Bağımsız mahkemelerin yargılamalarının sonucunda aldıkları kararların yasalara uygunluğunu denetler.
Bağımsız mahkemelerin yargılamalarının sonucunda aldıkları kararların yasalara uygunluğunu denetler.
Karşılaşılan sorunlara alışılmışın dışında, orijinal çözüm yollarının bulunmasına yaratıcı düşünme denir. Yaratıcı düşünmede akıl yürütmeye ek olarak hayal kurma da (imgeleme) kullanılır.
Kişinin, benliğini tehdit eden yetersizliklerini, suçluluk duygularını başkalarına yüklemesine yansıtma denir.
Bireyde aşırı kaygıyı uyandıracak olan dış gerçekliğin yok sayılmasına yadsıma denir. Örneğin, ölümcül bir hastalığa yakalanmış bir çocuğun anne ve babası, tanıdan ve beklenen sonuçtan tamamıyla haberdar olmalarına karşın, bir şeylerin kötü gittiğini kabul etmezler.
Gözlem ve ön araştırma sonuçlarına dayanarak oluşan yargıyı geçici bir iddia olarak ileri sürmektir.
Varoluşçu terapide insanlar, toplum tarafından kişiliksizleştirilmiş, yaşamlarının anlamını yitirmiş ve yabancılaşmış olarak kabul edilirler. Varoluşçu terapi, hastalarının varoluşun anlamını keşfetmelerine ve yaşam, ölüm, özgür irade gibi büyük sorularla cesaretle yüzleşebilmelerine yardım etmeye çalışır. Varoluşçu terapistler, insanların yaşamlarının geçmiş yaşantılarınca mutlak olarak belirlenmediğine ve insanların kendi kaderlerini belirleme şanslarının olduğuna inanırlar.
Varoluşçuluk, insanın yaşamını kendisinin kurması açısından özgür olduğunu savunur. Kierkegaard, Heiddegger, Jaspers ve Sartre’a göre, insan, kendi varoluşunu kendisi yaratır. Bir bıçak, önce zihinde tasarlanır, sonra yapılır. Bıçak için özgür seçim yoktur. Sadece insan, değerlerini kendisi yaratır ve özgür iradesi ile yolunu seçer. O halde, insanın “varlık” ı, “öz” ünden önce gelir. İnsan ahlaki olarak “varlık” ı, “öz” ünden önce gelir. İnsan ahlaki olarak “iyi” ve “kötü” nün ölçütünü topluma göre değil kendi öz iradesi ile belirlemelidir. Bu nedenle evrensel bir ahlak yasasından söz edilemez.
Varoluşçuluk, insanın yaşamını kendisinin kurması açısından özgür olduğunu savunur. Kierkegaard, Heiddegger, Jaspers ve Sartre’a göre, insan, kendi varoluşunu kendisi yaratır. Bir bıçak, önce zihinde tasarlanır, sonra yapılır. Bıçak için özgür seçim yoktur. Sadece insan, değerlerini kendisi yaratır ve özgür iradesi ile yolunu seçer. O halde, insanın “varlık” ı, “öz” ünden önce gelir. İnsan ahlaki olarak “varlık” ı, “öz” ünden önce gelir. İnsan ahlaki olarak “iyi” ve “kötü” nün ölçütünü topluma göre değil kendi öz iradesi ile belirlemelidir. Bu nedenle evrensel bir ahlak yasasından söz edilemez.
Vak'a incelemeleri bir insanla ilgili ya da bazı olguların belirli anlarıyla ilgili yoğun incelemelerdir. Örneğin, Televizyonda gösterilen şiddet filmlerinin saldırgan davranışları özendirmesiyle ilgili bir vak'a incelemesinde, hava korsanlığını konu alan bir filmin etkileri incelenmiştir.
Tanrı’nın buyruklarının peygamberlere duyurulmasıdır.
Hiçbir yerde var olmayan, ideal düzeni düşüncede tasarlayan devlet anlayışları ütopik devlet anlayışlarıdır.
Duyu organlarının bir uyarıcıyı duyumsamasının kaybolduğu en yüksek şiddettir.
Doğrudan tüketilmeyip bir başka tüketim malının elde edilmesine yarayan mallardır. Başka malları elde ederken kullanılan araç ve gereçler yani üretim araçları dayanıklı üretim malları, başka malları elde ederken kullanılan ham maddeler dayanıksız üretim mallarıdır.
Mal ve hizmetlerin fayda sağlamak amacı ile biçiminin, yerinin ve adedinin değiştirilmesine üretim denir. Örneğin, fayda sağlamak amacı ile buğday tohumunu ekip büyüterek çok sayıda buğday elde etmek, buğdayın biçimini değiştirip un ve ekmek haline dönüştürmek, ekmeği fırından alıp satmak amacı ile pazara (bakkala, markete) taşımak birer üretim faaliyetidir.
Devletin egemenlik hakkını kullandığı sınırları belirli toprak parçasıdır.
Uzun süreli belleğe alınan bilgi uzun zaman aralığında hatırda tutulur, unutulmaz. Bu zaman aralığı 30 saniyeden başlayarak organizmanın tüm yaşamı boyunca sürebilir. Cumhuriyet ne zaman kuruldu sorusuna, 29 Ekim 1923 dediğinizde bu bilginiz uzun süreli bellekten gelmektedir.
İç ve dış çevreden gelen, duyu organları tarafından alınabilecek şiddette olan uyarıcıların organizmayı etkilemesidir.
Organizmayı etkileyen nesne, fiziksel güç ya da olayları anlatır.
Organizmayı etkileyen nesne, fiziksel güç ya da olayları anlatır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?