Ord.Prof.Dr. Cahit Arf, 1910 yılında Selanik'te doğmuştur. Daha beşinci sınıftan itibaren matematik alanındaki yeteneğini göstermeye başlamıştır. Ortaokul yıllarında arkadaşlarının çözemediği soruları rahatlıkla çözmesiyle ön plana çıkmış ve hocalarının dikkatini çekmiştir. Bunun üzerine,Paris’teki St. Louis Lisesinde okumak üzere ailesi tarafından Fransa’ya gönderilmiştir. Üç yıllık lise öğrenimini iki yılda tamamlayarak Türkiye'ye geri dönmüştür. Aynı yıl Milli Eğitim Bakanlığı'nın yüksek öğrenim için yurt dışına göndereceği öğrenci adayları arasına girmiş ve yapılan sınavı kazanarak Fransa’ya geri dönüp birçok bilim adamının yetiştiği okul olan École Normale Supérieure’e kaydolmuştur. Bu okulu bitirdikten sonra Türkiye'ye dönen Cahit Arf, bir süre Galatasaray Lisesi'nde matematik öğretmenliği yapmıştır. Daha sonra doçent adayı olarak İstanbul Üniversitesi-Matematik Kürsüsüne geçmiştir. 1937 yılında doktorasını yapmak üzere Göttingen Üniversitesi Matematik Bölümü’ne giden Cahit Arf, bu üniversitede yaptığı doktora çalışmasıyla dünya çapında tanınmıştır. 1938’in sonunda Türkiye’ye üniversitesine geri dönen Arf, 1943 yılında profesör, 1955’ yılında ise ordinaryüs profesör olmuştur. TÜBİTAK’ın kuruluş ve gelişmesinde büyük emekleri olan Cahit Arf, 1974 yılında ise TÜBİTAK Bilim Ödülü’ne layık görülmüştür. Ülkemizde matematiğin simgesi haline gelen Ord. Prof. Dr. Cahit Arf, 26 Aralık 1997’de vefat etmiştir.
Arif Müfid Mansel, Türk arkeolojisinin öncülerindendir. Kendisi, ünlü Alman arkeoloğu Theodor Wiegand’ın, Almanya’da iki Türk gencinin arkeoloji alanında eğitim görmesi için sağladığı bursu almak üzere Halil Ethem Bey’in seçtiği iki gençten biri olarak Almanya’ya giderek Berlin Üniversitesi’nde öğrenimini tamamlamıştır.1929 yılında “Stockwerkbau der Griechen und Römer” başlıklı tezi ile doktorasını tamamlamıştır. Yurda geri döndüğünde İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi bünyesinde Klasik Arkeoloji kürsüsünü kurmuştur. Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde önemli kazı çalışmalarında bulunarak, mühim tarihi kalıntıları açığa çıkartmıştır. 1975 yılında İstanbul'da hayatını kaybetmiştir.
Çoğumuz Aydın Sayılı'yı 5 liranın arkasındaki resminden tanırız. Kendisi, dünyada bilim tarihi alanında bilinen ilk doktora derecesine sahip bilim insanıdır. 1913 yılında İstanbul'da doğmuştur. Babasının görevi sebebiyle çocukluğu İran'da geçmiştir. İlköğretimi İstanbul, Ortaöğretimi Ankara'da tamamlamıştır. 1933 yılında bitirdiği, Ankara Erkek Lisesi'nin mezuniyet sınavları sırasında, sınav heyeti içerisinde Mustafa Kemal Atatürk'te bulunmaktadır. Aydın Sayılı'nın gösterdiği yüksek başarı Atatürk'ün dikkatini çeker ve Atatürk bu öğrenciyle yakından ilgilenilmesini ister. Aydın Sayılı, liseyi bitirdiği yıl Milli Eğitim Bakanlığının yurt dışına öğrenci göndermek için açtığı sınavı kazanır ve eğitimini sürdürmek için ABD'ye, Harvard Üniversitesi'ne gider. 1942 yılında “İslam Dünyasında Bilim Kurumları” teziyle dünyada bilim tarihi alanındaki ilk doktora derecesini alır. 1943 yılında yurda döndüğünde, Ankara Üniversitesi'nin Felsefe bölümünde ders vermeye başlar. Dünyanın sayılı üniversitelerinden teklif almasına rağmen, Ankara'ya ve memleketine olan vefa borcunu ödemek amacıyla bu teklifleri reddeder. 1958 yılında Ordinaryüs Profesör unvanını alır. Emekli olduktan sonra, henüz emekliliğinin ilk ayında iken, 15 Ekim 1993 günü kalp krizi geçirerek aramızdan ayrılır. Aynı zamanda 1 Ocak 2009'dan itibaren dolaşıma girmiş olan 5 TL banknotlarının arka yüzünde, Aydın Sayılı'nın bir portresi yer almaktadır.
