"Kim bilür ki, kim kazana, kim yiye
Ahmak odur ki, dünya içün gam yiye"
Utanma kalmamış. Kendini evliya diye satacak... Hayanın sadece avret yerlerini örtmekten ibaret olmadığını ne vakit anlayacağız acaba?
devamını okumak için tıklayınız...
devamını okumak için tıklayınız...
Facebook Almanya'da 10 bin hesabı silmiş... Global operasyon. Globalciler özgürlük, insan hakları, demokrasi gibi sloganlarla sömürü sistemini tahkim ederken; işlerine gelmeyen durumlarda her türlü özgürlüğü kısıtlamaktan çekinmiyorlar... Türkiye'ye yönelik her türlü terörist yayın ve sosyal medya serbest... Birini bile kapatmıyorlar. Fakat şuna eminim, Fetö darbesi gerçekleşse , darbecilerin isteği doğrultusunda onbinlerce hesabı bizde de ikinci gün kapatırlardı...
devamını okumak için tıklayınız...
devamını okumak için tıklayınız...
Haber yapılırken bile utanç duyulması gereken Murat Başoğlu hadisesinde acaba savcılık daha neyi bekliyor? Medya aşağılık bir durumda. Dünyada olduğu gibi, bizdeki medyada da cinsî sapık oranı çok fazla olduğundan, meşrulaştırma amaçlı haber ve resimler yayınlıyorlar.
Ensest kelimesi kullanılmıyor; sürekli aşk kelimesi tekrarlanıyor. Resmi eş ise, hadiseyi sadece tazminat koparma olayı olarak görüyor. Derdi para... Sükut eden insanlık... Aile bakanlığı olaya derhâl el koymalı. Olayı bilip de gizleyenler dahil hepsi en ağır şekilde cezalandırılmalı...
Ensest kelimesi kullanılmıyor; sürekli aşk kelimesi tekrarlanıyor. Resmi eş ise, hadiseyi sadece tazminat koparma olayı olarak görüyor. Derdi para... Sükut eden insanlık... Aile bakanlığı olaya derhâl el koymalı. Olayı bilip de gizleyenler dahil hepsi en ağır şekilde cezalandırılmalı...
Özel bir eğitim, tecrübe, sertifika, diploma gerektiren işleri yapan insanlara denir.
Türkiye'de her saha için vasıflı insan bulmak zor! Fakat belediyeler, vasıfsızların en fazla toplandığı yerler halinde...
Herif, iki kutsal beton bordür uğruna elli yıllık ağacı doğramış.
Türkiye'de her saha için vasıflı insan bulmak zor! Fakat belediyeler, vasıfsızların en fazla toplandığı yerler halinde...
Herif, iki kutsal beton bordür uğruna elli yıllık ağacı doğramış.
Yahu sayın başkan Ali Yalçın, yarım puan için insan kendini madara eder mi? Baştan kabul etseydin!
"Memurun durumu iyi, zam istemiyoruz deseydin... Kamudaki bürokratların memur zammıyla işi yok. Onlar yan ödeme, ek ödeme, zart zurt ek geliriyle yolunu buluyor. Geriye kalıyor sade düz memur... Eee onlar da parayı ne yapacak? Fazlası azdırır memur milletini..." deseydin ya...
Hem doğru bir şey söylemiş olurdun, hem gönlümüzde yer ederdin.
"Memurun durumu iyi, zam istemiyoruz deseydin... Kamudaki bürokratların memur zammıyla işi yok. Onlar yan ödeme, ek ödeme, zart zurt ek geliriyle yolunu buluyor. Geriye kalıyor sade düz memur... Eee onlar da parayı ne yapacak? Fazlası azdırır memur milletini..." deseydin ya...
Hem doğru bir şey söylemiş olurdun, hem gönlümüzde yer ederdin.
Dünya tarihinin en zalim diktatörlerinden biri olarak bilinen Saddam Hüseyin'in doğumu,gençliği,diktatörlüğü ve devrilmesini konu alan belgesel bir diktatörün dünyasına ışık tutuyor. Irağın yakın siyasi tarihini alt üst eden diktatörün karakteri ve yaşamının farklı dönemleri ele alınıyor.
Ateş etmeyin! Ateş etmeyin! Ben Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin! Ateş etmeyin!
(Yakalandığı andaki ilk sözleri)
Yaşamım boyunca hiçbir şeyden korkmadım. Mücahit gibi yaşadım ve ölümü her zaman bekledim.
"Asılmadan önce korkuyor musun?" sorusuna verdiği cevap.
