gerçek anlamda halkın takdirini kazanmadan, medya çalışmaları ile bir yere gelmiş ve sonra balonu sönüp unutulup gitmiş kişilerdir. saman alevi gibidirler. çoğu zaman büyük umutlarda, enteresan sözlerle ortaya çıkıp, bol bol polemik ve gerginlik üretip, günü geldiğinde piyasan silinmişlerdir. arada bir hatırlanırsa hatırlanırlar.
haftada 1 doz alınması gereken komik mi komik listelist başlığıdır. (2013)
http://listelist.com/zarar-ziyan-komik-hayvanlar/
http://listelist.com/zarar-ziyan-komik-hayvanlar/
trip atan arkadaşın vazgeçilmez sözcüğü.
- \"o hayırsız abin aramadı.\"
- \"sen de hayırsız çıktın.\"
- \"o hayırsız abin aramadı.\"
- \"sen de hayırsız çıktın.\"
arşivden bir yazı. "alıntıdır." enteresan bir acı, yaşanmışlık, öykü, ne derseniz.
Kızılderililer nasıl insanlardı?
Fotoğrafta Kızılderili kadınlar. ABD aynı zulmü Siyahderililere de yaptı. Zaten insanları siyah derili Kızılderili ve beyaz diye ayıran ilk ABD oldu. Daha önce sadece iyi ve kötü insanlar vardı. Okunması gereken güzel bir yazı. DOĞAR DOĞMAZ AĞZI KAPANAN ÇOCUKLAR.. Amerika Kıtasında Ekim ayının ikinci pazartesi "Kolomb Günü"dür. Şenliklerle, şölenlerle kutlanır.. Amerika üç gündür Kolomb Günü'nü kutluyor.. Bazı ülkelerde milyonlar çılgınca eğleniyor.. Peki kutlanan ne?..
1492 yılında Cenovalı kaşif Kristof Kolomb'un Nina, Pinta ve Santa Maria gemileri Amerika kıyılarına yanaştığında onları Arawak kızılderilileri karşıladı.. Kızılderililerin inancında Tanrılar sakallıydı ve denizden gelmişlerdi.. Sakallı istilacıları görünce onları doğaüstü sandılar.. Yüzerek selamladılar.. Mısır, patates ikram ettiler.. Atları, iş hayvanları, demir silahları yoktu.. Ama kulaklarına ince altın süsler takıyorlardı.. İşte o altınlar sonları oldu..
Kolomb kızılderililerle ilgili ilk izlenimlerini İspanya Kraliçesine şöyle yazmıştı..
“Bu insanlar o kadar yumuşak başlı, barışsever ki, yeryüzünde bunlardan daha iyi bir ulus bulunmadığına Majestelerinizin önünde ant içebilirim. Komşularını kendileri kadar seviyorlar, konuşmaları son derece tatlı ve kibar, konuşurken hep gülümsüyorlar; gerçi çırılçıplak dolaşıyorlar ama davranışları terbiyeli ve övgüye değer”
Seyir defterine de şunları eklemişti.
"Onlara kılıçlarımızı gösterdik. Demir silahları ilk kez gördükleri belli. Kesmenin ne demek olduğunu bilmediklerinden, bazıları kılıçların keskin tarafını tutunca ellerini kestiler. Bu insanlar ne herhangi bir mezhebe bağlılar ne de puta tapıyorlar. Kötülüğü tanımıyorlar, birbirlerini öldürmeyi bilmiyorlar. Hiç silahları yok... Kızılderililer son derece sade, dürüst ve eli açık insanlar. Herhangi birinden sahip olduğu herhangi bir şey istenince hemen veriyorlar. Kötülüğün ne olduğunu hiç bilmiyorlar, çalmıyorlar, öldürmüyorlar. Komşularını kendileri kadar çok seviyorlar. Dünyada onlar kadar tatlı dilli insanlar yoktur. Her zaman gülüyorlar."
Bir de not düşüyordu.
