imschrolled

bir çağrışım delisi olarak tüm ayrıntıları tanımda tüketmemeye çalışma nedenidir. illaki şunu birisi yazar, sürpriz bir şey çıkar vs. önemli olan yol açabilmek. sözlüğün güzel yanlarından...

2 kazak almıştım. 4 vasıta gittiğimden ve kış zamanı olması nedeniyle.

ortak bir dil haline getirildiğinde herkesin keyif alacağı anlayış ve nezaketi ifade eder. o anda ne yapılması gerekiyorsa, bir başkasının faydasına yapabilmektir. (sıra beklerken olsun, sürücülerin yardımlaşması konularında vs.) engelliler için bile hayatı daha zor hale getiriyoruz, tam tersi olması gerekirken.

bir türlü olması gereken seviyeye ulaşmamış bilinç. hatta siz yol verirsiniz ama arkadakiler rahat bırakmaz, kuralı doğru uyguladığınız halde. yapanı da caydırmak için uğraşırlar.

bisikletliyi de ikilemde bırakmasıyla tehlike oluşturan kişidir. o yüzden emin olmadan ve hatta araç geçmeden yola çıkmamaya çalışırım. kimisi de son anda sinyal veriyor, bu da doğru değil. belli bir süre önceden yapsa daha iyi olur sanki...

atv'den yayınlanacak olan süper kupa finali. takım ne durumda görmüş olacağız. başarılar galatasaray!

bir taktiği, bir seçeneği öğretmeye çalışan oyunlar olabilir. tek 1 çözüm vardır, problem çözer gibi onu bulmak için denersiniz.

son sahneyi tam hatırlayamadım ama hatırladığım kadarıyla, mortal kombat, shao khan ile dövüşülen sahne. her açıdan güçlü, hızlı hareket ediyor, hasarları güçlü vs. liu kang ile uzaktan vurarak ve sıkı defans yaparak oyun bitiriliyordu.

bir de raiden vs. shao kahn olduğunda, shao kahn'ın hamlesini tam yaptığı sırada arkasına ışınlanarak vurmak gerekiyordu. sürekli bu şekilde yaparak ve az hasar görerek oyun bitiriliyordu.

2008 yapımı vicente amorim yönetmenliğinde bir ww2 filmidir. belki en etkileyici filmler arasında olmayan bir film kendi alanında. baskın ideoloji ve güçten kaçılamıyor hiçbir şekilde.

bana farklı gelen kısmı, film anlatıyor anlatıyor olanı biteni hikayesini ve -iyi madem sorun yok o zaman!- der gibi son anda -good- yazısını son kareye yapıştırıyor. sanki reklam filminde verilen slogan gibi ama daha değerli bir anlamı var. bütün bir filmi, hikayeyi tek bir sözcük ile öyle güzel eleştiriyor ki...

yazı bitirmeye başlamış/başlamakta olan bir ay. pazartesi sendromunun ay karşılığıdır.

james monaco "bir film nasıl okunur" kitabını okumamış insan beyanıdır. armoni, ezgi yapısından bihaberdir, sevmiyorum dersin o olur ama diğeri abartı olmuş. bugün sanki herkes aristokrat mı? fotoğraf için de aynısı yapılmış, yok yüksek sınıf, aristokrasi ürünü vs. sonradan yayılmış tüm sınıflara, demokratikleşmiş. ki müzik yani bu sınırsız, kimseyi dinlemez. tutamazsın bir kapta. serdar ortaç notalara sallamıştı, ne oldu sonra? bir yerde sonsuzluk ihtimali olan bir üretim varsa dikkatli konuşulmalıdır.

bir anda bırakıp gidecekmiş havası olan, taraftarın desteğine rağmen güven vermeyen bir yapıda/görüntüde olan teknik direktör. taraftar tarafından tepki gören topal, dirar örnekleri de varken daha da zor bir döneme girecekmiş gibi duruyor. sanki bunca yıl hiç tecrübe edinmemiş gibi bir tavrı var, olanı da yansıtmıyor. oyuncu değişiklikleri dahil... 4 büyük takım içerisinde, en çok sıkıntı vadeden teknik direktör kanımca...

koşamayan orta saha mı olur? skordan farklı şeylere bakıyorum diyor ama oyun içerisinde topa koşması gereken ilk adam ozan tufan daha ilk yarıda ileri çıktığında kesilip geri gelemezken bu adamı 70. dakika'da çıkarıyor... işi zor...

not: gs.

