile.
Öğrencilerinden biri Mevlana'ya sormuş.
- Efendim, bu 4 kapı mes'elesini ben pek anlayamıyorum. Bana
anlayabileceğim bir lisanla anlatır mısınız ?
"Şimdi bak, karşı medresede dersini çalışan dört kişi var. Hepsi
rahlelerine eğilmiş. Sen git bunların hepsinin ensesine bir şamar at, sonra
gel sana anlatayım"
Adam gitmiş birincinin ensesine bir tokat asketmiş. Tokadı yiyen
derhal ayağa kalkıp arkasını dönmüş ve daha kuvvetli bir tokatla Mevlâna'nın öğrencisini yere yıkmış.
Öğrenci dayağı yemiş, geri dönecek ama hocasına itaat var.
Yaradana güvenip ikinciye de bir tokat asketmiş.
O da derhal ayağa kalkıp elini kaldırmış. Tam tokadı vuracakken vazgeçip yerine oturmuş.
Öğrenci devam etmiş üçüncüye de bir tokat atmış. Üçüncü şöyle bir
kafasını çevirip baktıktan sonra çalışmasına devam etmiş.
Dördüncü, tokadı yemesine rağmen hiç oralı bile olmadan çalışmasına
devam etmiş.Öğrenci Mevlâna'ya dönmüş, olanları anlatmış.
Mevlâna ;
"İşte sana istediğin örnekler;
Birinci; şeriat kapısını geçememiş biri idi Şeriatta kısasa kısas
olduğu için tokadı yeyince kalktı Aynısını sana iâde etti.
İkinci; tarîkat kapısındadır. Tokadı yeyince o da kalktı tam tokadı
iade edecekti ki, tarikat öğretisinde verdiği söz aklına geldi "Sana
kötülük yapana bile iyilik yap" Onun için döndü, yerine oturdu.
Üçüncü; mârifet kapısına kadar gelmiştir. İyinin ve kötünün tek
Yaradan'dan geldiğini bilir, inanır. Yaradan bu kötülüğe hangi iblisi
âlet etti diye merakından söyle bir dönüp baktı.
Dördüncü; hakikat kapısını da geçmiştir.İyinin ve kötünün tek sahibi
olduğunu bilir. Onun için dönüp bakmadı bile.
Bir yerde bir acı varsa, ama böyle ciğerden gelecek bir acı.
İşte oraya rahmet yağar. Hiçbir acı, çektirenin yanına kalmaz.
Bilerek, isteyerek, sorumsuzca mutsuz eden;
Muhakkak mutsuz olur.
Gerçekten içi yanan, gerçekten yakanı bir sözüyle
altüst edebilir.
Edilen ah'lar bir zaman tutar.
Çektirilen acı, havada asılı kalmaz. Çektirenin başına düşer.
Gerçek hayatta işler her zaman böyle yürümez diyen de olabilir buna amma;
Hayatın gerçek olduğunu kim söyledi ki?
Mevlana Hazretleri
İşte oraya rahmet yağar. Hiçbir acı, çektirenin yanına kalmaz.
Bilerek, isteyerek, sorumsuzca mutsuz eden;
Muhakkak mutsuz olur.
Gerçekten içi yanan, gerçekten yakanı bir sözüyle
altüst edebilir.
Edilen ah'lar bir zaman tutar.
Çektirilen acı, havada asılı kalmaz. Çektirenin başına düşer.
Gerçek hayatta işler her zaman böyle yürümez diyen de olabilir buna amma;
Hayatın gerçek olduğunu kim söyledi ki?
Mevlana Hazretleri
mesneviden tek cümle okumamış yurdum gençliği tarafından sözleri facebook zaman tünellerinden eksik edilmeyen mutasavvıf.
Ne olursan ol yine gel sözü bu mutasavvıf insana ait değildir. Kitap çalıştığım yerde kaldı kaynak ile kime ait olduğunu beyan ederim.
Ayrıca kur'anı felsefi açıdan belki en iyi inceleyen yazardır. Bilim adamıdır. Aşıktır.
Ayrıca kur'anı felsefi açıdan belki en iyi inceleyen yazardır. Bilim adamıdır. Aşıktır.
Herkesi ziyaretine kabul etmediği söylenir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?