confessions

piri fani

1. nesil Gammaz - Gammaz -

  1. toplam entry 1196
  2. takipçi 31
  3. puan 43474

tayyar rahmiye

piri fani
Adanalı Rahmiye Hanım, 1920 yılında Türkler ile Fransızlar arasında yapılan Kurtuluş Savaşına katılmıştı. Savaşın ilk zamanlarındaki görevleri keşif ve cephe gerisinde kundakçılık yapmaktı ve bu görevlerini birçok kahramanlıkla gerçekleştirmiştir. Daha sonra kendi de savaşta çarpışmalara katılmıştır.
1920'de Fransızlara karşı harekete geçildiği sırada Türk askerlerinde yorgunluk ve korku sebepleriyle bir duraksama olunca, "Ben kadın olduğum halde ayakta duruyorum da, siz erkek olarak yerlerde sürünmekten utanmıyor musunuz?" demiş ve askerlerin toparlanmasını sağlamıştır. Aynı muharebede ateş hattında kalan iki arkadaşını korumak için ileriye atıldığı sırada şehit olmuştur.
(bkz: RAHMİYE HANIM AĞITI)

öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler

piri fani
Çin'in Guangdong eyaletinde 21 yaşında tanışıp
nişanlandığı sevgilisi ile evlenme hayalleri kuran bir kadın, düğünden hemen önce rahatsızlanarak komaya girmisti..

Beyni hasar gören talihsiz kadın, tam iki yıl
komada kaldı. Yaşam destek ünitesine bağlı olarak yaşatılan kadından ümit kesilince, gelinlik giydirildi, yatağının başında bir düğün töreni düzenlendi, sonra da gözyaşları içinde yaşam desteği sonlandırıldı....

Ailesi, düğünden sonra yapılan bir ameliyatla kadının organlarının alındığını ve ihtiyaç sahiplerine bağışlandığını söylemisti. Nişanlısı,

“Hep özel bir düğün istemiştik. O yüzden para biriktirmek için fazla mesai yapıyorduk. O, hayalimizdeki düğünü gerçekleştirmek
için hastalandı. Ben ona istediği gibi bir düğün yaptım..”

demisti...

İşte bunlar çok zor şeyler ama hayatın içinde var maalesef.Sağlıklı bir nefes alıp verdiğiniz her anın değerini bilin ve birini seviyorsanız onu mutlu edin.

mary ann bevan admin

piri fani
Kendini dünyanın en çirkin kadını ilan eden Mary Ann Bavenadmin

Mary Ann Webster olarak sekiz çocuklu bir ailenin bebeği olarak 1874 yılında Londra'da dünyaya geldiğinde her kız çocugu gibi normal bir fiziğe sahipti. Hayatına hemşirelik yaparak devam eden Mary , manavlık yapan Thomas Bevan ile evlendikten kısa bir süre sonra yüzünde ve vücudunda anormal değişimler farketmeye başladı, Akromegali adlı bir hastalıktan kaynaklanan bu değişimler dört çocuklu genç kadını herkesten daha farklı bir hale getirmeye başlamıştı.Fiziksel değişimin yanı sıra şiddetli başağrısı ve görme yeteneginin azalması gibi sorunlarla da uğraşan genç kadın eşini kaybettigi zaman kendine ve dört çocuguna bakabilmek için mücadeleye başladı.

