türkiye de nadiren görülecek bir başarıdır.
Ölüm Allahın Emri Su Ayrılık Olmasaydı
lg denince aklıma direk leyimde hata var. Bu hata dünya çapında bir hata. O yüzden eninde sonunda o telefon bozulacak.
Tüketici haklarına telefonla ilgili başvuranların çoğunluğu bu firma ile ilgili başvurmuş durumda.
Tüketici haklarına telefonla ilgili başvuranların çoğunluğu bu firma ile ilgili başvurmuş durumda.
bu adamlardan haddinden fazla var türkiye de.
Benim akrabalardan biri de bu iş için yardırıp duruyor. Yok ankara da bu gün ak partiye gideceğiz yok cumhurbaşkanına dilekçe vereceğiz yok tv ye çıkacağız falan.
Daha geçen gün bir akraba, tokattan kalk ankaraya eylem var diye git. Hem maddi olarak giderleri büyük hem manevi olarak. Biri çıkıp demiyor ki ya arkadaş boşuna zırlamayın vermeyeceğiz yada tamam söz bu işi çözeceğiz. Her türlü bekleyişte ve bu bekleyiş bu insanları gereğinden fazla yıpratmış durumda.
Ak partiye gidiyorlar adamlar muhatap olmuyor, saraya gidiyorlar öyle usulen bi kaç dakika görüşüyor, chp ye gidiyorlar chp dinliyor heee tamam diyor. Tv ye çıkıyorlar tv öyle program dolsun diye güya yardımcı oluyor.
En sinir bozucu tarafı da, güya bir birlik kurmuşlar kendi adlarına, facebookta grup. Kurdukları gurup içerisinde kendileri yazıp kendileri okuyorlar. Aynı şekilde twitterda da etiket verip duruyorlar. Bu bizim ülkemizde sendikalaşma olayının olmadığının en güzel örneği belki de. Kesinlikle eleştri de kabul etmiyorlar.
Geçenlerde bu işler için uğraşan akarabaya dedim ki boşuna bekliyorsunuz. Öncelikle beklentinizi bi bitirip kendinize bir iş bulmanız gerekiyor. İşinizi buldunuz diyelim sonra normal hayatınıza devam edin. Bu işlerle uğraşmayın demiyorum ama ikinci planda olsun. Bu kadar üsteleyince olmuyor.
Şu facebook, twitter gibi saçma gruplardan da bi çık. Senin orada paylaştığın şey bi ay sonra o kadar gerilere gidiyor ki ne bir yetkili bakıyor ne biri okuyor. Kendin arasan bile bulamazsım.
Kendinize bir site kurun ve ora üzerinden yürütün bu çalışmayı. Bi ton halka açık site var. Onlardan biri üzerinde organize olun. Google da bişe aratınca facebook grup gelmiyor önüne. Mesela benim bu yazdığım yazı sizin gruplardan kaç bin kişi ise artık daha kıymetli. Yaz google a en önce bu gelecektir.
Öncelikli tavsiyem bir site üzerinde organize olmak. Geçen sene yazdığınız şey bile bi anda gelebilecek, görünebilecek olsun.
sonra bu gruplaşma olayını daha reel şekile getirmeniz lazım. Reelden kastım şu bi kahvehane kurup orada bekleyin demiyorum. Gidip eylem de yapmazsınız ki çoğu çalışıyor. Bir ekonomist, vergi hukuçusu bulun ve onlar bu işi mantıklı şekilde anlatsınlar. Haber bültenine çıksınlar. Her kafadan yazılacak şey yerine o adamın söylediği, yazdığı bilimsel açıklamayı paylaşın ve örnek gösterin. Diğer türlü ben şu tarihte başladım şu tarihte emekli olmam gerekiyordu ile başlayan cümlelerden artık kendileri bile sıkılmış durumda.
Burada bile sorunla ilgili bir paylaşım yok. neyse ben oluşturayım belki sesleri duyulur.