"Bu insanların çalıştırılması, ekin ekmesi, gerekli her işe koşulması ve bizim (Avrupalalıların) gelenek ve göreneklerimizi benimsemesi gerektiği kanısındayım"
Ardından katliam başladı.. Sakallı yabancılar altın ve değerli taş aramak için köyleri yağmaladı, yakıp yıktı.. Yüzlerce kadını, erkeği, çocuğu kaçırdılar.. Kadınlara tecavüz ettiler.. Direnen erkeklerin kulaklarını kestiler, kafa derilerini yüzdüler.. Gemilerine atıp köle olarak satılmak üzere Avrupa'ya götürdüler.
Kolomb'un 12 Ekim 1492'de San Salvador sahiline ayak basmasının üzerinden on yıl bile geçmeden bütün kabileler, yüzbinlerce insan yok edildi.. Ardından akın akın geldiler.. Tüm Amerika Kıtasını cehenneme çevirdiler.. Katliamlara papazlar da katıldı.. Katolik olmayı kabul etmeyen Kızılderili şamanları ayaklarından asılarak canlı canlı yakıldı.. Kolomb Amerika'ya vardığında dünya nüfusunun 5'te biri kızılerili idi.. Sayıları 70 milyonu geçiyordu.. 1492'den bugüne sadece 2 milyon kaldılar..
Dünya tarihinin en büyük soykırımını yapan Avrupalı istilacıların bu katliamı kitaplara şöyle yansıdı..
"İspanyollar istilacılar her geçen gün daha kibirli oluyordu.. Aceleleri varsa yerlilerin sırtına biniyorlardı..İspanyolların canavarlığı sınır tanımıyordu.. birgün ikisi de birer papağan taşıyan iki yerli çocuğa rastlayan iki papaz, papağanları aldılar ve sırf zevk olsun diye çocukların kafasını kestiler”
Las Casas
"Ben Küba'da iken üç ayda yedi bin çocuk öldü. Acıdan çılgına dönen bazı anneler bebeklerini nehirde boğuyorlardı... Böylece erkekler madenlerde, kadınlar ağır çalışma içinde ve çocuklar da süt bulamadıkları için ölüyordu... bu kadar büyük, güçlü ve verimli topraklar kısa sürede boşaldı. İnsanlığa o kadar yabancı olan tüm bunları kendi gözlerimle gördüm ve şimdi bile yazarken ürperiyorum."
Las Casas
“Tanrı'nın hususi takdiriyle savaştan kaçan kızılderililerin tamamına yakını çiçekten öldürdük. Tanrı topraklarımızı temizledi”
"Massachusetts Körfezi Kolonisi'nin ilk valisi John Wintrop
"Kızılderilileri yakıyorduk..Onları böyle ateşte kızarırken ve bu ateşi söndüren kan gölünde görmek korkunç bir manzaraydı, çürüyen cesetler ve bunlardan yayılan koku berbattı fakat zafer tatlı bir fedakârlık gibiydi..Bizlere olağanüstü yardımlarda bulunarak bu kadar gururlu ve kibirli bir düşmanı elimize düşüren, bu kadar çabuk bir zafer bahşeden Tanrı'ya şükranlarımızı sunarız."
Plymouth Kolonisi'nin Valisi William Bradford
"Kızılderililerin hamal olarak kullanılmasını kınamıyorum. Ancak bir adamın bir domuza ihtiyacı varken 20 tane öldürüyordu. 4 Kızılderili'ye ihtiyaç duyduğunda bir düzine alıyordu. Metreslerini omuzlarda taşınan hamaklar içinde fakir Kızılderililer'e taşıtan birçok İspanyol vardı. Bu uygulamalar esnasında yerlilerin maruz kaldığı kötü muameleler, zararlar, soygunlar, haksızlıklar ve büyük kötülüklerin sayılması istense bunun sonu gelmez. Çünkü onlar için Kızılderilileri öldürmek, yararsız hayvanları öldürmekte birdi."
