confessions

abuzeroklava

1. nesil Moderatör - Moderatör -

  1. toplam entry 3141
  2. takipçi 28
  3. puan 96932

anksiyete bozukluğu

abuzeroklava
Anksiyetenin tanısı için aşağıdaki ölçütler kullanılablir.

Kişinin anksiyeteden dolayı meslek ve aile yaşamında güçlüklerle karşılaşması
Arkadaş, komşu, tanıdık ve aile üyeleri ile olan ilişkilerde sorunlara yol açması
Günün büyük bir bölümünde kişinin aklını meşgul etmesi
Kişinin korku ve kaygılarını kontrol altında bulundurmakta güçlük çekmesi
Bu durumun en az 6 aydır devam etmekte olmas

jin reha erdem

abuzeroklava
(gbkz:reha erdem)in vicadan temizlemesi olarakta görülebilir bu film.Diyaloglar oldukça az ama filim oldukça etkileyicidir.İnsan insandır anlayışı ile çekilmiştir.Bunu da jin in tarafındayım diyerek savunmuştur

şarkı söyleyen kadınlar

abuzeroklava
film herhangi bir yörede geçmiyor yakınımızda büyükada da geçiyor. arkadaşlar birkaç yıl önce adalarda faytonların kaldırılıp yerine elektrikli araçlarla gezdirme projesi yapılmıştı. azıcık bilginin neler değiştirdiğini anlatacağım sizlere. ben o dönem faytonlar nostaljinin simgesidir, at sahipleri de ekmek yesin gibi düşünceler içindeydim. ancak olayın arka yüzü öyle değilmiş. özellikle fayton ve ada taşımacılığında kullanılan bu atlara hiçbir tıbbi yardım, bakım yapılmadığından ve hayvancağızlar dinlendirilmeden koşum takımlarına sürekli sürüldüklerinden birkaç ayda pert oluyorlar. koşum takımlarından dolayı sırtlarında ölümcül yaralar oluşuyor ve veteriner yardımı olmadan adada dolana dolana acılar içinde aç, susuz öööyle ölüme terk ediliyorlarmış adanın çam ormanlarında. şimdi sıkı durun bunu bana kardeşim anlatmıştı cnn türk’ün haberiydi sanırım, adalarda faytona sürülen bu atlardan her sene 500 ve aşkın kadarı ölüyormuş. inanılmaz bir rakam. adeta ölüm adasi.
reha erdem izlediğim tüm filmlerinde hayvanlara yapılan zulmü, hayvanların insandan çektiğini, masumlara yapılan her tür eziyeti anlatmıştır bu filmde de yukarıda anlattığım gerçek trajediyi anlatmıştır. yani filmde patır patır ölen atlar gerçek. reha erdem ada şartlarını, adanın çaresizliğini, ulaşımsızlığını, ölmeye yakın atlar ve insanların bağını çok güzel göstermiş üstelik gerçek ve acı bir olay üzerinden.
eskiden adalara farklı gözle bakardım artık daha farklı bakıyorum. yani adalara gittiğinizde asla faytona binmeyin ve hatta protesto edin. nitekim fayton sahiplerinin çoğu da dolandırıcı tam tur derler yarım tur bile yapmadan adanın ortasında bırakırlar arkadaşım yaşamıştı, bu yetmezmiş gibi atlara yaptıkları, ilgisizlikleri inanılmaz derecede. ben kendi çapımda veterinerler odasına ve istanbul barosu hayvan hakları merkezine durumu bildirdim ilgilenmelerini istedim. ayrıca adalar belediyesinin iletişim sayfasından ulaşmaya çalıştım ulaşılamıyordu, aradım açan yoktu falan, adalar hakikaten ölmüş filmdeki gibi.
reha erdem’i çok seviyorum hayvanların içgüdülerini, duygularını, ölüm duygusunu, iyi insan olma duygusunu bu filminde de çok güzel vermiş. yukarıda anlattığım acı olayı es geçmeyin arkadaşlar ve bu kadar atın bakımsızlıktan telef olmasına göz yummayın biryerlere yazın bunu en azından. bu bir ayıptır tıpkı yıllar öncesi hayırsız adaya köpekciklerin aç susuz bırakılması gibi bu istanbul’un ayıbıdır, belediyeler kadar hatta belediyelerden daha fazla bizler sorumluyuz hem protesto etmediğimiz hem de bu hayvanların kullanımına izin verdiğimiz için. adalarda kesinlikle elektrikli araçlara geçilmeli bunu hayvanların sağlığı için dile getirmek lazım. resmen ölü atlar üzerine kurulu bir ada, çünkü oracığa gömüyorlarmış atları…dehşet, her sene 500 atın öylece ölümüne göz yummak