Sorunları neler peki bu adamların;
Ülkemizde emeklilik yaşı ile ilgili en radikal düzenleme 1999 yılında yapıldı. Bu tarihten önce kadınlar 38, erkekler ise 43 yaşında emekli olabiliyorlardı. Ancak bu yaşlarda emekli olmanın devlet bütçesini sıkıntıya düşürdüğü gerekçesiyle 1999'da çıkartılan 4447 sayılı Kanunla emeklilikte köklü bir değişikliğe gidildi.
Söz konusu Kanunla emeklilik yaşı kadınlarda 58, erkeklerde ise 60 olarak düzenlendi. Ancak 1999'dan önce işe girmiş olanlar için kademeli geçiş hükümleri kabul edildi. Örneğin; 1978 yılında ilk defa işe girmiş bir kişi 44 yaşında (25 yıl sigortalılık süresi ve 5000 gün prim ödenmesi şartıyla) emekli olabilir. Ya da 1996 yılında ilk defa işe girmiş bir kişinin 56 yaşında (25 yıl sigortalılık süresi ve 5825 gün prim ödenmesi şartıyla) emekli olabilmesi mümkün.
Benim akrabalardan biri de bu iş için yardırıp duruyor. Yok ankara da bu gün ak partiye gideceğiz yok cumhurbaşkanına dilekçe vereceğiz yok tv ye çıkacağız falan.
Daha geçen gün bir akraba, tokattan kalk ankaraya eylem var diye git. Hem maddi olarak giderleri büyük hem manevi olarak. Biri çıkıp demiyor ki ya arkadaş boşuna zırlamayın vermeyeceğiz yada tamam söz bu işi çözeceğiz. Her türlü bekleyişte ve bu bekleyiş bu insanları gereğinden fazla yıpratmış durumda.
Ak partiye gidiyorlar adamlar muhatap olmuyor, saraya gidiyorlar öyle usulen bi kaç dakika görüşüyor, chp ye gidiyorlar chp dinliyor heee tamam diyor. Tv ye çıkıyorlar tv öyle program dolsun diye güya yardımcı oluyor.
En sinir bozucu tarafı da, güya bir birlik kurmuşlar kendi adlarına, facebookta grup. Kurdukları gurup içerisinde kendileri yazıp kendileri okuyorlar. Aynı şekilde twitterda da etiket verip duruyorlar. Bu bizim ülkemizde sendikalaşma olayının olmadığının en güzel örneği belki de. Kesinlikle eleştri de kabul etmiyorlar.
Geçenlerde bu işler için uğraşan akarabaya dedim ki boşuna bekliyorsunuz. Öncelikle beklentinizi bi bitirip kendinize bir iş bulmanız gerekiyor. İşinizi buldunuz diyelim sonra normal hayatınıza devam edin. Bu işlerle uğraşmayın demiyorum ama ikinci planda olsun. Bu kadar üsteleyince olmuyor.
Şu facebook, twitter gibi saçma gruplardan da bi çık. Senin orada paylaştığın şey bi ay sonra o kadar gerilere gidiyor ki ne bir yetkili bakıyor ne biri okuyor. Kendin arasan bile bulamazsım.
Kendinize bir site kurun ve ora üzerinden yürütün bu çalışmayı. Bi ton halka açık site var. Onlardan biri üzerinde organize olun. Google da bişe aratınca facebook grup gelmiyor önüne. Mesela benim bu yazdığım yazı sizin gruplardan kaç bin kişi ise artık daha kıymetli. Yaz google a en önce bu gelecektir.
