bir ahmet kural ve murat cemcir filmi. Prodüksiyon TR 40 33 Productions e ait. 6 Ocak'ta Sinemalarda.
https://www.youtube.com/watch?v=j25By_v8IZY
Hayatının sonucuna kadar yahudiler ile mücadele etmiş kişi. Aslen macardır. Fakir bir şekilde ölmüştür.
--- (gbkz: vikipedi ) ---
(d. 1892, İstanbul – ö. 4 Şubat 1967), Türk yazar.
1892 yılında İstanbul Vefa'da doğan Atilhan'ın çocukluğunun ilk yılları Şam'da geçti. Atilhan'ın babası Rifat Paşa Şam mutasarrıfıydı. Doğduğu şehir olan İstanbul'a gelerek burada ilkokula başladı. İlkokulu bitirmesinin ardından Kuleli Askeri Lisesi'ne girdi. Birinci Dünya Savaşı'nın başlaması ile birlikte Mersinli Cemal Paşa'nın emrine verilen Atilhan, Sina ve Filistin Cephelerinde bulundu. Türk Kurtuluş Savaşı'nda Zonguldak-Bartın ve Havalisi Cepheleri kumandanlığına tayin edildi. Türk Kurtuluş Savaşı'nın ardından ordudan ayrılarak yazı hayatına başladı. 1942 yılında dönemin hükümeti, bir darbenin hazırlandığı düşüncesindeydi. Atilhan da tutuklandı ve 11 ay hapsedildi. Fevzi Çakmak'ın yaptırdığı inceleme sonucunda Atilhan serbest bırakıldı. Ancak 1952 yılında Malatya'da Ahmet Emin Yalman'a yapılan suikastin ardından tekrar tutuklandı ve 11 ay 15 gün tutuklu kaldı.[1]
Tek parti döneminde Türkçülük ideolojisine yakın olan Atilhan 1946 yılından itibaren İslami düşüncenin en önemli iki fikir dergisi olan Sebilürreşad ve Büyük Doğu'da yazılar yazdı. Gerek yazıları gerekse siyasal etkinliğiyle o dönemde güç kazanmakta olan İslami hareketi büyük oranda etkiledi. 1945 yılında Milli Kalkınma Partisi, daha sonra 1947'de kurulan Türk Muhafazakar Partisi ve de İslam Demokrat Partisi'nin kurucuları arasındaydı.[2] Sonrasında Necip Fazıl ile tekrar hapse atıldı. Atilhan'ın eşi ve kız çocukları başörtüsü takmazlardı.
1964 yılı Ağustos ayında Somali'de toplanan İslam Devletleri Kongresi'ne davet edildikten sonra kongrenin İcra Komitesi Başkanlığı'na seçildi. Bu görev onun son göreviydi. Atilhan, 4 Şubat 1967 tarihinde geçirdiği kalp krizi sonucu öldü. Bülent Oran'ın, Ahmet Atilhan'ın, Atilla Atilhan'ın ve iki kız çocuğunun babasıydı.
--- (gbkz: vikipedi ) ---
--- (gbkz: vikipedi ) ---
(d. 1892, İstanbul – ö. 4 Şubat 1967), Türk yazar.
