yaşayamadığım durum. ayak altından bile sadece azıcık huylanma olup hareket devam ettiğinde o da ortadan kalkmaktadır (tepkisizleşme olmaktadır). bir sorun var galiba.
ysk geçersiz oy pusulalarının hangileri olacağını açıklamıştır. evet ya da hayır ın herhangi bir bölümüne gelmesi yeterlidir. yani hayır ya da evet yazısının üstüne gelmesi önemli değildir. diğer tercihin hanesine taşmaması yeterlidir. bir de eşek değilseniz geçerli olması olması için tek haneyi işaretleyin.
yazıların üstüne gelmesi geçersiz olur safsatası geçersizdir. elinizin altında net var araştırın biraz hemen ilk duyulana kanmayın. pardon türkiye idi burası unutmuşum.
yazıların üstüne gelmesi geçersiz olur safsatası geçersizdir. elinizin altında net var araştırın biraz hemen ilk duyulana kanmayın. pardon türkiye idi burası unutmuşum.
o bu değil bildiğin yazar eksik yazar sayısı.
güneş gören orklar misali gözlerinizin kanamasına sebebiyet verir.
birçok şehirde bulunmuş kişi olarak rahatlıkla derim ki erzurum'dur.
temmuz ayında bir ağrı yolculuğum sırasında erzurum'da inmiştim sabah 9 gibi. terminalin açık alanında sadece sigara içebilecek kadar anca durabilmiştim ve kendi kendime sorduğum soru bu adamlar kışın nasıl yapıyor burada?
temmuz ayında bir ağrı yolculuğum sırasında erzurum'da inmiştim sabah 9 gibi. terminalin açık alanında sadece sigara içebilecek kadar anca durabilmiştim ve kendi kendime sorduğum soru bu adamlar kışın nasıl yapıyor burada?
profilimizde yer alan ve sözlük içinde yapılan aktiviteleri değerlendiren sistem.
aktivitelerin çarpım oranlarını incelerken dikkatimi çekmiştir verilen eksi oy '-0.2' ile çarpılmaktadır. bu büyük ihtimal farkında olmadan yapılan ya da bunun ne gibi bir durum oluşturacağı üzerinde pek durulmamış ki olacak ki eksi değer ile çarpılmaktadır.
şöyle yazılan entrylere oy vererekte bir nevi kedni bakış açımız ile birer sembolle düşüncelerimizi belirtmekteyiz anonim olarak olsa bile. ancak bu durumda düşünce belirtmek yada olumsuz oy kullanmak cezalandırılmaktadır. oysa ki beğenmek kadar beğenmemekte hür iradenin göstergesi olup bunu cezalandırmak bu iradeye ket vurmak ve etkisi olsun ya da olmasın bir şeye zorlamak demektir. sonuçta eksi oy verdiğimde sistem beni eksi çarpan ile cezalandırmaktadır. ya oy verme ya da pollyannacılık yap demektedir.
aktivitelerin çarpım oranlarını incelerken dikkatimi çekmiştir verilen eksi oy '-0.2' ile çarpılmaktadır. bu büyük ihtimal farkında olmadan yapılan ya da bunun ne gibi bir durum oluşturacağı üzerinde pek durulmamış ki olacak ki eksi değer ile çarpılmaktadır.
şöyle yazılan entrylere oy vererekte bir nevi kedni bakış açımız ile birer sembolle düşüncelerimizi belirtmekteyiz anonim olarak olsa bile. ancak bu durumda düşünce belirtmek yada olumsuz oy kullanmak cezalandırılmaktadır. oysa ki beğenmek kadar beğenmemekte hür iradenin göstergesi olup bunu cezalandırmak bu iradeye ket vurmak ve etkisi olsun ya da olmasın bir şeye zorlamak demektir. sonuçta eksi oy verdiğimde sistem beni eksi çarpan ile cezalandırmaktadır. ya oy verme ya da pollyannacılık yap demektedir.
hayret kimse de çuvaldızı kendisine batırmayı düşünmemiş. ab üyeliği, vize serbestliği sürecinden diplomat pasaportu ile bile avrupaya girememeye gelme sürecine nasıl geldik diye sormamış.
tabii ya hep kıskanıyorlar bizi ondan biz süperiz harikayız oleyyyy...
tabii ya hep kıskanıyorlar bizi ondan biz süperiz harikayız oleyyyy...