Cieaze de Leo
"Kızılderililerin eğer altını yoksa çocuklarını satarlardı. eğer çocukları da kalmamışsa kendi hayatlarını verirlerdi. Bu haraçları veremediklerinden ötürü Kızılderililer işkence acıları altında ya da gaddarca zindanlarda öldürülürdü. Zira İspanyollar onlara hayvani bir vahşilikle muamele ediyor ve onları hayvandan daha aşağı görüyorlardı.. Kızılderililerin cesetleri köpeklerin önüne yem olarak atılıyor, vücutlarından yaralara iyi gelebilecek bir yağ üretiliyordu. Kızılderili kadınlar sıra hâlinde direk ve ağaçlara, çocukları da onların ayaklarına asılıyordu."
Papaz Motolinia
"Sırf eğlence olsun diye, kadın erkek demeden yerli halkın ellerini, burunlarını ve kulaklarını kesip kopardıklarını ve bunun bölgenin değişik yerlerinde defalarca tekrarlandığını kendi gözlerimle gördüm.
Memeden kesilmemiş bebekleri annelerinin göğsünden alarak onları en uzağa fırlatma konusunda birbirleriyle yarıştılar.”
Bartolome de Las Casas
"Askerler pek çok Kızılderili'yi uykularında öldürdüler. Annelerinin göğüslerinden çekilip alınan bebekler anne-babalarının gözleri önünde kılıçla parçalanıyor ve bebeklerin parçaları ateşe atılıyordu. Kundaktaki bebekler beşikleri içinde parçalanıyor, kafaları eziliyor, en taş-yürekli adamın bile vicdanını sızlatacak bir vahşilikle öldürülüyorlardı..Bazı bebekler nehre atıldı, onları kurtarmak için anne ve babaları da suya atladı. Ama askerler ne çocukların ne de anne-babaların sudan çıkmalarına izin vermediler, hepsi boğuldu.”
David de Vries
Kızılderili kadınları çocukları doğduğunda elleriyle onların ağzını kapatırlar..
Nefes alması için ellerini bir süre çekip, bebeğin tekrar ağlamasına fırsat vermeden aynı hareketi tekrarlarlar..
Ağlamamak, gözlerini dünyaya açan bir Kızılderilinin aldığı ilk derstir..
Beyaz adamdan kaçarken, kucaktaki bebeğin ağlaması her şeyin sonu demektir..
Dersini iyi alamayan bir bebeğin çıkaracağı ses, kurşun yağmurundan ölmek demektir.
Amerika Kıtası bugünlerde \"Kolomb Günü\" nü kutluyor.. Şenlikler, şölenler yapılıyor.. Milyonlar çılgınca eğleniyor.. Kolomb'tan bu güne 524 yıl geçti.. 524 yılda 70 milyondan fazla insan katledildi.. Bir kültür yok edildi..
Beyaz adamın bu eğlencesi(!), kızılderililerin sonu oldu.. İyi kutlamalar.
(Sedat Kaya, Datça)
Kızılderililer nasıl insanlardı?
Fotoğrafta Kızılderili kadınlar. ABD aynı zulmü Siyahderililere de yaptı. Zaten insanları siyah derili Kızılderili ve beyaz diye ayıran ilk ABD oldu. Daha önce sadece iyi ve kötü insanlar vardı. Okunması gereken güzel bir yazı. DOĞAR DOĞMAZ AĞZI KAPANAN ÇOCUKLAR.. Amerika Kıtasında Ekim ayının ikinci pazartesi "Kolomb Günü"dür. Şenliklerle, şölenlerle kutlanır.. Amerika üç gündür Kolomb Günü'nü kutluyor.. Bazı ülkelerde milyonlar çılgınca eğleniyor.. Peki kutlanan ne?..
1492 yılında Cenovalı kaşif Kristof Kolomb'un Nina, Pinta ve Santa Maria gemileri Amerika kıyılarına yanaştığında onları Arawak kızılderilileri karşıladı.. Kızılderililerin inancında Tanrılar sakallıydı ve denizden gelmişlerdi.. Sakallı istilacıları görünce onları doğaüstü sandılar.. Yüzerek selamladılar.. Mısır, patates ikram ettiler.. Atları, iş hayvanları, demir silahları yoktu.. Ama kulaklarına ince altın süsler takıyorlardı.. İşte o altınlar sonları oldu..