düğün sevmeyen, gitmek durumunda kalıp hiçbir şekilde düğünde eğlenemeyen insanı ifade eder. kafadar arkadaşı da yoksa vay haline. düğünleri hiç sevemedim, sevemem de bu gidişle.

eylem, tepki bakımından sayısı arttıkça olgunlaşması gerekirken, bir tecrübe bütününe dönüşmesi gerekirken tam tersi yönde etkisizleşen, kendi kendini tüketen bir yapıya bürünmekte olan olgu. *

şiddeti ya da herhangi bir haksızlığı savunmak değil amacım. sadece en başında doğru olmayan yöntemlerimiz de "çözüm" kısmından "ceza" kısmına yaklaşıyor. her gün kahraman bulamayız değil mi?

acaba bu toplumun yaşadığı genel ve sürekli stresin bir patlama şekli mi, yoksa bir adalet arayışı mı? sağlıklı bir zeminde olmadığını düşünüyorum. hareketlenme çok çabuk oluyor, birden olup bitiyor her şey. artık olayın kendisine bakacak durumumuz kalmıyor...

sosyal medya ile daha da farklı bir boyutta. doğru yanlış her türlü bilgi, basit bir ön kabul ile önce gündem haline geliyor, olay bile netleşmeden yargı dağıtmaya başlıyor insanlar... ve her ne oluyorsa 1-2 gün sonra unutarak devam ediyoruz. olayı hatırlayıp soran yok...

tüm taraflar için bir tür haksızlık oluşturmadan ve en önemlisi ayırmadan olay çözdüğümüz bir yöntem. günümüzde pek uygulanmıyor, tercih etmiyoruz. zarar verme, acıtma, iz bırakma peşindeyiz. doğru kullanıldığında gerçekten zaman kazandıran bir değermiş. sonradan değeri anlaşılanlardan...

archeage'de iyileşme için kullanılan çalgı. hardtack ve hp eki olarak kullanılır. 3 farklı şekilde iyileşme seçeneği olduğunu söyleyelim. aynı durum mana için de geçerli. bunda da flute, soup ve mp kullanılır. sadece, pot ve çalgıları atak esnasında kullanabiliyorsunuz. pot süresi de uzun olduğu için iyileştirmesi az bile olsa tek seçenek oluyor lute.

palize. artık her daim yapılmayan bir tatlı. zaten olsa da kimse köydeki anneanne gibi yapamaz.

karanlıkta kitap okumayı kolay hale getirecek bir yenilik. yurtta oda arkadaşını rahatsız etmeden okuma ve çalışma şansı verir.

Doğum günün kutlu olsun abi.

mevcut programda servis edilen konularda (çoğunluk magazin) etliye sütlüye dokunmadan yorum yapabilmesi, maksadını aşmaması, eski de olsa bir tanınırlığı olması ile yayına konulmuş kişinin gerçeklerden izole, oldukça idealist hatta elitist ve pek düşünülmeden konuşulmuş beyanıdır. merak etmesin, insanlar fasülye yemeden de durabiliyorlar ama vicdanları ile mutlular...

benim asıl merak ettiğim, gün gelecek ve böyle severek dinleyeceğimiz akademisyen, yazar, aktivist (olmaz ama olur belki), profesör, sanatçı birinin buralarda yorum yapıp o kadronun hakkını verebilecek olması. seviyeyi yükseltmesi. duymadığınız bir kasabadan, köyden örnek vererek tezini, teorisini günlük pratiklerle analiz ederek sunması... yani aslında, çok güzel tv programcılığı yapılır, ilk olur, güzel olur vs. ama işte günü kurtarmak var ya rutine girelim yeter...

Harika bir çalışma. Matematik öğretmeni Mukaddes Karip tarafından "matematik bilgisinin insanlara aşılanmasına ve sevdirilmesine yardımcı olmak" amacıyla hazırlanan "Durakta Matematik" projesi Denizli'de hayata geçirildi.

"Biz bu ön yargıların kırılmasına bir nebze yardımcı olacağız. Vatandaşlar bir yandan otobüs beklerken diğer yandan da matematiği öğrenecek. Eğitimin sadece dört duvar arasında kalmadığını gösteren proje, adeta boş zamanın düşmanı olacak. Matematik korkusu var çocuklarımızda. Bu korkuyu yıkmak için derslerimizde çeşitli etkinlikler yapıyoruz ancak yeterli olmuyor. Sadece çocuklarımızın için değil 7'den 70'e herkesin bu çalışmadan faydalanmasını istiyorum."



Haberin devamı için tıklayınız.