kendi tahakkümünü kurabilmek adına kadını hangi şartlara mahkum kılınması gerektiğini anlatan başlıktır.
yani kadın sosyalleşirse sıkıntı çünkü sosyal açıdan güçlenir oysa kadın yanlızlaştırılmalı sosyal ilişkileri sadece hayatındaki erkek üzerinden geliştirip tek bir noktada toplamalı ki duygusal/sosyal olarak bağımlı hale gelebilsin. yoksa kuyruk sallar maazallah.
buna karşılık erkek için ise gerek yoktur buna. ne de olsa kuyruk sallama sadece kadına hastır.
yani erkek kadını sosyal olarak tatmin etmek yerine güçlü bir karakter olarak kendini geliştirebilmek yerine kadını güçsüzleştirmeli daha sağlam oluyormuş mis gibi.
yani kadın sosyalleşirse sıkıntı çünkü sosyal açıdan güçlenir oysa kadın yanlızlaştırılmalı sosyal ilişkileri sadece hayatındaki erkek üzerinden geliştirip tek bir noktada toplamalı ki duygusal/sosyal olarak bağımlı hale gelebilsin. yoksa kuyruk sallar maazallah.
buna karşılık erkek için ise gerek yoktur buna. ne de olsa kuyruk sallama sadece kadına hastır.
yani erkek kadını sosyal olarak tatmin etmek yerine güçlü bir karakter olarak kendini geliştirebilmek yerine kadını güçsüzleştirmeli daha sağlam oluyormuş mis gibi.
trajikomik görüntüler sürekli olarak halka bir dayatma şeklinde siyaset yapılmaktadır öyle ki halk neye evet neye hayır dediğini bilemez duruma gelip düşünmeden kitleler halinde koşmakta partilerde hep dayatma peşinde olmaktadır önemli olan onları birey yerine koymak değil istediğini söyletmek olmuştur.
tıpkı aşağıdaki örnekte olduğu gibi
ulan aristo sen ne kadar da haklıymışsın meğer.
tıpkı aşağıdaki örnekte olduğu gibi
ulan aristo sen ne kadar da haklıymışsın meğer.
yok değiliz. hepimiz köylü ile şehirli arasında sıkışan ne o ne de diğeri olabilmiş, yarım kültür yaşantılarını yaşayan andavallarız. bundandır şark kurnazlığımız bundandır gösteriş çabalarımız bundandır samimiyet ve samimiyetsizliği aynı anda yaşamamız.
lübnanlı müzik grubu. gerçekten eğlenceli ve insanda kendisini müziğe bırakıp gitme isteği uyandıran, böyle hafif hafif kendinizi denizin dalgasının akıntısına bırakmış hissi uyandıran bir müzikleri var.
bakın işte bu çok ciddi sosyolojik ve siyasal bir olaydır. bunun en iyi şekilde george orwell 1984 adlı romanında anlatmıştır.
kitapta iktidarda bulunan hükümet kademeli olarak geçmişe ait olan her şeyi silip yerine kendi doğrularını yerleştirmektedir. ve bunu yapar iken kullandığı araçlardan biri de eski kaynakları yok edip onun yerine kendi yazmış olduğu kaynakları koymaktadır ve bir süre sonra elde herhangi bir delil olmadığından ve kuşaklar geçtiği için partinin kaynakları tek kaynak ve dolayısı ile tek doğru haline gelir.
bir bölümde kahramanımız uçakları partinin icat ettiğini okur bir yerde oysa düşündüğünde çocuk iken uçakları anımsayabilmektedir ve o zamanlar parti yoktu. ancak bunu kanıtlayabilecek elde herhangi bir veri yoktur ve itiraz etse eleştirse muhalif olsa gideceği tek yol işkence ve cezaevidir. o nedenle kahramanımız susmayı tercih eder o an.
bu arada kitabı mutlaka okuyun çok iyi bir eserdir. iktidar ve toplum ilişkisini anlatan.
kitapta iktidarda bulunan hükümet kademeli olarak geçmişe ait olan her şeyi silip yerine kendi doğrularını yerleştirmektedir. ve bunu yapar iken kullandığı araçlardan biri de eski kaynakları yok edip onun yerine kendi yazmış olduğu kaynakları koymaktadır ve bir süre sonra elde herhangi bir delil olmadığından ve kuşaklar geçtiği için partinin kaynakları tek kaynak ve dolayısı ile tek doğru haline gelir.
