elfirâşetüzzerka

amcamdır. portakallı ördekten tutun aklınıza gelen-gelmeyen her türlü yemeği bilir. çünkü aşçıdır. (u:1 restoran ve 4 lokanta işletiyor. o bilmeyecek de ben mi bileceğim. ☺ )

savunma bakanlığından milli eğitim bakanlığına getirilen ve ilk işi, yeni alınacak öğretmenlere karşı savunma mekanizması geliştirmek, eğitim sistemine muhteşem ötesi (!) yep yeni bir değişiklik katmak olan, öğretmen dostu(!) milli eğitim bakanı.
(bkz: gelen gideni aratır)
(bkz: nabi amca nerdesin?)

ramazan ayının son 10 gecesi içine gizlenmiştir.

(bkz: her geceyi kadir bil, her geleni hızır bil)
bu geceden itibaren ümmeti muhammed'e, birbirimize dua etmemiz gereken gecedir.

videonun gösterilmemesi, taşınma dolayısı ile mi sayın yönetici! (u:ya ya ya ama yeter ya)
(bkz: iiissyeeaaannn)

https://www.youtube.com/watch?v=H-tja8sjfOg

...Sevgi bin kilometre ötede bile olsa gelir dokunur bize...
kazım koyuncu

kelebeği sevdiğini bi türlü söyleyemeyen, en sonunda pişmanlıktan yapraklarını döken çiçek.

(bkz: kelebek ile papatyanın hikayesi)

(bkz: seviyor sevmiyor)

...Aklımın en hatırlanası yerindesin aslında..
Herşey seni hatırlatıyor istemeden..
Herşeyin adı sen sanki...

Gittin...
Gelmelerinde gizli gidişlerin varmış aslında fark edememişim..
Uçsuz bucaksız sandığımız bu yol aslında dar bi sokaktan başka bir şey değilmiş..
Yan yana gelmeden, elinin sıcaklığı yüreğime işlemeden, gözlerinin kahveliğinde boğulmadan gittin.

Ne çabuk yoruldun oysa ki..
Ben senin avucunun içindeki yollarda kayboldum.

Kader çizgileri derlermiş haklılarmış.
Benim kaderim ellerinde çiziliymiş.

Sen en çıkmaz yolummuşsun meğer..
Ben seni bulmaya çalıştıkça kaybetmişim..

Umarsız bir hastalık gibi yayılırken yüreğime,
Seni bir giz gibi susuşlarımda saklamışım...
Kelimeler yardım etmediğinde derdimi anlatmaya,
boğazımdan bir düğüm çıkarmışım..

Sonra susamadım hiç..
Sensizlikle konuştum, Ona dokundum..
Yağmurlu günlerin ıslaklığını sensiz yaşadım..

Hani haberin olursa diye göz yaşlarımdan, sensiz aciz olduğumu görme diye hep yağmurlarda ağladım..
Aslında gözyaşlarımın yanağımda yaptığı yolu gör istedim..
O yoldan bir gün sen geç istedim, bir gün uyandığında sol yanın yansın istedim..
Kilitler vurdum gel deyişlerime.
Paslı kaldım sensizlik sağanağından.
Anlatamadım kimselere sen gitmeyenimdin.
Bana Benden çok yakın bildiğimdin.
Oysa sen gittin.

Yokluğuna gebe geceler her güneş batışında sensizlik doğurdu.
Ben Sensizlikten eksildim.
Yok oldum günden güne..
Herkesi sığdırdığın kalbine bir benlik yer açamadın sadece..
Sen gittin..
Ben yokluğumu varlığına armağan ettim..
Giderken bastığın topraklara gelişler ektim..

