gidişatın iyi değil, kendine çeki düzen anlamına gelen söz. anne sözüdür büyük ihtimal.
ofsayt kuralı işlemediğinden çok etkili kullanılabilecek bir atış.
galatasaray.
çok dehşet yaptığım ödevlerdir. bir de proje gibi hayal gücüne dayalıysa daha bir keyifli olur.
hayata dair en güzel ve en ferah kokulardan biridir. o doğallık, o yenilenme. kafada ne varsa bir kendine gelir...
alt ve num lock tuşlarının kombinasyonu ile ortaya çıkan ikonlardır.
alt ve 1: ☺
alt ve 2: ☻
alt ve 22: ▬
alt ve * ve 9: ○
alt ve 1: ☺
alt ve 2: ☻
alt ve 22: ▬
alt ve * ve 9: ○
belki de yeni nesil sporlar arasında en keyifli olanıdır. her şey var içinde.
kafa ve futbol topu ile oynanan, bir bakıma masa tenisine benzeyen yeni nesil bir spor.
sürekli kazanılan masa tenisi maçlarından sonra oluşandır. 3 kişi arasında dönüşmeli olanı keyiflidir. yenilen çıkar, kazanan da yenilene kadar devam eder. 10 set üst üste kazanmak bu hissin ana nedenidir.
"hayaller küçülmez, insanlar yaşlanır..."
önemli bir kısmı (bkz: ads of world) sitesinden de takip edilebilecek reklamlardır. bunun yanında akıllarda yer etmiş, bir şekilde farklılaşmış ve zeka parıltısını hissettiren reklamlardır.
![]()
![]()
huy, tabiat, karakter anlamlarına gelen eski kullanımdan bir sözcük.
(bkz: nerdüban)
mümkündür. hatta çoğu zaman daha anlamlıdır. kelimelerin yetmediği ya da en iyi ihtimalde, sınırlı kaldığı durumlarda, bir bakış bir gülümseme yeter ve fazlasıdır belki de.
bazı sanatsal filmler ya da kısa film yapımında, dialog tercih edilmez. çünkü, konuşma duygu&düşünceyi sınırlandırır. daha örtülü bir anlatım, geniş ya da derinlikli bir anlam bütünlüğü sağlanmak istenir. hatta birçoğunda, bir aktör bile yoktur. herkes eşit sıradan. öne çıkmak kimse. en fazla ortam sesi duyulur. bir tercihtir tabi, önemli olan nasıl kullanıldığı. bir bütün olarak eklersek, "film dili" ile başka bir iletişim kurulur, ses ve görüntü araçları kullanılarak.
(bkz: dziga vertov)'un "kameralı adam/1929" filmi örnek gösterilebilir.
bazı sanatsal filmler ya da kısa film yapımında, dialog tercih edilmez. çünkü, konuşma duygu&düşünceyi sınırlandırır. daha örtülü bir anlatım, geniş ya da derinlikli bir anlam bütünlüğü sağlanmak istenir. hatta birçoğunda, bir aktör bile yoktur. herkes eşit sıradan. öne çıkmak kimse. en fazla ortam sesi duyulur. bir tercihtir tabi, önemli olan nasıl kullanıldığı. bir bütün olarak eklersek, "film dili" ile başka bir iletişim kurulur, ses ve görüntü araçları kullanılarak.
(bkz: dziga vertov)'un "kameralı adam/1929" filmi örnek gösterilebilir.
genelde üzerinden 1-2 sene geçmiş defter karalamalarına açıp bakmak. o zamanın derdi bu muymuş dersiniz. gülümsetir çoğu zaman. ayrıntıda kalsa da değişmeyen bir şeyleri de fark edersiniz. kişiden kişiye değişir ama o enerji, uzun cümleler... azalmış ve kısalmıştır hepsi zamanla. en çokta bu düşündürür insanı...
bulutsuzluk özlemi'nin (bkz: sözlerimi geri alamam) parçasında geçen güzel mi güzel bir söz. "aldım elime sazımı" diye devam eder.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?