Birlik olun, İran koalisyonuna güvenmeyin. Filistin Araptır.
Asılmadan önce
Erkek olun erkek!
Asılmadan önce Cehenneme git diyen cellâtına.
Allah işgalcilerden büyüktür!
Hakkındaki idam kararı okunurken mahkeme salonunda duruşma hakimine hitaben, bağırarak
Ben 39 tane fırlattım, içinizde adam olan varsa kırkıncı füzeyi fırlatsın.
I. Körfez Savaşı sırasında Arap liderleri Filistin direnişine destek vermemekle suçlarken
İsrail'e sınırımız olsa çoktan girmiştik
Kudüs'te 66 kişinin ölümüne neden olan olaylar üzerine..
belgesel aşırı yanlı bir belgesel
Ateş etmeyin! Ateş etmeyin! Ben Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin! Ateş etmeyin!
(Yakalandığı andaki ilk sözleri)
Yaşamım boyunca hiçbir şeyden korkmadım. Mücahit gibi yaşadım ve ölümü her zaman bekledim.
"Asılmadan önce korkuyor musun?" sorusuna verdiği cevap.
Birlik olun, İran koalisyonuna güvenmeyin. Filistin Araptır.
Asılmadan önce
Erkek olun erkek!
Asılmadan önce Cehenneme git diyen cellâtına.
Allah işgalcilerden büyüktür!
Hakkındaki idam kararı okunurken mahkeme salonunda duruşma hakimine hitaben, bağırarak
Ben 39 tane fırlattım, içinizde adam olan varsa kırkıncı füzeyi fırlatsın.
I. Körfez Savaşı sırasında Arap liderleri Filistin direnişine destek vermemekle suçlarken
İsrail'e sınırımız olsa çoktan girmiştik
Kudüs'te 66 kişinin ölümüne neden olan olaylar üzerine..
belgesel aşırı yanlı bir belgesel
3-4 kişi ve güvenilir bir hakem yardımıyla oynanır. Bir oyuncu ebe olur ve yüzükoyun (yüzü yere bakacak şekilde) cenin vaziyetinde yatar. Diğer oyuncular ellerini yumruk yaparak ebenin sırtı üstünde üst üste koyarlar. Ebe en üstte kimin yumruğu olduğunu bilmeye çalışır. Bilirse bilinen kişi ebe olur. Bilemezse diğer oyuncular arı gibi vızlayarak, ebeyi gıdıklarlar. Hakemin onayı ile yeterli cezayı alan ebe yeniden tahminde bulunur.
4 ve daha fazla sayıda kişi oynanır. Bir kibrit ve kıvratılarak sertleştirilmiş bir mendilden yapılan tura (Kırbaca benzer) oyunun malzemeleridir. Kibritin dik yüzünün birisine BEY, diğerine TURA yazılır. Oyuncular yere kibriti takla attırarak atarlar. Bu atış sonrasında kibritin bey tarafı üste gelecek şekilde dik durursa, atışı yapan kişi bey olur. Diğer oyuncunun da tura yazan kısmını dik getirdiğini varsayalım. Sırası gelen oyuncu kibriti atar ve konduramazsa, yani dik veya yatay şekilde durduramazsa bey tarafından ceza verilir. Bu ceza sınırlandırılabileceği gibi sınırsız da olur. Örneğin 10. Tura eline aldığı kırbaç haline getirilmiş mendil ile kibriti konduramayan oyuncunun avuçlarına 10 sefer vurur. Oyuncular kibriti kondurursa ceza almaktan kurtulur. Bey yada tura kısmını kondurduklarında ise beylik yada tura el değiştirir. Vuruş hızı turanın insafına kalmıştır. İlk başlarda insaflı vuran turacıların, oyun kızıştıkça vuruş şiddeti de artar.
Bir kişi ebe olup elleri ile gözlerini ve yüzünü kapatır, diğer oyuncu ise parmakları ile ebenin yüzüne kapalı eline sert bir şekilde fiske vurur, sonrasında hızlı bir şekilde her iki ekinin aynı parmağını havaya kaldırır. (Örneğin Yüzük parmaklarını) Ebe ise fiskeyi yedikten sonra vuran oyuncunun hangi parmaklarını kaldıracağın tahmin ederek iki elinin aynı parmaklarını kaldırır. Bilirse fiske atma sırası ona geçer. Bilemezse bilinceye kadar fiske yer.
