Vatandaş : Kart zampara Ali Ağaoğlu
Ali Ağaoğlu : Ampüte M.T oyuncularına birer ev vereceğim
Vatandaş : Ne büyük adamsın be helal olsun.
ilk kağıt para Abdülmecid tarafında 1839 yılında (para yerine geçen belge yani bir çeşit borç senedi yada hazine bonosu niteliğinde olarak çıkartılmıştır. bu paralar matbaa baskısı olmayıp el yazısıyla hazırlanmış ve her birine de resmi mühür basılmıştır. 1842 yılında da matbaada basılmaya başlanır. 23 yıl tedavülde kalır. 2. Abdülhamid döneminde de ikinci kağıt para basımına başlanır. üçüncü defa basımı ise 1. dünya savaşı sırasında olmuştur. daha sonra cumhuriyet dönemine EVRAK-I NAKDİYE olarak devredilen bu paralar 1927 yılına kadar kullanılmıştır.
Osmanlıda İlk kağıt Para.
(bkz: KAİME-İ NAKDİYE-İ MUTEBERE)
(bkz: KAİME-İ NAKDİYE-İ MUTEBERE)
yazık çok yazık gerçekten.
Sakar insanın eline silah bıçak verilip domates doğramasını istemek gibi hissediyorum. Yöneticileri neler yapıyor, kimdir bilmiyorum ama güvenim kalmadı. Patlama meydana geliyorsa işi bilmeyen insanların yüzünden geliyordur.
Tabi işin iç yüzü ortaya çıkar.
Ölenlere allah rahmet eylesin.
Sakar insanın eline silah bıçak verilip domates doğramasını istemek gibi hissediyorum. Yöneticileri neler yapıyor, kimdir bilmiyorum ama güvenim kalmadı. Patlama meydana geliyorsa işi bilmeyen insanların yüzünden geliyordur.
Tabi işin iç yüzü ortaya çıkar.
Ölenlere allah rahmet eylesin.
günümüzde bilen yazan yapan kalmadı.
Hat kelime olarak yazı ve çizgi anlamına gelmektedir. Hat sanatı ise en pratik anlamıyla belirli kurallar çerçevesinde yazılan, görsel zevke hitap eden yazı sanatı olarak bilinir. Hat sanatının yazımında hüsnühat ve kaligrafi yazı sistemleri kullanılmaktadır. Bu yazı sanatı genelde dekor amaçlı yapılır, yaptırılır ve yalnızca görsellik için kullanılır. Bunun dışında hat sanatı ya da tekniği ile uzun yazılar yazılması hem çok zorlayıcı hem de zaman alıcı olacaktır. Ayrıca hat sanatı ile yazılan yazılarda belirli bir alfabe yoktur. Daha çok hat sanatında, sembolleri harfleştirerek, çeşitli şekillerde yazı yazma işlemi görülür ki bu da hat sanatı ile uzun yazılar yazmayı engeller.
yaprak üzerine osmanlı hat sanatı
Hat kelime olarak yazı ve çizgi anlamına gelmektedir. Hat sanatı ise en pratik anlamıyla belirli kurallar çerçevesinde yazılan, görsel zevke hitap eden yazı sanatı olarak bilinir. Hat sanatının yazımında hüsnühat ve kaligrafi yazı sistemleri kullanılmaktadır. Bu yazı sanatı genelde dekor amaçlı yapılır, yaptırılır ve yalnızca görsellik için kullanılır. Bunun dışında hat sanatı ya da tekniği ile uzun yazılar yazılması hem çok zorlayıcı hem de zaman alıcı olacaktır. Ayrıca hat sanatı ile yazılan yazılarda belirli bir alfabe yoktur. Daha çok hat sanatında, sembolleri harfleştirerek, çeşitli şekillerde yazı yazma işlemi görülür ki bu da hat sanatı ile uzun yazılar yazmayı engeller.
yaprak üzerine osmanlı hat sanatı
(bkz: hakim)
tarihte İslam ülkelerinde insanlar arasında meydana gelen hukuki anlaşmazlıkları sonuçlandırmak, hukuka aykırı davranışların cezasını hükme bağlamak, verdikleri hüküm ve cezaları infaz etmek üzere devletin yetkili kurumları tarafından görevlendirilmiş kimsedir. Kadılara dinî, malî, idarî, eğitim-öğretim gibi görevlerin verildiği de görülmüştür.
Arapça "hüküm, karar, hakimlik" anlamlarına gelen ve İslam hukukunda yargısal faaliyeti ifade eden "kaza" kökünden gelir.