Öncelikli tavsiyem bir site üzerinde organize olmak. Geçen sene yazdığınız şey bile bi anda gelebilecek, görünebilecek olsun.
sonra bu gruplaşma olayını daha reel şekile getirmeniz lazım. Reelden kastım şu bi kahvehane kurup orada bekleyin demiyorum. Gidip eylem de yapmazsınız ki çoğu çalışıyor. Bir ekonomist, vergi hukuçusu bulun ve onlar bu işi mantıklı şekilde anlatsınlar. Haber bültenine çıksınlar. Her kafadan yazılacak şey yerine o adamın söylediği, yazdığı bilimsel açıklamayı paylaşın ve örnek gösterin. Diğer türlü ben şu tarihte başladım şu tarihte emekli olmam gerekiyordu ile başlayan cümlelerden artık kendileri bile sıkılmış durumda.
Burada bile sorunla ilgili bir paylaşım yok. neyse ben oluşturayım belki sesleri duyulur.
Sorunları neler peki bu adamların;
Ülkemizde emeklilik yaşı ile ilgili en radikal düzenleme 1999 yılında yapıldı. Bu tarihten önce kadınlar 38, erkekler ise 43 yaşında emekli olabiliyorlardı. Ancak bu yaşlarda emekli olmanın devlet bütçesini sıkıntıya düşürdüğü gerekçesiyle 1999'da çıkartılan 4447 sayılı Kanunla emeklilikte köklü bir değişikliğe gidildi.
Söz konusu Kanunla emeklilik yaşı kadınlarda 58, erkeklerde ise 60 olarak düzenlendi. Ancak 1999'dan önce işe girmiş olanlar için kademeli geçiş hükümleri kabul edildi. Örneğin; 1978 yılında ilk defa işe girmiş bir kişi 44 yaşında (25 yıl sigortalılık süresi ve 5000 gün prim ödenmesi şartıyla) emekli olabilir. Ya da 1996 yılında ilk defa işe girmiş bir kişinin 56 yaşında (25 yıl sigortalılık süresi ve 5825 gün prim ödenmesi şartıyla) emekli olabilmesi mümkün.
Ben yaşananlara hiç şaşırmıyorum. Ne bekliyorduk ki?
Fransa'da olay olunca Paris'e eyleme koşan, dünyayı ayağa kaldıran ama İsrail'in Filistin'i haritadan silmesine gıkını dahi çıkarmayan Avrupa'nın adil davranmasını mı? Kabul edelim artık, Avrupa'nın da içimizdeki uzantılarının da demokrasi ve insanlık değerleri sadece kendi gibi olanlar için geçerli...
Fransa'da olay olunca Paris'e eyleme koşan, dünyayı ayağa kaldıran ama İsrail'in Filistin'i haritadan silmesine gıkını dahi çıkarmayan Avrupa'nın adil davranmasını mı? Kabul edelim artık, Avrupa'nın da içimizdeki uzantılarının da demokrasi ve insanlık değerleri sadece kendi gibi olanlar için geçerli...
farkındayım bize zarar verdiğinin ama ben bu adama da bu ukala tavrına da bu dobra tarzında da hastayım.
Zulüm 2001'de başladı. videosu ile mükemmel bir şekilde eleştirmişler.
Mükemmel bir çalışma mükemmel bir mizah.
not: Siyasi bir iğneleme var gibi ama neyse.
Mükemmel bir çalışma mükemmel bir mizah.
not: Siyasi bir iğneleme var gibi ama neyse.
Twitter adresi:
https://twitter.com/karagozilker
https://twitter.com/karagozilker
buraya yazmanın en püf noktası da bu herhalde. Yıllar sonra okuduğumda neler hissedeceğim merak ediyorum doğrusu.
içerideki bok püsür dolunca tuvalet denen o tahtalar yerinden sökülür başka bir yere kuyu kazılır ve oraya konur.
Çok yanlış buluyorum. Bizim örfümüzde adetimizde yok bunların yeri. kadınlar dışarıda halka açık yerde tuvalete gidiyor. Ne nahoş durum.
Çok yanlış buluyorum. Bizim örfümüzde adetimizde yok bunların yeri. kadınlar dışarıda halka açık yerde tuvalete gidiyor. Ne nahoş durum.