bir bölümde kahramanımız uçakları partinin icat ettiğini okur bir yerde oysa düşündüğünde çocuk iken uçakları anımsayabilmektedir ve o zamanlar parti yoktu. ancak bunu kanıtlayabilecek elde herhangi bir veri yoktur ve itiraz etse eleştirse muhalif olsa gideceği tek yol işkence ve cezaevidir. o nedenle kahramanımız susmayı tercih eder o an.
bu arada kitabı mutlaka okuyun çok iyi bir eserdir. iktidar ve toplum ilişkisini anlatan.
0 rh + kan grubu ile katıldığım başlık.
ayrıca, türkiye de en fazla 'a rh+' pozitif bulunur iken
dünya genelinde sırası ile :
0 rh +
a rh +
b rh +
0 rh -
a rh -
ab rh +
b rh -
ab rh -
şeklinde sıralanmaktadır. ve ek olarak en eski kan grubu 0 kan grubudur. ancak daha sonra göçler ve nufüs artışı ile birlikte çeşitlilik kazanmıştır. ab en yeni kan grubu olduğundan en az bulunur b rh - ile birlikte. son olarak ise 0 grubu 'avcı' a grubu 'çiftçi' b grubu 'göçebe'
ab grubu ise 'modern' olarak değerlendiriliyor.
ayrıca, türkiye de en fazla 'a rh+' pozitif bulunur iken
dünya genelinde sırası ile :
0 rh +
a rh +
b rh +
0 rh -
a rh -
ab rh +
b rh -
ab rh -
şeklinde sıralanmaktadır. ve ek olarak en eski kan grubu 0 kan grubudur. ancak daha sonra göçler ve nufüs artışı ile birlikte çeşitlilik kazanmıştır. ab en yeni kan grubu olduğundan en az bulunur b rh - ile birlikte. son olarak ise 0 grubu 'avcı' a grubu 'çiftçi' b grubu 'göçebe'
ab grubu ise 'modern' olarak değerlendiriliyor.
bazı kesimlerce manipüle edilerek allanıp pullanıp süslenerek iyi bir sistem diye yutturulmaya çalışılan ve uygulamada olan ülkelerdeki mevcut sistem ile türkiye de getirilmek istenilenin hiçbir alakası olmayan tekçi yönetim şeklinde oluşturulmak istenen ve getirilmek istenen sistem. iyi yada demokratikmiş gibi göstermeye çalışmak ise gerçekten trajikomik. ama yine de hemen bakalım nasıl yetkiler ve nasıl bir yönetim şeması olacak bunun için çok fazla yasa falan gibi tefferuata girmeden en yalın hali ile inceleyelim.
cumhurbaşkanının yetkileri ;
yasama :
- parti başkanı olabilecek (tarafsızlık ilkesi ihlali)
- milletvekili listelerini hazırlayabilecek
- meclisi feshedebilecek
- bütçeyi oluşturabilecek
- kararnameler ile kanun alanını daraltabilecek
- kanunları veto edebilecek
yargı:
- hsk nın başkanını atayacak
- hsk nın yarısını atayacak
- aym de 15 üyeden 12 sini atayacak
- uluslararası anlaşmaları akdedecek
- büyükelçileri atayacak
- milli güvenlik politikalarını belirleyebilecek
- tsk başkomutanlığını temsil edecek (şuanda sadece savaş halinde bu yetki verilir.)
- ohal ilanına kendisi karar verecek
- kamu kurum ve kuruluşları atayacak
- bölgesel idare yapılarını kurabilecek
- tüm üst düzey kamu yöneticilerini atayabilecek.
