filmde şöyle bir tezat var filmde. belediye reisinin dünya görüşü filmin başında çok farklı ortasında son farklı sonunda çok farklı şekilde işlenmiş. Kopukluk var.
oldu mu bu doğum günü çocuğuna
https://media.giphy.com/media/64wEWk5LtJwA0/giphy.gif
hdp militanlarının tutuklanmasıyla, iç karışıklık çıkartılacak ve bu iç karışıklığı sosyal medya üzerinden organize edileceği bilgisi üzerine yapılmış bu engelleme. Böyle bir durum varsa adamlar başka bir sürü mecra bulabilirler, çözüm organize olmalarında değil, organize olan bi ton insanı izaya sokabilmekte.
Gezip görülen şehirler içerisine en güzel şehirdir istanbul. Bu hissiyatım bu şehrin asaletiyle alakalı birazda. Her şehrin bir ruhu var Londra'nın ruhu var, Berlin'in ruhu var, Paris'in ruhu var ancak İstanbul daha içten, daha bir sıcak kanlı ve samimi sanki.
Kafanızı çevirdiğiniz her yerde farklı bir tarihi görürsünüz. Koklarsınız İstanbul'u her saniyesinin tadını çıkarırsınız.
Belki boğaza karşı sıcak bir çay ikram ettiğinden, belki martı sesleri, trafik ve insan kalabalığının keşmekeşinden biraz daha fazla bir çekim gücüne sahip. İnsanı çağırmasını biliyor, bir Londra'dan bir Berlin'den daha güçlü çağırıyor. İstanbul farklı.
kültüreleri, medeniyetleri, her yaştan insanı, her türlü insanı kucaklıyor.
Belki bugüne kadar yüzlerce İstanbul fotoğrafı görmüş ve hepsini de ayrı ayrı sevmişizdir. Ama bu sefer, İstanbul'un herkesin ezbere bildiği ve tanıdığı sembollerini farklı bir açıdan fotoğraflayan Bektash Musa'ya rastladık.
Bektash Musa; Galata Kulesi'nden, tarihi İstanbul Üniversitesi kampüsüne kadar, İstanbul'un en bilinen yapılarının gece ve gündüz fotoğraflarını çekmiş. Üstelik bu fotoğrafları aynı açılardan çekerek birleştirmiş. Ortaya çıkan sonuç ise; iki güzel görüntünün bir araya gelişi…
devamını okumak için tıklayınız...
Kafanızı çevirdiğiniz her yerde farklı bir tarihi görürsünüz. Koklarsınız İstanbul'u her saniyesinin tadını çıkarırsınız.
Belki boğaza karşı sıcak bir çay ikram ettiğinden, belki martı sesleri, trafik ve insan kalabalığının keşmekeşinden biraz daha fazla bir çekim gücüne sahip. İnsanı çağırmasını biliyor, bir Londra'dan bir Berlin'den daha güçlü çağırıyor. İstanbul farklı.
kültüreleri, medeniyetleri, her yaştan insanı, her türlü insanı kucaklıyor.
Belki bugüne kadar yüzlerce İstanbul fotoğrafı görmüş ve hepsini de ayrı ayrı sevmişizdir. Ama bu sefer, İstanbul'un herkesin ezbere bildiği ve tanıdığı sembollerini farklı bir açıdan fotoğraflayan Bektash Musa'ya rastladık.
Bektash Musa; Galata Kulesi'nden, tarihi İstanbul Üniversitesi kampüsüne kadar, İstanbul'un en bilinen yapılarının gece ve gündüz fotoğraflarını çekmiş. Üstelik bu fotoğrafları aynı açılardan çekerek birleştirmiş. Ortaya çıkan sonuç ise; iki güzel görüntünün bir araya gelişi…
devamını okumak için tıklayınız...
Gezip görülen şehirler içerisine en güzel şehirdir istanbul. Bu hissiyatım bu şehrin asaletiyle alakalı birazda. Her şehrin bir ruhu var Londra’nın ruhu var, Berlin’in ruhu var, Paris’in ruhu var ancak İstanbul daha içten, daha bir sıcak kanlı ve samimi sanki.
