imschrolled

harika bir matematiksel.org yazısı. çayınızı kahvenizi alın okuyun, tavsiye tavsiye...

"araştırmasına göre insanlar bir zamanlar şimdi olduğu gibi 8 saat uyumuyorlardı bunun yerine gün batımından hemen sonra 2-3 saatlik bir uykuya yatıyorlar, ardından 2-3 saat uyanık kalıyorlar sonrasında gene uykuya yatıp sabah kadar uyuyorlardı."

"sanılanın aksine bu uyku düzeni sadece bir kaç kişi tarafından değil tüm toplum tarafından normal kabul ediliyordu üstelik."

"bu iki uyku arasında yaşanan uyanıklık dönemi de aslında insanların en üretken oldukları dönem olarak belirtiliyor kitapta. uyanıklık döneminde insanlar rutin hayatlarına devam ediyorlar, hatta bazen komşu ziyaretlerine bile gittikleri gözleniyor. çoğu kimse ise yataklarında kalıyor, kitap okuyor, yazıyor ve sık sık da dua ediyor."

yazının tamamı için tıklayınız.

james franco'nun efsane oynadığı, müthiş oynadığı dizi. ilk bölümden sonra düşer bazı diziler. bu hiç öyle değil tam tersi sarıyor. j. f. kennedy suikasti, öncesi, politik ilişkiler, rus etkisi/nüfuzu vs. "bu olayı anlatan yaklaşık 2000 kitap olması ve hiç kimsenin gerçeği bilmemesi" gibi çarpıcı bir mesaj da var... izlenilebilir.

go alır. go sadece bir oyun değildir. savaşlar öncesinde iki lider oynar ve savaş sonucu hakkında fikir verir. gelenekseldir. hem oyun alanı olarak hem de yerel olarak bir sürü farklı versiyonu vardır. iki farklı oyun kazanma seçeneği vardır. capture ve territory. her taş eşittir, hareket etmez ve gücünü konumundan/bağlantısından alır. ve bazı durumlarda tek taş bile oyunu değiştirebilir. 19x19 da iki iyi rakip arasında ne olacağını bilemezsiniz...

satranç pc gibi daha popülerdir ama go da mac gibi gerçek bir kaliteyi temsil eder.

zeka oyunları arasında şahsen en sevdiğim oyundur. 9 vs 9 taşla konarak başlanır ve 3 taşı aynı hat üzerinde tutmak esastır. her seferinde 1 hamle zorunluluğu vardır ve pass seçeneği yoktur. hamle edemiyorsan tüm taşlar sıkışmışsa oyun bitmiştir. ya da 2 taş kalınca biter oyun. son 3 taş ile artık istediğin gibi zıplayabilirsin. bizim nesilde çok popüler değil ama 80 civarı çok popüler olduğu söylenir. babadan öğrenilir zaten...

yazı tipi kavramının bilindik kullanımı. kitap, dergi tasarımından tutun, reklam, web ya da film afişine kadar uzanan bir görsel araç, unsur. doğru kullanıldığında büyük katkı sağlayan, "vezir" eden yegane araç. artistik dafont stilleri kadar düz yazı ve sistemler için de önemli araştırmaların yapıldığı alan aynı zamanda. consolas'tan calibri geçişi/geliştirmesi ile times new roman'ın yerini alması gibi...

bir de son 2-3 gündür, bir arial değişimi başladı. istila gibi. gözü yoruyor, çok boğucu hiç okunmuyor. haber de baktım detaylı araştırma için ama kimse dikkate almamış... olmadı hiç...

sevdiğiniz bir çift yeşil gözden bir adet daha üretmek adına bir çabayı içeren istektir. efet.

80 lvl başlayıp kısa sürede kitlesel bir hale gelmiş olan mmorpg. yapımcısı joymax ve stats server sitesi de rev6.com'du. dönemine göre çok ama çok iyiydi. doğru yönetilemedi oyunun geleceği ve politikası. en zon birkaç güncelleme vardı resmi oyunda fakat 120 lvl günlerinde bile belli bir kitlesi vardı uzun süre, düşüş döneminde olmasına rağmen... oyun içi, oyun ürünü satın alma konusunda sektörü dönüştüren oyunlardan biri olduğu söylenilebilir. bugünkü düzende etkisi vardır. hatta o dönem oyuncuların en çok para döktüğü oyunlardan biridir. bu dönemden sonra internet kafeler de düşüşe geçti. dershaneden sonra counter'a giden hatta etütleri bile asan son nesil ile birlikte nostaljiye dönüştü tamamen...

anlık kayıtla üretilen belge, kanıt ya da görsel sanat ve ürünü. günümüzde dijital makineler ve 3d imkanlar ile üretilmektedir. ışığın ele geçirilmesi esastır. videoda olduğu gibi bir önceki dönemde duyarkat ile peliküle işlenirken artık ccd ve daha sonra cmos gibi sensörler ile sağlanmaktadır.

sınırsız ve kuralları olduğu kadar da kural tanımayan bir alandır. ve artık iyice çoğunluğa yayılmıştır, ulaşmıştır. ülkemizde yoğurt penetrasyonu gibi (bilmeyen yoktur) herkesin üretebildiği görselliktir. artık sanatta biriciklik/eşsizlik ilkesini öylesine yıkmış olacak ki, sıradan hale gelmiştir.

