memleket harbi geri zekalı dolu. ulan bir de bunlar anlatır yok zikacu yakaladım yok bilmem ne. 5 saat bunla ugrastım diyodu malın biri geçen haberlerde. ne diyek lan size. çocugum olsa kırarım kolunu bacağını. git gez dolaş açık havada, dağda bayırda bir güzel soluklan. mal gibi telefon ekranına bakarak top attıydım şuydu buydu nedir ? böyle eğlence anlayışı mı olur ? millet losersınız lan diyince gücüne gider bir de bunların.
ayda 255 i hemen takdim edeyim tapu hazirsa
memleket yangın yeri olmuş. isviçre konforunda beyanatlar veriliyor. biz ne yaşadığımızı bilmiyoruz sanki. dalga geçmek istesen bu kadar olur.
can yayınlarından çıkmış kitabın arka kapağında kitapla ilgili kısa bir özeti buraya yazayım.
İngiliz yazar george orwell, ülkemizde daha çok bin dokuz yüz seksen dört kitabıyla tanınır. hayvan çiftliği,onun çağdaş klasikler arasına girmiş bir diğer çok ünlü eseridir. 1940'lardaki \"reel sosyalizm\" in eleştirisi olan bu roman, dünya edebiyatında yergi türüünn başyapıtlarından biri olarak kabul edilir.
hayvan çiftliği'nin başkişileri hayvanlardır. bir çiftlikte yaşayan hayvanlar, kendilerini sömüren insanlaa başkaldırıp çiftliğin yönetimini ele geçirir. amaçları daha eşitlikçi bir topluluk oluşturmaktır. aralarında en akıllı olan domuzlar, kısa sürede önder takımı oluşturur; ama devrimi de yine onlar yolundan saptırır. ne yazık ki insanlardan daha baskıcı, daha acımasız bir diktatörlük kurulmuştur artık george orwell, bu romanında tarihsel bir gerçeği eleştirmektedir. romandaki önder domuzun, düpedüz stalin'i simgelediği açıktır. diğer kahramanlar gerçek kişileri çağrıştırmasalar da, bir dikatörlük ortamında olabilecek kişilerdir.
altbaşlığı bir peri masalı olan hayvan çiftliği, bir masal anlatımıyla yazılmıştır; ama küçükleri eğlendirecek bir peri masalı değil, çarpıcı bir politik taşlamadır.
kitaptaki diktatör domuz napoleon'a yardakçısı minimus'un yazdığı şiiri de buraya alayım.
Napoleon Yoldaş
yetimlerin biricik babası
mutlulugumuzun pınarı
yem kovalarının sultanı
gökyüzündeki güneşi andırırsın
dingin ve buyurgan bakışınla
yüreğime coşku salarsın
napoléon yoldaş
kullarının sevdiği her şeyi
sensin onlara bağışlayan
iki öğün yemek,tertemiz saman döşek
büyük küçük her hayvan
rahat uyur her akşam
sensin onları koruyup kollayan
napoleon yoldaş
birgün bir yavrum olursa
daha ufacik bir bebekken
altı karış olmadan boyu
öğrenmeli senin değerini bilmeyi
gözlerini açar açmaz dünyaya
ciyak ciyak basmalı çığlığı
napoleon yoldaş
yine kitapta geçen ve napoleon'a domuzlar tarafından konulan tüm hayvanların babası, insanların korkulu rüyası, koyunların koruyucu meleği, yavru ördeklerin can dostu gibi unvanlar ve kazanılan her başarının napoleon'a mal edilmesi ( bir tavuğun başka bir tavuğa, \"önderimiz napoleon yoldaş olmasaydı, altı günde beş yumurta yumurtlayamazdım\" veya gölden su içmekte olan iki ineğin napoleon yoldaş'ın önderliği olmasaydı, gölün suyu bu kadar tatlı olur muydu ? gibi uydurma övgüler) bir toplumda yozlaşmanın nasıl başladığına , akıl tutulmasının nasıl gerçekleştiğine,nepotizme,yardakçılığa güzel örneklerdir.
İngiliz yazar george orwell, ülkemizde daha çok bin dokuz yüz seksen dört kitabıyla tanınır. hayvan çiftliği,onun çağdaş klasikler arasına girmiş bir diğer çok ünlü eseridir. 1940'lardaki \"reel sosyalizm\" in eleştirisi olan bu roman, dünya edebiyatında yergi türüünn başyapıtlarından biri olarak kabul edilir.
hayvan çiftliği'nin başkişileri hayvanlardır. bir çiftlikte yaşayan hayvanlar, kendilerini sömüren insanlaa başkaldırıp çiftliğin yönetimini ele geçirir. amaçları daha eşitlikçi bir topluluk oluşturmaktır. aralarında en akıllı olan domuzlar, kısa sürede önder takımı oluşturur; ama devrimi de yine onlar yolundan saptırır. ne yazık ki insanlardan daha baskıcı, daha acımasız bir diktatörlük kurulmuştur artık george orwell, bu romanında tarihsel bir gerçeği eleştirmektedir. romandaki önder domuzun, düpedüz stalin'i simgelediği açıktır. diğer kahramanlar gerçek kişileri çağrıştırmasalar da, bir dikatörlük ortamında olabilecek kişilerdir.
altbaşlığı bir peri masalı olan hayvan çiftliği, bir masal anlatımıyla yazılmıştır; ama küçükleri eğlendirecek bir peri masalı değil, çarpıcı bir politik taşlamadır.
kitaptaki diktatör domuz napoleon'a yardakçısı minimus'un yazdığı şiiri de buraya alayım.