1892 yılında İstanbul Vefa'da doğan Atilhan'ın çocukluğunun ilk yılları Şam'da geçti. Atilhan'ın babası Rifat Paşa Şam mutasarrıfıydı. Doğduğu şehir olan İstanbul'a gelerek burada ilkokula başladı. İlkokulu bitirmesinin ardından Kuleli Askeri Lisesi'ne girdi. Birinci Dünya Savaşı'nın başlaması ile birlikte Mersinli Cemal Paşa'nın emrine verilen Atilhan, Sina ve Filistin Cephelerinde bulundu. Türk Kurtuluş Savaşı'nda Zonguldak-Bartın ve Havalisi Cepheleri kumandanlığına tayin edildi. Türk Kurtuluş Savaşı'nın ardından ordudan ayrılarak yazı hayatına başladı. 1942 yılında dönemin hükümeti, bir darbenin hazırlandığı düşüncesindeydi. Atilhan da tutuklandı ve 11 ay hapsedildi. Fevzi Çakmak'ın yaptırdığı inceleme sonucunda Atilhan serbest bırakıldı. Ancak 1952 yılında Malatya'da Ahmet Emin Yalman'a yapılan suikastin ardından tekrar tutuklandı ve 11 ay 15 gün tutuklu kaldı.[1]
Tek parti döneminde Türkçülük ideolojisine yakın olan Atilhan 1946 yılından itibaren İslami düşüncenin en önemli iki fikir dergisi olan Sebilürreşad ve Büyük Doğu'da yazılar yazdı. Gerek yazıları gerekse siyasal etkinliğiyle o dönemde güç kazanmakta olan İslami hareketi büyük oranda etkiledi. 1945 yılında Milli Kalkınma Partisi, daha sonra 1947'de kurulan Türk Muhafazakar Partisi ve de İslam Demokrat Partisi'nin kurucuları arasındaydı.[2] Sonrasında Necip Fazıl ile tekrar hapse atıldı. Atilhan'ın eşi ve kız çocukları başörtüsü takmazlardı.
1964 yılı Ağustos ayında Somali'de toplanan İslam Devletleri Kongresi'ne davet edildikten sonra kongrenin İcra Komitesi Başkanlığı'na seçildi. Bu görev onun son göreviydi. Atilhan, 4 Şubat 1967 tarihinde geçirdiği kalp krizi sonucu öldü. Bülent Oran'ın, Ahmet Atilhan'ın, Atilla Atilhan'ın ve iki kız çocuğunun babasıydı.
--- (gbkz: vikipedi ) ---
Bir toplanma alanı. Kampanya oluşturup insanlardan destek istiyorsunuz ve çığ gibi büyürse güzel şeyler oluyor.
Bu güne kadar Giresunspor için stad yapılmasını sağlayan, yurtlardan ayrılma yaşını 20'ye yükselttiren, Phaselis Antik Kenti'ni kurtaran kampanyalara sahne olan bir site.
Bu güne kadar Giresunspor için stad yapılmasını sağlayan, yurtlardan ayrılma yaşını 20'ye yükselttiren, Phaselis Antik Kenti'ni kurtaran kampanyalara sahne olan bir site.
maçı izlememiştim. Sonucu dahi bilmiyordum keşke öyle kalsaymış. Beşiktaş 6 tane yemiş bildiğin. Havanın soğukluğu mu bahtsızlık mı bilemeyeceğim. geçmiş olsun.
https://www.facebook.com/MaclarinozetleriTV/videos/563189347208005/
diriliş ertuğrul dizisinde karacahisar kalesi yakınlarında, orta anadoluda kayılar ile komşu olarak yaşamış çavdar tatarlarını anlatılıyor.
Alevi olduklarını direk söylemese de imgelerle bunu gösteriyor. Doğru mudur yanlış mıdır bilemem ancak anadolunun çoğunluğunun alevi yada bektaşi kökenli olduğunu biliyorum. Kayılar bu şeyi bozmuşlar. Osmanlının aslında anadoluda çok sevilmemesinin nedenlerinden biride bu.
Alevi olduklarını direk söylemese de imgelerle bunu gösteriyor. Doğru mudur yanlış mıdır bilemem ancak anadolunun çoğunluğunun alevi yada bektaşi kökenli olduğunu biliyorum. Kayılar bu şeyi bozmuşlar. Osmanlının aslında anadoluda çok sevilmemesinin nedenlerinden biride bu.
diriliş ertuğrul dizisinde bir karakter. Bu bölümde şehadete yürüdü.
metro turizm in sahibi.
500 $ bozduran ve resmî makbuzu 0 (549) 763 31 62 nolu telefona WhatsApp mesajı gönderen herkese Metro'dan bir bilet hediye edeceğim.
diyerek yine ak partiyi iyice bi yalamış.