Ülkemizin en önemli hekimlerinden ve 4.Başbakanımız İbrahim Refik Saydam, Fatih Mahalle Mektebi'nin ardından, Fatih Askeri Rüştiyesini bitirir. Sonrasında Kuleli Askeri İdadisi ve Askeri Tıbbiye'yi başarıyla bitirerek üç yıl boyunca Gülhane Askerî Tıp Akademisinde Embriyoloji ve Histoloji bölümlerinde çalışır. İlerleyen yıllarda birçok tıp okulu ve dispanserin açılmasına öncülük eder. Refik Saydam, 8 Temmuz 1942'de İstanbul'un besin sorununun düzenlenmesi için yaptığı inceleme gezisinde hayatını kaybetmiştir.
Ord.Prof.Dr. Ali Fuat Başgil, ülkemizin en önemli hukukçularından birisidir. Aynı zamanda kendisi, 1937'de özerk olan Hatay'ın anayasasını hazırlamıştır.
15 Ekim 1961 yılında ihtilal sonrası seçimlerinde Adalet Partisi'nden Cumhurbaşkanı adayı olmuştur. Dönemin Milli Birlik Komitesi'nin kendisini tehdit etmesiyle adaylıktan çekilerek yurt dışına yerleşmiş ve Cenevre Üniversitesi'nde ders vermiştir. 1965 yılında Adalet Partisi'nin İstanbul mebusu seçilerek yurda geri dönmüştür. 17 Nisan 1967 yılında İstanbul'da vefat etmiştir.
15 Ekim 1961 yılında ihtilal sonrası seçimlerinde Adalet Partisi'nden Cumhurbaşkanı adayı olmuştur. Dönemin Milli Birlik Komitesi'nin kendisini tehdit etmesiyle adaylıktan çekilerek yurt dışına yerleşmiş ve Cenevre Üniversitesi'nde ders vermiştir. 1965 yılında Adalet Partisi'nin İstanbul mebusu seçilerek yurda geri dönmüştür. 17 Nisan 1967 yılında İstanbul'da vefat etmiştir.
Cenazesi bu şekilde kaldırılan az sayıda insana saygı duyuyorum. İnanmadığı dinin ritüellerini inanan insanlara uygulatan, cenazeyi camiye getirtip boş yere cemaate cenaze namazı kıldırtan heriflere de acaip kıl oluyorum.
--- (gbkz: spoiler) ---
Usta oyuncu Engin Cezzar’ın hayatını kaybetmesinin ardından Gülriz Sururi, eşi için bir ilan yayımladı.
“Keşanlı Ali Destanı” denince akla gelen ilk isim olan, henüz 24 yaşındayken Hamlet’i oynayan ve dünyada bu rolü canlandıran en genç oyuncu unvanını alan usta oyuncu Engin Cezzar yaşamını yitirdi. Kalp ilacını almadığı için 6 yıl önce beyninde pıhtı oluşarak felç geçiren ve konuşma yetisini kaybeden Cezzar, 82 yaşında İstanbul’da hayata veda etti.