Kolomb kızılderililerle ilgili ilk izlenimlerini İspanya Kraliçesine şöyle yazmıştı..
“Bu insanlar o kadar yumuşak başlı, barışsever ki, yeryüzünde bunlardan daha iyi bir ulus bulunmadığına Majestelerinizin önünde ant içebilirim. Komşularını kendileri kadar seviyorlar, konuşmaları son derece tatlı ve kibar, konuşurken hep gülümsüyorlar; gerçi çırılçıplak dolaşıyorlar ama davranışları terbiyeli ve övgüye değer”
Seyir defterine de şunları eklemişti.
"Onlara kılıçlarımızı gösterdik. Demir silahları ilk kez gördükleri belli. Kesmenin ne demek olduğunu bilmediklerinden, bazıları kılıçların keskin tarafını tutunca ellerini kestiler. Bu insanlar ne herhangi bir mezhebe bağlılar ne de puta tapıyorlar. Kötülüğü tanımıyorlar, birbirlerini öldürmeyi bilmiyorlar. Hiç silahları yok... Kızılderililer son derece sade, dürüst ve eli açık insanlar. Herhangi birinden sahip olduğu herhangi bir şey istenince hemen veriyorlar. Kötülüğün ne olduğunu hiç bilmiyorlar, çalmıyorlar, öldürmüyorlar. Komşularını kendileri kadar çok seviyorlar. Dünyada onlar kadar tatlı dilli insanlar yoktur. Her zaman gülüyorlar."
Bir de not düşüyordu.
"Bu insanların çalıştırılması, ekin ekmesi, gerekli her işe koşulması ve bizim (Avrupalalıların) gelenek ve göreneklerimizi benimsemesi gerektiği kanısındayım"
Ardından katliam başladı.. Sakallı yabancılar altın ve değerli taş aramak için köyleri yağmaladı, yakıp yıktı.. Yüzlerce kadını, erkeği, çocuğu kaçırdılar.. Kadınlara tecavüz ettiler.. Direnen erkeklerin kulaklarını kestiler, kafa derilerini yüzdüler.. Gemilerine atıp köle olarak satılmak üzere Avrupa'ya götürdüler.
Kolomb'un 12 Ekim 1492'de San Salvador sahiline ayak basmasının üzerinden on yıl bile geçmeden bütün kabileler, yüzbinlerce insan yok edildi.. Ardından akın akın geldiler.. Tüm Amerika Kıtasını cehenneme çevirdiler.. Katliamlara papazlar da katıldı.. Katolik olmayı kabul etmeyen Kızılderili şamanları ayaklarından asılarak canlı canlı yakıldı.. Kolomb Amerika'ya vardığında dünya nüfusunun 5'te biri kızılerili idi.. Sayıları 70 milyonu geçiyordu.. 1492'den bugüne sadece 2 milyon kaldılar..
Dünya tarihinin en büyük soykırımını yapan Avrupalı istilacıların bu katliamı kitaplara şöyle yansıdı..
"İspanyollar istilacılar her geçen gün daha kibirli oluyordu.. Aceleleri varsa yerlilerin sırtına biniyorlardı..İspanyolların canavarlığı sınır tanımıyordu.. birgün ikisi de birer papağan taşıyan iki yerli çocuğa rastlayan iki papaz, papağanları aldılar ve sırf zevk olsun diye çocukların kafasını kestiler”
Las Casas
"Ben Küba'da iken üç ayda yedi bin çocuk öldü. Acıdan çılgına dönen bazı anneler bebeklerini nehirde boğuyorlardı... Böylece erkekler madenlerde, kadınlar ağır çalışma içinde ve çocuklar da süt bulamadıkları için ölüyordu... bu kadar büyük, güçlü ve verimli topraklar kısa sürede boşaldı. İnsanlığa o kadar yabancı olan tüm bunları kendi gözlerimle gördüm ve şimdi bile yazarken ürperiyorum."
