b12 eksikliği olan biri olarak (103\'e kadar düşmüş ) ileri derecede unutkanlık varmış. Unutkanlığımın olup olmadığını hatırlamıyorum bu arada.
Dahiliye doktoru bu ilaçları kullan bir hafta sonra yine gel dedi. BEnde öğleden sonra kalkıp gittim. Orada ki kadın görevliden sıra aldım görünmek için. Sıra numarası verdi bana numara 103. Gidip odanın kapısında beklemeye başladım. Ekrana bakıyorum adım yok. Yazmadılar herhalde deyip bir-iki saat bekledim. Aşağı indim çay içtim geldim yine yok. En son nasıl sinirlendiysem artık orada bana fişi veren kadına gidip \'\'ya ben bayadır bekliyorum ne adım yazıyor ne de sıra geliyor\'\' dedim. Kadın baktı benimle odaya kadar geldi ve doktora sırası geçmiş dedi yardımcı olur musunuz tarzında. Sonra kadın gitti ve ben hastanın çıkmasını beklemeye başladım. Kadın gidince yanlış kapıyı iki saattir beklediğimin farkına vardım. Fişin üzerinde yazan 103 sıra numarasıymış ve ben iki saat boyunca 103 nolu odayı beklemişim. Halbuki oda 105 nolu odaymış.
not:iyice mallaştıysam demek ki!
tabi ki klasiklele başlamak. dünya klasiği de olur türk klasikleri de.
Tirit et suyuna kızartılmış veya bayat ekmek konularak yapılan yemektir.[1] Tirit kelimesi Farsça bir kelimedir. Yörelere göre çok farklı et konula bilinir. Kaz, ördek, tavuk, inek, koyun eti ile yapılan çeşitleri vardır
Türkiye ve diğer bazı Balkan ülkelerinde geleneksel olarak yapılan bir yemek çeşididir. Batı Marmara’da papara, doğu Marmara'da ve batı Karadeniz’de ekmek makarnası olarak adlandırılır.
Hem yapımının kolay olması, hem lezzetli olması, hem dişleri olmayan yaşlıların kolayca yiyebileceği bir yemek olması ve en önemlisi bayatlamış ekmekleri değerlendirmenin bir yolu olması açısından vazgeçilmezdir.
Hem yapımının kolay olması, hem lezzetli olması, hem dişleri olmayan yaşlıların kolayca yiyebileceği bir yemek olması ve en önemlisi bayatlamış ekmekleri değerlendirmenin bir yolu olması açısından vazgeçilmezdir.
Doğu Karadeniz Bölgesinde; Gümüşhane İli’nin bir ilçesi olan Kelkit, doğusunda Köse İlçesi, batısında Şiran ilçesi, kuzeyinde Gümüşhane ili, güneyinde Erzincan ili ile çevrilidir.
herkesin yapamadigi birseyi yaptiktan sonra da hissedilebilen sey
mecliste istiklal marşı okunurken mikrofonu açık kalan geçiçi meclis başkanıdır. ama marşı eksiksiz okumuştur.
böyle bir ihtimal söz konusu değil tabi hadi diyelim söz konusu oldu hadi diyelim böyle birşey oldu çok ters köşe olur.Belki de kendini aklamanın en güzel yoludur.
Not:Parayı bana ver
Not:Parayı bana ver
zaman zaman şom agizlilara da yoneltilen serzeniş edali hafif bedduamsi hoykuruş tumcesi.
Şair, Yazar, Akademisyen.
1970 yılında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'ni bitirdi. Aydın'da öğretmenlik ve Halk Eğitimi Başkanlığı, İstanbul Ortaköy Eğitim Enstitüsü'nde öğretim görevliliği, Diyanet işleri Başkanlığı'nda neşriyat uzmanlığı, Üsküdar Kız Lisesi'nde öğretmenlik yaptı. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nde İktisat Tarihi yüksek lisansı ve sosyoloji doktorası yapan Cebeci, Marmara Üniversitesi'nde öğretim üyesi olarak çalıştı. Özellikle bestelenen Türkiyem şiiriyle adını geniş kitlelere duyuran Cebeci, İstanbul'un Fethinin 555. yıldönümü gününde 29 Mayıs 2008 tarihinde vefat etti.
1970 yılında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'ni bitirdi. Aydın'da öğretmenlik ve Halk Eğitimi Başkanlığı, İstanbul Ortaköy Eğitim Enstitüsü'nde öğretim görevliliği, Diyanet işleri Başkanlığı'nda neşriyat uzmanlığı, Üsküdar Kız Lisesi'nde öğretmenlik yaptı. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nde İktisat Tarihi yüksek lisansı ve sosyoloji doktorası yapan Cebeci, Marmara Üniversitesi'nde öğretim üyesi olarak çalıştı. Özellikle bestelenen Türkiyem şiiriyle adını geniş kitlelere duyuran Cebeci, İstanbul'un Fethinin 555. yıldönümü gününde 29 Mayıs 2008 tarihinde vefat etti.
(gbkz:genel bilgi tarama)
kolluk kuvveti kullanır
kolluk kuvveti kullanır
(gbkz:cem yılmaz)ın (gbkz:su içerken yılan bile dokunmaz) esprisinin en vurgulu cümlesi.
"bana öyle bir bilgi gelmedi." der yılan. "tuttuğunu sok dediler."
