Sugge

Ahmet aslan- geberiyorum

Ya ben anlamıyorum, oruç tutmayanlar nasıl dayak yiyiyor? Halbuki onların dinç olması lazım. Aç değiller sonuçta. Size sataşırlarsa dövün bence. Oruçlu olduğuna bakmayın. Oruç tutanları da anlamıyorum. Kardeşim aç aç uğraştığın işe bak. Ağır işsizler.

bu saatlerde tek olurdum genelde. şaşırtıcı. 2 üye ve 17 misafir.

(gbkz:true detective)'in sezon finalinde çalan şarkı. ancak bu kadar güzel bir şarkı ile bitirilebilirdi.

abartıldığını düşünüyorum. dönerin yan yatmış hali işte.

kapana kısılmış.

\"seni yeneceğim uzaaaaay!\" diye bağırmak.

siyah.
(gbkz:yazarların en sevdiği renkler) ile doğru orantılı olacaktır.

gülmekten kıran erzurum dublajını izlemenizi tavsiye ederim.

hayatın insanlara en yalın haliyle sunduğu gerçektir \"umutsuzluk\". gerçekleri saklama ihtiyacı duyanlar, hayattan alınacak en basit dersi bile göremeden ölürler.
her tecavüzün, aşağılanmanın, nefretin, kinin, iftiranın ve daha da iğrenç olan sayamadığım diğer mefhumların, bunların her biri tarih boyunca tekrar etmiştir. şu anda yaşadığımız hayat, eskilerin bir tekrarından başka bir şey değil. gündemimizdeki atalay filiz'den yıllar önce aynı pisliği yapan birisi yok muydu? kızların tecavüz edildiği ortamlar bugün yok mu ? geçmişte yok muydu? tekrar tekrar olacaklar... bu kısır döngü dünya yok olana dek devam edecek, burası açık ve net. o halde! bu acı kardeşliği içinde yer aldığımız lağım çukurunda \"umut\" denilen kavram bana çok uzak geliyor. sonsuz ihtimallerin gerçekleştiği o şafakta, haaah tam orada işte...
(bkz: zaman düz bir çemberdir) sözü, yazdıklarımın bir özeti gibidir. tek bir cümle, çok açık. 4 tane kelimeyi yan yana getirmek yerine, onlarca kelimeyi yerine getirdim. cahillik işte.

skor tahminini tutturduğum maç. realist olmak lazım.

akarsuya bırakılan mektuplar
\"...
incecikti
gül dalıydı
dokunsam kırılacaktı
dokunmadım
kurudu
--------------------------------------
gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç
ağaçlar bükmesinler n'olursun boyunlarını
neden akşam oluyorum tren kalkınca
kırlangıçlar birdenbire çekip gidince
mendiller sallanınca neden tıkanıyorum
öyle çok acımasız ki öyle birdenbire ki
az önceki çiçekler nasıl da diken diken
gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç
o sularda çimdik, bitti; köprüleri geçtik, bitti
o elmanın tadı orda, o kuş çoktan öttü, bitti
artık çocuk değiliz, susarak da bir şeyler diyebiliriz
günler devlet alacağı, yıllar bir kadehcik buzlu rakı
oyunlar oyuncaksı, oyuncaklar eski şarkı
kavaklara oklu yürek çizip duran o sedef çakı
nerde şimdi nerde şimdi, nerde o kan sarhoşluğu
gitme sonbahar oluyorum sonrası hiç\"

her bölümünde süper replikler var. ayrıntılar süper.
--- (gbkz: spoiler) ---
m-kuramı diye bir şey
duydunuz mu hiç, dedektifler?
yok. beni aşar o.
şöyle bir şey. bu evrende...
...zamanı doğrusal ilerliyormuş
gibi yaşarız.
ama uzay zamanımızın dışında...
...dördüncü boyuttaki bir perspektiften...
...zaman var olmazdı.
eğer o perspektiften bakabilseydik...
...görürdük ki...
...uzay zamanımız basık bir hâlde.
aynı uzayda üst üste binen,
maddeden yontulmuş bir heykel gibi...
...bilinçliliğimiz, pistteki arabalar misali
hayatlarımızda daireler çiziyor.
bizim boyutumuzun dışındaki her şey...
...ki bu da sonsuzluk oluyor.
bize bakan sonsuzluk.
şimdi, bizim için...
...bu bir küre.
ancak onlar için...

...bu bir çember.
***

zamanın olmadığı sonsuzlukta...
...hiçbir şey büyümez, hiçbir şey gelişemez.
hiçbir şey değişmez.
ölüm, zamanı yarattı.
öldüreceği şeylerin büyümesi için.
tekrar hayata geliyorsun...
...ama aynı hayata.
hep doğduğun hayata.
kaç defa yaptık biz
bu konuşmayı, dedektifler?
kim bilir?
hayatlarınızı hatırlayamıyorsunuz.
hayatlarınızı değiştiremiyorsunuz.
işte bu da tüm hayatın
korkunç ve gizli kaderidir.
kapana kısılmışsınızdır...
...her uyandığınızda kendinizi
içinde bulduğunuz kabus tarafından.

--- (gbkz: spoiler) ---

paslaşmanın zorlaştığı oyun çeşidi.

(bkz: büyük lokma ye büyük laf söyleme)

altı-yedi zayıfı olan öğrencinin bile geçmesine vesile olan kuruldur.

(gbkz: snow bros) ile katılacağım başlık. abimle oynardık, hey gidi hey.

yanlış yapmaktır. yanlış yanlışla düzelmeyeceğinden dolayı bu kararının hatalı olduğunu birisinin ona söylemesi lazım. tabi o da hatayı yanlışı söyleyemiyorsa sıkıntı büyük.