Tek mevsim yaşadım ayrılığı; Hep yağmurlu Hep Sonbahar..
Sessiz cinnetler biriktirip yokluğunun yarattığı kaosla savaştım.
Bir gün aralayacağını bilseydim kapımı; Bu savaşın kahramanı ben çıkardım..
Ama sen..
Ama sen gittin..
Sen önümüze çıkan ilk yol ayrımında terk ettin..
Sen gidince bu şehirden; Dar geldi bu dünya,
Misafir saydım kendime kendimi.

Geç oldu artık..

Bende kendimde çok duramadım.. Gittim.. Gittin.. Gittim..

peygamberimizin bir hadisine göre ''Bizim orucumuzla Ehl-i Kitabın orucunu ayıran fark sahur yemeğidir.” (müslim) ayrıca “Sahur yemeğinde bereket vardır. Bir yudum su bile içecek olsanız sahura kalkmayı ihmal etmeyiniz. Çünkü sahura kalkana Allah rahmet eder, melekler de bağışlanmaları için dua ederler.” (Müsned, 3:44) buyurmuş kutlu nebi. ettiğimiz duaların en çok kabul edildiği vakitlerden biridir ayrıca.
(bkz: haydi yazarlar sahura) (u:☺)

oğlunu kaybettiğinde kimseye kızıp bağırıp çağırmamış, hatta yusuf peygamberi kuyuya bırakan oğullarına tek kelime bile kızmamış, sitem etmemiş, “Sıkıntımı, keder ve hüznümü sadece Allah’a arz ediyorum.” (Yusuf, 86) diye dua etmiş mübarek peygamber

sayısalcıdır. örneğin erkek kardeşimdir. bir sözelci olarak o insanları hep kıskanmışımdır.

facebook'u dondurdum, whatsapp'ı öldürdüm, telefonu kapattım, twitter'a aylardır uğramıyorum. hepsinden sıkıldım artık. arada buraya uğruyordum, burası da kendiliğinden dağılmış. sosyal medya da pasifleştim, haber izlemiyorum, gazete okuduğum yok. gündem de önemli bir şeyler olmuşsa babamdan öğreniyorum.
şimdi; hangisi hangisini kontrol ederse etsin.

http://www.memur-sozluk.com//gorseller/index.php?id=12738&rid=2982
iftar da ben (u:☺)

@24 + dulcenia ile aynı fikirde olmam tuhaf ama sonuna kadar katılıyorum. çünkü o esnada buna benzer bir entry de diğer sözlüğe ben yazıyordum. (u:saati dk sı bile aynı☺)
olmadı bu böyle, yapılmamalıydı. zaten hayal kırıklığına uğrayarak buraya gelen ve entry yazarken, başlık açarken, ''acaba bunlar da tek tuşla çöp olur, site kapanır mı, onca emek hiç edilir mi'' tedirginliği yaşayan yazarlara bu yapılmamalıydı, bu taşınma olayında entryler, başlıklar çöpe gitmese de yinede sıkıntılı bir sürece sokulduk. zamanla düzelecek dendi ama bu zaman da, her şeyin internet üzerinden halledildiği teknoloji çağımızda sanal sorunların çözümünün ağırdan alınması büyük sıkıntı teşkil ediyor. yazık oldu...

o zincirlerle koşabilirse tabi (u:☺)

yeni doğmuş bebeğin kesilen ilk tırnaklarını, babasının cüzdanına koyarmış eskiler. bereket getirirmiş.
bi ayet var, 4-5 sene önce koymuştum. ramazan ayının son cuması ezanla sela arasında yazıp cüzdanına koyan kişinin cüzdanı bereketli oluyormuş. bu ramazan yineleyebilirim aslında (u:☺)

öğretmen sözlük zamanlarını özlemiş üyelerdir. nereye elimizi atsak orası kuruyor (u:☺)
(bkz: memur sözlüğün taşınması)

2 üye 32 misafir.
o kadar kişi ne yapıyor dışarıda (u:☺)

müslüman ilim adamlarından harezmi'nin bulduğu ve matematiğe büyük kolaylıklar getiren rakam
(bkz: 0)