- atama kriterlerini belirleyecek
ve daha başka yetkiler. şimdi tüm bu yetkilere karşı kalkıp denetleme daha iyi diyeceklere de yukarıya tekrar bakın o konulan göstermelik birkaç denetleme yukarıdaki yetkiler ile bertaraf edilebilecek ki o denetlemlerde öyle güçlü denetleme falan da değil.
yani mevcut yetkiler ile istediğini yapacak gelecek olan başkan.
ha unutmadan gerçekten bazı şeylerde değişmiyor türkiye de mesela yok şunlar türkiye güçlenecek diye böyle istiyor yok şöyle olmasın diye bilerek bunu yapıyorlar geçelim artık bu palavraları okumuş insanlarız hepimiz. demogoji ve milliyetçilik hisler üzerine oluşturulan bu komplo teorilerini ve herşeyi buna dayandırmayı bırakalım. biraz sorgulama biraz eleştiri biraz şüphe sahibi olmaya çalışalım aldığımız diploma kağıt parçası olarak kalmasın düşünelim. ve gerçekten artık bu ilkokul seviyesi komplo teorilerle propaganda olmuyor yakışmıyor geçelim artık bunları.
cumhurbaşkanının yetkileri ;
yasama :
- parti başkanı olabilecek (tarafsızlık ilkesi ihlali)
- milletvekili listelerini hazırlayabilecek
- meclisi feshedebilecek
- bütçeyi oluşturabilecek
- kararnameler ile kanun alanını daraltabilecek
- kanunları veto edebilecek
yargı:
- hsk nın başkanını atayacak
- hsk nın yarısını atayacak
- aym de 15 üyeden 12 sini atayacak
- uluslararası anlaşmaları akdedecek
- büyükelçileri atayacak
- milli güvenlik politikalarını belirleyebilecek
- tsk başkomutanlığını temsil edecek (şuanda sadece savaş halinde bu yetki verilir.)
- ohal ilanına kendisi karar verecek
- kamu kurum ve kuruluşları atayacak
- bölgesel idare yapılarını kurabilecek
- tüm üst düzey kamu yöneticilerini atayabilecek.
- atama kriterlerini belirleyecek
ve daha başka yetkiler. şimdi tüm bu yetkilere karşı kalkıp denetleme daha iyi diyeceklere de yukarıya tekrar bakın o konulan göstermelik birkaç denetleme yukarıdaki yetkiler ile bertaraf edilebilecek ki o denetlemlerde öyle güçlü denetleme falan da değil.
yani mevcut yetkiler ile istediğini yapacak gelecek olan başkan.
ha unutmadan gerçekten bazı şeylerde değişmiyor türkiye de mesela yok şunlar türkiye güçlenecek diye böyle istiyor yok şöyle olmasın diye bilerek bunu yapıyorlar geçelim artık bu palavraları okumuş insanlarız hepimiz. demogoji ve milliyetçilik hisler üzerine oluşturulan bu komplo teorilerini ve herşeyi buna dayandırmayı bırakalım. biraz sorgulama biraz eleştiri biraz şüphe sahibi olmaya çalışalım aldığımız diploma kağıt parçası olarak kalmasın düşünelim. ve gerçekten artık bu ilkokul seviyesi komplo teorilerle propaganda olmuyor yakışmıyor geçelim artık bunları.
zeki müren in de iyi seslendirdiği parçadır.
(https://www.youtube.com/watch?v=aNcM30evoB8 )
(https://www.youtube.com/watch?v=aNcM30evoB8 )
5 yıl kadar önce bir arkadaş sayesinde yukarıdaki şarkısı ile tanıdığım insanı aynı anda hem hüzünlendirip hem de içini kıpır kıpır edebilen bir grup.
en iyisini yapandır nasılsa sonunda yine yalnız olacağından en azından şimdi yalnızlığı artı platoniği vardır.
hollanda polisi diye new york polis departmanını aramasalarmış iyiydi be. garibim amerikalı nolduğunu anlayamamıştır şimdi.
ayrıca hollanda da resmi dil flemenkçe, papiamento,frizce dir. teli açan ise ;
'can ı help you' diyerek açıyor meali 'yardımcı olabilir miyim' bari oradan yanlış numara olduğunu anlasaydın yav.
ve hollanda kodu +31 ekranda ise +1 ile başlıyor numara, amerika tel kodudur +1.
neyse en iyisi portakal portakal şaşmamak lazım hata payı sıfır.
ayrıca hollanda da resmi dil flemenkçe, papiamento,frizce dir. teli açan ise ;
'can ı help you' diyerek açıyor meali 'yardımcı olabilir miyim' bari oradan yanlış numara olduğunu anlasaydın yav.
ve hollanda kodu +31 ekranda ise +1 ile başlıyor numara, amerika tel kodudur +1.
neyse en iyisi portakal portakal şaşmamak lazım hata payı sıfır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?