çerveçe/frame, fotoğraf için en önemli unsudur. o 4 kenarı en iyi şekilde kullanmak ve figür/fonu en iyi şekilde yerleştirmek ve etkiyi vermek için. ve sadece bunu bilmek çok iyi sonuçlar verir. detaylı da bir konudur ama en basit kural, "bir şey ya tam görülür ya da hiç gösterilmez, bölünecekse de mantıklı bir şekilde bölünür." yani hatıra fotoğrafı bile çekseniz, adamın yüzü bölünmez, imkan varsa baş boşluğu verilir. önemli olan olabildiğince ortaya alınır. soldan sağa okuma imkanı vermesine dikkat edilir. (tabi ki kural yıkan işler olur, laf yok. her şey serbest ama akılda kalması için yazdım. iş görür yani.)

kameranın bulunduğu noktada/yatay eksende soldan sağa, ya da sağdan sola okuma hareketidir. tilt ve zoom ile en basit kamera hareketlerinden biridir. genelde mekanı tanıtmak/taramak için kullanılır. özellikle "soldan sağa pan" alıştığımız yazı dili olmasıyla algısal açıdan, bize görseli okuma yetisini verir. araplar için tam tersidir, sağdan sola pan... afişlerde vs dikkat ederseniz metin solda ve görsel sağdadır genelde çünkü göz rahatsız olmaz, öyle alışmıştır çünkü...

ihtimal dahilinde ömür boyu zabıtadan kaçma güdüsüyle yaşayacak olmaktır.

"zabıtaları seyyara değil
gökdelenlere gönder"

öncelikle iyi bir oyun ve bu oyunla gelen puan ya da puanları beklediğimiz maç. zor maç tabi ki hem deplasman hem de 130 milyon euroluk kadrosu var. daha düşük değerli takımların bile türk takımlarına sorun çıkarabildiğini düşündüğümüzde, gayet önemli bir maç brugge maçı.

belhanda önemli bir eksik. olmadığında takım yarı sahayı geçmekte zorlanıyordu hep. seri-lemina-nzonzi ile 4-3-3 denenebilir. ya da feghouli ortaya alınıp, emre mor sağ kanatta hedef kontra oyuncusu olarak kullanılabilir, topu taşır. bruma, rodrigues ve onyekuru'dan sonra bu profile en yakın oyuncu emre mor.

falcao özgüven katıyor, burası doğru. bul pozisyonu atsın, kaçırmasın. babel/falcao ikilisi arkalarında feghouli ile 4-3-1-2 ya da 4-4-2 bile oynanabilir, bu genler bizim takımlarımızda mevcut.

umarım keyif aldığımız bir maç olur. haydi cimbom! bugün günlerden galatasaray..

iş bu gerçeği gözler önüne sermiştir.

boyu kısa olan tiptir. transporter sürüyodur. kedi gibi yolu izliyordur. amcamı ifşa ettik affola.

teknoloji enstitüsü insanımızın güncel bir "adres bulma" sorusudur. günümüzde hayatın içine yerleşen en önemli kolaylıklardan biri konum atmak. yardım ediyoruz genelde.

spor basınında, spor adına, spor yayıncılığı konusunda özel bir yere sahip olan isim. yıllar sonra dmax'te bir programda konuk olarak gördüm kendisini. adamın gülme şekli bile bir seviye. o gittikten sonra programı izlemek işkenceye dönüştü zaten. sakin, bilgili ve kalite ifade eden bir konumda kendisi. her alanda bu insanlardan daha çok görebilmek ümidiyle...

e: yıllar sonra. :p

lisede sınıflar arası karma takım futsal maçları yaparken, okul takımından 3 adamı olan takımla maça çıktığımızda, tüm okulun gözü önünde defanstan serbest vuruştan attığım ilk gol anında yaşadığım. (1-0) maçı da 10-8 kazandık. bir solak olarak, iyi duran top kullanıyordum.

bir dönem evde tek olmasıyla tüm evin tek bir odada uyuma nedenidir. soba varsa, yer yatağı çok uzağa gitmiş olamaz.

aslında en donanımlı spor yazarlarından biridir. çizgisi değişmez. sohbet etme şansı bulmuştum. iyi de bir insandır. değeri pek bilinmeyen insanlardan. burada, bağırmak, abartı ve fanatiklik tutuyor...

karakterinden taviz vermeden erkeğine çok şey katan ve bir ömür ona emek veren kadınlar da buna dahildir.

güzel bir deneyim olabilir. kafa dinlemek için. kat sayısına bağlı olarak, in-çık yapma durumu zamanla sorun olabilir.