Plastantia

Anlat anlat heyecanlı oluyor.. evet sonunda iki nokta bulunuyor

İcinde yumurtanin bulunduğu neredeyse her yemek. Efsane olmasada ucuz oluyor.

Başkanlık koltuğuna oturmasının ardından birçok ülkede protesto edilmeye başlanmıştır. özellikle women's march ismi verilen miting kapsamında amerika'da binlerce kadın trump karşıtı organize olup gösteri düzenlemekte.

Dama seriyor hedik saçları bellik bellik le le le yar sabiha... bkz; Bir tel çektim Mardinden

öyle ya aynı ırmakta iki kez yıkanamıyorduk demi

Sağolsun hayatın bana her fırsatta yaşattığı; bugünlerde yaşadığım içinse 'sussan gönül razı değil söylesen tesiri yok' sözünün tercüman olabildiği zor durum.

yol yakınken vazgeç kendine bu zulmü reva görme ..bence en iyisi bu .

2013 yılında bir televizyon programında çalışma bakanının 800 lira büyük para geçinirsiniz demesine rağmen asgari sıfatını taşımaya devam eden ücret..

güzel memleketimizde uzun zamandır dillerde dolaşan son yıllarda daha da hararetini arttıran şaha kalkacağımız yıl. efsaneye göre birinci dünya savaşı sonrası yapılan anlaşmalarla ülkemizdeki devasa! zenginlikteki yeraltı kaynaklarımızı çıkarmamız yasaklanmış. üstelik anlaşmayı yapan devletler bunu 100 yıllığına yapmış. e 2023 de süre doluyor. özellikle vatandaş sabırsızlıkla bor mineralinin çıkarılmasını bekliyor. bu sayede bütün dünyanın gıpta ile baktığı bir süper güç olmamızın önünde herhangi bir engel kalmayacak.
tabi bu '2023 vizyonu' dediğimiz kavramın tam olarak neyi ifade ettiğini bilmeden 1 ocak 2023 günü dünyanın en güçlü ve müreffeh ülkesi olacağımıza gönülden inanan insanlarımız da var. gerçekten bilmeye ne gerek var ki? 2023 işte cumhuriyetin 100. yılı illaki ülke çok güçlü olacaktır. bunun nasılını sormayın sonuçta bizim bilmediğimiz çok gizli şeyler var. ha bu arada yakın zamanda moda olmuş başka bir vizyon! tarihimiz var. 2071... evet takvimler 2071'i gösterdiğinde türk milleti hasret çektiği dünya hakimiyetini tastamam sağlamış olacaktır. bundan şüphesi olana delil olarak şu ikisi yeter de artar bile; vizyon 2023, vizyon 2071

evsiz bir adamın trajik hikayesini çarpıcı bir gerçeklikle anlatan enfes türk filmi.
--- (gbkz: spoiler) ---

Tabutta Rövaşata, 1996 yapımı bir Derviş Zaim filmi. Başrolü Ahmet Uğurlu'nun üstlendiği film, Rumeli Hisarı`nda yaşayan evsiz barksız bir adamın hüzünlü hikâyesini konu edinir.

Tabutta Rövaşata En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Kurgu ve En İyi Erkek Oyuncu ile dördü Antalya Altın Portakal Film Festivali'nden olmak üzere 12 ödül kazandı.

--- (gbkz: spoiler) ---

tanju okan söylerse güzeldir. ama sütçü tevye söylerse daha bir güzel olan şarkı.
https://www.youtube.com/watch?v=np0yoOgvNVk

1830 da Joseph Smith, jR. amerikada kurulmuş bir oluşum. diğer adı isa mesih'in son zaman azizler kilisesidir. mormon ismi kutsal saydıkları ve bozulmuş incil'e alternatif olarak gördükleri mormon kitabından dolayı verilmiştir.
tarftarları tebliğ konusunda oldukça fanatikler. bir arkadaşımın istanbulda tanıştığı amerikalı bir grup, amerika'ya döndükten sonra kendisine bir Mormon kitabı göndermiş ve burada iletişim kuracağı kişilerin adresini bile vermişler.
Mormonlarda alkol, sigara ve çay-kahve gibi kafein içeren ürünler tüketmek yasakmış.

cihangir'de firuzağa kahvesi'nde çalışırken zeki demirkubuz tarafından keşfedilen dizi ve sinema oyuncusu. daha çok ezel'deki ramiz dayı'nın gençliği karakteri ile hatırlanan oyuncu. sinama filmlerinde de oldukça başarılıdır. kader filminin son sahnesinde döktürdüğü sahne..
https://www.youtube.com/watch?v=uGaj17-nT5Y

bir anda sosyal medyadan yayılan ve dün sosyal medyada yerli yabancı birçok kişinin ilgi odağı haline gelen hashtag. söylentiler olayın tamamen saptırma olduğu kullanılan fotoğraf ve videoların photoshop vb. tekniklerle oluşturulduğu yönünde. fakat her kim yaptıysa gayet geniş çaplı bir trolleme yapmayı başarmış. olayın en güzel tarafı ise sonrasında sosyal medyada dolaşan oldukça komik capsler ve paylaşımlar..

milli savunma üniversitesine rektör olarak atanan marmara üniversitesi fen-edebiyat fak. eski dekanı. televizyon programlarında sık rastlanan tarihçilerden ayrıca muhteşem yüzyıl dizisine de danışmanlık yapmıştır.