İnsanı ölümden eceli korur.
şöyle bir söylenti var. Bu adamlar i phone 20 yi yaptılar belki daha ilerisini. ancak ekonomik gelir, piyasa gibi etmenlerden dolayı piyasaya sürmüyorlar.
Bu söylentiye inanıyorum. Beni çok üzüyor ve sinirlendiriyor. Nedeni ise 2100 yılında yaşayan insanlar var dünya üzerinde ve ben hala 2017 de yaşıyorum.
Bu söylentiye inanıyorum. Beni çok üzüyor ve sinirlendiriyor. Nedeni ise 2100 yılında yaşayan insanlar var dünya üzerinde ve ben hala 2017 de yaşıyorum.
Sarkozy
Sıra dışı hareketleri, saha içi ve dışında duruşu, üstün futbol yetenekleri belki onu dünyanın en iyisi yapmıyor ancak o dünyanın en özeli konumunda. Hikaye Spor YouTube kanalı, yıllandıkça güçlenen adam Zlatan İBrahimoviç'in mini hikayesini animasyon olarak hazırladı.
mabel matiz denen arkadaşı pek tanımam, şarkılarını da çok beğenmem.
Bu paylaşımı yapan kişiyi kınamıyorum, bişe bile demek istemiyorum. Bir şey denilecek kadar kıymeti bile yok bu adamların. Kendini yormuş boşuna mabel matiz. Zaten anlasınlar diye değil açıklaması, Yıpranmanın verdiği, üzüntünün verdiği bir tepki bu. Gayet haklı adam.
Top veya değil bu beni ilgilendirmez, seni hiç ilgilendirmez.
mersin gibi bir yerde böyle naif bir adam çıkabiliyormuş demek ki!
Bu paylaşımı yapan kişiyi kınamıyorum, bişe bile demek istemiyorum. Bir şey denilecek kadar kıymeti bile yok bu adamların. Kendini yormuş boşuna mabel matiz. Zaten anlasınlar diye değil açıklaması, Yıpranmanın verdiği, üzüntünün verdiği bir tepki bu. Gayet haklı adam.
Top veya değil bu beni ilgilendirmez, seni hiç ilgilendirmez.
mersin gibi bir yerde böyle naif bir adam çıkabiliyormuş demek ki!
beyinin temporal lob bölgesindeki epileptik aktiviteden kaynaklanan nöbetlerle giden epilepsi türü. bu bölge limbik sistemin önemli bileşenlerini de içerdiğinden nöbetler genellikle temporolimbik epilepsi adıyla sınıflandırılır. nöbet sırasında otomatize hareketler, görsel ve işitsel halüsinasyonlar, koku halüsinasyonları, nesnelerin boyutlarını değişmiş gibi görmenin (bkz: alice harikalar diyarında )yanında tanıdıklık (bkz: deja vu) veya yabancılık (bkz: jamais vu) illüzyonları gözlenebilir. hastalar bazen kendi bedenlerinin dışına çıktıklarını veya kendilerine tepeden bakıyormuş gibi hissettiklerini bildirirler (bkz: otoskopi).
(bkz: fyodor mihailoviç dostoyevski)
(bkz: fyodor mihailoviç dostoyevski)
bu kişilerden biri değilim hala.
Bir şeyi ilk defa görmek ile daha önceden betimlenmiş halini bildikten sonra görmek arasında epey bi fark var.
Bu siyah renkli amca ile aynı şekilde olmayacaktır benim tepkim.
Bir şeyi ilk defa görmek ile daha önceden betimlenmiş halini bildikten sonra görmek arasında epey bi fark var.
Bu siyah renkli amca ile aynı şekilde olmayacaktır benim tepkim.
Ölüm acıdır. Allah kalanlara sabır versin.
girecek kardeşlere başarılar dilerim.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?