Masalların mutluluğa taptığı kadar mutluluğu istemiyorum.
smmm sözlük yazarlarının itirafları
yağmur gözyaşlarını saklamak isteyenler için yağarmış. tam da bahar gelmişken olacak iş değil.
Ölümü hatırlatan her şeye aşığım. Özellikle yüzünden ölüm akan insanlara.
en son 4 yıl önce konuştuğum eski dostumdan aldığım bir pişmanlık mesajını cevaplamak istemedim. benim için hiçbir geçerliği olmayan bu mesajın giriş cümlesindeki \" merhaba! ben ayşe, aslında söze nasıl başlayacağımı bilmiyorum. çok pişmanım.\" yazısını görünce kimden geldiğini anladım ve gerisini okumadım. hayata karşı hissizleştiğim şu dönemlerde gelmesi de ayrı bir konu. ama böyle gayet mutluyum. haydi beni rahat bırak ve git yoluna ayşe!
üç gündür çalıştığım yerde sözlük engellenmiş durumda. Engellenmesinin sebebini tam olarak bilemiyorum. Düşünüyorum, düşünüyorum bulamıyorum. Küfür yok, pornografik ürün yok, insanlara hakaret yok, yokta yok. Gün içinde yazılanları demek ki herkes okuyormuş, günlük bin kişi nereden geliyor diye düşünüp duruyordum bende. Facebook, twitter, instegram dışında hemen hemen her şey açık güvenliği zedelemediği sürece ama sözlük kapalı. Bende oluşturduğu moral bozukluğu büyük şahsen. Hayırlısı hakkımızda.
her geçen saatte ve günde umudum kırılıyor. bazı şeyler ve bazı kişiler bana cephe aldı da haberim mi yok ? kendimi anlatamadan, anlayamadan olup bitiveriyor. neyle kalıyorum salaklığımla. bu hayatta her şeyin bir değeri varken bir benim mi yok ? tabii suç bende herkesten önce benim kendime değer vermem gerekiyor. yapıyor muyum ? gerekince hayır, gerekmediği yerde de değer vereceğim tutuyor. kendimden çok karşımdakine değer verdiğimden olsa gerek pek de beceremiyorum bu kendine değer verme işlerini. bu yüzden zaten hep elde olan, ezilen, saçmalayan , işi düşünce gelinen ben oluyorum.
ne diyeyim allah bana akıl fikir versin. !
ne diyeyim allah bana akıl fikir versin. !
BEN bu komşu denen şeyleri pek sevmiyorum sanırım.
itiraf edecek çok şey var ama yazmaya kelime bulamıyorum, dediğim başlık.
1-her akşam günlük tutar gibi sayfalarca mektup yazıp e posta ile kendime gönderiyor, sonra da siliyorum (u:alışkanlıklardan vazgeçemiyorsun)
2-sınavların bitmesine az kaldı ve hiçbir şeyi yetiştiremeyeceğimi düşünüyorum, bu da stresten mideme kramplar girmesine neden oluyor
3-epey zamandır mutfağa girip doğru düzgün bi yemek pişiremedim, yakında annem beni sopayla kovalayacak
1-her akşam günlük tutar gibi sayfalarca mektup yazıp e posta ile kendime gönderiyor, sonra da siliyorum (u:alışkanlıklardan vazgeçemiyorsun)
2-sınavların bitmesine az kaldı ve hiçbir şeyi yetiştiremeyeceğimi düşünüyorum, bu da stresten mideme kramplar girmesine neden oluyor
3-epey zamandır mutfağa girip doğru düzgün bi yemek pişiremedim, yakında annem beni sopayla kovalayacak
gülerken ölmek istiyorum. son gülen iyi gülermiş ne de olsa.
Bu bir duygu sömürüsü değil ama son 2 aydır kalbimde sıkıntı var diye kardiyoloji kardiyoloji dolanıyorum. Her gittiğimde de bi bok yok diyorlardı. Ben sezinin kanıttan üstün olduğuna inanıyorum hayatımda ve hiç yanılmadım.
Bu gece Nasıl ve nereden denk geldiğini bilmiyorum ama zamanında yıllarımı verdiğim insanın evlenmiş olduğunu gördüm.
Bu büyük bir acı değil benim için, bu büyük bir başarısızlık hiç değil, üzülmüyorum bile ama bir şok olma durumu oluyor tabi.
Bu günleri belki öngörmüştüm bilemiyorum ama Allah'ın emri Peygamber'in kavli imamı Azam'ın içtihadı üzere gel dediğini biliyorum babamın gel kızım dediğini. İleride kalbim acırsa merhem olsun diye.
Kendisine minnettarım evlendiği için. Allah huzur nasip etsin. Allah boy boy evlat versin. Kocasına saygı ve Sevgi'yi daim etsin ve kocasının da ona.
