aziz Nesin'in matematikçi oğludur.
Şöyle bişe paylaşmış;
Bu gece çocuklarıma büyüyünce matematikçi olsunlar diye şu soruyu sordum:
Adamın biri tavukçuya girer, \"Bu tavukların yarısını ver, bir de yarım tavuk ver\" der. Tavukçu adamın isteğini yerine getirir. Ardından kadının biri aynı tavukçuya girer, \"Bu tavukların yarısını ver, bir de yarım tavuk ver\" der. Tavukçu kadının isteğini yerine getirir. Ardından bir genç aynı tavukçuya girer, \"Bu tavukların yarısını ver, bir de yarım tavuk ver\" der. Tavukçu gencin isteğini yerine getirir. Ve tavukçuda hiç tavuk kalmaz! Tavukçuda başlangıçta kaç tavuk varmış?
Çocuklar tavukçu olmaya karar verdiler.
1953 yılında doğum kontrolü ve kürtaj yasası kabul edilerek tek çocuğa düşürüldü.
1971 tek çocuk propagandaları yaygınlaştı. Kırsal kesim hariç.
1970-1980 tek çocuk politikası bölgesel uygulamalardan ülke geneline yayıldı.
1982 anayasada tek çocuk ilkesi yer aldı.
2013 yılında her ikisi de ailelerinin tek çocuğu olan kişilere iki çocuk izni verildi.
2015 tek çocuk politikasının kaldırılacağı açıklandı.
1 ocak 2016 yılında resmen kaldırıldı.
1971 tek çocuk propagandaları yaygınlaştı. Kırsal kesim hariç.
1970-1980 tek çocuk politikası bölgesel uygulamalardan ülke geneline yayıldı.
1982 anayasada tek çocuk ilkesi yer aldı.
2013 yılında her ikisi de ailelerinin tek çocuğu olan kişilere iki çocuk izni verildi.
2015 tek çocuk politikasının kaldırılacağı açıklandı.
1 ocak 2016 yılında resmen kaldırıldı.
0.50 iile başladım 1.50 ile devam ediyorum. geceleri yanan ışıklar görüntüyü sağa sola dağıtıyor. göz odaklanamıyor. kötü.
galatasaray'ın rahat kazandığı maç. 3 golle 3 puanı kazandığı maç. 3-0
Galatasarayın yenileri ayaklarının tozlarıyla bam bam bam vurup geçtiler.
Galatasarayın yenileri ayaklarının tozlarıyla bam bam bam vurup geçtiler.
içine girdiğinizde asla çıkamadığınız bataklık.
Fener bu sene kümede kalsa iyi. Mis gibi sonuç.
Üzerimde oluşan ailemi sevdiklerimi kaybetme korkusu ve bu düşüncelerin sürekli zihnimi meşgul etmesi sonucu, içinde bulunduğumu düşündüğüm ruh hali. Son yıllarda oldukça fazla yakınlarımızı kaybetmenin etkisinden dolayı olsa gerek.
Birisi, kabuk tutmuş yaralarımızı okşamaya başladığında, cırt diye açılıveriyor ve oluk oluk kanama başlıyor yeniden… Birine teslim olduğumuzda ve içimizi döktüğümüzde, bedenimiz ve ruhumuz kan içinde kalıveriyor. O yüzden değil mi, içimizi tutmalarımız, birine teslim olmaktan korkmalarımız, ortalıkta tedirgin ve gergin dolanmalarımız? -anlatsam mı, anlatmasam mı?- kararsızlığımız, -bu sevgi beni acıtır mı?- kuşkularımız…
Her zaman seni üzecek birileri olacaktır. Tek yapmamız gereken; sevginin bize vadettiklerine güvenmeyi sürdürmek, ama kime ikinci defa güveneceğimizi de iyi seçmek
Her zaman seni üzecek birileri olacaktır. Tek yapmamız gereken; sevginin bize vadettiklerine güvenmeyi sürdürmek, ama kime ikinci defa güveneceğimizi de iyi seçmek
Yunan sahil botu türk gemisine ateş etmiş
Açılış:
-Eyy yunanistan sen kimsin yaa
-Kimse sabrımızı test etmesin
-Ver mehteri
Kapanış.
Açılış:
-Eyy yunanistan sen kimsin yaa
-Kimse sabrımızı test etmesin
-Ver mehteri
Kapanış.
asıl hesapları yapan, makamları mevkileri alan ayaktır.
yurtta sulhun hem yurdu dur hem sulhu. Bu adamlar temizlenmedikçe istediğiniz kadar kamu görevlisi atın. Asıl bunlar temizlenmeli.
bunu nasıl yapat akp bilmem ancak yapmalı.
yurtta sulhun hem yurdu dur hem sulhu. Bu adamlar temizlenmedikçe istediğiniz kadar kamu görevlisi atın. Asıl bunlar temizlenmeli.
bunu nasıl yapat akp bilmem ancak yapmalı.