Ortaya kalın ve yerden yüksekliği 1 metre olacak şekilde bir kazık çakılır, bunun üzerine de 3-4 metre uzunluğunda ve ortası yere çakılan kazığın ütüne girecek şekilde bir oyulmuş bir başka ağaç konurdu. Bir çeşit tahterevalliye benzeyen bu oyuncağın farkı 360 derece sağa sola dönebilmesi idi. Uzun ağaç parçasının uçlarına oyuncular asılarak bir birlerini yerden kaldırarak eğlenirlerdi.
Eskiden özellikle bayramlarda, köyün sembolü haline gelen Çamın üstünde, (bahse konu bu tepe köyün Sivaslı tarafından girişinde ve büyükçe bir çam ağacının bulunduğu bir yerdi. Bugün bile hala bu isimle adlandırılır. Burada bulunan o çam ağacı bir şimşek çakması sonucu kurudu ve bugün yerinde yeller esiyor. 10-15 yıl kadar önce aynı alana çam ağaçları dikildi ancak eski çamın popülaritesi yok tabii ki) kızlar çamın dallarına kurdukları urgan'dan (kalın ip, halat) salıncaklarla sallanır ve eğlenirlerdi. Bu salıncak bildiklerimizden farklı idi. Normal salıncak gibi bağlanan ip üzerine minder yada tahta bir oturma alanı oluşturulur, bu alanın altından ilave bir ip uzatılır ve salıncağa binen kişiyi bir başkası bir sağa bir sola doğru sallardı.
Küçük cam topları ile çok çeşitli oyunları vardır. Bunların en bilineni HAMPA, VARGEL'dir. Hepsinde amaç karşı oyuncunun misketini almaktır.
(bkz: misket)
(bkz: misket)
Bir kişi ebe olup gözleri bağlanır, Bu arada diğerleri ebeye yakalanmamaya çalışır. Ebe bir oyuncuyu yakalarsa, yakalanan kişi ebe olur.
Bir kişi ebe olup sesli olarak sayı sayar. Bu arada diğerleri saklanır.Ebe saymasını bitirdiyse dolaşıp bulduğu kişileri sobe diyerek belirtir.
Farklı büyüklükte dokuz taş (kayrak taşı) üst üste konulur. İki grupla oynanır. Bir grup taşları bekler, diğer grup elemanları sıra ile bezden sarılarak yapılmış yumruk büyüklüğünde bir topu atarak taşları devirmeye çalışır. Yığından taş yıkmayı başardıkları zaman kaçarlar. Bekçi olan grubun elemanları topu aralarında birbirlerine atarak kaçanları vurmaya çalışırlar. Vurulan oyundan çıkar. Kaçan grup elemanlarının hepsi vurulmadan taşları tekrar yığmayı başarırlarsa çul yapmış sayılırlar ve oyun yeniden başlar
İki kişiyle oynanır. Oyunun malzemesi 5 adet misket büyüklüğünde yuvarlak taştır. Oyuna başlayan oyuncu beş taşı iki avucunun içine alıp salladıktan sonra yere bırakır. İçlerinden bir tanesini eline aldıktan sonra havaya fırlatır, aynı anda yerdeki taşları birini yerden avuçla alır ve aynı eliyle yukarıya fırlattığı taşı tutar. Önce tüm taşları birer birer; ikinci turda ikişer ikişer; daha sonra üçünü bir, diğerini tek olarak alır. Sonunda da yerdeki dört taşın hepsini bir defa da alır. Sonra bir elinin baş ve orta parmaklarını yere koyarak bir köprü yapar, diğer eliyle taşları yere fırlatır. İçlerinden birini eline alır ve onu yine havaya atarken yerdeki taşları anlaşmalarına göre ( iki ya da üç ) hamlede eliyle kurduğu köprünün altından geçirir. Hepsini geçirdiğinde oyunu kazanır. Bunları yaparken havaya fırlattığı taşı düşürürse, ya da yerdeki taşları alırken diğerlerine temas ederse oyun sırası diğer oyuncuya geçer.
Oyuncular belli aralıklarla eğilirler. Bir kişi baştan başlayarak herkesin üstünden atlamaya çalışır. Bu sırada atladığı kişi devrilmeden durabildiyse sıra ondadır ve atlamaya başlar. Atlayarak sona kadar giden kişi çömelir ve atlamadan başa döndüklerinde o takım kazanmış olur. Eğer, ilk baştaki atlayamazsa atlayana kadar devam eder.
Üç kişiyle oynanıp, iki kişi kenarda, bir kişi ortada olup, kenardakiler topu atıp ortadaki kişi almaya çalışır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?