son gününde olandır. duygulandırır, koca bir sene nasıl geçti inanılmaz. kendi başıma ilk ev deneyimim. çok güzeldi, çok anı, komşu biriktirdim. işe yetişmek için zorla kalktığım ve sabahlamış iş gecesinin ardından gelip sadece uyuyabildiğim yer. ne yazık ki bir gs şampiyonluğu göremedik. kısa mesafelere küçük şehirdeki gibi yürüyerek gitmenin verdiği haz. yine başarısız pilav denemeleri de var. kola patlayan yemek. böceklere karşı verdiğim üstün savaş. gece istediğin vakitte gelme özgürlüğü... sürekli bir temizlik halinde olmak... yağmur dolu bir gecede parka yürüyüşler... bulaşığı minimize etmenin yolları. çamaşır kurutma derdi bir yandan... bugünleri özleyeceğime eminim.
zemin katın açık penceresi
genelde insanların ayakkabılarını izlemeye yarayan pencere.
istemli veya istemsiz bir şekilde yoldan geçenlerin içeri bir göz atmalarına sebep olur.
yıllardır zemin katta oturuyorum, camı açtığım durum nadirdir. yazın burda olmadığım için aşırı sıcaklara denk gelmiyorum, zaten de genelde üşüyen bir insan olduğum için bu mevsimde de açmam.
şimdi bu durumda ben yukarıda yazılanlara göre ruhumu özgür bırakamamış mı oldum ?? hımm...
şimdi bu durumda ben yukarıda yazılanlara göre ruhumu özgür bırakamamış mı oldum ?? hımm...
çekingen biri için cesaret göstergesidir. zamanla gölgesinden bile saklanmaya yüz tutmuşsa hem de. hayatla önemli bir bağlantıdır. üşüdüğünüzü bilseniz açık tutmak istersiniz. nefes başka şey, ruhun alıp verdiği oksijen başka bir madde, madde bile değil; dokunamadığınız, uzakta kalan. yerine göre karanlığa teslim olmuş. hepsi bir yana pencere bir kere ama açık işte. kapalı değil. kapalı olsa hepten bağlıyorsun kendini. pencereyi açmadığın sürece dışarı çıkmak zorundasın. açarsan da yine umuda bağlıyorsun kendini. hem açtığın için hem de dışarı çıkmaya gerek kalmadığı için. görmek başka bir şey, duymak başka bir şey, görmek istemek, duymak istemek daha başka. bir de dokunmak istemek. dokunsak kaybolur o açık pencerenin huzuru. karanlığa ışık tutan bir göz gibi kalır tabi, sarı ışığıyla. yalnızlık başka, çok başka. sizi hayata ne yakın ne de uzak tutan o pencere...
duygulandırır beni. perdeni bile açmaya kıyamazsın. bilmesinle beni, yerimi yurdumu; kaçayım insanlardan. kaçamıyorsun işte. rüzgar yakalıyor seni yavaştan. sonra uğultular, sonra sessizlik. birden bakmışsın yalnızlık yine duvarında. ya o pencere olmasa? şükretme sebebi, mekana sıkışmak değil günün değişmesi zor. değişen güne alışmak. çabalamak. zorlamak. huzurlu bir uykunun kaçması gibi. beklenen ama tutulamayan bir şey, dokunamıyoruz işte. açık bir kere o, boşuna değil. kalabalıkların içindeki büyük yalnızlık... karıştın mı yalnızlığına herkes gibisin. herkes gibisin işte. hem de ne yaparsan yap... çık bir cama, sağa sola bir bak. tanı etrafı, tanınmak istemeyen tüm rahatsız dürtülerin ile. karışık, bulanık ve silinen. umut burada işte, zemin katın açık penceresi...
duygulandırır beni. perdeni bile açmaya kıyamazsın. bilmesinle beni, yerimi yurdumu; kaçayım insanlardan. kaçamıyorsun işte. rüzgar yakalıyor seni yavaştan. sonra uğultular, sonra sessizlik. birden bakmışsın yalnızlık yine duvarında. ya o pencere olmasa? şükretme sebebi, mekana sıkışmak değil günün değişmesi zor. değişen güne alışmak. çabalamak. zorlamak. huzurlu bir uykunun kaçması gibi. beklenen ama tutulamayan bir şey, dokunamıyoruz işte. açık bir kere o, boşuna değil. kalabalıkların içindeki büyük yalnızlık... karıştın mı yalnızlığına herkes gibisin. herkes gibisin işte. hem de ne yaparsan yap... çık bir cama, sağa sola bir bak. tanı etrafı, tanınmak istemeyen tüm rahatsız dürtülerin ile. karışık, bulanık ve silinen. umut burada işte, zemin katın açık penceresi...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?