1914 yılında eşinin ölümüyle dört çocukla dul kalan Mary, çirkin kadın yarışmasını kazandıktan sonra 1920 yılında Sam Gumpertztarafından Coney Island's Dreamland SideShow'a dahil edildi. Mary Baven hayatının geri kalanında bu sirkte çalışmıştır ve çeşitli fuarlara katılmıştır. Yaşadıgı zamanda kendisine musallat olan hastalıgın getirdigi kötü görüntüyü çocuklarının ve kendisinin hayatını devam ettirmek için kullanmayı başarmış,öldügü 59 yaşına kadar çalışan Mary Ann Bevan o dönem insanlarının bu tür gösterilere meraklı olmasından dolayı maddi sıkıntı çekmemiştir.2000 li yılların başında İngiltere'de doğum günü kartlarına fotografı basılan Mary , Hollanda'lı bir hekimin istismar edildigi gerekçesi ile şikayet etmesi üzerine raflardan kaldırıldı.Akromegali'nin diğer adı da konrolsüz büyüme hastalığıdır, hipofiz bezi aşırı büyüme hormonu salgılar ve ergenlik zamanında ortaya çıkarsa jigantizm denen devlik hastalıgı adını alır.Genellikle 30-60 yaş arası ortaya çıkar (Mary Ann Bevan'da 32 yaşında ortaya çıkmıştır) Önce yüz şeklinin bozulmasıyla kendini gösteren hastalık baş ağrısı, eklem ağrısı, yorgunluk, el ve ayak büyümesi ile belirtilerine devam eder.Büyüme hormonunun fazla salgılanması kalp ve solunum sistemini de etkilemeye başlar, ölüm riski normal insana göre 2 ile 4 kat arası artar.Bu hastalıga sebep olarak genellikle hipofiz bezindeki timörler gösterilebilir,timörün oluşturdugu baskı sonucu görme kaybı da oluşur.Belirtileri o kadar yavaştır ki hastalık oluştuktan ancak yıllar sonra teşhis edildigi görülmüştür. Ayaklarda büyüme, aşırı terleme, seste kalınlaşma,baş ağrısı, görmede azalma, eklem agrısı,kalp büyümesi, horlama, adet düzensizliği gibi belirtiler bu hastalık belirtilerindendir.Cerrahi müdahele ile timörün çıkarılması, ilaç ve hormon tedavisi akromegali hastalıgında kullanılan tedavi şekilleridir.


hayat öpücüğü

piri fani
1967 yılında Jacksonville Florida'da yaşayan J.D. Thompson ve Randall G. Champion adlı iki iş arkadaşı için mesai diğer günlere göre çok daha zor geçmişti. Randall her zaman yaptığı gibi elektrik direklerini kontrol etmek için arkadaşıyla beraber yükseklere tırmandığında yüksek voltaja maruz kaldı. Belindeki emniyet kemeri sayesinden düşmekten kurtulmuştu ama bilinci kapalı bir şekilde direkte sallanmaktaydı. Mesai arkadaşı Thompson tecrübeli bir doktor gibi arkadaşını direği tepesinde kucakladı ve nefes almayan dostuna suni teneffüs uyguladı. O ânı ölümsüzleştiren fotoğrafçı Rocco Moratibo “Hayat Öpücüğü” adını verdiği bu fotoğrafla 1 yıl sonra Pulitzer ödülünü kazandı. Thompson'ın hayat öpücüğü Randall'ı 2002 yılında kalp krizinden ölene kadar hayata bağladı. Moratibo ise 2009 yılında hayatını kaybedince bu andan geriye sadece olayın kahramanı Thompson ve onunla ölümsüzleşen bu kare kaldı.

kimseye etmem şikayet

piri fani
Fâ-i-lâ-tün/Fâ-i-lâ-tün/Fâ-i-lâ-tün/Fâ-i-lün
Kim-se-yê-et/mem-şi-kâ-yet/ağ-la-rım-ben/hâ-li-me

Müzeyyen senar dışında kimse bu şarkıyı vezne uygun şekilde okumuyor. Ayrıntılara çok dikkat ettiği burdan belli. mesela diğer sanatçılar yukardaki mısrada ağlarım ben halime derken ağlaaaarım ben halime diye okurlar, vezne uymuyor onlarınki ama müzeyyen senar buna dikkat ediyor ağlarımdaki la hecesini kısa telaffuz ediyor. böyle dikkatli, titiz insanları çok seviyorum.

sokullu mehmet paşa

piri fani
I. Süleyman döneminde Osmanlı donanmasının Kaptan-ı Deryalığı ve yine I. Süleyman, II. Selim ve III. Murad dönemlerinde 14 yıl Osmanlı Devleti'nin sadrazamlığını yapmış Osmanlı devlet adamıdır.

süreyya ağaoğlu

piri fani
Cumhuriyet tarihinin ilk kadın avukatı olarak bilinen, Milletvekili Ahmet Bey Ağayev (Ahmet Ağaoğlu)'nun kızı Süreyya Ağaoğlu'nun hikayesi.


Mustafa Kemal Atatürk'e de danışmanlık yapan Azeri kökenli Milletvekili A.Ağaoğlu'nun kızı Süreyya Hanım, Hukuk Fakültesine yazılmak ister.

Süreyya Ağaoğlu 1921 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne yazılmak istese de ne yazık ki bu 1920 şartlarında pek mümkün olmaz.

S.Ağaoğlu,Hukuk Fakültesi isteğinden vazgeçmez sonradan vekil olacak olan Melda ve Bedia Hanım'ın da desteğiyle bu istediğini gerçekleştirir

Süreyya Ağaoğlu ve kadın arkadaşları için Hukuk Fakültesinin mevzuatı değiştirilir, Kadınlar için ayrı bir 'Fakülte' açmak zorunda kalırlar.


