adı pisagorla sık anılır.
\"bazen olmak istediğimiz yer ile olduğumuz yer arasındaki fark, gözlerimizin içine baka baka sıkar boğazımızı.\"
hermann hesse
hermann hesse
Türk kahvesi kokusu
Kitap kokusu,
Yağmurdan sonra toprak kokusu,
Yeni doğmuş bebek kokusu.
Kim bilir Cennet'in kokusu ne kadar güzeldir...
Kitap kokusu,
Yağmurdan sonra toprak kokusu,
Yeni doğmuş bebek kokusu.
Kim bilir Cennet'in kokusu ne kadar güzeldir...
aristo muydu platon muydu neydi belki de diyojen neyse artık bi tane bilgin vardı ama adam bilmiş yani bildiğin. yine de demiş ki bildiklerimi yazacak olsam en fazla boyum kadar bi kitap olur bilmediklerimi yazacak olsam o kitaplar gökyüzüne kadar uzanır. öyle bilen bile bilmediğini biliyor. sen ne biliyon ha? ne biliyon da konuşuyon?
Allah'ı sevmiyorum desen suç değil. Allah a inanmıyorum desen suç değil. Ama Atatürk ü sevmiyorum desen suç.
Hele ülkedeki Saçmalığa bak. Herkes Atatürku sevmek zorunda değil kardeşim. Dayatmayla sevgimi olur. Şu bir gerçek ki ülkenin yarısı Atatürku seviyorsa,yarısıda sevmiyor. Hade ülkenin yarısını cezalandirin o zaman. Sevene de sevmyene de saygı duyacaksin herkes aynı düşünecek die bir kaide yok. Allah in yarattığını Allah tan üstün mu görüyorsunuz.
Hele ülkedeki Saçmalığa bak. Herkes Atatürku sevmek zorunda değil kardeşim. Dayatmayla sevgimi olur. Şu bir gerçek ki ülkenin yarısı Atatürku seviyorsa,yarısıda sevmiyor. Hade ülkenin yarısını cezalandirin o zaman. Sevene de sevmyene de saygı duyacaksin herkes aynı düşünecek die bir kaide yok. Allah in yarattığını Allah tan üstün mu görüyorsunuz.
sahip olmadığın özelliklerin ardına saklanma, nasılsan öyle davran mesajını veren cümle.
"ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol."
"ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol."
ben burayı gördüm. gayet soğuk ve bol deniz canlısı barındıran yer.diğer adı pasifiktir
bir de yanınızda olmasını istemeseniz de var olmasından mutlu olduğunuz kişiler versiyonu vardır.
konserve.
gerdenya
kıbrıs'ın Gazimağusa şehrinde bulunan mahalle, Kıbrıs'ın en ünlü bölgesiydi bir zamanlar.
bir alıntı paylaşmak istiyorum burayla ilgili;
Öncelikle merhaba kapalı maraş hakkında bilgi verebilirim 2008 -2013 yıllarında babamın tayini nedeniyle( askeri personel) kıbrısa gittik. kapalı maraş aslında dedğin gibi cok eski bir yer dönemin kraliyet ailesi ve ultra zengin aileler, insanlar kapalı marastan yıllar sonrasına rezervasyon yaptırmıtır cünkü burası hem lüks gazinolar hem lüks oteller ve hemde dünyanın en ünlü sahillerinden birine sahipti (mısır çölünden özel olarak 448 kamyon kum getirilmiştir hatırladıgım kadar) ayrıca dünyaca ünlü mainly monroe de kalmıstır burada. fakat 1975 yılıda cıkarma oldugu için insanlar terketmiştir arabalar havaalanı terkedilmiş sekilde ultra lüks evler ve casinolar bırakılıp kacılmıstır fakat burası 1996 yılında nato bölgesi ilan edilip birleşmiş milletler askeri tarafından korunuyor burdaki en güzel yeri alan türk silahlı kuvvetleri otel ve plajı kullanıyor ve gercekten bu dedeiğim yer dünyanın en iyi sahil ve denizlerinden biri bizde ailece her hafta sonu denize giderdik fakat kapalı marata gezmeniz imkansız çünkü her yer telle cevrilmiş ve tehlikeli yasak sadece gördüğünüzle yetiniyosunuz ama görmek bile ayrı bir duygu cunkü her gittiimde tüylerim diken diken oluyordu hatta bir araba galerisinde (yanılmyorsam alfa romeo) hala 3 araba duruyordu ve burada terkedilen para ve mükler her altı ayda bir birleşmiş milletler tarafından sayılıp not tutuluyor. kapalı maraş gercekten cok büyük aklına gelemiycek o zamanki lüksler var ( otomatik çamaşır makınaları , ekmek kızartma makinaları fırın elektirkli kuvetler var ) çünkü burası hakikaten cok zengin olan insanların kalıp tatil yapacağı bir yerdi ve yıllar sonrasına (2001 yılına kadar rezervsayon yaptıran ınsanlar vardı) kapalı maraşa sadece