"bana öyle bir bilgi gelmedi." der yılan. "tuttuğunu sok dediler."
tuna nehri akmam diyor
etrafımı yıkmam diyor
şanı büyük osman pasa
plevne'den çıkmam diyor
olur mu böyle olur mu
evlât babayı vurur mu
sizi millet hainleri
bu dünya size kalır mı
düşman tuna'yı atladı
karakolları yokladı
osman paşa'nın kolunda
beşbin top birden patladı
kılıcımı vurdum taşa
tas yarıldı baştan başa
askerinle binler yaşa.
nâmı büyük osman paşa
etrafımı yıkmam diyor
şanı büyük osman pasa
plevne'den çıkmam diyor
olur mu böyle olur mu
evlât babayı vurur mu
sizi millet hainleri
bu dünya size kalır mı
düşman tuna'yı atladı
karakolları yokladı
osman paşa'nın kolunda
beşbin top birden patladı
kılıcımı vurdum taşa
tas yarıldı baştan başa
askerinle binler yaşa.
nâmı büyük osman paşa
sana gitme demeyeceğim
üşüyorsun ceketimi al
günün en güzel saatleri bunlar
yanımda kal
sana gitme demeyeceğim
gene de sen bilirsin
yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim
i̇ncinirsin
sana gitme demeyeceğim
ama gitme lavinia
adını gizleyeceğim
sen de bilme lavinia
(gbkz:özdemir asaf)
üşüyorsun ceketimi al
günün en güzel saatleri bunlar
yanımda kal
sana gitme demeyeceğim
gene de sen bilirsin
yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim
i̇ncinirsin
sana gitme demeyeceğim
ama gitme lavinia
adını gizleyeceğim
sen de bilme lavinia
(gbkz:özdemir asaf)
i̇stanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı
önce hafiften bir rüzgar esiyor;
yavaş yavaş sallanıyor
yapraklar, ağaçlarda;
uzaklarda, çok uzaklarda,
sucuların hiç durmayan çıngırakları
i̇stanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
i̇stanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
kuşlar geçiyor, derken;
yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık.
ağlar çekiliyor dalyanlarda;
bir kadının suya değiyor ayakları;
i̇stanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
i̇stanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
serin serin kapalıçarşı
cıvıl cıvıl mahmutpaşa
güvercin dolu avlular
çekiç sesleri geliyor doklardan
güzelim bahar rüzgarında ter kokuları;
i̇stanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
i̇stanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
başımda eski alemlerin sarhoşluğu
loş kayıkhaneleriyle bir yalı;
dinmiş lodosların uğultusu içinde
i̇stanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
i̇stanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
bir yosma geçiyor kaldırımdan;
küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar.
birşey düşüyor elinden yere;
bir gül olmalı;
i̇stanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
i̇stanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
bir kuş çırpınıyor eteklerinde;
alnın sıcak mı, değil mi, biliyorum;
dudakların ıslak mı, değil mi, biliyorum;
beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından
kalbinin vuruşundan anlıyorum;
i̇stanbul'u dinliyorum.
(gbkz:orhan veli̇ kanık)
önce hafiften bir rüzgar esiyor;
yavaş yavaş sallanıyor
yapraklar, ağaçlarda;
uzaklarda, çok uzaklarda,
sucuların hiç durmayan çıngırakları
i̇stanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
i̇stanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
kuşlar geçiyor, derken;
yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık.
ağlar çekiliyor dalyanlarda;
bir kadının suya değiyor ayakları;
i̇stanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
i̇stanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
serin serin kapalıçarşı
cıvıl cıvıl mahmutpaşa
güvercin dolu avlular
çekiç sesleri geliyor doklardan
güzelim bahar rüzgarında ter kokuları;
i̇stanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
i̇stanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
başımda eski alemlerin sarhoşluğu
loş kayıkhaneleriyle bir yalı;
dinmiş lodosların uğultusu içinde
i̇stanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
i̇stanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
bir yosma geçiyor kaldırımdan;
küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar.
birşey düşüyor elinden yere;
bir gül olmalı;
i̇stanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
i̇stanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
bir kuş çırpınıyor eteklerinde;
alnın sıcak mı, değil mi, biliyorum;
dudakların ıslak mı, değil mi, biliyorum;
beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından
kalbinin vuruşundan anlıyorum;
i̇stanbul'u dinliyorum.
(gbkz:orhan veli̇ kanık)
beklenen
ne hasta bekler sabahı,
ne taze ölüyü mezar.
ne de şeytan, bir günahı,
seni beklediğim kadar.
geçti istemem gelmeni,
yokluğunda buldum seni;
bırak vehmimde gölgeni,
gelme, artık neye yarar?
(bkz: necip fazıl kısakürek )
ne hasta bekler sabahı,
ne taze ölüyü mezar.
ne de şeytan, bir günahı,
seni beklediğim kadar.
geçti istemem gelmeni,
yokluğunda buldum seni;
bırak vehmimde gölgeni,
gelme, artık neye yarar?
(bkz: necip fazıl kısakürek )
en yakın arkadaşlarımdan birinin ismidir.
bir erkek ismi.güzel yer anlamına gelen bir erkek ismi
Fyodor (gbkz:Dostoyevski ) tarafından yazılan roman
bkz: zeki demirkubuz )
(bkz: yeraltı )
bkz: zeki demirkubuz )
(bkz: yeraltı )
marun sözlük formatına benzer ve muhtemelen aynı kişi tarafından yapılan sözlük klonu.üyeleri çalışıyor yalnız
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?