Süreyya Ağaoğlu da yaşadığı tüm zorluğun acısını çıkarmış gibi 1925 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Bölümünü en yüksek dereceyle bitirir


Süreyya Ağaoğlu, Hukuk Fakültesini bitirdikten sonra Ankara'ya ailesinin yanına döner, arkadaşıyla birlikte Adalet Bakanlığında staja başlar

Süreyya Ağaoğlu'nun hayatında yeniden zorluk daha başlar.Öğle Yemekleri. Yemek yenebilecek tek yer mebusların gittiği İstanbul Lokantası'dır

Süreyya Ağaoğlu ve arkadaşı bir müddet işi sandviç ile götürmeye çalışsalar da sonunda pes ederler ve İstanbul Lokantası'nın yolunu tutarlar

S.Ağaoğlu ve kadın arkadaşı için yine bir zorluk çıkmıştır. Bırak Ankara'yı İstanbul'da bir kadının "Lokanta'da yemek yediği" görülmemiştir.

Süreyya Ağaoğlu,pes etmez ve İstanbul Lokantası'nın yolunu tutar. O gün tuhaf bakışlar eşliğinde yemeklerini yerler. Kadınlara kimse ilişmez

Süreyya Ağaoğlu'nun yüzüne söylenmeyen laflar, herkes tarafından tanınan babasının kulağına söylenir;"kızınız, lokantada yemek yiyor efendi"

Ahmet Bey'in kızı Süreyya Ağaoğlu'nun Lokanta'da yemek yemesi dönemin Başbakanı (Başvekili)Rauf Orbay'a kadar gider.

Başbakan Rauf Orbay da durumdan rahatsız olur. Bugüne kadar görülmüş bir şey değildir ki kadının "lokantada" erkeklerin içinde yemek yemesi.

Durum iyice karışır. Bir kaç gün sonra Atatürk ve eşi Latife Hanım, Ağaoğlu Ailesini ziyaret ederler. Laf döner dolaşır Süreyya Hanıma gelir


Kızını da üzmek istemeyen Ahmet Ağaoğlu, Atatürk'e durumu anlatır. Süreyya Hanım, Atatürk'ün kendinden yana çıkacağını bilerek lafı üsteler.

Süreyya Hanım, Gazi Paşa'nın Lokanta mevzusunda kendisinden yana çıkacağını umarken; Atatürk;"Babanın da, Rauf Bey'in de hakkı var," der.

Tam Süreyya Hanım'ın hayalleri yıkılmış, Bakanlıkta çalışırken bir görevli gelir ve "Süreyya hazırlan, Paşa seni yemeğe götürecekmiş" der.

Süreyya Hanım, Atatürk'ün yanında mebus ve yaveriyle arabada kendisini beklediğini görür Atatürk; "Latife seni öğle yemeğine bekliyor" der.

Otomobil, meşhur İstanbul Lokantasının önünden geçerken Atatürk; "Bugün Sürreyya'yı bize götürüyorum ama yarın buraya gelecek" diye seslenir

Latife Hanım;"Paşa sana yemekte hak verdi ama senin yanında da babanı ezmek istemedi. Eve geldiğinde mebusları arayarak bunu çözün dedi" der

Atatürk, Ağaoğlu Ailesinden geldiğinde Lokantada Süreyya Hanım'ın başına gelenlere çok sinirlenmiş ve derhal bunun çözülmesini istemiştir.

Süreyya Ağaoğlu, ertesi gün, Atatürk'ün dediği gibi İstanbul Lokantası'na gittiğinde bir kaç mebus eşinin de lokantada olduğunu görür.

Hem Süreyya Hanım (Ağaoğlu)'ın hem de Atatürk'ün girişimiyle kadınlar da erkekler gibi dışarıda yemek yeme hakkına böylelikle kavuşmuşlardır

İstanbul Lokantası, kadın hakları açısından bir milat yeri olmuş, kadınların toplumsal hayattan tecrit edilmemesinin bir nişanesi olmuştur.
37 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol

tag heuer carrera womens price montblanc timewalker 2017 replica watches rolex oyster perpetual datejust made in hong kong vintage heuer chronograph replica watches hublot 992703 price panerai limited edition 2015 replica ladies watches ulysse nardin watches platinum brand watches for ladies uk replica watches belfort watch kickstarter breitling yellow face chrono uk replica watches