Las Casas
“Tanrı'nın hususi takdiriyle savaştan kaçan kızılderililerin tamamına yakını çiçekten öldürdük. Tanrı topraklarımızı temizledi”
"Massachusetts Körfezi Kolonisi'nin ilk valisi John Wintrop
"Kızılderilileri yakıyorduk..Onları böyle ateşte kızarırken ve bu ateşi söndüren kan gölünde görmek korkunç bir manzaraydı, çürüyen cesetler ve bunlardan yayılan koku berbattı fakat zafer tatlı bir fedakârlık gibiydi..Bizlere olağanüstü yardımlarda bulunarak bu kadar gururlu ve kibirli bir düşmanı elimize düşüren, bu kadar çabuk bir zafer bahşeden Tanrı'ya şükranlarımızı sunarız."
Plymouth Kolonisi'nin Valisi William Bradford
"Kızılderililerin hamal olarak kullanılmasını kınamıyorum. Ancak bir adamın bir domuza ihtiyacı varken 20 tane öldürüyordu. 4 Kızılderili'ye ihtiyaç duyduğunda bir düzine alıyordu. Metreslerini omuzlarda taşınan hamaklar içinde fakir Kızılderililer'e taşıtan birçok İspanyol vardı. Bu uygulamalar esnasında yerlilerin maruz kaldığı kötü muameleler, zararlar, soygunlar, haksızlıklar ve büyük kötülüklerin sayılması istense bunun sonu gelmez. Çünkü onlar için Kızılderilileri öldürmek, yararsız hayvanları öldürmekte birdi."
Cieaze de Leo
"Kızılderililerin eğer altını yoksa çocuklarını satarlardı. eğer çocukları da kalmamışsa kendi hayatlarını verirlerdi. Bu haraçları veremediklerinden ötürü Kızılderililer işkence acıları altında ya da gaddarca zindanlarda öldürülürdü. Zira İspanyollar onlara hayvani bir vahşilikle muamele ediyor ve onları hayvandan daha aşağı görüyorlardı.. Kızılderililerin cesetleri köpeklerin önüne yem olarak atılıyor, vücutlarından yaralara iyi gelebilecek bir yağ üretiliyordu. Kızılderili kadınlar sıra hâlinde direk ve ağaçlara, çocukları da onların ayaklarına asılıyordu."
Papaz Motolinia
"Sırf eğlence olsun diye, kadın erkek demeden yerli halkın ellerini, burunlarını ve kulaklarını kesip kopardıklarını ve bunun bölgenin değişik yerlerinde defalarca tekrarlandığını kendi gözlerimle gördüm.
Memeden kesilmemiş bebekleri annelerinin göğsünden alarak onları en uzağa fırlatma konusunda birbirleriyle yarıştılar.”
Bartolome de Las Casas
"Askerler pek çok Kızılderili'yi uykularında öldürdüler. Annelerinin göğüslerinden çekilip alınan bebekler anne-babalarının gözleri önünde kılıçla parçalanıyor ve bebeklerin parçaları ateşe atılıyordu. Kundaktaki bebekler beşikleri içinde parçalanıyor, kafaları eziliyor, en taş-yürekli adamın bile vicdanını sızlatacak bir vahşilikle öldürülüyorlardı..Bazı bebekler nehre atıldı, onları kurtarmak için anne ve babaları da suya atladı. Ama askerler ne çocukların ne de anne-babaların sudan çıkmalarına izin vermediler, hepsi boğuldu.”
David de Vries
Kızılderili kadınları çocukları doğduğunda elleriyle onların ağzını kapatırlar..
Nefes alması için ellerini bir süre çekip, bebeğin tekrar ağlamasına fırsat vermeden aynı hareketi tekrarlarlar..
Ağlamamak, gözlerini dünyaya açan bir Kızılderilinin aldığı ilk derstir..
Beyaz adamdan kaçarken, kucaktaki bebeğin ağlaması her şeyin sonu demektir..
Dersini iyi alamayan bir bebeğin çıkaracağı ses, kurşun yağmurundan ölmek demektir.