necip fazıl kısakürek

abuzeroklava
kanunini devrinde teşekkül eden büyük ahenk tablosunun unsurları;
ebussuud efendi efendi gibi şeyhülislam
sokullu gibi sadrazam
baki gibi şair
sinan gibi mimar
ve barbaros gibi amiral sadece ve sadece fatihin hareket noktasına bu mili yerleştirdiği kıskaç yüzü suyu hörmetine yetişmiş büyüklerdir.
tarihimizde fatihten başka her hükümdarın aksiyonu isterse vatana eklediği toprak fatihin kiden bin misli fazla olsun ulvi kemal ve noksansızlık bakımından tamam olmaktan uzaktır.yalnız fatihtedir ki kendi zaman ve mekanına göre dava hedefi muhteşem ve muazzam bir tamamlılık içerisinde göze çarpmaktadır.işte bütün bunları sembolize eden venznlendiren de doğu ve batı dünyalarının kavşak noktası cihanın en güzel beldesi istanbul ve onun kalbi ayasofyadır.
not:29 aralık 1965 ayasofya konferansı/necip fazil kisakürek

devletin para vererek itaat altına alma politikası

abuzeroklava
Osmanlı padişahları isyan ettiklerinde ya da isyan etmelerinden korktuklarında Yeniçerilere ve onların akıl hocası ulema'ya (yargı mensupları) para dağıtırlardı. Ama bu para isyanı sadece ötelemeye yarardı. Bir dahaki sefere daha güçlü bir isyan mutlaka zuhur ederdi. Sultan Abdülaziz paşalarından parayı ve serveti sakınmaz, en iyi şekilde hizmet etmeleri için daima kesenin ağzını açar, hediyeler verirdi. Zengin ettiği paşaların başında gelen, serveti dillere destan Hüseyin Avni Paşa kendisini devirdi, devrik padişah serasker paşanın gözüne baka baka can çekişerek öldü. Başbakan Necmettin Erbakan, memurları kendi tarafına çekebilmek için cihet-i askeriyeye ve diğer devlet memurlarına çok büyük bir maaş zammı yapmıştı. Ancak bu paralar hiçbir işe yaramadı, adeta linç edilerek hükumetten düşürüldü. Örnekleri çoğaltmak mümkün...

Şimdi hükumet, devlet içinde devlet gibi hareket eden ve kendisine karşı bürokratik muhalefetin odaklandığı yargı mensuplarına ve üniversite camiasına maaş zammı yapmaya hazırlanıyor... Bu yolla yargıyı ve üniversiteleri frenlemek istiyor. Kimsenin maaşıyla zorumuz yok ama ben söylemiş olayım, maaş zammıyla bu işler çözülmez. Tarihimiz bize gösteriyor ki, biti kanlanan daha bir tava gelir... Hükumetimiz bu gerçeği aklından çıkarmasa iyi eder. Hele bir düşünsünler, paralel yapı parasızlık yüzünden mi darbeye kalkıştı? Yoksa para bolluğundan mı azdı? Kesenin ağzını açarak kazanabileceğiniz kesimler bellidir: köylü, esnaf ve işçi... Memurlar, askerler, polisler, yargıçlar, bürokratlar, üniversite mensupları parayı gördükçe daha az çalışır, daha az itaat eder. Siyaset tarihimiz bize bunu söylüyor.

gelin evden çıkarken üstüne çarşaf germek

abuzeroklava
Arnavutluk\'ta 130 sene önce... Gelin evden çıkarken üstüne çarşaf germişler. Yakın zamanlara kadar bu adet bizim buralarda da vardı. Şimdi maşallah düğün günü yatak odasından selfie yapanlar çoğaldı. Dünya değişiyor vesselam. Bi ortasını bulamadık mı desem ne desem... İnsanoğlu işte ne dersen de...


