Plastantia

ben de okumadım bu kitabı. tabi o kadın gibi haybeden şunu anlatıyor, bunu anlatıyor diye sallamıyorum. ayrıca böyle bir gaf yapılmayıp mevzu bu kadar popüler olmasa kitabın madonnadan bahsettiğini ikinci bir cildinin de marilyn monroe ile ilgili olduğunu söyleseniz inanacak adamlar bile dalgaya sarmış durumda.
ama merak ettiğim bir şey var; bu kitabın geçtiğimiz birkaç yıl içinde neden bu denli popüler olduğu. popüler olduktan sonra sosyal medyada vs. kahve ile kombine edilmiş resimleri ile daha çok gözümüzün içine sokuldu. tamam da yani başlangıcı nedir? bu kadar popüler olmasını neye borçluyuz.
https://sevdigimkarikaturler.files.wordpress.com/2015/04/kc3bcrk_mantolu_madonna.jpg

haziran 2014'te ırak ordusunu kaçırarak ırak devletinin en önemli şehirlerinden biri olan musul'u ele geçiren selefi cihatçı örgüt. ırak el kaidesi olarakta bilinen örgüt özellikle saddam sonrası ırak'ın geri planda kalmış sünniliğinin bir patlaması olarak değerlendirilebilir. gerek kullandıkları yöntemler gerekse düşünsel zeminlerinin sağlam temellere oturmuş olmaları(kendi içinde tutarlı) işid'i bütün dünyanın çekindiği bir örgüt haline getirmiştir. 2014 yılında cıa bir raporunda örgütün militan sayısını 20.000 ile 30.000 arasında olduğunu açıklamıştır. musulda ırak ordusundan geriye kalan silah ve teçhizat, kontrol ettiği bölgenin petrol bölgesi olması sebebiyle ekonomik güçleri ve militan sayısı dikkate alındığında pek de gözardı edilmeyecek bir gücü elinde bulundurmaktadır. resimde eylül 2016 itibariyle kontrol ettiği bölge gri renk ile gösterilmiştir. görüldüğü üzere azımsanmayacak bir bölgeyi kontrol etmektedir.
https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/1/11/Syrian%2C_Iraqi%2C_and_Lebanese_insurgencies.png

eskiden hak verirdim ama bir noktadan sonra ardına bir ama koymak geliyor insanın içinden;

''hayırlısı''

umarım tez zamanda problemlerini çözer dediğim memur sözlüğün özleyeceği bir yazarın vedası.
merak etme sen yokken varolan başlıkların altını doldurmaya gayret edeceğiz. e artık geldiğinde yine solu şahlandırırsın.

babalar gibi sattı ve nihayet o da gitti. ee kemal efendi dünya kimseye kalmıyor. allah rahmet eder mi bilmem ama varsa ben hakkımı helal etmiyorum.

türk milleti olarak kronik bir vaziyet almış hastalığımız. atalarımızın hükmettiği kıtalar, tarihte insanlığa yaptığımız büyük! katkılar, fransa kralını mektupla dize getirmeler, savaşlarda kullandığımız okların kalitesi, yönettiği yerlerde adaletle hükmeden sultanlarımız... iyi de kardeşim ne olacak şimdi bütün bir teknolojisi, gücü ve ekonomik üstünlüğüne rağmen kalkıp israil'e eskiden biz oralara hükmettik demenin bir anlamı var mıdır?

dikkat ağır leş bir espri içeren tanım;

biriktirilen 3-5 kuruşla ev almış zar zor bir de düğün mü yapsın. davul çaldırıp borca girişini mi kutlasın.

kamuoyundan özür açıklaması;

13.10.2016 tarihinde yukarıda bahsi geçen başlıkla ilgili girilen entry alkol, meth ve cigara etkisi ile kaleme alınmış olup kamuoyuna verilen psikolojik rahatsızlık için özür dilerim...

nedendir bilmiyorum ama adamı televizyonlarda ilk gördüğüm de bir arap devletinin başkanı falan sanmıştım. sonraları ise televizyonda sıkça görür olduk; ciddi bir üslup ve ifadesiz bir yüzle bir şeyler anlatıyor. bana biraz arap coğrafyası diktatörlerinin ikinci adamı imajına bürünmüş gibi geldi.

sanırım tercihlerimizin hiçbir şekilde etkilemeyeceği zorunluluğumuz varoluş. gerçekten neden varız...

isabet olur diye destekleyeceğim açıklamadır. yok yakında dizi karakterlerinin gerçekten o hayatları yaşadıkları ve o görevlerde bulunduğuna inanacak insanlar. üstelik ülkenin son zamanlardaki politik gerginliği göz önüne alınırsa oraya fethullah gülen diye koyacakları karakterin linç edileceğini öngörmek zor olmasa gerek.

ARTIK BATI İCADI OMG(OH MY GOD/GOSH)'I DEĞİL, YÜZDE YÜZ YERLİ VE MİLLİ OMA(OH MY ALLAH)'I KULLANACAĞIZ..

''yok evden giden karısının ayakkabısına para koymuş, iyi adammış..bırakın abi bunları aşık veysel türkiyenin en büyük gavatıdır. '' -bir arkadaş-

şu sıralar dünyaca ünlü insanların uyku saatlerine kafayı fena halde takmış yazar/yönetici..

''Kadın gider ve bunun şiir olduğu söylenir
kadın gider ve bir şair doğar bundan
(Ben hangi kadından şair olduğumu bilirim)


\"Yazın bittiği her yerde söylenir\"se
kadının gittiği de her yerde söylenir
kadın gittiği her yerde şiir diye söylenir:
Kadının gittiği yazın bittiğidir, her yerde
yaz biter kadın giderse, bunun sonu şiirdir,
yazın sonu şiirdir, şiirdir aşkın sonu...
Şehir her semtiyle yazın peşine düşse
yaz uzar bundan ve aşklar da nasiplenir,
yazın peşinde şehir, kadının peşinde şiir
eylülün semtine kadar böyle gidilir
bir gecede gittimdi hazirandan eylüle
eylül yazdan terkedilmişti, şiirse haziranda
kadın tarafından terkedildi o söylenceye:
Bütün oğullar anneyi bir şiire terkeder!
O kadın beni terkederse şair olurum
oğul olduğum kadın sakın beni terketme,
şiirdir söylenir, yazdır biter, kadındır gider

Bütün kadınlar şiiri bir kadına terkeder!''

game of thrones serisinde ''valar morghulis'' şeklinde ifade bulan hakikat.

red bull, şalgam, bira, votka, pırasa yemeği, bulgur pilavı, kokoreç... tadı kötüleşen ise tavuktur.

sigara, çay, türk kahvesi, boş muhabbet, aşırı dolu muhabbet..

(bkz: etti mi doguz)

edit: galdı mı doğuz? olacaktı. devlet bahçeli ile ileri matematik...

'şiirlerin en vurucu dizeleri' başlığını açtım. sağolsun ahmet arif'ten birçok alıntı yapmış sevgimizi,umudumuzu ve direncimizi arttırmış yazar.

2. sezonda sıkılıp bıraktığım dizi. kötü bir dizi değil ama en azından 2. sezonu yarılamış biri olarak abartıldığı kadar iyi olmadığı kanaatindeyim. -bu zamana kadar iyi olduk da ne oldu. bak hem hastayım hemde fakir artık itin önde gideni olacağım- gibisinden bir felsefesi de var sanki.