Amerika Kıtası bugünlerde \"Kolomb Günü\" nü kutluyor.. Şenlikler, şölenler yapılıyor.. Milyonlar çılgınca eğleniyor.. Kolomb'tan bu güne 524 yıl geçti.. 524 yılda 70 milyondan fazla insan katledildi.. Bir kültür yok edildi..
Beyaz adamın bu eğlencesi(!), kızılderililerin sonu oldu.. İyi kutlamalar.
(Sedat Kaya, Datça)
en başarılı video indirme ve dönüştürme sitelerinden biri. sunduğu gelişmiş seçenekler ile web footage / insert hazırlarken inanılmaz derecede hızlı kurgu yapabilirsiniz. yani, 5 dakikalık videodan 4-5 saniyelik bir alanı çekerek, boyut, süre ve hatta \"cut\" işlemi için süre kazanmış olursunuz. Bir sürü siteden/sosyal ağdan indirme imkanı tanıyor. bunun yanında, verdiği uzantı seçenekleri ile isminin hakkını veriyor.
[http://https://www.onlinevideoconverter.com/video-converter Online Video Converter]
[http://https://www.onlinevideoconverter.com/video-converter Online Video Converter]
işini severek yapan ve bağlılığı zirveye ulaşmış, şaşırtıcı, yetenekli görev adamları.
ninja kameraman: https://www.youtube.com/watch?v=hyP6IaLbkpo
paten kullanan kameraman: (2:52) https://www.youtube.com/watch?v=pDv2OYKICoc&t=27s
ninja kameraman: https://www.youtube.com/watch?v=hyP6IaLbkpo
paten kullanan kameraman: (2:52) https://www.youtube.com/watch?v=pDv2OYKICoc&t=27s
2 yaşında olup, 40 yıllık tablet kullanıcısı gibi tavrı olan çocukların yanında bir kendine bir de onlara bakan nesildir.
ilk zamanlar bilgisayar kullanıcılarının büyük bir kısmı. ciddi bir el ve göz koordinasyonu gerektirdiğini düşünürdük. Bir de solaksanız, dünyanın size göre bir yer olmadığını düşünürsünüz.
(bkz: Türk'ün fare ile imtihanı)
ilk zamanlar bilgisayar kullanıcılarının büyük bir kısmı. ciddi bir el ve göz koordinasyonu gerektirdiğini düşünürdük. Bir de solaksanız, dünyanın size göre bir yer olmadığını düşünürsünüz.
(bkz: Türk'ün fare ile imtihanı)
xp ile kullanıcıların hayatında yer etmiş ve bir süre sonra kimi tedavülden kalkmış kimi de başka bir sürüme güncellenmiştir. o masumane dönemlerin test alanlarıdır.
- winamp. logosu yeter. http://logodatabases.com/wp-content/uploads/2012/06/winamp-logo-1024x1024.jpg
- pinball. en eli yüzü düzgün oyun. https://i.ytimg.com/vi/nhzjEDQk670/maxresdefault.jpg
- winamp. logosu yeter. http://logodatabases.com/wp-content/uploads/2012/06/winamp-logo-1024x1024.jpg
- pinball. en eli yüzü düzgün oyun. https://i.ytimg.com/vi/nhzjEDQk670/maxresdefault.jpg
eski mesajlaşma programı olan (tarih olmasına rağmen) msn messenger'ın çoğu internet kullanıcısının hatırında kalanlardır.
- titreşim.https://www.youtube.com/watch?v=l9yaSLsv6E0
- gitar parçalayan çizgi karakter
- tasarım israfı renkli çizili yazı tipleri
- futbol topu profilli kullanıcılar
- titreşim.https://www.youtube.com/watch?v=l9yaSLsv6E0
- gitar parçalayan çizgi karakter
- tasarım israfı renkli çizili yazı tipleri
- futbol topu profilli kullanıcılar
memur sözlük yazarlarının cv'lerinde hobi ve ilgi alanları kısmı varsa, burada yer verdikleri bilgilerdir. sonuçta, eğlence de hem hayatın hem de işin bir kısmı.