500 $ bozduran ve resmî makbuzu 0 (549) 763 31 62 nolu telefona WhatsApp mesajı gönderen herkese Metro'dan bir bilet hediye edeceğim.
diyerek yine ak partiyi iyice bi yalamış.
İsmet İnönü'nün hanımı.
Bugünlerde internette çok garip bir fotoğraf gördüm. Fotomontaj mı diye bir araştırma yapayım derken İnönü Vakfının sitesinde de aynı fotoğrafla karşılaşmayayım mı?
İsmet İnönü'nün hanımı Mevhibi İnönü İstanbul'u ziyaret eden Yunan başbakanın Venizelos'un koluna girmiş onu istikbal ediyor. Yahu biz mi çok cahiliz.. O yıllarda hanımlar gelen misafirin koluna mı giriyordu? Bu Türk töresi mi, gavur adeti mi? Hiç bir çeşidini duymadık. Bu hareket olsa olsa bir kız kardeş, bir akraba tavrıdır...
Üstelik bu Venizelos İzmir'in Yunanlılarca işgalinin baş aktörüydü... 1919-22 arasında on binlerce Türk'ün kanına girmiş bir alçaktı. Tamam barış oldu, resmi temaslar başladı. Fakat bu samimiyet nedir? Yakın tarihimizin bilinmezlerle dolu yakasını bir türlü açamadık gitti. Türkiye 20. asırda kendine giydirilen deli gömleklerini çıkarana kadar hiçbir meselesinin halledemeyecektir.
http://www.ismetinonu.org.tr/index.php/component/content/article/98-agustos/2291-tarihte-bugun-24-agustos
Bugünlerde internette çok garip bir fotoğraf gördüm. Fotomontaj mı diye bir araştırma yapayım derken İnönü Vakfının sitesinde de aynı fotoğrafla karşılaşmayayım mı?
İsmet İnönü'nün hanımı Mevhibi İnönü İstanbul'u ziyaret eden Yunan başbakanın Venizelos'un koluna girmiş onu istikbal ediyor. Yahu biz mi çok cahiliz.. O yıllarda hanımlar gelen misafirin koluna mı giriyordu? Bu Türk töresi mi, gavur adeti mi? Hiç bir çeşidini duymadık. Bu hareket olsa olsa bir kız kardeş, bir akraba tavrıdır...
Üstelik bu Venizelos İzmir'in Yunanlılarca işgalinin baş aktörüydü... 1919-22 arasında on binlerce Türk'ün kanına girmiş bir alçaktı. Tamam barış oldu, resmi temaslar başladı. Fakat bu samimiyet nedir? Yakın tarihimizin bilinmezlerle dolu yakasını bir türlü açamadık gitti. Türkiye 20. asırda kendine giydirilen deli gömleklerini çıkarana kadar hiçbir meselesinin halledemeyecektir.
http://www.ismetinonu.org.tr/index.php/component/content/article/98-agustos/2291-tarihte-bugun-24-agustos
Kadıyaniler ya da Ahmediyye Cemaati, 19.Yüzyılda Hindistan'da (Pakistan) ortaya çıkan bir hareket. İslam'ı doğru anlamak ve yaşamak iddiasıyla Kur'an'a dönüş diyerek ortaya çıktılar. İngiliz ve Hindu zulmü altında inleyen Müslümanlar Mirza Gulam Ahmet'in etrafında toplandı. Halktan ilgi ve destek gördü, zira Hindistan'daki meşhur Sipahi isyanında (1857) Müslümanlar fena halde ezilmiş, toplumun psikolojisi bozulmuş ve adeta bir kurtarıcı bekler duruma gelmişti. Mirza Gulam Ahmet önce müceddit olarak tanındı. Sonra ilham, sonra vahiy aldığını iddia etti. Böylece giderek İslam dışı bir noktaya kaydı. Kendi bağlılarından biat alarak cemaatini kemikleştirdi. Biat şartları ilk bakışta bir Müslümanın itiraz edemeyeceği şeylerdir. Kuran yolunda yürümek, dinini her dünyevi işin önünde tutmak, hiç aksatmadan teheccüt (gece) namazı kılmak vs. Herkesi sev kimseden nefret etme şeklinde bir sloganları vardı. Zamanla Mirza Ahmet, mehdi ve mesih olarak tanıtıldı. Hz.Muhammed'in ümmetinden ama Hz.İsa'ya çok benzeyen bir mesih geleceği ve bunun da Mirza Ahmet olduğu, her iki peygamberin gücünü birleştireceği düşüncesini cemaatine benimsetti. Daha sonra nebiliği konusu gündeme geldi. Ardından kendisi Hinduların beklediği kurtarıcı olarak ilan edildi ama ilgi görmedi. Ölümünden sonra cemaati bölündü. Bir kısmı onu nebi olarak kabul ediyor diğer kısmı ise bunu kabul etmiyordu.
