(bkz: iletişimsizlik) problemini de beraberinde getirendir. denge kurulmadığında ekranlar çoğu şeyin önüne geçiyor.
ilk bakışta keyifli görünen bir sistem. cadde üzerindeki yer sorununa çözüm olabilir. hem de daha güvenli sanki.
üreten insanlar için sadece yeme ve içmeden ibaret olmayıp, olabildiğince ilgi duyduğu birkaç konuyu elinden geldiği kadar takip etmek.
bu doğrudan taklit etmek anlamına gelmiyor. bunun yerine, eksikleri, hataları fark edip daha çok çalışmak için insanı motive ediyor. bir sürü de entellektüel sürece de farkında olmadan tanık oluyorsunuz.
tabi slogan şu, "bakmak görmeyi unutturabilir, görmelisin!"
bu doğrudan taklit etmek anlamına gelmiyor. bunun yerine, eksikleri, hataları fark edip daha çok çalışmak için insanı motive ediyor. bir sürü de entellektüel sürece de farkında olmadan tanık oluyorsunuz.
tabi slogan şu, "bakmak görmeyi unutturabilir, görmelisin!"
anlamak ve sevmek.
çoğu sinema öğrencisinin hayallerini süsleyen muazzam prodüksiyon şirketi. resmen çıtayı belirleyenlerden. her şeyi kendi imkanları ve büyük bir ekip çalışması ile üretiyorlar. yeni nesil üretimler, cgi ve oyun prodüksiyonu, oyun tanımı vs. de var. bu açıdan da değerli, hem sinematik hem de yeni nesil.
işte bir örnek:
bu da kanal tanıtım:
işte bir örnek:
bu da kanal tanıtım:
"becoming one" adıyla sunulmuş bir tamamen bilgisayar destekli animasyon projesi eseri. aslında çok önceden karşılaşmıştım ve "bütünlük" konusunda çok iyi bir örnek. her açıdan sanat yönetimi ve görselleştirme keyifle uygulanmış.
video: https://vimeo.com/120338955
bu da nasıl yapıldığının anlatıldığı websitesi: http://www.becoming-one.net/
video: https://vimeo.com/120338955
bu da nasıl yapıldığının anlatıldığı websitesi: http://www.becoming-one.net/
"kendinizi, kendinizle zaman geçirmeyi yalnızlık sanmayacağınız şekilde yetiştirin."
(andrey tarkovski)
(andrey tarkovski)
bir şeyi seçmekte zorlananlar için keyifli bir formül. aslında bir çok yerde karşımıza çıkar. bir şeyi öne çıkarmak mı istiyorsunuz? yanındaki, sonucu değiştirmeyen bütün gereksiz kısımları atın. kalan daha güçlü olacaktır. betimlemeyi ben de severim, çok hem de. ama bir dost görüşü olarak kabul ederseniz, denge daha bir hoş. hatta duyguya yakın bir denge, betimlemeden ziyade. izin verin kelime azalsın, bakın duygular nasıl öne çıkıyor...
(bkz: en güzel kokular)
bilindik kelimesiyle distopya. istenilmeyen alem ya da dünya gibi bir şey. tabi günümüzde de çok ağır sıkıntılar yaşanıyor, biz de kıyısından köşesinden denk geliyoruz. ama insan hayalinde daha vahim ve korkutucu senaryolar ortaya çıkabiliyor.
benim aklıma ilk gelen, farklılıkların tamamen 0 olması. düşünsenize, müzik tek bir notadan oluşuyor. insanlar tek tip giyinip, cinsiyet gözetmeksizin aynı saç görünümünde. hatta siyah beyaz harici renkler de yok. ve sadece her şey kareden ibaret. üçgen veya daire yok mesela. hatta dil dediğimiz şey bile tek bir kelime. tek bir sözcük. insanlar tek bir şehirde yaşıyorlar. şehirde neredeyse arıların petekleri gibi, hiçbir mimari dokunuş yok. tamamen modernist hatta sadece işlevsel. nasıl yaşanır ki böyle bir dünyada. şu an yaşadığımız dünyanın %90'nını almak gibi bir şey. ve önem açısından %100'ü belkide.