Engin Cezzar’ın “İnsanlar ben defnedildikten sonra haberdar olsun” vasiyeti üzerine cenaze töreni düzenlenmedi. Dün sessiz sedasız defnedilen Cezzar için bugün gazetelere vefat ilanı verildi. Gülriz Sururi, eşi için yayımladığı ilanda “Engin Cezzar dünyamızdaki yolculuğunu tamamladı. Dilediği gibi dün toprağa karıştı” ifadelerini kullandı.
--- (gbkz: spoiler) ---
--- (gbkz: spoiler) ---
Usta oyuncu Engin Cezzar’ın hayatını kaybetmesinin ardından Gülriz Sururi, eşi için bir ilan yayımladı.
“Keşanlı Ali Destanı” denince akla gelen ilk isim olan, henüz 24 yaşındayken Hamlet’i oynayan ve dünyada bu rolü canlandıran en genç oyuncu unvanını alan usta oyuncu Engin Cezzar yaşamını yitirdi. Kalp ilacını almadığı için 6 yıl önce beyninde pıhtı oluşarak felç geçiren ve konuşma yetisini kaybeden Cezzar, 82 yaşında İstanbul’da hayata veda etti.
Engin Cezzar’ın “İnsanlar ben defnedildikten sonra haberdar olsun” vasiyeti üzerine cenaze töreni düzenlenmedi. Dün sessiz sedasız defnedilen Cezzar için bugün gazetelere vefat ilanı verildi. Gülriz Sururi, eşi için yayımladığı ilanda “Engin Cezzar dünyamızdaki yolculuğunu tamamladı. Dilediği gibi dün toprağa karıştı” ifadelerini kullandı.
--- (gbkz: spoiler) ---
CHP milletvekili.
Telefon faturası ile anılacak bundan böyle. Erkek olsaydı aradığı yer ile ilgili tahminde bulunmakta zorlanmazdım ama kadın.
Telefon faturası ile anılacak bundan böyle. Erkek olsaydı aradığı yer ile ilgili tahminde bulunmakta zorlanmazdım ama kadın.
Havlunun elbise hali.
Büyük bir buluş. Sırtın kurulanması için mükemmel çözüm.
Büyük bir buluş. Sırtın kurulanması için mükemmel çözüm.
Yunanistan Fetöcü subayları iade etmiyormuş! Niye iade etsin Türkiye'nin helikopterini, üniformasını getirip teslim edenleri? Herhalde askeri bilgiler de vermişlerdir. Alır tepe tepe kullanırlar. Etekli Yunan askerî üniformasının Fetöcülere daha çok yakışacağı kesin.
http://i.hizliresim.com/ZMyJlG.jpg
2017 yılı içerisinde olacak referandumdur.
Hayırcılara daha iyi anlatmak için şöyle söyleyeyim. Eğer baştan beri böyle bir sistem olsaydı 2002'de iktidara gelen Tayyip Erdoğan'dan 2012 yılında kurtulmuş olacaktınız! Yeni anayasa ile bir kişi ülkeyi en fazla 10 yıl yönetebilecek. Şimdi söyleyin Evet mi Hayır mı?
Yine mi hayır... O zaman bir de şuna kulak verin. Şimdi evet derseniz, Erdoğan'ın katılacağı son seçim 2019'daki olacak. Onu kazansa bile son dönemi olacak. Yani evet dersen, en geç 2024'te Erdoğan'dan kurtulacaksın. Şimdi söyle evet mi hayır mı?
Yine mi hayır... 2024'e çok mu var. Sen bilirsin kardeş... O halde iş yine Erdoğan'a Allah ömür versin diye dua eden milyonlarca teyzeye kaldı. Haberin olsun.