Hayatta ne kadar sildim bitti deseniz de eğer olasılık varsa binbir belirsizlik çıkarır ortaya. En acı şey bu belirsizlikler ile yaşamaktır. İyi veya kötü bir sonuç 6 yılın belirsizliğini tek anda silip atar. Belirsizlikleri nihayete erdirdiği için Allah'a binlerce kez şükürler olsun.
Diyebileceğim tek şey var çok şükür.
Bu gece Nasıl ve nereden denk geldiğini bilmiyorum ama zamanında yıllarımı verdiğim insanın evlenmiş olduğunu gördüm.
Bu büyük bir acı değil benim için, bu büyük bir başarısızlık hiç değil, üzülmüyorum bile ama bir şok olma durumu oluyor tabi.
Bu günleri belki öngörmüştüm bilemiyorum ama Allah'ın emri Peygamber'in kavli imamı Azam'ın içtihadı üzere gel dediğini biliyorum babamın gel kızım dediğini. İleride kalbim acırsa merhem olsun diye.
Kendisine minnettarım evlendiği için. Allah huzur nasip etsin. Allah boy boy evlat versin. Kocasına saygı ve Sevgi'yi daim etsin ve kocasının da ona.
Hayatta ne kadar sildim bitti deseniz de eğer olasılık varsa binbir belirsizlik çıkarır ortaya. En acı şey bu belirsizlikler ile yaşamaktır. İyi veya kötü bir sonuç 6 yılın belirsizliğini tek anda silip atar. Belirsizlikleri nihayete erdirdiği için Allah'a binlerce kez şükürler olsun.
Diyebileceğim tek şey var çok şükür.
@99 buyur burdan yak. (gbkz:telepati)nin canlı örneği işte.
Bazen böyle uzuuun uzuuun yazıyorum sonra sıkılıp paylaşmadan siliyorum.
“Size söylüyorum, bir ağaca aşık oldum. -(u:bence odun demeliyiz)-
Elimde değildi. Çiçek açıyordu.”
(u:ben değilim, Ali Smith)
Elimde değildi. Çiçek açıyordu.”
(u:ben değilim, Ali Smith)
kendimi rezil etmede üstüme yok.
ayakta alkışlıyorum. !
ayakta alkışlıyorum. !
1000. Entrymde annemgillere selam yollayacaktım. Geçmişim yanlışlıkla. Anneeaaa ders çalışmak haricinde burda takılıyorum. Bu sefer atanacam sanırım umarım inşallah. Babama da slm söyle öptüm.
Akşamları tavuk gibi erkenden yatmamın nedeni hayatı sorugulamak istememden kaynaklıdır. Gece çökünce bi hüzünleniyorum beton duvarlar arasında. Duygusallaşıyorum, sebepsiz şeylere üzülüyorum. Bu çok uzun zamandan beridir böyle. Mesela yatmam lazım ya şimdi yatmıyorum ve şu şarkıyı dinliyorum;
https://www.youtube.com/watch?v=EDPdT_k_wjY
Bu gün iş yerinde birinin hala oğlu şehit olmuştu. Daha önceden birisinin hastanede yattığını duymuştum yakınlarından ama kim ve ya ne olduğunu bilmiyordum. Sabah odasının kapısından geçip içeri gelen arkadaşın söylemesi üzerine öğrendim.
Şırnakta şehit olan özel harekat polisi ergin ş. nın dayısının oğluymuş çalıştığım abi. Ben şahsen hayatımda kimseyi kaybetmedim daha ama kaybedeceğim kesin çünkü uzun vadede hepimiz öleceğiz. Olayı anlatış tarzı, siniri, öfkesi, heycanı jest,mimik, hareketlerinden anlaşılıyordu. Bu üzüntünün bu terör belasınını insan üzerinde yarattığı, aileler üzerinde yarattığı, ocaklar üzerinde yarattığı acı tarif edilemez. Biz başınız sağolsun deyip ayrıldık yanından, şehidin 90 yaşında ki babası ne yapıyordur şimdi. Ocaklarına ateş düşen onca aile ne yaptı nasıl devam edebildiler hayatlarına, nasıl geçti o acılı günler ya da geçiyor mu?
Bu gün doğuda savaş var biliyorum herkes biliyor. Şehit olan kişinin ensesine iki kurşun girmiş. Bir haftadır gatada yatıyormuş ve cuma akşamı vefat etmiş. Allah gani gani rahmet eylesin.
Enseden giren iki kurşun yan yana girmiş. Askerliği yapan bilir üç kurşunu yan yana toplamak çok zor iştir. Herkes yapamaz, her asker, her eğitimli belki de yapamaz. Bunun için özel eğitim şart. Bu olay bizim üç beş gerilla dedikleri zıkkımla yaptığımız savaş değil yedi düvel ile yaptığımız savaşın bir göstergesidir.
Şehit için söylenecek, şehitler için söylenecek bişeyim yok, acıyı bir tarafa bırakırsak geri dönseler yine şehit olmak isteyeceklerdir. Allah mertebelerin en üstününü vermiş, Allah gani gani rahmet eylesin.