"TABURCU OLMAK" deyiminin destansı sebebi!
Neden Türk hekimleri hastalarını iyileştirdikten sonra ''taburcu'' ederler; ''gitsin'', ''evci'' gibi kelimeler kullanmazlar, hiç aklınıza geldi mi? Taburcu kelimesinin çok hüzünlü bir hikayesi vardır aslında. Bakın anlatayım dilim döndüğünce…
Özellikle 1. Dünya ve Çanakkale Savaşı sırasında ülkenin tıp eğitimi veren tek kurumu Mekteb-i Tıbbiye-i Adliye-i Şahane, hocalarını, öğrencilerini cepheye yolluyor, eğitime ara vermek zorunda kalıyor, binası ise tamamen hastaneye dönüşüyordu. Sadece cephede savaşmakla kalmıyor, savaş olmadığında ya da geride kalan kıdemsiz tıbbiyeliler, direnişte bizzat çalışıyorlardı. İzmir'in işgalinin üç gün sonrası, 18 Mayıs 1919'da, okulda hararetli, hüzünlü konuşmaların yapıldığı, hemen direniş gruplarının örgütlendiği bilinir.
Daha çok bahsedilecek olay, anlatılacak konu var ancak, söylemek istediğim şudur;
Ülkede herkes askerdir, eli silah tutan tüm erkekler savaştadır. Gerçek kurumsal düzeyde tek hastane vardır, ülkenin her yanındaki cephelerde tüm hekimler subaydır, askerdir. Yaralılar iyileştirilir, komutan hastalarını, askerlerini dolaşır. Hastanede, kışlada, revirde, cephede çadırda, savaşta. Tabip subay, iyileşenleri, tekrar silah tutabilecekleri savaşa, taburuna yollar, ''taburcu'' eder. Başka hiçbir milletin, ülkenin hastanesinde, hastalar iyileştiklerinde ''taburuna yollanmaz, taburcu'' edilmez. Bazı değerleri, yaşamının içine böylesine sindirmiş başka bir millet yoktur. Başkalarını bilmem ama, taburcu ettiğim her hastada, göğsümün ağlamaklı kabarması bundandır. Ordusunu, askerini, bağımsızlık mücadelesini, tüm aziz şehitlerini, yaşamına böyle sindiren başka bir millet yoktur. Bazı hususıyyetlerin, farkında olmasak da her zaman, sonsuza kadar bizimle yaşayacaklar…
İşte size 'TABURCU''luğun hikayesi
Neden Türk hekimleri hastalarını iyileştirdikten sonra ''taburcu'' ederler; ''gitsin'', ''evci'' gibi kelimeler kullanmazlar, hiç aklınıza geldi mi? Taburcu kelimesinin çok hüzünlü bir hikayesi vardır aslında. Bakın anlatayım dilim döndüğünce…
Özellikle 1. Dünya ve Çanakkale Savaşı sırasında ülkenin tıp eğitimi veren tek kurumu Mekteb-i Tıbbiye-i Adliye-i Şahane, hocalarını, öğrencilerini cepheye yolluyor, eğitime ara vermek zorunda kalıyor, binası ise tamamen hastaneye dönüşüyordu. Sadece cephede savaşmakla kalmıyor, savaş olmadığında ya da geride kalan kıdemsiz tıbbiyeliler, direnişte bizzat çalışıyorlardı. İzmir'in işgalinin üç gün sonrası, 18 Mayıs 1919'da, okulda hararetli, hüzünlü konuşmaların yapıldığı, hemen direniş gruplarının örgütlendiği bilinir.
