Ne de olsa ben, birine bir şey var mı diye sorup yok cevabını alınca, hiç mi yok diye
soran ve bu kez aslında o şeyden biraz var olduğunu öğrenen ceddin evladıydım.
-Alper Canıgüz, GizliAjans
soran ve bu kez aslında o şeyden biraz var olduğunu öğrenen ceddin evladıydım.
-Alper Canıgüz, GizliAjans
erkek kardeş.
beşiktaş'ı kutlarım.
Ligimizin en iyi futbol oynayan ikinci takımıydı. şampiyon oludular. Tebrik ederim.
birinci iyi oynayan daha olmadı maalesef.
Ligimizin en iyi futbol oynayan ikinci takımıydı. şampiyon oludular. Tebrik ederim.
birinci iyi oynayan daha olmadı maalesef.
Diyarbakır'ın bir dağ köyünde ilköğretimde görev yapan öğretmen" Matematik dersinde;
– Bir kasada şu kadar çilek varsa, 10 kasada kaç çilek vardır? Diye öğrencilerine bir soru soruyor.
Öğrenciler:
– Öğretmenim çilek ne? Diyorlar.
Öğretmen:
– İşte çocuklar çilek.
– Biz hiç çilek yemedik. diyorlar.
Bunun üzerine öğretmen pes etmiyor, oturup Bursa'daki tarım firmalarına toprak numunesi yolluyor ve diyor ki;
– Bu toprakta çilek yetişir mi ? diyor.
Bursa'daki firmalardan cevap geliyor.
– Evet Diyarbakır şartlarında çilek yetişir.
Hatta mektubun yanında çilek fideleri ve yetiştirme şeklini anlatan bir tarif yolluyorlar. Öğretmen öğrencilere okuyor nasıl yetiştirileceğini, çıkarıyor bahçeye ve diyor ki:
– Bu sene size matematikten sınav yok.
Öğrenciler:
– E nasıl not alacağız öğretmenim?
Hepsine bahçeyi kazdırıp, çilekleri diktirip, can sularını verdikten sonra her birine dörder çilek fidesi verip:
– Şimdi gideceksiniz evinize anne babanıza ben size nasıl öğrettiysem sizde onlara öyle öğreteceksiniz.
Çocuklar gidiyorlar evlerine hepsi anlatıyorlar ve çilekleri dikiyorlar ve öğretmen diyor ki:
-Çilek mevsimi gelince getireceksiniz tabakta on tane çileğe bir not alacaksınız.
Çocuklar tabaklarla getiriyorlar çilekleri sayıyor öğretmen çilekleri eksik olanlara da tam not veriyor ve sonra diyor ki:
– Çocuklar nasılmış tadı?
Öğrenciler:
-Valla ucunda not vardı diye yiyemedik.
– Hadi bakalım yiyin. Diyor öğretmen.
Çocuklar ağızlarını burunlarına bulaştıra bulaştıra yiyorlar çilekleri. Aradan iki yıl geçtikten sonra çilek girmemiş o köyün halkı şu anda Diyarbakır'ın pazarında çilek satıyorlar.
Şimdi düşünüyorum da, öğretmen olmak bu işte gerçekten… Tahtada müfredat anlatmak değil… Bulunduğun yere bulunduğun ülkeye bir şeyler katmak…
– Bir kasada şu kadar çilek varsa, 10 kasada kaç çilek vardır? Diye öğrencilerine bir soru soruyor.
Öğrenciler:
– Öğretmenim çilek ne? Diyorlar.
Öğretmen:
– İşte çocuklar çilek.
– Biz hiç çilek yemedik. diyorlar.
Bunun üzerine öğretmen pes etmiyor, oturup Bursa'daki tarım firmalarına toprak numunesi yolluyor ve diyor ki;
– Bu toprakta çilek yetişir mi ? diyor.
Bursa'daki firmalardan cevap geliyor.
– Evet Diyarbakır şartlarında çilek yetişir.
Hatta mektubun yanında çilek fideleri ve yetiştirme şeklini anlatan bir tarif yolluyorlar. Öğretmen öğrencilere okuyor nasıl yetiştirileceğini, çıkarıyor bahçeye ve diyor ki:
– Bu sene size matematikten sınav yok.