Hayırcılara daha iyi anlatmak için şöyle söyleyeyim. Eğer baştan beri böyle bir sistem olsaydı 2002'de iktidara gelen Tayyip Erdoğan'dan 2012 yılında kurtulmuş olacaktınız! Yeni anayasa ile bir kişi ülkeyi en fazla 10 yıl yönetebilecek. Şimdi söyleyin Evet mi Hayır mı?
Yine mi hayır... O zaman bir de şuna kulak verin. Şimdi evet derseniz, Erdoğan'ın katılacağı son seçim 2019'daki olacak. Onu kazansa bile son dönemi olacak. Yani evet dersen, en geç 2024'te Erdoğan'dan kurtulacaksın. Şimdi söyle evet mi hayır mı?
Yine mi hayır... 2024'e çok mu var. Sen bilirsin kardeş... O halde iş yine Erdoğan'a Allah ömür versin diye dua eden milyonlarca teyzeye kaldı. Haberin olsun.
Fırat Kalkanı Harekatı’nın sürdürüldüğü Suriye’nin El Bab kenti yakınlarında terör örgütü DEAŞ ile çıkan çatışmada ağır yaralanan, tedavi gördüğü hastanede şehit olan Ordulu Uzman Çavuş Kerem Çalışkancı kardeşimiz Şehitlik mertebesine ulaşmıştır. Milletimizin başı sağolsun
Referandum süreci daha başlamadan yalan yanlış tezvirat başladı. Koroya katılan katılana... Hiç ummadığımız adamlar dahil. Benim kanaatim, geçen Anayasa paketinde demokratik anlamda bir sorun yok. Tam tersine demokrasiyi güçlendirecek, bitmek bilmeyen, kılıktan kılığa giren bürokratik vesayetin ipini çekecektir...
Asıl sorun, Siyasi Partiler Kanununda...Mutlaka değişmesi ve partilerin cumhurbaşkanı, milletvekili ve belediye başkanı adaylarını belirleme süreçlerinin demokratikleşmesi gerekiyor. CHP iyi niyetli olsa, bu konuyu gündeme getirmesi ve demokratik gelişime katkı sağlaması gerekirdi. Fakat niyet başka ve tabii Türkiye'de asıl saltanat parti başkanlığında olduğu için bunu kimse istemiyor. Fakat eninde sonunda bu da olacaktır. Milletimizin demokratik olgunluğu, günü geldiğinde Siyasi Partiler Kanununun değişmesini sağlayacaktır.
Asıl sorun, Siyasi Partiler Kanununda...Mutlaka değişmesi ve partilerin cumhurbaşkanı, milletvekili ve belediye başkanı adaylarını belirleme süreçlerinin demokratikleşmesi gerekiyor. CHP iyi niyetli olsa, bu konuyu gündeme getirmesi ve demokratik gelişime katkı sağlaması gerekirdi. Fakat niyet başka ve tabii Türkiye'de asıl saltanat parti başkanlığında olduğu için bunu kimse istemiyor. Fakat eninde sonunda bu da olacaktır. Milletimizin demokratik olgunluğu, günü geldiğinde Siyasi Partiler Kanununun değişmesini sağlayacaktır.
Bu memleketin kaderi de bu... Tek bir seçim kazanmayıp jandarma dipçiğiyle memleket idare edenler demokrasi kahramanıdır da seçimle gelen güçlü iktidarlar kim olursa olsun hep diktatördür...
türk iş kadını, siyasetçi. bağımsız millet vekili.
Bu gün kendini kürsüye kelepçelemiş ve eylemini yapmış.
Bu gün kendini kürsüye kelepçelemiş ve eylemini yapmış.
balığın büyükçe olanı. yaklaşık 155 ton civarındaymış.
Bu hayvan bir kaç damla spermden bu hale geliyor.
Bu hayvan bir kaç damla spermden bu hale geliyor.
kültürümüzü kaybedip yeni yeni acayip acayip şeyler edinmemiz.