İslam dininin peygamberi, ilk kadı sıfatıyla İslam toplumunda bir çok hukuksal çekişmeyi karara bağlayıp yargısal fonksiyon icra etmiştir. Kadılık, genişleyen Müslüman toplumlarda yaygınlaşmış, Müslüman Türkler'e kadar gelmiştir.[2] 1924 yılında çıkan bir kanunla Türkiye'de kadılık sistemi kaldırılmış ve yerine hakimler atanmaya başlamıştır.
tarihte İslam ülkelerinde insanlar arasında meydana gelen hukuki anlaşmazlıkları sonuçlandırmak, hukuka aykırı davranışların cezasını hükme bağlamak, verdikleri hüküm ve cezaları infaz etmek üzere devletin yetkili kurumları tarafından görevlendirilmiş kimsedir. Kadılara dinî, malî, idarî, eğitim-öğretim gibi görevlerin verildiği de görülmüştür.
Arapça "hüküm, karar, hakimlik" anlamlarına gelen ve İslam hukukunda yargısal faaliyeti ifade eden "kaza" kökünden gelir.
İslam dininin peygamberi, ilk kadı sıfatıyla İslam toplumunda bir çok hukuksal çekişmeyi karara bağlayıp yargısal fonksiyon icra etmiştir. Kadılık, genişleyen Müslüman toplumlarda yaygınlaşmış, Müslüman Türkler'e kadar gelmiştir.[2] 1924 yılında çıkan bir kanunla Türkiye'de kadılık sistemi kaldırılmış ve yerine hakimler atanmaya başlamıştır.
Osmanlı'da Kadı olabilmek için Kuzât Medreselerinden (bugünkü Hukuk Fakültesi'ne denk) yüksek derece ile mezun olmak gerekiyordu. Mezun olan Kadı adayı bir süre Kazasker Divanında staj gördükten sonra derecesine ve hakimiyetine göre ya Mevleviyet denilen önemli şehir ve görevlere ya da kaza kadılıklarına atanırdı.
Mevleviyet kadılığına yürüyeceklerin belirlenmesi için adaylar çeşitli sınavlardan geçirilirdi.
Bu sınavlarda gözetilen önemli bir yetenek de meseleleri hızlı çözebilmekti. Hem tarafların adil bulacağı bir çözüm sağlamak hem de hızlı olabilmek neredeyse eşit derecede önemliydi. Kesin çözümün mümkün olmadığı durumlarda kadıların marifeti tarafların adil bulabileceği yaratıcı çözümler geliştirmesi ve hükmünü vermesi gerekirdi.
medresetü'l-kuzat kadı diploması
Mevleviyet kadılığına yürüyeceklerin belirlenmesi için adaylar çeşitli sınavlardan geçirilirdi.
Bu sınavlarda gözetilen önemli bir yetenek de meseleleri hızlı çözebilmekti. Hem tarafların adil bulacağı bir çözüm sağlamak hem de hızlı olabilmek neredeyse eşit derecede önemliydi. Kesin çözümün mümkün olmadığı durumlarda kadıların marifeti tarafların adil bulabileceği yaratıcı çözümler geliştirmesi ve hükmünü vermesi gerekirdi.
medresetü'l-kuzat kadı diploması
Ey Oğul, Beysin…
Bundan Gayrı Öfke Bize; Gönül Almak Sana
Suçlamak Bize; Katlanmak Sana
Acizlik Bize; Hoş Görmek Sana
Kem Göz, Şom Ağız Bize; Bağışlamak Sana
Üşengeçlik Bize, Gayretlendirmek Sana
Bölmek Bize, Bütünlemek Sana
Çatışma, Geçimsizlik, Anlaşmazlık Bize; Adalet Sana Düşer
Ey Oğul, Beysin…
Güçlüsün, Kuvvetlisin, Akıllısın, Kelamlısın
Ancak, Bunları Nerede Ve Nasıl Kullanacağını Bilmezsen;
Öfken Ve Nefsin Bir Olup Aklını Yener
Sabretmesini Bil, Vaktinden Önce Çiçek Açmaz
Açık Sözlü Ol, Her Sözü De Üstüne Alma
Sevildiğin Yere Sık Gidip Gelme
Ananı, Atanı Say :Bilesin Ki; Bereket Büyüklerle Beraberdir
Oğul Üç Kişiye Acı;
Cahiller İçindeki Alime,
Zengin İken Fakir Düşene,
Hatırlı İken İtibarını Kaybedene…
Şunu Da Unutma! İnsanı Yaşat Ki, Devlet Yaşasın…
Ey Oğul! Yaşça, Bilgice Senden Büyük Olabiliriz.
Ama Sen Bey'sin :Biz Senin Yanında, Senin Emrindeyiz…
Bunu Bilesin… Lakin Unutma!
Yüksekte Yer Tutanlar Aşağıdakiler Kadar Emniyette Değildir…
Haklı Olduğuna İnanıyorsan Mücadeleden Korkma:
Yılgınlık Gösterme…
Bilesin Ki! Atın İyisine Doru, Yiğidin İyisine Deli Derler!
Yolun Uzun, İşin Çetin, Yükün Ağırdır…
Allah Yardımcın Olsun.