Öğrenciler:
– E nasıl not alacağız öğretmenim?
Hepsine bahçeyi kazdırıp, çilekleri diktirip, can sularını verdikten sonra her birine dörder çilek fidesi verip:
– Şimdi gideceksiniz evinize anne babanıza ben size nasıl öğrettiysem sizde onlara öyle öğreteceksiniz.
Çocuklar gidiyorlar evlerine hepsi anlatıyorlar ve çilekleri dikiyorlar ve öğretmen diyor ki:
-Çilek mevsimi gelince getireceksiniz tabakta on tane çileğe bir not alacaksınız.
Çocuklar tabaklarla getiriyorlar çilekleri sayıyor öğretmen çilekleri eksik olanlara da tam not veriyor ve sonra diyor ki:
– Çocuklar nasılmış tadı?
Öğrenciler:
-Valla ucunda not vardı diye yiyemedik.
– Hadi bakalım yiyin. Diyor öğretmen.
Çocuklar ağızlarını burunlarına bulaştıra bulaştıra yiyorlar çilekleri. Aradan iki yıl geçtikten sonra çilek girmemiş o köyün halkı şu anda Diyarbakır'ın pazarında çilek satıyorlar.
Şimdi düşünüyorum da, öğretmen olmak bu işte gerçekten… Tahtada müfredat anlatmak değil… Bulunduğun yere bulunduğun ülkeye bir şeyler katmak…
Para uğruna bir bebeğin bir ailenin geleceğini çalanlar mı? Yoksa bu pisliği örtmek için sansürleyenler mi? #ekşisözlükboykot
çocuğumun ayakkabısı delik. Ayakkabı almaya gidiyordum ama parayı düşürmüşüm.
bu başarının çok eften püften olacağını sanmıyorum ama bir danayı kesip kuşbaşı kuşbaşı doğraya biliyorum. Bu işlevi de çok uzun bir süre geçmeden yapıyorum.
iş imkanı olarak avrupa yakası
yaşam imkanı olarak anadolu yakası muteberdir.
yaşam imkanı olarak anadolu yakası muteberdir.
benim aklımda bir film konusu canlanıyor.
dram,komedi,aksiyon gibi.
dram,komedi,aksiyon gibi.
türk malı dizisinde ki abiye der ki
ben ne öğrendiysem televizyondan öğrendim.
ben ne öğrendiysem televizyondan öğrendim.
nabzımı hızlandırıyor bu korku.
evin yanında ki karakolun köpeği var.
geçen eve doğru gelirken bi fırladı yerinden üzerime doğru az daha salıyordum sıcak suyu.
kıpırdamadan bekledim ne yapacak diye. Bi yandan dabağırıyorum memur bey şunu çeker misiniz diye.
köpek sırtımda ki çantayı koklayıp koklayıp durdu. Sonra da polis alıp gitti.
köpeğin çok kötü alışkanlıkları var. dna sı bozulmuş resmen. Isırmak yerine kokluyor. neyse ki bir şey yapmadı.
evin yanında ki karakolun köpeği var.
geçen eve doğru gelirken bi fırladı yerinden üzerime doğru az daha salıyordum sıcak suyu.
kıpırdamadan bekledim ne yapacak diye. Bi yandan dabağırıyorum memur bey şunu çeker misiniz diye.
köpek sırtımda ki çantayı koklayıp koklayıp durdu. Sonra da polis alıp gitti.
köpeğin çok kötü alışkanlıkları var. dna sı bozulmuş resmen. Isırmak yerine kokluyor. neyse ki bir şey yapmadı.
hayatımızın her evresinde vardı ancak 2011 den itibaren daha da aktif bir şekilde kullandık demiş.
2011 den beri yaptığınız o aktif siyaset ülkede kaç cana sebep oldu. Bırakta az vicdanın temizlensin.
2011 den beri yaptığınız o aktif siyaset ülkede kaç cana sebep oldu. Bırakta az vicdanın temizlensin.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?