20.yüzyıldan itibaren Avrupa'da ilgi ve destek gördüler. Zira en önemi vasıfları cihat düşüncesine karşı olmaları idi. O sırada Hindistan ve İslam dünyasının neredeyse tamamına yakını sömürge durumundaydı. Bu sebeple silahla cihadı reddetmek İngilizlerin ekmeğine yağ süren bir dini anlayış idi. Bu yüzden desteklendiler. Ahmediler kendi ülkelerinde rahat edememeye başlayınca, batıya göç ettiler.Yıllar içinde eğitimli, paralı ve elit bir dini gruba dönüştüler / dönüştürüldüler. 1974'te Pakistan meclisi Ahmediler (Kadıyaniler) adı verilen bu cemaati İslam dışı bir azınlık olarak kabul etti ve kendilerine azınlık hakları verildi. Bugün bütün batı dünyasında tanınıyorlar, el üstünde tutuluyorlar. Milyonları bulan bir kitleleri ve Dünya'nın birçok yerinde okulları, hastaneleri var. Kendi aralarında büyük yardımlar topluyorlar. Batı'da devlet başkanları bunların törenlerine katılıyorlar, gösterişli törenler düzenliyorlar vs. Müslümanlar bunları İslam dışı kabul ediyor ama onlar kendilerine ısrarla Müslüman Ahmediye cemaati diyorlar. İbretlik hikayeler bunlar. İslam Dünyasının kayıpları.
20.yüzyıldan itibaren Avrupa'da ilgi ve destek gördüler. Zira en önemi vasıfları cihat düşüncesine karşı olmaları idi. O sırada Hindistan ve İslam dünyasının neredeyse tamamına yakını sömürge durumundaydı. Bu sebeple silahla cihadı reddetmek İngilizlerin ekmeğine yağ süren bir dini anlayış idi. Bu yüzden desteklendiler. Ahmediler kendi ülkelerinde rahat edememeye başlayınca, batıya göç ettiler.Yıllar içinde eğitimli, paralı ve elit bir dini gruba dönüştüler / dönüştürüldüler. 1974'te Pakistan meclisi Ahmediler (Kadıyaniler) adı verilen bu cemaati İslam dışı bir azınlık olarak kabul etti ve kendilerine azınlık hakları verildi. Bugün bütün batı dünyasında tanınıyorlar, el üstünde tutuluyorlar. Milyonları bulan bir kitleleri ve Dünya'nın birçok yerinde okulları, hastaneleri var. Kendi aralarında büyük yardımlar topluyorlar. Batı'da devlet başkanları bunların törenlerine katılıyorlar, gösterişli törenler düzenliyorlar vs. Müslümanlar bunları İslam dışı kabul ediyor ama onlar kendilerine ısrarla Müslüman Ahmediye cemaati diyorlar. İbretlik hikayeler bunlar. İslam Dünyasının kayıpları.
Şu Artuk beyi bi baş göz edin Allah rızası için. Adam hekim iyi güzel ancak yaş geçmiş bi an önce evlenmesi lazım.
Bekar doktor oba içinde iyi değil.