İşte benim ki:
\"9 Taş, Animasyon, Basketbol, Bilgisayar Oyunları, Bilim-Kurgu Filmler, Bisiklet, Çizgi Film, Futbol, Go, Master Lig...\"
İşte benim ki:
\"9 Taş, Animasyon, Basketbol, Bilgisayar Oyunları, Bilim-Kurgu Filmler, Bisiklet, Çizgi Film, Futbol, Go, Master Lig...\"
maçın sonucunun çok kötü olacağının ve komedi tadında vasat bir maç izleneceğinin habercisidir. tromso'ye bile bu yüzden elenmiştik sanırım.
iştah sorununa rağmen döktürmekten vazgeçmeyen, becerikli insan. az biraz kendi söküğünü dikemeyen terzi misali. yaptığı 10 numaradır ama beğenmez.
yeşil alanların azalması ile, her kesimden insan için hayatı daha dar hale getiren bir problemdir. Çocuklar için doğadan, tarla topraktan maalesef bihaber olma nedenidir. Çok uzak değil 5-10 yıl önce, rahat rahat top oynadığımız alanlar vardı ve şuan hepsi (bkz: inşaat furyası)'na teslim oldu. o meralardaki ağaçlar, çiçekler, böğürtlenler vs. hepsi kayboldu. İlerleme güzel bir şey ama doğaya zarar vermeden.
Yine bir sürü dere, akarsu, kirlilik, bakımsızlık ve şehir planlaması eksikliğiyle şırıl şırıl akarken, şuan kurumuş durumda. Dereye çöp atan/atabilen insanı hiç anlamadım zaten.
Yine bir sürü dere, akarsu, kirlilik, bakımsızlık ve şehir planlaması eksikliğiyle şırıl şırıl akarken, şuan kurumuş durumda. Dereye çöp atan/atabilen insanı hiç anlamadım zaten.
mahalle maçının hilebaz sözü. topun sahibi çocuk tarafından sık kullanılır.
Son 16 turunda en önemli maçlardan biri. Galatasaray'ın kupa geleneği herkes tarafından biliniyor. Bunun yanında, Başakşehir'in bu sezonki performansı ile farklı bir maç olacağını söylemek mümkün. Başakşehir, belki de Galatasaray'ı diğer 4 büyüklerden bile daha çok zorlama ihtimali olan bir sistem takımı aynı zamanda. Zorlansa da Galatasaray turu geçer diye düşünüyorum. Başarılar Galatasaray!
yaşlı söylenme sözü. şükürle tamamlanır. dile dolandığında etkisi uzun süre devam eder. uyku yapması, yan etkisidir.
Türk televizyonlarında yayınlanmış bir sürü dizinin hatırda kalmış, güldüren sahneleridir.
kardeş payı
http://www.startv.com.tr/video/arsiv/dizi/kardespayi/kredi-cekmek-ne-kadar-zor-olabilir-iste-metin kredi isteme sahnesi
avrupa yakası - burhan ben aslında yoğum
kardeş payı
http://www.startv.com.tr/video/arsiv/dizi/kardespayi/kredi-cekmek-ne-kadar-zor-olabilir-iste-metin kredi isteme sahnesi
avrupa yakası - burhan ben aslında yoğum
Her şeyi bir kenara bırakıp, insanın, sadece vicdanına sorsa yapmaktan vazgeçeceği rahatsız edici davranış. Yakışmıyor hiç.
gülümseten bir haber. farklı bir girişim.
haber yazısı: \"Biraz daha gençliğimizde gelseydi daha iyi olurdu ama işte sonunda yakaladık biz de.\"Köye 'gogle' geldi, kadınlar ilk kez internetle tanıştı. Bunu duyan komşu köyden de talep var.
haber yazısı: \"Biraz daha gençliğimizde gelseydi daha iyi olurdu ama işte sonunda yakaladık biz de.\"Köye 'gogle' geldi, kadınlar ilk kez internetle tanıştı. Bunu duyan komşu köyden de talep var.
evde olduğunuzu tamamen hatırlamanızı sağlayan emir cümlesi. kaç tekrar oldu saymadım.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?