araba ile girilebiliyordu o yıllar bende her geldğimde fotolar çektim bombalanmıs evler, silah izleri olan arabalar eski havuzlar ve işyerleri hala duruyor sanki hiç dokunulmamış ve geri geliceklermiş gibi hala duruyor eğer burası halen çalıssaydı las vegas veya miamiden sonra en lüks casinolar yeri ve en güzel tatil yerlerinden biri olurdu. evet hala özlüyorum kıbrısı ve kapalı marası cünkü gercek bir hikaye yaşanmıslık var kaç ülkenin vatandası gelip geçti ordan BİRAZ UZUN OLDU AMA dediğim anlatılmaz yasanır sadece kapalı marasa askeri personel ve yakınları girebilir ve kapalı marasta hala hizmet veren askeri personelin kaldıgı otel , deniz , sahil ve kıbrısta okuyan askeri personel cocukaları kalıyor içerde (yurt olarak) her sene cok kalabalık oluyor ve son olarak bu sene bir daha gidicem bakalım neler değişmiş kıbrısta kapalı maraşta bu sefer gittiğimde fotograflar daha fazla cekip blog yazıma yazıcam hepinize iyi günler
kaynak
bir alıntı paylaşmak istiyorum burayla ilgili;
Öncelikle merhaba kapalı maraş hakkında bilgi verebilirim 2008 -2013 yıllarında babamın tayini nedeniyle( askeri personel) kıbrısa gittik. kapalı maraş aslında dedğin gibi cok eski bir yer dönemin kraliyet ailesi ve ultra zengin aileler, insanlar kapalı marastan yıllar sonrasına rezervasyon yaptırmıtır cünkü burası hem lüks gazinolar hem lüks oteller ve hemde dünyanın en ünlü sahillerinden birine sahipti (mısır çölünden özel olarak 448 kamyon kum getirilmiştir hatırladıgım kadar) ayrıca dünyaca ünlü mainly monroe de kalmıstır burada. fakat 1975 yılıda cıkarma oldugu için insanlar terketmiştir arabalar havaalanı terkedilmiş sekilde ultra lüks evler ve casinolar bırakılıp kacılmıstır fakat burası 1996 yılında nato bölgesi ilan edilip birleşmiş milletler askeri tarafından korunuyor burdaki en güzel yeri alan türk silahlı kuvvetleri otel ve plajı kullanıyor ve gercekten bu dedeiğim yer dünyanın en iyi sahil ve denizlerinden biri bizde ailece her hafta sonu denize giderdik fakat kapalı marata gezmeniz imkansız çünkü her yer telle cevrilmiş ve tehlikeli yasak sadece gördüğünüzle yetiniyosunuz ama görmek bile ayrı bir duygu cunkü her gittiimde tüylerim diken diken oluyordu hatta bir araba galerisinde (yanılmyorsam alfa romeo) hala 3 araba duruyordu ve burada terkedilen para ve mükler her altı ayda bir birleşmiş milletler tarafından sayılıp not tutuluyor. kapalı maraş gercekten cok büyük aklına gelemiycek o zamanki lüksler var ( otomatik çamaşır makınaları , ekmek kızartma makinaları fırın elektirkli kuvetler var ) çünkü burası hakikaten cok zengin olan insanların kalıp tatil yapacağı bir yerdi ve yıllar sonrasına (2001 yılına kadar rezervsayon yaptıran ınsanlar vardı) kapalı maraşa sadece araba ile girilebiliyordu o yıllar bende her geldğimde fotolar çektim bombalanmıs evler, silah izleri olan arabalar eski havuzlar ve işyerleri hala duruyor sanki hiç dokunulmamış ve geri geliceklermiş gibi hala duruyor eğer burası halen çalıssaydı las vegas veya miamiden sonra en lüks casinolar yeri ve en güzel tatil yerlerinden biri olurdu. evet hala özlüyorum kıbrısı ve kapalı marası cünkü gercek bir hikaye yaşanmıslık var kaç ülkenin vatandası gelip geçti ordan BİRAZ UZUN OLDU AMA dediğim anlatılmaz yasanır sadece kapalı marasa askeri personel ve yakınları girebilir ve kapalı marasta hala hizmet veren askeri personelin kaldıgı otel , deniz , sahil ve kıbrısta okuyan askeri personel cocukaları kalıyor içerde (yurt olarak) her sene cok kalabalık oluyor ve son olarak bu sene bir daha gidicem bakalım neler değişmiş kıbrısta kapalı maraşta bu sefer gittiğimde fotograflar daha fazla cekip blog yazıma yazıcam hepinize iyi günler
kaynak
son şakasını yaptı hihihihi
bizimki binbaşıydı. ders falan işlemezdi pek hatta pek derse de gelmezdi. geldiği zamanlarda da bir bilgisayar oyunu oynuyormuş ondan bahseder dururdu.