Bundan Gayrı Öfke Bize; Gönül Almak Sana
Suçlamak Bize; Katlanmak Sana
Acizlik Bize; Hoş Görmek Sana
Kem Göz, Şom Ağız Bize; Bağışlamak Sana
Üşengeçlik Bize, Gayretlendirmek Sana
Bölmek Bize, Bütünlemek Sana
Çatışma, Geçimsizlik, Anlaşmazlık Bize; Adalet Sana Düşer
Ey Oğul, Beysin…
Güçlüsün, Kuvvetlisin, Akıllısın, Kelamlısın
Ancak, Bunları Nerede Ve Nasıl Kullanacağını Bilmezsen;
Öfken Ve Nefsin Bir Olup Aklını Yener
Sabretmesini Bil, Vaktinden Önce Çiçek Açmaz
Açık Sözlü Ol, Her Sözü De Üstüne Alma
Sevildiğin Yere Sık Gidip Gelme
Ananı, Atanı Say :Bilesin Ki; Bereket Büyüklerle Beraberdir
Oğul Üç Kişiye Acı;
Cahiller İçindeki Alime,
Zengin İken Fakir Düşene,
Hatırlı İken İtibarını Kaybedene…
Şunu Da Unutma! İnsanı Yaşat Ki, Devlet Yaşasın…
Ey Oğul! Yaşça, Bilgice Senden Büyük Olabiliriz.
Ama Sen Bey'sin :Biz Senin Yanında, Senin Emrindeyiz…
Bunu Bilesin… Lakin Unutma!
Yüksekte Yer Tutanlar Aşağıdakiler Kadar Emniyette Değildir…
Haklı Olduğuna İnanıyorsan Mücadeleden Korkma:
Yılgınlık Gösterme…
Bilesin Ki! Atın İyisine Doru, Yiğidin İyisine Deli Derler!
Yolun Uzun, İşin Çetin, Yükün Ağırdır…
Allah Yardımcın Olsun.
umarım yaşamını yitirmez. Umarım kanlı canlı görevinin başına döner.
çok üzücü gerçekten çok üzücü.
çok üzücü gerçekten çok üzücü.
Pazarlama yerine sosyal sorumluluk projesi oluşturup sokak hayvanlarına destek verselerdi çok daha güzel olurdu.
Hababam sınıfının tek mezunu olan Ahmet'in çocukların kaderini değiştirmek amacıyla gittiği 2000 nüfusluk çekme köyünün
Bugün İstanbul'un 240.000 nüfuslu çekmeköy ilçesi olduğunu biliyormuydunuz?
Bugün İstanbul'un 240.000 nüfuslu çekmeköy ilçesi olduğunu biliyormuydunuz?
iyi yakalanmış bir detay :)
baya iyi :)
:) facebookta gördüm paylaşayım dedim.
gerçekten orasımıymış?
Onurumuz gururumuzsunuz. Helal hoş olsun.
Vodafone Park'ta oynanan mücadelede Milli Takımımıza şampiyonluğu getiren golleri 25. dakikada Ömer Güleryüz ve 50+2. dakikada Osman Çakmak kaydetti.
Vodafone Park'ta oynanan mücadelede Milli Takımımıza şampiyonluğu getiren golleri 25. dakikada Ömer Güleryüz ve 50+2. dakikada Osman Çakmak kaydetti.
Bize vize yasağı getirip, terorist destekçisi ülke konumuna sokan ABD'ye, hala incirlikteki o üssü kullandırıyorsak, Birgün o İncirlik'ten kalkan uçaklar Ankara'yı ya da mazlum bir Müslüman ülkeyi bombaladığında, tıpkı zamanında Irağı bombaladığı gibi, kime ne cevap verebileceğinizi şimdiden düşünün, yetki sahibi yetkisizler! Bu ülke "Bana ne Amerika'dan " diyebilecek bir Erbakan yürekli adam daha göremeyecek mi? Irak'ta ki referanduma ses çıkarmadınız, böyle giderse bir aya resmî bir devlet olacaklar ve tanımak zorunda kalacaksınız. Ankara'da ki Külliye de ağırlayacaksınız! Daha kötüsü bu sessizliğiniz sayesinde 10 sene sonra Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında aynı referandumu Diyarbakır'da da yapmayacakları ne malum? Daha da elzemi kıyıpta kaptamadığınız İncirlik'ten kalkan uçaklar kurulması muhtemel bu devletleri destekleyince nasıl bir aldatılmışlık bahanesine sığınacağız. Biz cahil aklımız ile, bunların tamamının BOP için İsrail'e sunulmak üzere uygulanan politikalar olduğunu biliyoruz, siz anlayamıyor musunuz? Hiç sanmıyorum. O halde siz de mi BOP'a hizmet ediyorsunuz? Bazı Kürt kardeşlerimiz de Barzani'nin bu hamlesinin Kürtler için olduğunu düşünüyorlar, güzel kardeşlerim bizler bin yıldır bu topraklar üzerinde kardeşçe yaşıyoruz, bari siz aldanmayın!
Bir zaman da PÖH'ün hilal bıyıklarına takmıştı bazı lüzumsuzlar. Sonra hendek kapatıp memleketi kurtarmak yine onlara düştü...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?