Bekar doktor oba içinde iyi değil.
kıraathane de adisyon olmaz.
paha biçilemeyen şeydir.
Adaylara, \"Hangi üniversitenin isminin Ömer Halisdemir olarak değiştirildiği\" sorusunun yöneltildiği belirtiliyor. Doğru cevap Niğde Üniversitesi.
Adanada bu soruyu okuyan bir öğrenci kalemi bırakıp fatiha okumuş. Gözetmen Yanına yaklaşıp ne yapıyor diye bakmış amin dedikten sonra niğde'yi işaretlemiş, gözetmen de tebessüm etmiş. Sosyal medya dan.
Adanada bu soruyu okuyan bir öğrenci kalemi bırakıp fatiha okumuş. Gözetmen Yanına yaklaşıp ne yapıyor diye bakmış amin dedikten sonra niğde'yi işaretlemiş, gözetmen de tebessüm etmiş. Sosyal medya dan.
bir rüzgar ismi. Şuradan geliyor.
Dervişlerin çile çektiği uludağ'ın istanbul ve marmara denizinin güneydoğusunda bulunması ve eski adının keşiş dağı olması sebebiyle güneydoğudan esen rüzgara keşişleme dendiğini.
Dervişlerin çile çektiği uludağ'ın istanbul ve marmara denizinin güneydoğusunda bulunması ve eski adının keşiş dağı olması sebebiyle güneydoğudan esen rüzgara keşişleme dendiğini.
şu siteden ölçebilecekleri ve öğrenebilecekleri rekorlardır. dakikada 60 kelime ile başlangıcı yapayım. Normal yazıda bu sayı 10 kadar düşüyor tabi.
http://www.m5bilisim.com/tr/on-parmak/hiz-testi/
sarp leventoğlu ile birce akalay'ın başrollerini paylaştığı bir murat şeker filmi.
en başta yumurta gelir.
Memduh ün'ün karısı. Eski Şişli belediye başkanlarından.
Oyunculuğunu sevmem ve hiç sevemedim.
Oyunculuğunu sevmem ve hiç sevemedim.
oku emrini veren yaradanın sözünü, peygamberin tebliğini okumaktır.
Adam aç kuran'ı orda herşey yazıyor oku diyor. Yahu o senin ilkokulda okuduğun ders kitabı değil babam, öyle açıp okuyup hemen anlayasın. Mealden insanlığın şifresini çözecem hevesine kapılanlar da var :)) Beyhude! Bak bakalım onu anlamak için insanlar tarihte neler yapmış neler. Ahh be en çok da bu kısımda çuvallıyoruz ya ona üzülüyorum. Ne deryalar var haberimiz yok. Ama \"oku\" emrini veren \"okudun mu\" diye sormaz mı. Sorar elbet. Daha burada, dünyada öğretmen ödevini yaptın mı diye sorunca tırsan biz, orada 'O' sorunca nasıl geçiştiririz. Hadi düşünelim biraz. Gününüz aydın olsun...
Ibrahim Turhan
Adam aç kuran'ı orda herşey yazıyor oku diyor. Yahu o senin ilkokulda okuduğun ders kitabı değil babam, öyle açıp okuyup hemen anlayasın. Mealden insanlığın şifresini çözecem hevesine kapılanlar da var :)) Beyhude! Bak bakalım onu anlamak için insanlar tarihte neler yapmış neler. Ahh be en çok da bu kısımda çuvallıyoruz ya ona üzülüyorum. Ne deryalar var haberimiz yok. Ama \"oku\" emrini veren \"okudun mu\" diye sormaz mı. Sorar elbet. Daha burada, dünyada öğretmen ödevini yaptın mı diye sorunca tırsan biz, orada 'O' sorunca nasıl geçiştiririz. Hadi düşünelim biraz. Gününüz aydın olsun...
Ibrahim Turhan
Çoğu kişinin babam ve oğlum filmi ile tanıdığı oyuncu. uzun zamandır görünmüyordu ekranlarda bu gün reklamda gördüm.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?