2x2=4.
hüseyin üzmez, 14 ekim 2014 tarihinde ankarada tedavi gördüğü eryaman hastanesi'nde kalp yetmezliğinden hayatını kaybetmiştir.
sahne x dış-gün (15:00 Sigara Molası-Devletin bir kurumu )
ed: Şu saat üçü iple çekiyorum.Bildiğin dönüyordum yukarıda
ma: Bırakın olum artık şu zıkkımı.Bütün dünya bıraktı bi siz içiyorsunuz.
ed: diyene bak mnnnn
ma: neyse attır bi sigara
ed: olum sen baya baya büyük bir adammışsın.Buranın tabiriyle dalyan.Dalyan diyorsunuz dimi?
ma: çok kilo aldım iki kilo fazlam var seksen yedi kilo olmuşum.
ed: benle aynı kiloda mısın la sen.
ma:en boy oranını geçtim ilk defa.1.81 e 87
ca:senin boy kilo oranını yerim ben öyle mi oluyor en boy oranı
müu: normal olarak boy ve boy+5 gibi oluyor işte.
ca:bi ben koruyamadım boy kilo oranını. 65 kilo olmuşum 1.78 e 65
ca: en son memlekette 59 klio çıktım
müu:59 kilo mu olurmuş.kız kilosu gibi
ca: ne alakası var canım
müu: kız kilosu işte elli dokuz nedir ya elli dokuz benim sağ bacak
(gülümerler)
ma: ısısısısıs
ed: ısısısıısıs
ca: ben gidiyorum on geçiyor
müa: bağırarak sende basen yok bi
(Gülümserler)
ma: ısısısısıs
ed: ısısısıısıs
ed: Şu saat üçü iple çekiyorum.Bildiğin dönüyordum yukarıda
ma: Bırakın olum artık şu zıkkımı.Bütün dünya bıraktı bi siz içiyorsunuz.
ed: diyene bak mnnnn
ma: neyse attır bi sigara
ed: olum sen baya baya büyük bir adammışsın.Buranın tabiriyle dalyan.Dalyan diyorsunuz dimi?
ma: çok kilo aldım iki kilo fazlam var seksen yedi kilo olmuşum.
ed: benle aynı kiloda mısın la sen.
ma:en boy oranını geçtim ilk defa.1.81 e 87
ca:senin boy kilo oranını yerim ben öyle mi oluyor en boy oranı
müu: normal olarak boy ve boy+5 gibi oluyor işte.
ca:bi ben koruyamadım boy kilo oranını. 65 kilo olmuşum 1.78 e 65
ca: en son memlekette 59 klio çıktım
müu:59 kilo mu olurmuş.kız kilosu gibi
ca: ne alakası var canım
müu: kız kilosu işte elli dokuz nedir ya elli dokuz benim sağ bacak
(gülümerler)
ma: ısısısısıs
ed: ısısısıısıs
ca: ben gidiyorum on geçiyor
müa: bağırarak sende basen yok bi
(Gülümserler)
ma: ısısısısıs
ed: ısısısıısıs
(bkz: oha)
çadır geleneğinden gelir. göçebe toplumun hala ayakta kalabilmiş simgelerinden biridir.
bu işlem bittikten sonra yağacak yağmuru göze almaktır.
Ord.Prof.Dr. Cahit Arf, 1910 yılında Selanik'te doğmuştur. Daha beşinci sınıftan itibaren matematik alanındaki yeteneğini göstermeye başlamıştır. Ortaokul yıllarında arkadaşlarının çözemediği soruları rahatlıkla çözmesiyle ön plana çıkmış ve hocalarının dikkatini çekmiştir. Bunun üzerine,Paris’teki St. Louis Lisesinde okumak üzere ailesi tarafından Fransa’ya gönderilmiştir. Üç yıllık lise öğrenimini iki yılda tamamlayarak Türkiye'ye geri dönmüştür. Aynı yıl Milli Eğitim Bakanlığı'nın yüksek öğrenim için yurt dışına göndereceği öğrenci adayları arasına girmiş ve yapılan sınavı kazanarak Fransa’ya geri dönüp birçok bilim adamının yetiştiği okul olan École Normale Supérieure’e kaydolmuştur. Bu okulu bitirdikten sonra Türkiye'ye dönen Cahit Arf, bir süre Galatasaray Lisesi'nde matematik öğretmenliği yapmıştır. Daha sonra doçent adayı olarak İstanbul Üniversitesi-Matematik Kürsüsüne geçmiştir. 1937 yılında doktorasını yapmak üzere Göttingen Üniversitesi Matematik Bölümü’ne giden Cahit Arf, bu üniversitede yaptığı doktora çalışmasıyla dünya çapında tanınmıştır. 1938’in sonunda Türkiye’ye üniversitesine geri dönen Arf, 1943 yılında profesör, 1955’ yılında ise ordinaryüs profesör olmuştur. TÜBİTAK’ın kuruluş ve gelişmesinde büyük emekleri olan Cahit Arf, 1974 yılında ise TÜBİTAK Bilim Ödülü’ne layık görülmüştür. Ülkemizde matematiğin simgesi haline gelen Ord. Prof. Dr. Cahit Arf, 26 Aralık 1997’de vefat etmiştir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?