Kafanızı çevirdiğiniz her yerde farklı bir tarihi görürsünüz. Koklarsınız İstanbul’u her saniyesinin tadını çıkarırsınız.
Belki boğaza karşı sıcak bir çay ikram ettiğinden, belki martı sesleri, trafik ve insan kalabalığının keşmekeşinden biraz daha fazla bir çekim gücüne sahip. İnsanı çağırmasını biliyor, bir Londra’dan bir Berlin’den daha güçlü çağırıyor. İstanbul farklı.
kültüreleri, medeniyetleri, her yaştan insanı, her türlü insanı kucaklıyor.
Belki bugüne kadar yüzlerce İstanbul fotoğrafı görmüş ve hepsini de ayrı ayrı sevmişizdir. Ama bu sefer, İstanbul’un herkesin ezbere bildiği ve tanıdığı sembollerini farklı bir açıdan fotoğraflayan Bektash Musa’ya rastladık.
Bektash Musa; Galata Kulesi’nden, tarihi İstanbul Üniversitesi kampüsüne kadar, İstanbul’un en bilinen yapılarının gece ve gündüz fotoğraflarını çekmiş. Üstelik bu fotoğrafları aynı açılardan çekerek birleştirmiş. Ortaya çıkan sonuç ise; iki güzel görüntünün bir araya gelişi…
[http://www.malayani.com/kategoriler/kultur/fotograf/istanbulun-gecesi-ve-gunduzu-tum-ihtisamiyla-ayni-karede/.html tık tık]
Kafanızı çevirdiğiniz her yerde farklı bir tarihi görürsünüz. Koklarsınız İstanbul’u her saniyesinin tadını çıkarırsınız.
Belki boğaza karşı sıcak bir çay ikram ettiğinden, belki martı sesleri, trafik ve insan kalabalığının keşmekeşinden biraz daha fazla bir çekim gücüne sahip. İnsanı çağırmasını biliyor, bir Londra’dan bir Berlin’den daha güçlü çağırıyor. İstanbul farklı.
kültüreleri, medeniyetleri, her yaştan insanı, her türlü insanı kucaklıyor.
Belki bugüne kadar yüzlerce İstanbul fotoğrafı görmüş ve hepsini de ayrı ayrı sevmişizdir. Ama bu sefer, İstanbul’un herkesin ezbere bildiği ve tanıdığı sembollerini farklı bir açıdan fotoğraflayan Bektash Musa’ya rastladık.
Bektash Musa; Galata Kulesi’nden, tarihi İstanbul Üniversitesi kampüsüne kadar, İstanbul’un en bilinen yapılarının gece ve gündüz fotoğraflarını çekmiş. Üstelik bu fotoğrafları aynı açılardan çekerek birleştirmiş. Ortaya çıkan sonuç ise; iki güzel görüntünün bir araya gelişi…
[http://www.malayani.com/kategoriler/kultur/fotograf/istanbulun-gecesi-ve-gunduzu-tum-ihtisamiyla-ayni-karede/.html tık tık]
1874'te türkiye'ye gelen, istanbul aşığı italyan yazar edmondo de amicis şöyle demiş:
\" istanbul'u galata köprüsünden seyrettiğim zaman, bu düşünce sık sık zihnime takılıyordu.bu şehir, bir veya iki asır içinde ne olacak? ne yazık! güzellik medeniyete kurban gitmiş olacak. gelecekteki istanbul'u, korkunç ve gamlı haşmetiyle dünyanın en güler yüzlü şehrinin harabeleri üzerinde yükselecek şark'ın londrası halinde görür gibi oluyorum. tepeler düzleştirilecek, korular yerle bir edilecek, rengarenk küçük evler yıkılacak, ufuk koynundan binlerce kocaman fabrika bacasının ehram şeklindeki kule çatısının yükseldiği, saray, işyeri, imalathane dizileriyle her taraftan kesilecek; uzun, dümdüz, birbirine benzer sokaklar istanbul'u birbirine muvazi kocaman yollara ayıracak; telgraf telleri gürültülü şehrin damlarının üzerinde büyük bir örümcek ağı gibi iç içe geçecek; galata köprüsünün üstünde siyah bir silindir şapka ve bere selinden başka bir şey görülmeyecek; esrarlı sarayburnu bir hayvanat bahçesi, yedikule bir hapishane, hebdomon (bakırköy) bir tabiat tarihi müzesi olarak görülecek; her şey sağlam, hendesi, faydalı, kurşuni ve kasvet verici olacak..