Bu tarz durumlarda (cenaze, hastalık, kaza) dayanamıyorum ve bin beter oluyorum. Olayın etkisi bende bu kadar sürüyorsa tanımadığım insan için Allah kalanlarına sabır versin.
Şırnakta şehit olan özel harekat polisi ergin ş. nın dayısının oğluymuş çalıştığım abi. Ben şahsen hayatımda kimseyi kaybetmedim daha ama kaybedeceğim kesin çünkü uzun vadede hepimiz öleceğiz. Olayı anlatış tarzı, siniri, öfkesi, heycanı jest,mimik, hareketlerinden anlaşılıyordu. Bu üzüntünün bu terör belasınını insan üzerinde yarattığı, aileler üzerinde yarattığı, ocaklar üzerinde yarattığı acı tarif edilemez. Biz başınız sağolsun deyip ayrıldık yanından, şehidin 90 yaşında ki babası ne yapıyordur şimdi. Ocaklarına ateş düşen onca aile ne yaptı nasıl devam edebildiler hayatlarına, nasıl geçti o acılı günler ya da geçiyor mu?
Bu gün doğuda savaş var biliyorum herkes biliyor. Şehit olan kişinin ensesine iki kurşun girmiş. Bir haftadır gatada yatıyormuş ve cuma akşamı vefat etmiş. Allah gani gani rahmet eylesin.
Enseden giren iki kurşun yan yana girmiş. Askerliği yapan bilir üç kurşunu yan yana toplamak çok zor iştir. Herkes yapamaz, her asker, her eğitimli belki de yapamaz. Bunun için özel eğitim şart. Bu olay bizim üç beş gerilla dedikleri zıkkımla yaptığımız savaş değil yedi düvel ile yaptığımız savaşın bir göstergesidir.
Şehit için söylenecek, şehitler için söylenecek bişeyim yok, acıyı bir tarafa bırakırsak geri dönseler yine şehit olmak isteyeceklerdir. Allah mertebelerin en üstününü vermiş, Allah gani gani rahmet eylesin.
Bu tarz durumlarda (cenaze, hastalık, kaza) dayanamıyorum ve bin beter oluyorum. Olayın etkisi bende bu kadar sürüyorsa tanımadığım insan için Allah kalanlarına sabır versin.
Adliye de öğle arasına denk geldim önceki gün. Az bi yerde soluklanayım diye baktım bi çay ocağı buldum kendime.
-abi bi çay alabilir miyim? dedim verdim parasını. Ufacık odada 8 kişi vardı. Dikkatle izledim yaptıklarını. Hiç mübalağasız anlatıyorum.
(1.kişi) Biri tabak dizdi, (2.kişi) diğeri tabağın içine kaymasın diye beyaz dantel gibi olan şeyden koydu, (3.kişi) bir diğeri bardağı koydu, (4.kişi) kağıt olmasın cam bardak dedim aynı kişi koymadı bi diğeri cam bardak getirdi, (5.kişi) bir diğeri demikle çayı koydu, (6.kişi) en son servis yapan kişi de bana getirdi ve afiyetle içtim.
Ortada duran yerin temizliğinden sorumluymuş sanırım bi de kasada duran vardı. Hayretler içerisinde izledim neler oluyor diye. Sonra işin aslı şöyleymiş anladığım kadarıyla, taksirle hüküm giyen insanlarmış bu arkadaşlar.
-abi bi çay alabilir miyim? dedim verdim parasını. Ufacık odada 8 kişi vardı. Dikkatle izledim yaptıklarını. Hiç mübalağasız anlatıyorum.
(1.kişi) Biri tabak dizdi, (2.kişi) diğeri tabağın içine kaymasın diye beyaz dantel gibi olan şeyden koydu, (3.kişi) bir diğeri bardağı koydu, (4.kişi) kağıt olmasın cam bardak dedim aynı kişi koymadı bi diğeri cam bardak getirdi, (5.kişi) bir diğeri demikle çayı koydu, (6.kişi) en son servis yapan kişi de bana getirdi ve afiyetle içtim.
Ortada duran yerin temizliğinden sorumluymuş sanırım bi de kasada duran vardı. Hayretler içerisinde izledim neler oluyor diye. Sonra işin aslı şöyleymiş anladığım kadarıyla, taksirle hüküm giyen insanlarmış bu arkadaşlar.
Zindanımı aydınlatan bir ışık yok... Bir şeylerin cıvıltısı olmalı ama ne ? bir afyonkeş gibi sürekli geceyi bekliyorum. belki de bencil bir insanım, olabilir. her nesil dünyanın kendisi ile sona ereceğini düşünürmüş. Gemisini kurtarmaya çalışan milyarlarca kaptan. Biri de ben miyim acaba ?
Akşam 7 de sınavım var, ne işim var burada ben de merak ediyorum sözlük. Daha hazırlanıp okula gitmem lazım ama hâlâ evde eşofmanla oturuyorum.
/gorseller/yukle/images/screeneqe.png
/gorseller/yukle/images/screeneqe.png
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?