Dücane şöyle demiş, ne kadar haklı;
Masalarını bile Batılılar gibi köşeli (dikdörtgen veya kare) imal etmeyip, sofralarını daire suretinde teşkil, meclislerini daire şeklinde tertib eden bir medeniyetin mirasçıları, köklerini unutunca, ister istemez sofra ve meclislerin başköşelerine kurulmaktan hoşlanır oldular. Çünkü dairelerde köşe bulunmadığını unuttular.
Dücane Cündioğlu
Dücane şöyle demiş, ne kadar haklı;
Masalarını bile Batılılar gibi köşeli (dikdörtgen veya kare) imal etmeyip, sofralarını daire suretinde teşkil, meclislerini daire şeklinde tertib eden bir medeniyetin mirasçıları, köklerini unutunca, ister istemez sofra ve meclislerin başköşelerine kurulmaktan hoşlanır oldular. Çünkü dairelerde köşe bulunmadığını unuttular.
Dücane Cündioğlu
Reina saldırganının yakalanmasına hayret ettim. Hiç beklemiyordum doğrusu. Sevindim. Polisimizi tebrik ederim. İnşallah bu hadisenin arkasındaki güçlerin ortaya çıkarılması da mümkün olur. Umarım başka türlü bir karartma planının parçası olarak yakalatılmış değildir.
https://galeri14.uludagsozluk.com/814/17-ocak-2017-reina-sald%C4%B1rgan%C4%B1n%C4%B1n-yakalanmas%C4%B1_1309613.jpg
bina 2015 yılının aralık ayında boşaltılmış.
2 kişinin hayatına 17 kişinin ise sağlığına neden olmuş çökmesi ile.
boşaltılan binanın yılılmama sebebi ise ilginç, mülk sahipleri aralarında 2/3 oranda anlaşamadıkları için. ilginç gerçekten ilginç.
https://tr.sputniknews.com/turkiye/201701131026760654-zeytinburnu-bina/
2 kişinin hayatına 17 kişinin ise sağlığına neden olmuş çökmesi ile.
boşaltılan binanın yılılmama sebebi ise ilginç, mülk sahipleri aralarında 2/3 oranda anlaşamadıkları için. ilginç gerçekten ilginç.
https://tr.sputniknews.com/turkiye/201701131026760654-zeytinburnu-bina/
dünyanın en büyük ve en güvenilir sarayı olarak geçen ahşap saray.
Çin'in başkenti Pekin'de 720 bin metrekarelik bir alanı kaplayan yaklaşık 6 asırlık ''Yasak Şehir'', günümüze ulaşan en geniş ahşap yapılar arasında yer alıyor.
Ming Hanedanlığı döneminde inşa edilen Yasak Şehir'de hükümdarların güvenliğini sağlamak için birçok güvenlik önlemi bulunuyor.
Çin'in başkenti Pekin'de 720 bin metrekarelik bir alanı kaplayan yaklaşık 6 asırlık ''Yasak Şehir'', günümüze ulaşan en geniş ahşap yapılar arasında yer alıyor.
Ming Hanedanlığı döneminde inşa edilen Yasak Şehir'de hükümdarların güvenliğini sağlamak için birçok güvenlik önlemi bulunuyor.
Ülke olarak bi kaç yıl öncesine kadar sanayi anlamında dışa bağlılığımız %80 oranındayken şu sıralarda %40 a düşmüş durumda.
Kötü komşu insanı mülk sahibi yaparmış. Türkiyenin dış politikası evet çok iyi değil ancak iyiye işaretleri de yok değil.
Yerli ve milli imkanlarla geliştirilen, her türlü arazi ve hava şartlarında görev yapacak MPT-76'nın seri üretimi tamamlanan ilk partisi, düzenlenen törenle Türk Silahlı Kuvvetlerine teslim edildi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?