ak gezenlere karşı sözlüğü koruyup kollamak üzere yemin etmiş tayfa. yakında kendilerine bir lord kommandant bulup yemine ihanet edenleri cezalandırmakta geç kalmayacaklardır.
(bkz: night watch )
ve sonra dört yandan saracaklar seni, ay'ın etrafını saran karanlık misali yıldırmaya çalışacaklar seni. geceyi sensiz, seni gecesiz bırakmak isteyecekler. bilmelisin ki kazanamadığında değil vazgeçtiğinde ölürsün...
vaay be ne yazdım ama (u::))
vaay be ne yazdım ama (u::))
''umut etmek ızdırabın süresini uzatır'' şeklinde Schopenhauer reisin tavsiyesidir. Nietzsche'nin de olabir...
herkesin başında....
MUHAFIZLIK RUHUNA SAHİP YAZARLAR.SANIRIM BU GECE TAM KADRO KALINACAK, TABİ SABAHA YOLCULUK EDERKEN ZAYİAT VERMEZSSEK..
''hüsnü abi bu nevin gibi kadınlar bir erkekte üç şeye bakar; para, şöhret ve yakışıklılık
ilk ikisi sende yok ama zehir gibi yakışıklısın.'' hüsnü yerine kahramanın ismi konur olay çözülür. karşı cins için ise biraz edebiyat gerektirir..
'' Gün, senden ışık alsa da bir renge bürünse;
Ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse;
Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan,
Yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse... '' göz rengi kısmı editlenir ve bu kadarı yeterli mi diye sorulur...
ilk ikisi sende yok ama zehir gibi yakışıklısın.'' hüsnü yerine kahramanın ismi konur olay çözülür. karşı cins için ise biraz edebiyat gerektirir..
'' Gün, senden ışık alsa da bir renge bürünse;
Ay, secde edip çehrene, yerlerde sürünse;
Her şey silinip kayboluyorken nazarımdan,
Yalnız o yeşil gözlerinin nuru görünse... '' göz rengi kısmı editlenir ve bu kadarı yeterli mi diye sorulur...
bir kaç yıl önce orada çalışan bir arkadaşım vardı. görevi abonelikten vazgeçenleri tekrar abone etmeye ikna etmekti. hoş ikna olmasalar bile yine gönderiyorlardı gazeteyi. bir de bir ara bu gazeteyle ilgili meşhur bir su geçirmezlik muhabbeti vardı ne olduğunu hatırlayamadım.
hı.. yani efem?
yüzüklerin efendisinde elflerin temsil ettiği; ortaçağ avrupasının birçok söylencesinde yer bulan ormanlarda yaşadığı düşünülen varlıklar.
muhtemelen sanıldığından çok daha eski bir tarihte yaşamış olan insandır. tekerleğin icadından günümüze kadar geçen zamanda insanoğlu için araba kavramı büyük oranda ya itilen ya da çekilen bir varlığı ifade etmiştir. motorun icadıyla harici bir dış kuvvet gereksinimi ortadan kalkmış olsa da insan hafızası öncesine dair bir şeyler biriktirmiş olmalı.
''Bahtiyarlık: boraca yüce dağları aşmak
varılmadan ölünen uzak yerlere koşmak
tanrı'nın sofrasında mest olarak konuşmak
Ve ömründe bir kere, bir kere sevinebilmektir...''
varılmadan ölünen uzak yerlere koşmak
tanrı'nın sofrasında mest olarak konuşmak
Ve ömründe bir kere, bir kere sevinebilmektir...''
her zaman yeni kalmayacaktır.
19 mayıs 1919 yılında M.Kemal atatürk'ün aslında olası bir direnişe engel olmak görevi ile gittiği fakat kendisine tanınan üstün yetkileri kullanarak, türk halkının kurtuluş mücadelesinde elinden geleni yaparak bu milleti esaretten kurtarma yolunda büyük adımlar attığı sürecin başlangıcıdır.
salata( tek başına öğün olarak), sulu yemek(yanında pirinç pilavı olmadan), sucuklu tost(bari karışık olsun), kahvaltıda elma, sosis kızartması ayrıca kahvaltıda yoğurdun da neden sevilmediğini anlamış değilim.
üsküdar meydan projesinden dolayı eski belediye binası yakın bir zamanda yıkılacak. belediye binasının alt tarafında ki çarşının içinde bulunan sevimli çay ocağımızın sahibi olan arkadaş yıkım yaklaşıyor başka bir yer bulmak lazım diye yeni bir dükkan buldu. dolayısıyla bizim sürekli beraber takıldığımız ekip ikiye bölündü. orada çalışan değerli bir abi yeni dükkana geçince ortamımız dağıldı. hala görüşüp beraber vakit geçiriyor olsak da eski mekandaki muhteşem ortamı çok özlüyoruz be. çok iyiydi ya çay ocağında son sen blues dinlemeler, köşeyi dönme yöntemleri üzerine hararetli tartışmalar, kendimize ülke kurma düşünceleri, yeni bir din icat etme çabaları, her türden görüş düşünce ve ideoloji ile dalga geçmeler, film geceleri, anlatılmaz yaşanır tadında bir birliktelikti. özledim be
içerisinde filizlenmesi ve büyümesi için oldukça verimli beyinler sunan güzel ülkemde yaygın bir hastalık. elimde buna dair bir kanıt olmamasına rağmen bizim milletimiz kadar fazla üreteninin bulunmadığını düşüyorum.
amerikalıların derdi bizi yok etmek, sinsi ingilizler tarihi düşmanlarımız, yahudiler yemiyor içmiyor bizi nasıl yok edeceklerini düşünüyor, kimsenin haberi yok ama bizde atom bombası var, nükleer çalışmalarımızda var ama çaktırmıyoruz, bizim ordudaki silah sovyet ordusunda bile yoktu, bütün dünya bizdeki bor mineralinin peşinde, neydi en son bizim akıllılardan biri söylemişti. hah doğruya amerika'yı müslümanlar keşfetti.
(bkz: atma recep din kardeşiyiz )
amerikalıların derdi bizi yok etmek, sinsi ingilizler tarihi düşmanlarımız, yahudiler yemiyor içmiyor bizi nasıl yok edeceklerini düşünüyor, kimsenin haberi yok ama bizde atom bombası var, nükleer çalışmalarımızda var ama çaktırmıyoruz, bizim ordudaki silah sovyet ordusunda bile yoktu, bütün dünya bizdeki bor mineralinin peşinde, neydi en son bizim akıllılardan biri söylemişti. hah doğruya amerika'yı müslümanlar keşfetti.
(bkz: atma recep din kardeşiyiz )
tolstoy'un hayatın anlamını sorgulayışını anlatan romanı. hayatın anlamını sorgulayan tolstoy sonrasında kendisini fakir rus köylülerine yardım etmeye adar. gerçekten niye yaşıyoruz diye sorguladığım çok olur fakat henüz tatminkar bir cevap bulamadım. belki umut belki korku ....
bulursam haber veririm
bulursam haber veririm
an itibarıyle gözlerimi açık tutmamı sağlayan kafein içerikli içeçek.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?