\" istanbul'u galata köprüsünden seyrettiğim zaman, bu düşünce sık sık zihnime takılıyordu.bu şehir, bir veya iki asır içinde ne olacak? ne yazık! güzellik medeniyete kurban gitmiş olacak. gelecekteki istanbul'u, korkunç ve gamlı haşmetiyle dünyanın en güler yüzlü şehrinin harabeleri üzerinde yükselecek şark'ın londrası halinde görür gibi oluyorum. tepeler düzleştirilecek, korular yerle bir edilecek, rengarenk küçük evler yıkılacak, ufuk koynundan binlerce kocaman fabrika bacasının ehram şeklindeki kule çatısının yükseldiği, saray, işyeri, imalathane dizileriyle her taraftan kesilecek; uzun, dümdüz, birbirine benzer sokaklar istanbul'u birbirine muvazi kocaman yollara ayıracak; telgraf telleri gürültülü şehrin damlarının üzerinde büyük bir örümcek ağı gibi iç içe geçecek; galata köprüsünün üstünde siyah bir silindir şapka ve bere selinden başka bir şey görülmeyecek; esrarlı sarayburnu bir hayvanat bahçesi, yedikule bir hapishane, hebdomon (bakırköy) bir tabiat tarihi müzesi olarak görülecek; her şey sağlam, hendesi, faydalı, kurşuni ve kasvet verici olacak..
güzel mi güzel, dertli mi dertli bir ahmet kaya şarksı.
erkek gibi kız tabirini tam olarak karşılayan karakter. Dizideki en sevimli karakterlerden biridir.
https://media.giphy.com/media/l0HlRS2Tpx4SC77Jm/giphy.gif
Hayat şartları oldukça zor ve bunun farkında değil bu kadın ve adam. Bu zor şartlar bi yana sen on çocuğu nasıl yaptın be kadın. Hayatları nasıl olacak bu çocukların hiç düşünmedin mi? elbiseleri bile yok ya.Aslında acımamak lazım ne kadına ne adama ama gel gör çocuklar var.
İSTANBUL gibiyim artık..
Gülmeyi gülhanede bıraktım...
Vefayı bozacıda...
Ayasofya kadar yorgun...
Topkapı kadar yıkık...
Esenler kadar vedalara alışık...
Eyüp kadar kalabalık...
Eminönü kadar sıkıcı....
İSTANBUL gibiyim yani...
Uzaktan bakınca ışıl ışıl ama aslında
yorgun,bitkin,tükenmiş...
Ama hala dimdik ayakta....
Gülmeyi gülhanede bıraktım...
Vefayı bozacıda...
Ayasofya kadar yorgun...
Topkapı kadar yıkık...
Esenler kadar vedalara alışık...
Eyüp kadar kalabalık...
Eminönü kadar sıkıcı....
İSTANBUL gibiyim yani...
Uzaktan bakınca ışıl ışıl ama aslında
yorgun,bitkin,tükenmiş...
Ama hala dimdik ayakta....
aziz yıldırım davasından dolayı hakkında yakalama kararı çıkartılmış.
artık 180 dakikadır.
illaki çiğnemiştir.
adnan menderesin 'yeter Söz Milletindir' sözünün üstüne tanımam.
alaturka tuvalet
kaba saba hareketleri ve sözleri. Filinta gibi bir çocuk düşünün ne kadar yakışıklı dersiniz sonra ağzından küfür çıkınca her şeyi bi anda bitirir.
BEni ilgilendiren tarafı sadece oyunculuğuydu. Gördüğüm en güzel jöndür kendisi.Türk sinemasında gelmiş geçmiş en yakışıklı adamdır.
Şimdiki oyunculara bakıyorum ve bu adama bakıyorum çok fark var arada.
Şimdiki oyunculara bakıyorum ve bu adama bakıyorum çok fark var arada.
İyi bayramlar sözlükdaşlar.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?