benim aklıma ilk gelen, farklılıkların tamamen 0 olması. düşünsenize, müzik tek bir notadan oluşuyor. insanlar tek tip giyinip, cinsiyet gözetmeksizin aynı saç görünümünde. hatta siyah beyaz harici renkler de yok. ve sadece her şey kareden ibaret. üçgen veya daire yok mesela. hatta dil dediğimiz şey bile tek bir kelime. tek bir sözcük. insanlar tek bir şehirde yaşıyorlar. şehirde neredeyse arıların petekleri gibi, hiçbir mimari dokunuş yok. tamamen modernist hatta sadece işlevsel. nasıl yaşanır ki böyle bir dünyada. şu an yaşadığımız dünyanın %90'nını almak gibi bir şey. ve önem açısından %100'ü belkide.
mahalle maçı için diğer mahalleden adam çağırmak gibi bir şey. hiç hoş değil mahallede top oynayan kişilerin olmaması.
fecr-i âtî edebiyatı döneminin bilindik sloganı.
kimi zaman katıldığım bir anlayış. zevk unsuru ve estetik değerleri ele aldığımızda herkese hitap etmeyebilir, herkeste aynı sonucu, aynı duyguları uyandırmayabilir. zaten bir taraftır, şiiri, sanatı, düz yazıyı tercih etmek ya da kameranın durduğu nokta, kanvastaki boya seçimleri hep aynı olmaz, olmamalı. bireysel olması biraz da o hem kişin kendi ruhsal yapısının aktarımı olarak hem de özgünlük açısından faydalıdır bile.
etliye sütlüye dokunanları yermek değil tabi ki amaç, onlar da saygıdeğer çünkü sanat, hayatın her alanına, insanı etkileyen kadar toplumsal bir takım olay ve olguları da yerine göre içine alır. burada şu var, bir propagandaya dönüştüğünde ya da salt ticari amaca hizmet ettiğinde kendinden uzaklaşıyor.
kimi zaman katıldığım bir anlayış. zevk unsuru ve estetik değerleri ele aldığımızda herkese hitap etmeyebilir, herkeste aynı sonucu, aynı duyguları uyandırmayabilir. zaten bir taraftır, şiiri, sanatı, düz yazıyı tercih etmek ya da kameranın durduğu nokta, kanvastaki boya seçimleri hep aynı olmaz, olmamalı. bireysel olması biraz da o hem kişin kendi ruhsal yapısının aktarımı olarak hem de özgünlük açısından faydalıdır bile.
etliye sütlüye dokunanları yermek değil tabi ki amaç, onlar da saygıdeğer çünkü sanat, hayatın her alanına, insanı etkileyen kadar toplumsal bir takım olay ve olguları da yerine göre içine alır. burada şu var, bir propagandaya dönüştüğünde ya da salt ticari amaca hizmet ettiğinde kendinden uzaklaşıyor.
Başlık dikkatimi çekti, "bir şeyler yazayım" diye girdim bunu gördüm. Çok keyifli olmuş teşekkürler :))
Rica ederim. :)
genellikle istanbul'un olumsuz özelliklerini tek tek açıklamadan bahsetmek ya da vurgulamak için kullanılan özet bir ifade. ulaşım, kabalık ve trafik ilk akla gelenler.
kişiye göre değişir tabi ama kısa filmi çekme aşamasından daha zor olandır. çünkü eldeki ince meseleyi, en etkili ve en öz biçimde aktarmak gerekir. film bir süreçtir. fikirden, kurgudan son çıkışı alana kadar. bu da sağlam bir metin ister. bunun yanında akış, tempo, süre kullanımı ile dengelenerek metnin havada kalmaması adına duygu aktarımı incelenir. oldukça zahmetli bir süreç.
(bkz: kısa film çekmek)
(bkz: kısa film çekmek)
merakın ve anlama güdüsünün ilk adımı. öğrenmenin temeli. ne kadar doğru sorular sorarsanız, ufkunuzu o kadar çok açarsınız.
ele alınacak bir meseleyi ileri bir zamana bırakma sözüdür.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?