Dark City
ses ve öfke, karısını şapka sanan adam, içimizdeki balık,puslu kıtalar atlası
işini iyi yapıyorsa, vatanını satmıyorsa olsun tabi. yalnız şunu merak ettim .diğer adaylar seçim propagandalarında biz de olduğu gibi adamın dinini,mezhebini, özel hayatını karıştırıyor mu işin içine ? biliyorsunuz kendisi çinlidir , biliyorsunuz kendisi budisttir gibi. Anketlerin çoğunda da seçimi kazanacak gibi duruyor ilginç.
https://en.m.wikipedia.org/wiki/Jakarta_gubernatorial_election,_2017
https://en.m.wikipedia.org/wiki/Jakarta_gubernatorial_election,_2017
allah hepsine rahmet eylesin. bin türlü bela ile uğraşan ordumuza da zaferler nasip etsin.
ulan sizi ligde yenmezse şu takım şampiyon da olmasın. futbol oynamadık ama böyle yenilmek de koyuyor. yine de galatasaray her zaman galatasaray.
allah rahmet eylesin. geride kalanlarına sabırlar dilerim.
@3 belli olmaz mı sen de hayır-sız çıktın bak
ilk hayır benim. hayırlı olsun.
ikizler
kısaca palindrom. bugün bir filmde rastladığım \"hannah\" ismi gibi.
Bin doğru adım bir yanlış adımı düzeltemez. (bir çin atasözü)
başımız sağolsun. ailesine yakınlarına sabırlar dilerim.
körlük adlı kitabı da efsanedir. en etkilendiğim kitaplar arasındadır. okurken moralleri bozsa da.
iki dönem başkanlık yapan bir daha seçilemez noktasında boşluklar var. ikinci dönemin 9.yılında başkan, meclisi feshedip meclis ve başkanlık seçimini yenilerse yeniden yeniden daha güçlü yeniden gibi bir durum var. yani iki dönem değil ömür boyu tekrar tekrar seçilebilir bu durumda. endişe edilen durumda odur. bu durumun olmayacağının bir garantisi de yokmuş gibi gözüküyor.
sigara
bıraktığımın üçüncü günündeyim. daha önce de bırakmıştım.yıllarca sonra tekrar başladım. yalnız ikinci kez bırakmak daha zorlu oluyor onu anladım. iştahın açılması, yiyeceğin içeçeğin tadını algılamada artış, tertemiz bir uyku, kendini enerjik hissetme artılar olarak motivasyonumu arttırıyor. 3 hafta dayanırsak fiziksel bağımlılığı atlatıcaz bakalım. yalnız ALLEN CARR'ın SİGARAYI BIRAKMANIN KOLAY YOLU kitabını da okuyayım dedim. kitabı okurken sigara aklıma geldikçe kafa karışıyor. belgeli kitaplı zararlarını okuyoruz yine de aklında insanın. ne meretmiş be.
izlediği siyasetle hem mhp'yi bitirmiş hem de kendi siyasi hayatının sonunu getirmiştir. ülkücüler hiç bir zaman bu kadar liderine küs olmamış, bu kadar boynu bükük dolaşmamıştır.
döviz kurlarındaki oynaklığı vatandaş gibi dikkatle izleyen özerk kurumumuz. dalgalı kur diye nereye kadar müdahale etmeden duracak merak ediyoruz hepimiz. umarım mb yönetimi sağlam önlemler alacak durumdadır rezerv ve fikir üretme anlamında.
siyaseten ümidi kestiğimiz mhp'nin gündeme taşımasıyla kamuoyunda tartışılan ve meclis gündemine gelen mesele, bozulan ekonomimize aşağı doğru ivme vermişe benziyor. şu sistem gelirse baraj sorunu yaşayacak partilerin aradan çekilmesiyle abd'deki gibi yalnız iki partinin yarışacağı seçimler söz konusu olursa toplumun kutuplaşmasının önüne nasıl geçileceğini merak etmiyor değilim. bahsedildiği gibi ekonomik şahlanmaya yol açacaksa fiiliyatta zaten yaşadığımız başkanlık sistemi bizi neden buralara getirdi.
objektif bakış açınız olmadan olayları yorumlarsanız abuk subuk şeyler ortaya çıkar. hadi diyelim osmanlı şekeri çok önceden üretti . sonrası yok. bir çöküş yaşadı onu neden inkar edelim. osmanlının son dönemlerinde ağır kapitülasyonlarla ezilmedik mi ? kabotaj hakkımızı teslim etmedik mi yabancılara ? ağır sanayimiz yoktu. silah teknolojimiz eskiydi. gemi, uçak,top,tüfek yapamıyorduk. yeni dünya keşfedilirken oralı olmadık. anadolu'da salgın hastalıklar kol geziyordu. doktor ve hastane desen sayısı çok düşük imparatorluğun son dönemlerinde. okuma yazma oranı desen belli. cumhuriyetle birlikte eğitim,sağlık,sanayi anlamında büyük gelişmeler yaşadık. osmanlı'da ekonomik yaşantıyı biz mi kontrol ediyorduk. ermeniler , rumlar, izmir ve çevresinde levantenlerin ticareti kontrol ettiğini yakın tarihi biraz okuyan herkes bilir. yeni devletimiz türkiye cumhuriyeti kurulduktan sonra fabrika kuracak,sanayi yatırımları yapacak yerli bir sanayici zümresi bile bulamıyordu kendisine. devlet eliyle fabrikalar kurmamızın devletçi bir ekonomik modeli mecburen benimsememizin nedeni budur biraz da. 1387'de şeker üretiyoruz demek güzel de 2016 da şekeri neden glikoz şurubuna feda edip pancar üreticisini harcıyorsun dememek de ülkenden haberin olmadığını gösterir. eleştiri yorum yaparken osmanlı,türkiye üzerinden değil de gerçekten objektif bakış açısıyla yorumlar getirmek gerek. yoksa hepsi bizim devletlerimiz günahıyla sevabıyla. önemli olan yanlışları görmek, haklıya haklı, haksıza haksız diyebilmek. 2017'ye girerken tarım ve hayvancılıkla ilgili politikalarımız çok mu doğru onu da soralım kendimize hamaset yapmadan.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?