Napoleon Yoldaş
yetimlerin biricik babası
mutlulugumuzun pınarı
yem kovalarının sultanı
gökyüzündeki güneşi andırırsın
dingin ve buyurgan bakışınla
yüreğime coşku salarsın
napoléon yoldaş
kullarının sevdiği her şeyi
sensin onlara bağışlayan
iki öğün yemek,tertemiz saman döşek
büyük küçük her hayvan
rahat uyur her akşam
sensin onları koruyup kollayan
napoleon yoldaş
birgün bir yavrum olursa
daha ufacik bir bebekken
altı karış olmadan boyu
öğrenmeli senin değerini bilmeyi
gözlerini açar açmaz dünyaya
ciyak ciyak basmalı çığlığı
napoleon yoldaş
yine kitapta geçen ve napoleon'a domuzlar tarafından konulan tüm hayvanların babası, insanların korkulu rüyası, koyunların koruyucu meleği, yavru ördeklerin can dostu gibi unvanlar ve kazanılan her başarının napoleon'a mal edilmesi ( bir tavuğun başka bir tavuğa, \"önderimiz napoleon yoldaş olmasaydı, altı günde beş yumurta yumurtlayamazdım\" veya gölden su içmekte olan iki ineğin napoleon yoldaş'ın önderliği olmasaydı, gölün suyu bu kadar tatlı olur muydu ? gibi uydurma övgüler) bir toplumda yozlaşmanın nasıl başladığına , akıl tutulmasının nasıl gerçekleştiğine,nepotizme,yardakçılığa güzel örneklerdir.
motorlu araçlarla yapılan hız rekorları. 200 km/h hızı görmüş olduğumu da söylemeden gecmeyeyim.
milletimizin başı sağolsun. şu belalı günler bir an önce uzaklaşır ülkemizin üstünden inşallah.
sokağa uzun namlulu silahla çıkmanın serbest olduğu teksas'da yine az olay oluyor. aynı yasa bizde olsa neler olacağını tahmin etmek zor değil.
insan eti yemenin tüfek,mikrop ve çelik adlı kitapta okuduğum kadarıyla geçerli nedenleri olabiliyor bazen. yaşadığınız cografyada eti yenebilir büyük memeli hayvanların olmayışı veya olsa da avlanmalarının çok zor olması bu duruma yol açmış olabilir. bugün tükettiğimiz evcil bitki ve hayvanların dağılımı dünyanın her yerinde aynı değil. patatesle, mısırla karın doymuyor demiş adamlar. günümüzde dahi dünyanın bazı bölgelerinde açlık olduğunu düşünürsek çok da anormal bulmayabilirsiniz bu durumu.
iyi bayramlar dilerim sözlük ahalisine.
Ludovico Einaudi - Una Mattina
https://www.youtube.com/watch?v=EoaPhxNubL0
gönlüm polonya ile.
traktör tarlada olur kardeş.
(nöroplastisite )
borsa istanbul kisaca bist e bulaşmayın.
ne başlıktan bir şey anladım. ne entrysinden. beyin.dll
zeki müren'de bizi görecek mi ?
(bkz: sen gelme ulan ayı )
lafım kimseye değil. alınmasın kimse. taşınma falan derken aklıma geldi meşhur replik.
lafım kimseye değil. alınmasın kimse. taşınma falan derken aklıma geldi meşhur replik.
diğer sözlük dediğimiz yerin bir adı adresi var mı ?
ilk maçtaki oyundan sonra bu maç için hiç umutlu değiliz. futbolcularımız bir reaksiyon gösterirler de bizi yanıltirlar umarım. karşıda da iniesta,ramos,pique ve niceleri. onurlu bir mücadele,ruh,karakter istiyoruz. gerisi önemli değil.
Isveç Çin'e savas ilan etmis.Bir sekilde Çin'e kadar gelmisler.
Haber Çin basbakanina gec ulasmis.
- Basbakanim Isveç bize savas ilan etti...
- Isveç de ne?
- Avrupada bir ülke
- Kac kisi bunlar?
- 8 milyon efendim.
- Hangi otelde kaliyorlar?
bizim sözlükteki yazar sayımız da isveç gibi aynı.
Haber Çin basbakanina gec ulasmis.
- Basbakanim Isveç bize savas ilan etti...
- Isveç de ne?
- Avrupada bir ülke
- Kac kisi bunlar?
- 8 milyon efendim.
- Hangi otelde kaliyorlar?
bizim sözlükteki yazar sayımız da isveç gibi aynı.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?