7 şubat 2017 4464 kişinin khk ile ihraç edilmesi

abuzeroklava
ihraç edilen onca öğretmen için çıkmayan ses bu adamlara çıkmış. Sebebi ne peki bu adamlar mülkiyeli.

Bu nedir ya? Kimse, hem bu bildiriye imza atayım hem Mülkiye'de kürsüm olsun... diyemez. Bu açık işgal davetiyesi. Tekrar okudum inanılacak gibi değil. Bunu aklı başında insan ancak silah zoruyla imzalar....

--- (gbkz: spoiler) ---

\"Bu suça ortak olmayacağız! Em ê nebin hevparên vî sûcî!
Bu ülkenin akademisyen ve araştırmacıları olarak bu suça ortak olmayacağız! Türkiye Cumhuriyeti; vatandaşlarını Sur'da, Silvan'da, Nusaybin'de, Cizre'de, Silopi'de ve daha pek çok yerde haftalarca süren sokağa çıkma yasakları altında fiilen açlığa ve susuzluğa mahkûm etmekte, yerleşim yerlerine ancak bir savaşta kullanılacak ağır silahlarla saldırarak, yaşam hakkı, özgürlük ve güvenlik hakkı, işkence ve kötü muamele yasağı başta olmak üzere anayasa ve taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ile koruma altına alınmış olan hemen tüm hak ve özgürlükleri ihlal etmektedir.
Bu kasıtlı ve planlı kıyım Türkiye'nin kendi hukukunun ve Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası antlaşmaların, uluslararası teamül hukukunun ve uluslararası hukukun emredici kurallarının da ağır bir ihlali niteliğindedir.
Devletin başta Kürt halkı olmak üzere tüm bölge halklarına karşı gerçekleştirdiği katliam ve uyguladığı bilinçli sürgün politikasından derhal vazgeçmesini, sokağa çıkma yasaklarının kaldırılmasını, gerçekleşen insan hakları ihlallerinin sorumlularının tespit edilerek cezalandırılmasını, yasağın uygulandığı yerde yaşayan vatandaşların uğradığı maddi ve manevi zararların tespit edilerek tazmin edilmesini, bu amaçla ulusal ve uluslararası bağımsız gözlemcilerin yıkım bölgelerinde giriş, gözlem ve raporlama yapmasına izin verilmesini talep ediyoruz.
Müzakere koşullarının hazırlanmasını ve kalıcı bir barış için çözüm yollarının kurulmasını, hükümetin Kürt siyasi iradesinin taleplerini içeren bir yol haritasını oluşturmasını talep ediyoruz. Müzakere görüşmelerinde toplumun geniş kesimlerinden bağımsız gözlemcilerin bulunmasını talep ediyor ve bu gözlemciler arasında gönüllü olarak yer almak istediğimizi beyan ediyoruz. Siyasi iktidarın muhalefeti bastırmaya yönelik tüm yaptırımlarına karşı çıkıyoruz.
Devletin vatandaşlarına uyguladığı şiddete hemen şimdi son vermesini talep ediyor, bu ülkenin akademisyen ve araştırmacıları olarak sessiz kalıp bu katliamın suç ortağı olmayacağımızı beyan ediyor, bu talebimiz yerine gelene kadar siyasi partiler, meclis ve uluslararası kamuoyu nezdinde temaslarımızı durmaksızın sürdüreceğimizi taahhüt ediyoruz.\"

--- (gbkz: spoiler) ---
98 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol

tag heuer carrera womens price montblanc timewalker 2017 replica watches rolex oyster perpetual datejust made in hong kong vintage heuer chronograph replica watches hublot 992703 price panerai limited edition 2015 replica ladies watches ulysse nardin watches platinum brand watches for ladies uk replica watches belfort watch kickstarter breitling yellow face chrono uk replica watches