öğrencilerin eğitim süreci boyunca kitap, kırtasiye, kültürel vb. ihtiyaçlarını karşılamak üzere devlet yada özel kişi yada kurumlar tarafından verilen ayni ve nakdi yardımlardır.
öğrencilik döneminde bulunmaz bir nimettir. üniversiteye ilk başladığım zamanlarda 1 ay boyunca dağ taş demeden bazen yürüyerek bazen otobüsle dernek dernek dolaşmıştım. toplamda 700-800 lira civarı burs bulmuştum ki o dönem için gayet iyi paraydı.

dün denk geldiğim open courses (uzaktan eğitim, online eğitim) alanlarda olağanüstü hizmet veren web sitesi. oturduğunuz yerden dünyaca ünlü üniversitelerin hocalarından ders alabiliyorsunuz, ücretli olan kurslarda var ücretsiz olanlarda ücretli olanların hepsinde sertifika veriliyor. mühendislikten ekonomiye birçok alanda eğitim almak mümkün fakat takip etmek ve eğitimleri süresi içinde bitirmek önemli.
https://tr.coursera.org/

gerorge carlin'in eşinin ölümünden sonra ona yazdığı iddia edilen günümüz popüler kültürünü eleştiren mektup. asıl yazarın carlin olmadığı da söylenmekte... işte zamanımızın paradoksu...


Daha yüksek binalarımız, ama daha kısa sabrımız var; daha geniş oto yollarımız, ama daha dar bakış açılarımız var.

Daha çok harcıyoruz, ama daha az şeye sahibiz; daha fazla satın alıyoruz, ama daha az hoşnut kalıyoruz.

Daha büyük evlerimiz, ama daha küçük ailelerimiz; daha çok ev gereçleri, ama daha az zamanımız var.

Daha çok eğitimimiz, ama daha az sağduyumuz; daha fazla bilgimiz, ama daha az bilgeliğimiz var. Daha çok uzmanımız, ama yine de daha çok sorunumuz; daha çok ilâcımız, ama daha az sağlığımız var.

Çok fazla alkol ve sigara tüketiyoruz, çok savurganca para harcıyoruz, çok az gülüyoruz, çok hızlı araba kullanıyor, çok çabuk kızıyoruz, çok geç saatlere kadar oturuyor, çok yorgun kalkıyoruz, çok az okuyor çok fazla TV izliyoruz ve çok ender şükrediyoruz. Mal varlıklarımızı çoğalttık, ama değerlerimizi azalttık.

Çok konuşuyoruz, çok az seviyoruz ve çok sık nefret ediyoruz.

Geçimimizi sağlamayı öğrendik, ama yaşam kurmayı öğrenemedik.

Yaşamımıza yıllar kattık, ama yıllara yaşam katamadık. Aya gidip gelmeyi öğrendik, ama yeni komşumuzla karşılaşmak için caddenin karşısına geçmekte sorunumuz var. Dış Uzayı fethettik, ama iç dünyamızı edemedik.

Daha büyük işler yaptık, ama daha iyi işler yapamadık.

Havayı temizledik, ama ruhumuzu kirlettik. Atoma hükmettik, ama ön yargılarımıza edemedik. Daha çok yazıyoruz, ama daha az öğreniyoruz. Daha çok plân yapıyoruz, daha az sonuca varıyoruz. Koşuşmayı öğrendik, ama beklemeyi öğrenemedik. Daha fazla bilgiyi depolamak, her zamankinden daha çok kopya çıkarmak için daha çok bilgisayarlar yapıyoruz, ama git gide daha az iletişim kuruyoruz.

Zaman artık, hızlı hazırlanan ve yavaş sindirilen yiyeceklerin; büyük adamlar ve küçük karakterlerin; yüksek kârlar ve sığ ilişkilerin zamanıdır.

Günümüz artık, iki maaşın girdiği ama boşanmaların daha çok olduğu, daha süslü evler, ama dağılmış yuvaların olduğu günlerdir. Bu günler, hızlı seyahatler, kullanılıp atılan çocuk bezleri, yok edilen ahlakî değerler, bir gecelik ilişkiler, obez bedenler ve neşelendirmekten sakinleştirmeye hatta öldürmeye kadar her şeyi yapabilen hapların olduğu günlerdir. Vitrinlerde her şeyin sergilendiği, ama depolarda hiçbir şeyin olmadığı bir zamandayız. Öyle bir zaman ki teknoloji bu mektubu size getirebilir, siz bu içselliği ya paylaşmayı ya da sil tuşuna basmayı seçebilirsiniz.

Yaşam, aldığımız nefes sayısıyla değil, nefesimizi kesen anların sayısıyla ölçülür. ”

bu konu ile ilgili çok çarpıcı bir deney yapılmış; buyurun link
https://onedio.com/haber/psikiyatri-dunyasini-7-5-siddetinde-sallayan-sira-disi-bir-calisma-rosenhan-deneyi-718484

küçükken çevredeki insanların sorduğu lanet soru. ayrıca öğretmenlerinde klasik soruların biridir. kimsenin de tamirci, boyacı vs olmak istemediği hep aynı cevapların(öğretmen, doktor, vs) alındığı bir soru.