Daha çok bahsedilecek olay, anlatılacak konu var ancak, söylemek istediğim şudur;
Ülkede herkes askerdir, eli silah tutan tüm erkekler savaştadır. Gerçek kurumsal düzeyde tek hastane vardır, ülkenin her yanındaki cephelerde tüm hekimler subaydır, askerdir. Yaralılar iyileştirilir, komutan hastalarını, askerlerini dolaşır. Hastanede, kışlada, revirde, cephede çadırda, savaşta. Tabip subay, iyileşenleri, tekrar silah tutabilecekleri savaşa, taburuna yollar, ''taburcu'' eder. Başka hiçbir milletin, ülkenin hastanesinde, hastalar iyileştiklerinde ''taburuna yollanmaz, taburcu'' edilmez. Bazı değerleri, yaşamının içine böylesine sindirmiş başka bir millet yoktur. Başkalarını bilmem ama, taburcu ettiğim her hastada, göğsümün ağlamaklı kabarması bundandır. Ordusunu, askerini, bağımsızlık mücadelesini, tüm aziz şehitlerini, yaşamına böyle sindiren başka bir millet yoktur. Bazı hususıyyetlerin, farkında olmasak da her zaman, sonsuza kadar bizimle yaşayacaklar…
İşte size 'TABURCU''luğun hikayesi
her ne kadar iyi niyetli bir bakış açısı olsa da toyluktur. bir sene öncesindeki ben. gerçeği görmek ve bunun farkında olarak yaşamak insanı daha az yıpratıyor. aksi durumda herkese çok değer veriyorsunuz ama bu da gereksiz bir çaba. hiç kimse o kadar önemli değil. insanın niyetinin sınırlarını/zarar seviyesini en baştan tahmin edebilmek baya bir faydalı oluyor...
https://www.facebook.com/incicapsfan/videos/1361921900503725/
ölüyorum lan yardım edin
ölüyorum lan yardım edin
(gbkz:ne olmuş) diye yazılır (gbkz:nooolmuş nooolmuş) diye okunur.
(gbkz:selvi boylum al yazmalım) adlı filmde ve dahi romanda geçmekte olan esas soru..
filmdeki asya kız ona mı gitsem buna mı kaçsam ikilemi sırasında kafasından geçirmektedir bunu.. sevgi neydi sevgi emek vermekti diye de cevabını buluverir.. elbette bu cevap asya kızın cevabıdır genel geçer olmadığı da şiddetle aşikardır..
filmdeki asya kız ona mı gitsem buna mı kaçsam ikilemi sırasında kafasından geçirmektedir bunu.. sevgi neydi sevgi emek vermekti diye de cevabını buluverir.. elbette bu cevap asya kızın cevabıdır genel geçer olmadığı da şiddetle aşikardır..
niye böyle bir şey yapıyoruz anlamıyorum. bir de karne hediyesi var. bir sürü klişe. bizim kadar öğrencisine düşkün başka öğretmenlik alanı var mı acaba?
itiraf. okul öncesi ürünleri satan bir tanıdık vermişti, bu yıl hazır kullanıyorum.
itiraf. okul öncesi ürünleri satan bir tanıdık vermişti, bu yıl hazır kullanıyorum.
Asla olamayacağım kişiliktir. Korkaklıktır. Sürü insanı demek (gbkz:gri insanlar)dan olmak gibi bir şeydir.fikirleri yoktur düşünmezler, düşünmeye üşenirler.
Sürünün peşine takılacağım diye, Cumartesi yasağını delip geçen israil oğullarına ses çıkarmayan nemelazımcılar gibi olmayın. Zira o yasağın cezasının en büyüğünü yasağı delenler değil, günahı işlenlere tepki vermeyenler almıştı.yasağı delenleri aşağılık maymuna çeviren rabbimiz, emri bil maruf yapmayanları domuza çevirmişti.
Aman diyeyim birilerine yaranacağız birilerinin gönlünü hoş tutacağız diye emri bil maruf yapma hususunda gevşeklik göstermeyin.çok şey istemiyoruz. Allahın istediğini yapın yeter. Sürüye uymak yerine duruşunuzu belli edin. başkasının kuklası olmak yerine karakteriniz belli olsun, dediğim başlık.
Sürünün peşine takılacağım diye, Cumartesi yasağını delip geçen israil oğullarına ses çıkarmayan nemelazımcılar gibi olmayın. Zira o yasağın cezasının en büyüğünü yasağı delenler değil, günahı işlenlere tepki vermeyenler almıştı.yasağı delenleri aşağılık maymuna çeviren rabbimiz, emri bil maruf yapmayanları domuza çevirmişti.
Aman diyeyim birilerine yaranacağız birilerinin gönlünü hoş tutacağız diye emri bil maruf yapma hususunda gevşeklik göstermeyin.çok şey istemiyoruz. Allahın istediğini yapın yeter. Sürüye uymak yerine duruşunuzu belli edin. başkasının kuklası olmak yerine karakteriniz belli olsun, dediğim başlık.
ucuzluğun adresi, sohbetin şahanesi ve mangal-severleri bir araya getiren sosyal medya topluluğu. türk yapımıdır, kategorilere göre planlama mevcuttur, fikri mülkiyeti başlık sahibi yazara aittir, isteyen ücretsiz bırakılır.
[www.kendinpisirkendinye.com]
[www.kendinpisirkendinye.com]
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?